Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/659 E. 2021/1485 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/659
KARAR NO: 2021/1485
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2021
NUMARASI: 2019/184 Esas ve 2021/149 Karar
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ: 04/04/2019
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 17/11/2021
YAZILDIĞI TARİH: 19/11/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/184 Esas, 2021/149 Karar sayılı kararına davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde … numaralı ZMMS poliçesi ile kayıtlı bulunan …’ın maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın müvekkili …’in sürücüsü olduğu bisiklet ile kazaya karıştığını, kaza sonucu müvekkilinin hayati tehlike geçirecek derecede ve kemik kırığı olacak şekilde yaralandığını, Kayseri 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sanık … hakkında 2017/941 Esas sayılı dava açıldığını ve taksirle yaralamaya neden olma suçundan ceza verildiğini ve dosyanın kesinleştiğini, bu davada esas alınan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından … tarihinde alınan raporda her iki sürücünün de kırmızı ışıkta geçerek eş değer kusurlu olduğunun bildirildiğini, Kayseri … Hastanesi’nin müvekkili için düzenlemiş olduğu Engelli Sağlık kurulu raporu başlıklı … tarihli heyet raporunda beyin hasarı ve buna bağlı davranış bozukluğu ile birlikte işitme kaybı nedeniyle toplamda engel oranının%58 olduğunu, müvekkilinin Özel … Hastanesi’nde ameliyat olduğunu ve tedavi gördüğünü, sigorta şirketine tedavi masrafları ile birlikte müvekkilinin zararlarının karşılanması için ihtar çekildiğini fakat ödeme yapılmadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL artan geçici iş göremezlik, 100,00 TL artan sürekli sakatlık, 100,00 TL bakıcı gideri ve 100,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 400,00 TL tazminatın 23/11/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yeni genel şartlara tabi olduğunu, davacının maluliyetinin bulunmadığını, geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderlerinin trafik sigortası teminatlarından olmadığından müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, HMK’nın 121. maddesi’ne göre dava ile ilgili delillerin müvekkili şirkete davacı tarafça tebliğ edilmesi gerektiğini, davayı hiçbir şekilde kabul etmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren olduğunu, davacıların elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini savunarak davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; tazminat davalarında sigorta şirketleri yönünden faiz istenilebilmesi için temerrütün gerçekleşmesi gerekir. Davacı vekilince de dava öncesi davalı sigorta şirketine gönderilen Kayseri 13. Noterliği’nin 27/11/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde de yalnızca tedavi gideri yönünden davalı sigorta şirketinden talepte bulunulduğu diğer maddi tazminat kalemleri yönünden davalı sigorta şirketinin temerrüte düşürüldüğüne dair bir başvurunun da olmadığı anlaşılmakla, temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Her ne kadar davacı vekilince tedavi gideri yönünden sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde dava öncesi temerrüt gerçekleştirilmiş ise davacı vekilinin tedavi giderine ilişkin maddi tazminat talebi yönünden 12/11/2020 tarihli ıslah dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiği de dikkate alınarak taleple bağlı kalınmak suretiyle bu maddi tazminat kalemi yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 670,00 TL tedavi gideri, 2.482,41 TL bakıcı gideri, 2.482,41 TL geçici iş göremezlik ve 67.061,57 TL kalıcı iş göremezlik zararlarından oluşan toplam 72.696,39 TL maddi tazminatın ZMSS teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla dava tarihi olan 04/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin tedavi gideri zararından oluşan maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, mahkeme tarafından aldırılan kusur raporunda davacının da sigortalı araç sürücüsünün de %50 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ancak sigortalı araca tali kusurlardan hızını yola göre ayarlamama kusuru, davacıya da asli kusurlardan araç geçme, manevra ve şerit değiştirme kusuru verilmesine rağmen oransal olarak her ikisine de %50 kusurun uygun görüldüğünü, davacı bisiklet sürücüsünün başından aldığı darbe ile yaralandığını, kaskı olmaması sebebi ile ayrıca müterafik kusur tenzili gerektiğini, bu hususta inceleme yapılmadığını, maluliyet oranı bakımından ise davacının maluliyetine ilişkin aldırdığı maluliyet raporunda davacının geçirdiği trafik kazasından sonra ilk ve acil tedavisinin bitmesinin ardından taburcu edilmesinden günümüze değin geçen süreç içerisinde organik kişili değişikliği ve hafif düzeyde kognitif bozukluk bağlamında yapılması olması lazım gelen takip ve tetkik ve tedavilerine ilişkin poliklinik kayıt ve raporları ile sürekli ilaç kullanım raporları görülmeden hazırlandığını, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın tazminine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu trafik mühendisi bilirkişiden alınan kusur raporuna göre bisiklet sürücüsü …’in %50 , davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsü …’ın %50 oranında kusurlu oldukları, her iki sürücününde kırmızı ışık ihlali yaptıkları tespit edilmiş olup, kusur raporunun ceza dosyasında Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davalı tarafın kusura ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davalı taraf her ne kadar bisiklet sürücüsü davacının kask takmadığı ve bu nedenle müterafik kusurunun söz konusu olduğu, tazminat miktarından buna göre indirim yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de; dosyada mevcut kaza tespit tutanağının incelenmesinde; davacı bisiklet sürücüsünün koruyucu tertibatlardan olan kask takıp takmadığı hususunun tespit edilemediği anlaşılmıştır. Bu durumda davalının , davacı bisiklet sürücüsünün kask takmadığı hususundaki iddiasını ispatlaması gereklidir. Ancak davalı sigorta şirketinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde bu hususa ilişkin herhangi bir delil göstermediği anlaşılmıştır. Bu nedenle Dairemizce bu hususa ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.Yine davalı vekili maluliyet oranına itiraz etmiş ise de ilk derece mahkemesince davacının maluliyet oranına ilişkin raporu ERÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alındığı ve usulüne uygun olduğu anlaşılmakla bu konudaki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran davalı sigorta şirketi vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-Davalı … Sigorta A.Ş’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 4.965,89 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından başvuru sırasında peşin alınan 1.242,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.723,89 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5- İstinaf yargılaması bakımından davalı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana İADESİNE,
6- Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca Yargıtay’da temyiz yolu kapalı (kesin) olmak üzere oybirliği ile karar verildi.