Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/625
KARAR NO: 2021/1411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/12/2020
NUMARASI: 2019/271Esas, 2020/661 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 31/05/2019
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 05/11/2021
YAZILDIĞI TARİH: 05/11/2021
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/271 Esas, 2020/661 Karar sayılı kararına karşı davacı ve davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: Davacının 02/01/2017 tarihinde davalı …’nun idaresindeki … plakalı otobüste yolcu olarak bulunduğu sırada otobüsten inmek isterken otobüsün hareket etmesi nedeni ile otobüs kapısının omzuna çarpması ile yüzüstü yere düştüğünü, davacının bu düşme nedeni ile yaralandığını ve tedavi gördüğünü, tedaviler, dişlerinin kırılması, gözlüğünün kırılması ve tedavi için gidip gelmeleri nedeni ile masraflar yaptığını, davalı sürücünün kazadan sonra davacı ile ilgilenmediğini, davacının bu yaralanması nedeni ile ağrılarının olduğunu ve manevi açıdanda sıkıntı çektiğini, davalı sürücünün Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/526 sayılı dosyasında yargılanıp ceza aldığını, davalı Kayseri Büyükşehir Belediyesinin işleten, davalı …’ın ise araç maliki olarak ve davalı sigorta şirketinin ise poliçe düzenlemekle olaydan sorumlu olduklarını belirterek 4.623,05 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesinin talep ve dava etmiştir.Davalı Kayseri Büyükşehir Belediyesi vekili, cevap dilekçesinde özetle: Davalının kanunda ifade edilen işleten sıfatına haiz olmadığını, belediyenin denetimli özel halk otobüsleri çalışma yönetmeliğinin 11/06/2012 tarihli Meclis Kararı ile değişen sorumluluk başlıklı 11. maddesi ve aynı yönetmeliğin 14. maddesi gereği davalının sorumlulugu olmadığını, zarar ile olay arasındaki nedensellik bağının araştırılması gerektiğini ve davalının manevi tazminattan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddinin talep etmiştir.Davalılar … ve … vekili, cevap dilekçesinde özetle: Husumet, zamanaşımı ve görevsizlik itirazları olduğunu, davacının olay nedeni ile zararının varlığı halinde ZMMS ve kasko sigorta şirketlerine başvurulması gerektiğini, bunun olmaması halinde davanın usulden reddi gerektiğini, olayın meydana gelmesinde davalıların sorumluluğu olmadığını, belirtilen giderlerin olaydan kaynaklı yapıldığına ilişkin belge sunulmadığını, davalı araç sahibine yöneltilecek herhangi bir kusur olmadığını, manevi tazminat talebinin zenginleşme ve cezalandırma aracı olarak görülmemesi gerektiğini, davalıların ilgilenmediği iddiasının doğru olmadığını, ceza davasında alınan kusur raporunun hukuk davasında dikkate alınmaması gerektiğini, yeniden rapor alınması gerektiğini, davacının yaptığı ödemeler iddiasını kabul etmediklerini, ceza dosyasında diş hasarından bahsedilmediğini, davacının diğer ödemeler ve masraflar konusunda belge sunmadığını belirterek davanın reddi ile ihbarın talep edilmesini talep etmiştir.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle: Tedavi giderlerine ilişkin talebin teminat dışı olduğunu ve reddi gerektiğini, davalının sorumlluğunun poliçe teminatı kapsamı ile sınırlı olduğunu,manevi tazminat taleplerinin kapsam dışında olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 200,00 TL tazminat bedelinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 1.000 TL tazminat bedelinin davalılar …, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … Sigorta Şirketi hakkında açılan manevi tazminat davasının reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: A-) Davacı vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, alınan bilirkişi raporunda her ne kadar dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları belge fatura ve reçetelerin müvekkilin yaralanmasına neden olan kaza ile bağlantılı olmadığını, rapor edilmiş ise de tanık ifadeleri ve dava dilekçesi ekinde sunulan tedavi giderlerini içerir belgelerin incelendiğinde bu belgelerin kazaya ilişkin olduğunun anlaşılacağını, müvekkilinin ilerleyen yaşında böyle bir kazaya maruz kalması sonucu acılı ve sancılı bir süreç geçirdiğini, bu hususlar dikkate alındığında takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının eksik takdir edildiğini, gerekçeli kararın 13 maddesinde maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, bu hükmün yanlış olduğunu, istinaf incelemesi neticesinde bu hükmün kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
B-) Davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca meydana gelen olayda müvekkili idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı vekilinin, müvekkili idareye husumet yöneltirken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği idarenin kusursuz sorumluluğu cihetine gidilmesi gerektiğini iddia ettiğini, kusurlu sorumluluk hala idarenin sorumluluğuna gidilebilmek için başvurulacak birinci yol olduğunu, hatta danıştay idarenin kusurlu sorumluluğu dikkate alınmadan kusursuz sorumluluğa başvurmayı bozma sebebi olarak benimsediğini, somut olayda müvekkili idarenin kusurlu sorumluluğunun söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, dava dilekçesindeki iddiaların doğruluğu ispat edilse dahi, olayda otobüs şoförünün kendi eyleminden kaynaklı bir kusurunun söz konusu olduğunu, müvekkil idarenin davaya konu olayda kusuru olduğundan bahisle sorumlu tutulabilmesi için “işleten” sıfatını haiz olması gerektiğini, dava konusu olayda araç şoförünün görevi ile ilgili bir fiili nedeniyle vermiş olduğu zararın varlığı iddia edildiğini, bu durumda müvekkili idarenin herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olmadığını, davaya konu kazada kusur tespiti yapılırken kanun tanımındaki işleten sıfatının davalı idarede bulunmayışı nedeniyle, işbu davanın müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü yönünde verilen ilk derece mahkemesi karanının kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, manevi tazminatın ancak haksız fiile sebep olan araç sürücüsünden talep edebileceğini, buna rağmen ilk derece mahkemesi kararında manevi tazminat talebi yönünden de müvekkili idare açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, hükmedilen manevi tazminattan müvekkili idarenin de müteselsilen sorumlu tutulmuş olmasının kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun incelenebilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi gereğince ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi zorunludur. Bu şartlar kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu dosya kapsamı incelendiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davacı ve davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın istinaf başvurularının ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tedavi gideri ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair kararına karşı kamu düzenine ilişkin hususlar ile davacı ve davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın istinaf itirazlarıyla sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler esas alındığında; 02.01.2017 günü saat:20.00 sıralarında davalı/sürücü …, yönetimindeki “…” plaka sayılı otobüs ile seyri sırasında olay yeri otobüs durağına geldiğinde, yolcu indirip bindirmek için durakladığı yerde, kapıları kapatmadan harekete geçtiği sırada, araçtan inmeye çalışan davacı/yolcu …’un otobüsten yere düşmesi sonucu, dava konusu kaza meydana gelmiştir. Mahkemece alınan 03.01.2020 tarihli kusur raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı/sürücü …, yönetimindeki “…” plaka sayılı otobüs ile gece vakti seyri sırasında olay yeri otobüs durağına gelip, yolcu indirip bindirmek için durakladıktan sonra tekrar hareket etmeden önce, ayna ile kontrollerini yapıp, inmek isteyen tüm yolcuların indiğinden emin olduğunda kapıları kapatıp harekete geçmesi gerekirken, bu hususa riayet etmeden, kapıları kapatarak hareket etmesi sonucu, araçtan inmeye çalışan davacı/yolcu …’un dengesini kaybederek araçtan aşağıya düşmesine sebebiyet verdiği olaydaki; dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışıyla %100 (yüzde yüz) oranında kusurludur. Davacı/yolcu …’un ise meydana gelen olayda, kazanın oluşu üzerine etken hatalı herhangi tutum ve davranışı bulunmadığından, sonuçta atfı kabil kusuru yoktur. Davalı tarafça istinaf dilekçesinde, kusur raporu ve oranına itiraz edilmesine rağmen ceza yargılamasında alınan kusur raporuyla ve hukuk mahkemesi dosya kapsamıyla tam uyumlu şekilde hazırlanmış hukuk mahkemesince alınan kusur raporunun yeterli ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından davalının kusur raporu ve oranına ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.Ceza dosyası arasındaki Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın … tarihli adli raporuna göre trafik kazası nedeniyle davacıda burun kemiğinde çökme kırığı meydana geldiği, bu yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği, kırığın hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2) derecede olduğu anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan … havale tarihli doktor bilirkişi raporunda, davacının olay nedeniyle yaralanması bakımından SGK tarafından karşılanmayan ve kazayla illiyet bağı kurulabilen tedavi masrafı 200,00 TL olarak tespit edilmiştir. Bu raporun konusunda uzman bilirkişi tarafından ayrıntılı ve açıklamalı şekilde hazırlandığı anlaşıldığından hükme esas alınması uygun görülmüş ve davacının tedavi giderlerinin eksik hesaplandığı yönündeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.Bilindiği üzere, trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören maddi ve manevi zararını kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 49. ve 54 ile 56. maddeleri uyarınca sürücüden (somut olayımızda davalı …) isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden (davalı …) de maddi ve manevi zararın tazmini talep edilebilir. Kazaya karışan … plaka sayılı özel halk otobüsünün üzerinde “Kayseri Büyükşehir Belediyesi Halk Otobüsleri” ibaresinin yazılı olması, belediye sınırları içinde toplu taşıma yetkisinin davalı Kayseri Büyükşehir Belediyesine ait olması, halk otobüslerinin güzergah izni, ücretlendirme ve denetimlerinin Kayseri Büyükşehir Belediyesine ait olması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı da meydana gelen maddi ve manevi zarardan sorumludur. Davalı belediye tarafından hazırlanan yönetmelik hükümlerinin davalıların kendi içlerindeki sorumluluklarının tayininde nazara alınması gerekmekte olup davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın istinaf dilekçesinde belirttiği, sorumluluğun araç sürücüsü ve malik olan diğer davalılarda olduğu, belediyenin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki istinaf itirazı yerinde değildir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2015/5109, K:2015/13030 sayılı, 17. Hukuk Dairesi’nin E:2016/901, K:2019/295 sayılı kararlarında da aynı yönde açıklamalara yer verilmiştir.) Öte yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacının, maddi zararını … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’den isteme hakkı da vardır.Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK md. 56 hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak bedensel bütünlüğü zarara uğrayan lehine manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Somut olayda, davalı sürücü …’in %100 kusuruyla gerçekleşen kazada davacının burnunda çökme kırığı oluşacak şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır. Bu tarz bir kazadaki tehlikenin boyutu ile yaralanma bağlamında doğurduğu sonuçlar, davacıda oluşturması muhtemel korku ve endişenin ağırlığı dikkate alınarak davacının duymuş olduğu elem, üzüntü ve yıpranmanın giderilmesi ayrıca gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinden, somut olayın özelliklerine göre, olay tarihi, davalı tarafın %100 oranında kusurlu olması, haksızlığın boyutu, davacının yaralanmasının mahiyeti, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacının manevi tazminat davasının tam kabulüyle davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği halde ilk derece mahkemesince 1.000,00 TL üzerinden kısmen kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış dolayısıyla da davacının bu kapsamdaki istinaf başvurusunun yerinde olduğu ancak davalının manevi tazminat bakımından istinaf itirazının haklı olmadığı değerlendirilmiştir.Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinde, Tarife’nin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarife’nin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla Tarife’nin üçüncü kısmına göre belirleneceği ancak, hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı maddenin üçüncü bendi uyarınca maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.Şu durumda; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/3. maddesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına hükmedilebilecek vekalet ücreti, davacı lehine hükmedilen 200,00 TL vekalet ücretini geçemeyeceğinden, ilk derece mahkemesince bu miktarı aşacak şekilde reddedilen maddi tazminat bakımından davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Davacının istinaf başvurusu bu yönüylü de yerinde bulunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirlenen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasının ve kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda, istinaf incelemesi sırasında istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın, esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Yukarıda ayrıntılı olarak değerlendirilen sebeplerle, davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma yapılmadan tamamlanacak nitelikte ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenleme ve imkan doğrultusunda, davacının istinaf başvurusu kısmen kabul edilip ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davacının manevi tazminat davasının tam kabulüyle davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi ayrıca reddedilen maddi tazminat bakımından davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarının 200,00 TL olarak düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında Dairemizce hüküm kurulması gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) 1-) Davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) İstinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 81,97 TL karar ve ilam harcının peşin yatan harçtan mahsubu ile fazla yatan 36,63 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığına iadesine, davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının ise Hazineye irad kaydına,
3-) Davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın istinaf başvurusunun reddine karar verildiği nazara alınarak; bu davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı üzerinde bırakılmasına,
B-) Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2020 tarihli, 2019/271 Esas, 2020/661 Karar sayılı kararının düzeltilerek yeniden hüküm kurulması amacıyla KALDIRILMASINA, hükmün 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
C-) 1-) MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 200,00 TL tazminat bedelinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-) MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE, 5.000 TL manevi tazminatın davalılar …, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve …’tan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan manevi tazminat davasının REDDİNE,
4-) Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 164,34 TL peşin harçtan mahsubuna,
5-) Kabulüne karar verilen manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcının dava açılırken dava başında yatırılan ve mahsuplardan geriye kalan 109,94 TL’den mahsubu ile eksik kalan bakiye 231,61 TL karar harcının davalılar …, Kayseri Büyükşehir belediyesi ve …’tan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-) Davacı tarafından yatırılan 109,94 TL ile 44,40 TL başvurma harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 110,75 TL tebligat gideri, 50,30 TL müzekkere ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 761,05 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 32,93 TL’nin tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
😎 Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 110,75 TL tebligat gideri, 50,30 TL müzekkere ve posta gideri, 318,00 TL ATK fatura gideri olmak üzere toplam 479,05 TL yargılama giderinin davalılar …, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve …’ten alınarak davacıya verilmesine,
9-) Davalı Kayseri Büyekşehir Belediyesi tarafından yargılama boyunca yapılan; 50,00 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre belirlenen 43,76 TL’nin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine, bakiyesinin iş bu davalı üzerinde bırakılmasına,
10-) Davalı … tarafından yargılama boyunca yapılan; 37,50 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre belirlenen 32,82 TL’nin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
11-) Maddi tazminat davası yönünden davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. Uyarınca 200,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12-) Maddi tazminat davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettiren tüm davalılar lehine A.A.Ü.T. md. 13/3 uyarınca 200,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
13-) Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 10/1-4 maddeleri uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılar …, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve …’tan alınarak davacıya verilmesine,
14-) Reddine karar verilen manevi tazminat davasında davalı … Sigorta A.Ş. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı lehine A.A.Ü.T. 10/3. maddesi uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta şirketine verilmesine,
15-) Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
Ç-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine, yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ise Hazineye irad kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı masrafı 45,50 TL posta masrafı olmak üzere toplamda 207,60 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-) İstinaf yargılaması bakımından taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
5-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1,2 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca uyuşmazlık miktarı itibariyle Yargıtay’da temyiz yolu kapalı (KESİN) olmak üzere oybirliği ile karar verildi.05/11/2021