Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2442 E. 2022/1733 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2442
KARAR NO: 2022/1733
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2021
NUMARASI: 2020/32 Esas 2021/896 Karar
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 09/11/2022
YAZILDIĞI TARİH: 10/11/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/32 Esas, 2021/896 Karar sayılı kararına davacı vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa …’in davacının kızı olduğunu, müteveffanın 20/02/2013 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı aracın çarpması nedeni ile 24/02/2013 tarihinde vefat ettiğini, davacının eşi ve çocuklarının bu olay nedeni ile Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2013/188 E sayılı davayı açtıklarını, davalının hasar dosyası oluşturduğunu, davacının davalıya başvurduğunu, davalının 02/12/2019 tarihinde davacıya 14.464,00 TL ödeme yaptığını, davalının bu şekilde eksik ve faiz olmadan ödeme yaptığını, davalı ile anlaşmak için arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, … plakalı aracın olayın meydana gelmesinde % 25 oranında kusurlu olduğunu, davacının bu olay nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkının olduğunu, faizin başlangıcının 2013 yılı olması gerektiğini belirterek şimdilik 100,00 TL tazminat bedelinin 2013 yılından itibaren işleyecek yasal faizi ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılara aktüerden alınan rapor sonrası ödeme yapıldığını ve davalının ibra edildiğini, ibranamenin geçersiz sayılması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ibraname geçersiz sayılacak ise dilekçede izah edilen şekilde rapor alınması gerektiğini, davalının sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalının kusurunun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/188 E sayılı dosyasında %25 olarak tespit edildiğini, kesin hüküm bulunduğunu, davacının olay nedeni ile SGK’dan ödeme alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, 20/02/2013 tarihinde meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti amacı ile öncelikle Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden 11/11/2020 tarihli rapor alınmış olup raporda, davalı taraf sürücüsü …’ın %25, ölen yaya …’in ise %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği ve yapılan bu tespitin daha önce Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyasında alınan raporlar ile uyumlu olduğu görülmüştür. Bu rapor ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/5206 E, 2020/8874 K sayılı ilamı gibi güncel ilamlar dikkate alınarak düzenlenen aktüer bilirkişisinin 09/08/2021 tarihli raporunda davacının 19.126,52 TL bakiye destek alacağının kaldığının belirtildiği ve davalı sigorta şirketinin ise aracın olay tarihinde geçerli ZMMS poliçesini düzenlemekle zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin 12/08/2021 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınmış ve böylece davanın kabulü ile, 19.126,52 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 28/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından ödenen destekten yoksun kalma tazminatının eksik olduğunu, davalı şirketin ödemiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatının faizini ödemediğini, destekten yoksun kalma tazminatının faiz başlangıç tarihinin sigorta şirketine ihbarın yapıldığı günden itibaren 8. İş günü olduğunu, huzurda yargılaması devam eden iş bu dosya kapsamında destekten yoksun kalma tazminatının faiz başlangıç tarihi olarak sigortanın trafik kazasından haberdar olduğu yıl olan 2013 yılı olduğunu, mahkemece davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak dava konusu kazanın şirkete ihbar edildiği tarihin net olarak belirlenmesi gerektiğini ve o tarihten itibaren 8 iş günü sonunda faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, faiz başlangıç tarihi açısından da talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede;
Dava; trafik kazası nedeniyle davacı …’nin kızı …’in ölmesinden kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu alınan kusur ve aktüerya raporlarına göre; davalı sigorta şirketine davacının davadan önce ödeme için başvurduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 28/11/2019 tarihinde 14.464,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, davacının destek zararının daha fazla olduğu iddiası ile iş bu davayı açtığı, alınan rapora göre de karşılanmayan zararın 19.126,52 TL olduğu sonucuna varılarak davanın bu miktar üzerinden kabulüne , kısmi ödeme nedeniyle davalı sigorta şirketinin ödeme tarihi olan 28/11/2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, Dairemizce yapılan incelemede verilen kararda herhangi bir isabetsizlik olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-)Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-)İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı tarafça istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana iadesine,
6-)Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca Yargıtay’da temyiz yolu kapalı (kesin) olmak üzere oybirliği ile karar verildi.