Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/489 E. 2021/1301 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2021/489
KARAR NO: 2021/1301
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:15/01/2021
NUMARASI:2020/758 Esas, 2021/46 Karar
DAVANIN KONUSU:Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH:19/10/2021
YAZILDIĞI TARİH:19/10/2021
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2021 tarih, 2020/758 Esas, 2021/46 Karar sayılı ilamı davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla ön inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/12/2015 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı … markete ait depo işçilerinin taşındığı servis otobüsüyle … Mah. … Cad. … mevkiine takiben… Mah. istikametine seyrederken virajlı alanda aracın hakimiyetini kaybederek yoldan çıkıp yan yatması neticesinde tek taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sırasında araç içinde bulunan davacının belinden ve elinden yaralandığını, kaza mahalline gelen trafik polisi ekibi tarafından tanzim edilen kaza tespit tutanağında kazanın oluşunda sürücü …’in buzlu zeminde ve virajlı yolda aracının hızını ayarlayamadığını ve 2918 sayılı KTK m.52/1- a,b hükmünü ihlal ettiğini, kaza neticesinde davacının BTM ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, davacıya ilk müdahalenin Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapıldığını ve taburcu edildiğini, davacının kaza nedeniyle travma geçirdiğini, bu travmayı halen atlatamadığını, kaza sonrası süreçte araca binme ya da aracı sürmede de tedirginlik yaşadığını, davacının kaza sebebiyle yaşadığı sıkıntıların halen devam ettiğini, davaya konu kazanın karayolları sınırları içinde bulunduğunu ve ZMMS kapsamı dahilinde olduğunu, kazaya karışan … plakalı araç tarihleri için ve kaza tarihini de kapsar şekilde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde … poliçe numarası ile sigortalandığını, söz konusu kaza nedeniyle davacının bedensel zarara uğradığını, bedensel zararla sonuçlanan trafik kazalarında sigorta şirketi, sürücü ve işletenin müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulduğunu, kesinleşen ilk dava dosyasındaki 22/10/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin geçici iş göremezlik zararının 2.293,86TL, sürekli iş göremezlik (maluliyet) zararının ise 15.634,99 TL olduğunun tespit edildiğini, davacının toplam zararının 17.928,85 TL olduğunu, ilk açılan davada 500,00 TL istendiğini, ancak fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunu, bu doğrultuda davacının davalılardan 17.428,85TL daha alacaklı olduğunu belirterek 17.428,85 TL’nin yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile bakiye 17.428,85-TL iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının meri mevzuat, içtihatlar ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın müvekkiline davaya konu talepleri ile müracatı neticesinde kendisine 33.797,00-TL ödendiğini, davacı ödememin yeterli olmadığı iddiası ile Sigorta Tahkim Komisyonuna dava açtığını ve bu davanın kesinleşmesi neticesi davacıya feriler hariç 33.306,00-TL daha ödendiğini, komisyonun kesinleşmiş kararın rağmen aynı taleplerle Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/231 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, kesin hüküm sebebi ile davanın reddi talep edilmiş ise de, davanın kabulüne karar verildiğini, davacının işbu davayı açtığını ve 2018/231 Esas sayılı dosyası ile tespit edilen ancak ıslah edilmeyen kısmı talep ettiğini, kesin hükme rağmen mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına, karar ittihazına kadar icranın tehirine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)Yukarıda açıklaması yapılan HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davalı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.Somut olayda; davacı, öncelikle Kayseri 1. Ticaret Mahkemesi’nin 2018/231 Esas, 2019/1059 Karar Sayılı dosyası kapsamında aynı kazaya ilişkin fazlaya yönelik hakları saklı kalmak üzere sürücü …, işleten… ve ZMMS şirketi … Sigorta Şirketi A.Ş. aleyhine 250,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 250,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş olup, anılan dosya kapsamında düzenletilen Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 12/04/2019 tarihli sağlık kurulu raporuna göre davacının 2 ay süre ile geçici iş göremezliği ve %8 maluliyeti olduğu, davalı …’in kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu, sigorta şirketince 27/10/2016 tarihinde yapılan 37.792,00-TL ödeme ve SGK tarafından yapılan 217,99-TL geçici iş göremezlik ödemesinin mahsubu neticesinde davacının 2.293,86-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 15.634,99-TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceğinin belirlendiği ancak davacı maddi tazminat talebini ıslahetmediğinden talebi doğrultusunda 250,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 250,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik … ve ZMMS şirketi … Sigorta Şirketi A.Ş. aleyhine kesin olarak karar verildiği görülmektedir.Eldeki davada ise davacı Kayseri 1. Ticaret Mahkemesi’nin 2018/231 Esas, 2019/1059 Karar Sayılı dosyası kapsamında hüküm altına alınan 500,00-TL tazminatın mahsubu ile bakiye 17.428,85-Tl’nin tahsili için sürücü … ve ZMMS şirketi … Sigorta Şirketi A.Ş. aleyhine iş bu davayı açmışır. Davalı … Sigorta A.Ş. davaya cevap vermediği gibi Mahkemenin hasar dosyası, poliçe, başvuru ve ödeme belgelerinin gönderilmesine yönelik 18/11/2020 tarihli müzekkeresine ve 14/12/2020 tarihli tekit yazısına da cevap verilmediği görülmektedir.Davalı … Sigorta A.Ş. istinaf dilekçesinde 27.10.2016 tarihinde davacıya 33.797,00 TL ödeme yaptığını, davacının bu ödemeden sonra Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurduğunu ve Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2017/73635 Esas, 2018/19732 Karar sayılı kararı doğrultusunda davacıya feriler hariç 33.306,00 TL daha ödeme yaptığını, bu ödemeye rağmen davacının Kayseri 1. Ticaret Mahkemesi’nin 2018/231 Esas, 2019/1059 Karar Sayılı dosyasında ve eldeki dosyada dava açmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığını ileri sürmektedir.HMK’nın 303. maddesine göre kesin hüküm;
1-Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
2-Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder,…” denilerek, tanımlandığı gibi şartları düzenlemiştir. İlgili düzenleme ile şekli anlamda kesinlik, maddi anlamda kesinliğin ön şartı olarak kabul edilmiş, maddenin devamında ise; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesini, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve son olarak dava konularının aynı olması şeklinde belirlenen üç şarta bağlamıştır. Kesin hüküm, öncelikle hükmü veren mahkeme de dâhil olmak üzere bütün mahkemeleri bağlar. Bir hüküm maddi anlamda kesinleştikten ve hangi tarafın ne yönde haklı olduğu tespiti yapıldıktan sonra artık tüm mahkemeler, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanılarak, aynı dava konusu hakkında verilmiş bulunan kesin hüküm ile bağlıdırlar. Bunun sonucunda; aynı dava yeniden incelenemeyeceği (kesin hüküm itirazı) gibi, aynı konuya ilişkin yeni dava, önceki davada verilmiş olan kesin hüküm ile bağlıdır(kesin delil). (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2-2291 E. 2020/845 K.)Somut olayda; davacının geçirdiği kaza nedeniyle uğradığı maluliyetin tazminine yönelik olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulması üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından 2017/73635 E., 2018/19732 K. sayılı kararı ile davacının % 11 oranında maluliyeti esas alınarak yapılan hesaplama uyarınca karar verildiği, davalı sigorta şirketinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/06/2018 tarih ve 2018/İHK-5268 sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği, kararın miktar itibarıyla kesin olarak verildiği ve kesinleştiği, davacının eldeki davada artan maluliyet iddiasına dayanmadığı zira davacının dava dilekçesinde %8 maluliyet kapsamında belirlenen tazminatı talep etitğini açıkca belirttiği, Sigorta Tahkim Komisyonu kararına dayanak maluliyet raporunde ise %11 maluliyet belirlendiği ve bu orana göre hesaplanan tazminatın ödenmesine karar verildiği bu kapsamda davacıya yapılan maluliyet ödemesinin Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yapılan yargılama kapsamında belirlendiğinin, bu nedenle Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/06/2018 tarih ve 2018/İHK-5268 sayılı kararının eldeki davada davalı sigorta şirketi yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinin anlaşılmasına (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/17082 Esas, 2021/3724 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/4385 Esas, 2016/11059 Karar sayılı ilamı) göre davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmesi isabetli değildir. Bu kapsamda davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.Diğer davalı sürücü … yönünden sigorta şirketi tarafından yapılan tüm ödemeler (Sigorta Tahkim Komisyonu kararı doğrultusunda yapılan ödeme de dahil olmak üzere) gözetilerek davacının bakiye tazminat alacağı olup olmadığı belirlenmeli ise de davalı …’in istinaf kanun yoluna yoluna başvurmadığı bu kapsamda davacı yönünden kazanılmış hak doğduğu gözetilerek adı geçen davalı yönünden hükmün aynen tekrarı gerekmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma yapılmadan tamamlanacak nitelikte ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi mümkündür. İlk derece mahkemesi kararındaki belirtilen hatalar bakımından gerekli düzeltmelerin yapılması amacıyla davalı … Sigorta Şirketi’nin istinaf başvurusu kabul edilip 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak Dairemizce duruşma açılmaksızın yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) Davalı … Sigorta A.Ş.’nin istinaf taleplerinin kabulü ile Kayseri 1. Ticaret Mahkemesi’nin 2020/758 Esas, 2021/46 Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
1-a-) Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
b-) Davalı … yönünden davanın KABULÜ ile bakiye 17.428,85-TL iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 1.190,56-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 59,53-TL’nin mahsubu ile eksik 1.131,03-TL harcın davalı …’ten alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davalı …’ten alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı 54,40-TL, peşin harç 59,53-TL, tebligat ve müzekkere gideri 132,00-TL olmak üzere toplam 245,93-TL yargılama harç ve giderinin davalı …’ten alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalılar tarafından yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı … Sigorta A.Ş. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
B-)1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 298,00-TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye iadesine, yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ise Hazineye irad kaydına,
3-) Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı masrafı ve 37,90-TL posta masrafı olmak üzere toplamda 200,00-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
4-) İstinaf yargılaması bakımından da davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
5-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/2 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 362/1-a uyarınca Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kapalı (KESİN) olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/10/2021