Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/355 E. 2021/1218 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/355
KARAR NO: 2021/1218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2020
NUMARASI: 2018/783 Esas 2020/690 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 13/11/2018
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 06/10/2021
YAZILDIĞI TARİH: 06/10/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/783 Esas 2020/690 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİDavacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’in 07/09/2014 tarihinde kendisine ait … aracı ile yol alırken yolda biriken su nedeni ile yolun kayganlaşması sonucu aracı ile orta refüje çarpması ile eşinin öldüğünü ve davacı ile çocuklarının yaralandığını, davalı sigortanın aracın ZMMS poliçesini düzenlediğini, davalı … Beledeyesi’nin ise kazaya sebebiyet veren olduğunu, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/18 Esas sayılı dosyasında 5 farklı ve birbiri ile çelişkili raporun alındığını, mahkemenin belediyenin ve alt işverenlerin tali kusurlu olduğunu kabul ederek gerçek kişiler hakkında karar verdiğini, bu şekilde belediyeninde kusurlu olduğunun anlaşıldığını, davacı …’in eşinin ölümünden kaynaklı tazminat davasının Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/284 Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu belirterek davacı … için yaralanmasından dolayı 1000 TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, …, … ve …’nın yaralanmasından dolayı ayrı ayrı 10.000’er TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı … için yaralanmasından dolayı 1000 TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, …’in yaralanmasından dolayı 10.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı … için yaralanmasından dolayı 1000 TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, …’in yaralanmasından dolayı 10.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştirDavalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacı …’in kaza yapan aracın işleteni olması nedeni ile tazminat taleplerinin teminat dışında olduğunu, davalının sorumluluğunun kusur oranında ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kusur yönünden adli tıptan rapor alınması gerektiğini, maluliyet iddiaları yönünden yine adli tıptan rapor alınması gerektiğini, geçici işgöremezlik ve tedavi giderinden sorumlu olmadıklarını, davacının elde etmiş olduğu geliri varsa mahsup edilmesi gerektiğini, aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, davalının faizden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … hakkında açılan davanın tefrik edilerek mahkeme Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/282 Esas 2019/557 Karar sayılı dosyasına kaydedildiği ve söz konusu davalı yönünden açılan davanın HMK’nın 114/1-b ve HMK 115/2 maddesi gereği yargı yolu dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİİlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;Maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, davacı … … … için 3.252,44 TL geçici iş göremezlik ve 46.107,74 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, davacı … … için 500 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve davacı … … için 54,52 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 49.914,7 TL tazminat bedelinin davalı … Sigorta Şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara hak ettikleri bedelin ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİDavalı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, davacı … …’in aynı zamanda sigortalı aracın işleteni olduğundan davacının talebinin teminat dışı olduğunu, 1. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları karşılamak amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigorta türü olduğunu, mahkemece verilen hükümde Yargıtay kararlarına aykırı olarak kaza tarihinde 18 yaşının altında olan ve herhangi bir gelir getiren işte çalışması mümkün olmayan davacı çocuklar için geçici iş göremezlik hesabı yapıldığından söz konusu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın fahiş tutarda olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇEDava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereği cismani zarardan doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2020 tarih, 2018/570 Esas 2020/335 Karar sayılı kararı ile, trafik kazasından kaynaklı, sürekli ve geçici iş göremezlikten oluşan maddi tazminat davasının kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler esas alındığında; 07/09/2014 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı, davacı … …’in işleteni ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile tek taraflı trafik kazası yapılması neticesinde ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmiş olduğu, refüjdeki suların yola akması neticesinde taksirli ölüme sebebiyet verilmiş olması nedeniyle … … Park, Bahçeler ve Ağaçlandırma Daire Başkanı …, … … Park ve Bahçe Sulama ve Temizlik işleri yapan … AŞ – …Ltd.Şti. iş ortaklığı yetkilisi … … ve anı şirkette işçi olan … hakkında Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/18 Esas 2017/85 Karar sayılı dosyasıyla kamu davasının açılmış olduğu ve bu davada davacıların katılan sıfatıyla yer aldığı, ceza yargılaması neticesinde dava dışı … … , …ve …’ın cezalandırılmasına ve sanıkların geçmişteki durumları dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu; Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacı … …’in %80 oranında, refüj sulamasından ve buna ilişkin işaretlemeleri yapmakla ilgili kurumun %20 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu, ceza dosyasında alınan İstanbul ve Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacı … …’in asli kusurlu, olay yerinde refüj sulaması yapan dava dışı …’un ise tali kusurlu olduğu; aynı kazadan kaynaklı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/284 Esas 2019/908 Karar sayılı maddi ve manevi tazminat davası dosyasında kusur bilirkişisi …’dan alınmış olan kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacı … …’in %75, yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun ise %25 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu; Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığı bilirkişilerinden alınmış olan kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davacı … …’in %75, … …’nin ise %25 oranında kusurlu olduğunun rapor edilmiş olduğu; aktüerya bilirkişisi tarafından PMF-1931 yaşam tablosu %10 artırım ve %10 iskonto uygulanmak suretiyle davacı … …’in geçici iş göremezlikten doğan tazminat alacağının 54,52 TL; davacı … … …’in geçici iş göremezlikten doğan tazminat alacağının 3.252,44 TL, sürekli iş göremezlikten doğan tazminat alacağının 46.107,74 TL tespit edilmiş olduğu, davacılar vekili tarafından aktüerya bilirkişisi raporu doğrultusunda yalnızca … … … yönünden 30/09/2020 tarihinde harç ikmal edilmek suretiyle bedelin artırılmış olduğu, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı … … … lehine 3.252,44 TL, geçici iş göremezlik, 46.107,74 TL sürekli iş göremezlik tazminatına; davacı … … lehine 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatına; davacı … … için ise 54,52 TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş olduğu, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmiş olması üzerine istinaf incelemesi için dosyanın dairemize gelmiş olduğu görülmüştür.
Tazminata konu haksız fiil aynı zamanda suç teşkil ettiğinden ceza mahkemesinde de yargılama yapılmış, neticeden dava dışı … …, …ve …’ın cezalandırılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından Ankara ATK’dan alınmış olan kusur raporunun ceza dosyasında alınmış olan kusur raporlarıyla uyumlu olduğu, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/284 Esas 2019/908 Karar sayılı dosyasında Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Daire Başkanlığından ve bilirkişi …’dan alınan kusur raporlarıyla da asli – tali sorumluluk yönünden aynı doğrultuda olduğu, yalnızca davacı … …’in kusur oranının eldeki davada %80, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/284 Esas sayılı dosyasında ise %75 olarak belirlenmiş olup, kusur oranları yönünden çok fahiş bir farkın söz konusu olmadığı, davacılar … … … ile … …’in trafik kazasının meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarının olmadığı, üçüncü kişi konumunda oldukları hususu dikkate alındığında kusur raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğu; konusunda uzman olan aktüerya bilirkişisi tarafından alternatifli olarak hazırlanan hesap raporunun, hesap yöntemi, alınan veriler nazara alındığında usul ve yasaya uygun olup, hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, trafik kazasının meydana gelmiş olduğu 07/09/2014 tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.;Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd)Kanun koyucu, 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir.Karayolları Trafik Kanununda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde:“Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadır:
a)İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b)İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c)İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d)Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e)Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f)Manevi tazminata ilişkin talepler.”
hükmü ile, zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış; burada örnekseme yoluna gidilmeyip; tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.Somut olayda davacı … …’in işleteni ve sürücüsü olduğu davalının zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracı kullanan davacı … …’in, eşi muris yolcu … … 07/09/2014 tarihinde gerçekleşen tek taraflı trafik kazası sonucu vefat etmiş, davacı … … bu trafik kazası neticesinde hafif olarak yaralanmış, işleten – sigortalı davacı … … kendisi için kendi zorunlu trafik sigorta şirketinden geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiş, mahkemece davacı … … lehine 54,52 TL geçici iş göremezlik tazminatına, sürekli iş göremezlik söz konusu olmadığından dolayı da sürekli iş göremezlik tazminatının reddine karar verilmiştir. Oysa ki yukarıdaki açıklamalar ışığında zorunlu trafik sigortasının amacı, trafik kazaları sonucu 3. kişilere verilecek zararların güvence altına alınmasıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 92. maddesi ve kazanın meydana gelmiş olduğu tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3.b maddesinde “işleten tarafından ileri sürülecek tazminat talepleri”nin teminat kapsamı dışında kalacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre işleten davacı … …’in, işleten olarak kendi sorumluluğunu üstlenen davalı zorunlu trafik sigortacısından tazminat talebinde bulunması mümkün değildir. Zira zorunlu trafik sigortacısı, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığından ve olayda davacı işleten … … davalı sigorta şirketi karşısında zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunmadığından, davacı işleten … …’in talep ettiği geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerinin ilk derece mahkemesince reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş olup, davacı … …’e ilişkin olarak aktüerya bilirkişisi tarafından hesaplanmış olan 54,52 TL’lik geçici iş göremezlik tazminatından davalı sigortanın sorumluluğu olmadığı anlaşıldığından, davacı … …’in 54,52 TL’lik geçici iş göremezlik tazminatından alacağının sigorta dışında kazaya sebebiyet veren kişilerden tazmin edilmesi gerektiği, davacı … …’in geçici iş göremezlik tazminatından davalı sigortayı sorumlu tutan ilk derece mahkemesi kararının sigorta yönünden kaldırılması gerektiği, davalı sigortanın istinafının yerinde olduğu görülmüştür0Trafik kazası sonucu beden gücü eksilen çocuk günlük yaşamını sürdürürken, okula giderken, geleceğini hazırlarken “yaşıtlarına oranla” sakatlığı nedeniyle daha fazla güç (efor) harcayacaktır. Hele sakatlık oranı fazla ise, bu durum, ailesine parasal bir yük de getirebilecek, sakat çocuğa bakıp gözetmekle yükümlü olan kişilen daha fazla zaman ve emek harcamak durumunda kalacaklardır. Bütün bunlar, 18 yaşından önce sakat kalan çocuklar için(18 yaş değil, olay tarihi başlangıç alınarak) güç kaybı tazminatı hesaplanması ve ödenmesi için yeterli nedenler ve hakkaniyet gereği olup, Yargıtay 17.Hukuk Daire’sinin 09/12/2015 tarih ve 2014/1724 E. 2015/13653 K. sayılı ilamında 6 yaşında sakat kalan çocuğun net asgari ücret üzerinden hesaplanacak efor kaybının olduğuna karar vermiştir. Bu nedenle kaza tarihinde 18 yaşından küçük olup, geliri olduğu ispatlanamayan çocuklar için kaza tarihinden itibaren tazminat hesaplanması gerekmektedir. Geçici iş göremezlik tazminatının belirlerken kişinin gelir elde eder ya da edebilecek olması gerekir. Yani fiilen çalışan, ya da çalışarak gelir elde edebilecek olması gerekir. Bu kapsamda yerleşik Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere kişiler 18 yaşını doldurması, yani reşit olması ile gelir elde edebileceği kabul edilmiştir. 18 yaşından küçükler bir gelir elde etmediği için geçici iş göremezlik tazminatı alamazlar. Ancak 16 yaş ve sonrası için fiilen herhangi bir yerde çırak olarak çalıştığı ispatlanması durumunda geçici iş görmediği süre içinde çıraklık ücretinden yoksun kalmış ise geçici iş göremezlik tazminatı alabilecektir. Somut olayda, davacı … … … olay tarihinde 11 yaşında, davacı … … ise 8 yaşında olup, davacıların 18 yaşından küçük olduğu ve gelir getiren bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilemediğinden … … … için talep edilen 3.252,44 TL geçici iş göremezlik ve … … için talep edilen 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının reddine karar verilmesi, Erciyes Üniversitesinden usulüne uygun olarak alınan maluliyet raporunda %3,3 oranında sürekli iş göremezliği belirlenen davacı … … … için aktüerya bilirkişisi tarafından kaza tarihinden itibaren hesaplanan 46.215,08 TL sürekli iş göremezlik tazminatına, sürekli iş göremezliği tespit edilemeyen davacı … …’in geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; … … … ve … … lehine geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuş olup, davalı vekilinin istinafının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, HMK’nın 353/1-b/2.maddesi uyarınca davacı … …’in tüm maddi tazminat talebinin reddine; davacı … … … lehine 46.215,08 TL maddi tazminata hükmedilmek suretiyle düzeltilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Yukarıda izah edilen sebeplerle; yargılamada bir eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olay uygulanmasında hata edilmiş olduğu anlaşılmakla birlikte, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/2. maddesi uyarınca bu durumun yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, Dairemizce gerekli düzeltme duruşma açılmaksızın yapılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) ;
A-) Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE,
B-) Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/783 Esas 2020/690 Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
1-) MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
Davacı … …’in tüm maddi tazminat talebinin REDDİNE,
Davacı … …’in tüm maddi tazminat talebinin REDDİNE,
Davacı … … … lehine 46.215,08 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta Şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-) Alınması gereken 3.156,95 TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacılar tarafından yatırılan 181,03 TL peşin harç ve 165,18 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 2.810,74 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-) Davacılar tarafından yatırılan 181,03 TL peşin harç ile 165,18 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 346,21 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-) Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 35,90 TL başvurma harcı, 139,00 TL tebligat gideri, 110,43 TL müzekkere ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi gideri, 629,00 TL Adli Tıp kurumu ücreti olmak üzere toplam 1.514,33 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.362,62 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalı tarafından yapılan ve yatırılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-) Maddi tazminat davası yönünden davacı … … … lehine A.A.Ü.T uyarınca 6.807,96 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak iş bu davacıya verilmesine,
7-) Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davalı lehine takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
😎 Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacı tarafa iadesine,
C-) Davalının istinaf başvurusu kabul edilmiş olmakla;
1-) İstinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-) Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 97,70 TL tehiri icra karar harcı olmak üzere 259,80 TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
D-) 1-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
2-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/10/2021