Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/529 E. 2021/1222 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/529
KARAR NO: 2021/1222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2020
NUMARASI: 2018/955 Esas ve 2020/481 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 31/12/2018
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 07/10/2021
YAZILDIĞI TARİH: 08/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/955 Esas, 2020/481 Karar sayılı kararına davacılar vekili ile davalı… vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 10.09.2017 tarihinde davalı sürücünün kullandığı … plakalı aracın müvekkillerinin desteğine çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, ceza dosyasından alınan raporda desteğe ve sürücüye müterafik kusur verildiğini, müteveffanın eşi … ve çocuğu … …’in destek zararına uğradığını, tüm davacıların büyük manevi zarara uğradığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını, bu nedenlerle eş … ve çocuk … … için 50’şer TL’den 100,00 TL destek tazminatının davalı… için olay tarihi10.09.2017, davalı sigorta şirketi için temerrüt tarihi 19.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, eş … için 100.000,00 TL, diğer herbir davalı için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 10.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı… vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın orta refüjde yayaların geçmesine engel demir perdelerin bulunduğu ve birkaç metre ilerde yaya üst geçidinin bulunduğu yerde meydana geldiğini, kazanın müvekkili tarafından tüm dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen meydana geldiğini, kusuru bulunmayan müvekkiline söz konusu davanın yöneltilmesinin haksız olduğunu, müteveffanın iş yeri sahibinin tavsiyesi ile o yolu kullandığını, görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğunu, olayın iş kazası olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince;… plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda davacıların murisi … …’ün vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde bilirkişi heyeti raporunda belirlenen oranda davalı sürücü ve işleten konumundaki…’ın kusurlu olduğu, dava tarihinden önce davalıya yapmış olduğu başvuru nedeniyle kendilerine geçici ödeme yapılmadığı, dosyada mevcut hasar dosyasından davalı sigorta şirketine, kaza ve hasar ihbarının ve hak sahibi olan davacının başvurusunun 06/10/2017 tarihinde yapıldığı, buna göre davalının temerrüt tarihinin 2918 Sayılı Kanunun 98.maddesi gereğince 06/10/2017 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 19/10/2017 tarihi olduğu, bu doğrultuda davacıların faiz isteminin de yerinde olduğu, poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davacıların maddi tazminat talebinin kabulü ile; davacı … için 46.007,66-TL, davacı … … için 1.137,26-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) davalı… yönünden olay tarihi olan 10/09/2017 tarihinden, davalı … AŞ yönünden ise 19/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden değerlendirme yapılmış; buna göre, müteveffanın yaşı, davacılarla müteveffa ile yakınlıkları, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal durumları, manevi tazminat ile zenginleşmeye yol açılmaması ilkesi gözetildiğinde davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacı … için 50.000,00-TL, davacı … … için 25.000,00-TL, davacı … için 25.000,00-TL, davacı … için 25.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/09/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…’dan tahsili ile davacılara verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı… vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline müterafik kusur verildiğini, bilirkişilerce hesaplanan oranlar üzerinden müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken hiçbir indirim yapılmaksızın bilirkişice tespit edilen bedeller üzerinden karar verildiğini, rapora itiraz etmelerine karşın değerlendirmeye alınmadığını, eksik inceleme yapıldığını, müvekkiline ait aracın sigortalı araç olup öncelikle doğduğunu iddia ettikleri zararlara ilişkin başvurularını öncelikle sigorta şirketine yöneltmeleri gerektiğini, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını, ceza dosyasında da kusura ilişkin bilirkişi raporunda müvekkiline herhangi bir kusur atfedilmediğini, mahkemece takdir edilen ücretlerin müvekkilinden tazmin edilmesinin mümkün olmadığını, tanık beyanlarına göre müteveffanın sıvacı olmayıp inşaatta amele olduğunu, bu durumda müteveffanın sürekli bir işi olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevi tazminat miktarlarının düşük olduğunu, her ne kadar davaya konu kaza ile ilgisi olmasa da davaya konu kazadan bir süre sonra davacılardan bekar kız çocuğu olan ve İstanbul ilinde çalışmakta olan … D.lu …’e mide kanseri teşhisi konulduğunu, bu aşamaya kadar 2 kez ameliyat geçirdiğini, halen kemoterapi tedavilerine devam ettiğini, davacı annesi …’in ise tedavi nedeniyle İstanbul’a taşınmak zorunda kaldığını, maddi ve manevi imkanlardan yoksun bir şekilde kzıı ile tek başına ilgilenmeye çalıştığını, maddi ve manevi anlamda ailenin en büyük destekçisi konumunda olan desteğin ölümü nedeniyle davacıların yaşadıkları acının katlandığını, davalı tarafın istinaf dilekçesini kabul etmediklerini, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede;Dava; ölümle sonuçlanan trafik kazası nedeniyle ölenin eşi ve çocukları tarafından açılmış maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunun , ceza yargılaması esnasında Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan kusura ilişkin rapor ile uyumlu olduğu , buna göre davacıların desteği konumundaki yaya … …’ün %80 oranında, davalı sürücü…’ın %20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği ve aktüerya bilirkişiden alınan rapora göre de davacı … … …’ün destek zararının 1.1137,26 TL, davacı eş … …’ün destek zararının 46.007,66 TL olarak tespit edildiği ve bu rapor ve ıslah talebi dikkate alınarak davacıların maddi tazminat talebinin kabulüne karar verildiği, ayrıca tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.Davalı… vekili her ne kadar davalının meydana gelen kazada kusurlu olmadığını ileri sürmüş ise de; alınan bilirkişi raporuna göre davalı…’ın söz konusu kazada tali ve %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmekle bu hususa ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Ayrıca davacılar, davalı… ile birlikte davalı … A.Ş hakkında da dava açtıkları için davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Davacılar vekili hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu ileri sürmüş ise de; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, her bir davacı için ayrı ayrı hükmedilen miktarların tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak belirlendiği ve Dairemizce yapılan incelemede hükmedilen manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olduğu sonucuna varılmakla bu hususa ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.Bu haliyle; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu vakıa ve hukuki değerlendirmede kanuna aykırılığın bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin verdiği kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-)
1-) Davacıların istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafça peşin yatırılan harçların mahsubu ile davacıdan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
B-)
1-) Davalı …’ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) Alınması gereken 11.759,21 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf başvurusu sırasında davalı tarafça peşin olarak yatırılan 2.949,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 8.810,21 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
C- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
D-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin bu taraflar üzerinde bırakılmasına,
E-İstinaf yargılaması bakımından taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana İADESİNE,
F- Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca Yargıtay’da temyiz yolu kapalı (kesin) olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/10/2021