Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2392 E. 2022/1746 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2392
KARAR NO: 2022/1746
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2021
NUMARASI: 2021/2 Esas 2021/861 Karar
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 10/11/2022
YAZILDIĞI TARİH: 10/11/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/2 Esas 2021/861 Karar sayılı ilamı davalılar … A.Ş ve … vekili ile davalı … Sigorta Şti. vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … ‘e ait olan … plakalı araçta 15.07.2020 tarihi saat 20:42 sularında … ‘in sevk ve idaresinde iken iki araçlı, maddi hasarlı ve yaralamalı bir trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucu olay yerine intikal eden Trafik Denetim Şube Müdürlüğü ekibi, … Sigorta Şirketi tarafından sigortalanmış … plakalı aracın sürücüsü davalı … ‘nın kaza tespit tutanağında kusursuz olduğuna ilişkin tutanak düzenlemiş olsa da davalı … ‘nın tam kusurlu olduğunu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan 19.10.2020 tarihli Trafik Bilirkişi Raporunda ve taraflarınca mütalaa istenen bağımsız bir bilirkişiden alınan 22.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilmiş olduğunu, … ‘nın sevk ve idaresindeki araç olan … plakalı aracın işletini/sahibinin ise davalı şirketlerden … A.Ş olduğunu, kazanın akabinde davacının … plakalı aracına ilişkin Kayzer Sigorta Ekspertizlik Hizmetleri’nin düzenlediği 2020/1100 sayılı 28.07.2020 tarihli ekspertiz raporunu almış olduğunu, raporda, daha önce trafik geçmiş hasarı bulunmayan davacının aracının kaza sonucu ağır hasar aldığı ve araçta toplam 47.731,00-TL hasar tespit edildiğinin ve tamirin masraflı olması sebebiyle pert total edilmesi tarafların menfaatlerine olacağının belirtildiğini, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak davalı şirketin cevap vermediğini ve söz konusu bedeli ödemediğini, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, kullanılamaz durumda olan aracın taraflarında kalması ve bu nedenle de davadaki taleplerinde sovtaj bedelinin düşülmesini talep ettiklerini, davacının olayda kusursuz olduğunu, davalı sürücünün ise 2918 sayılı KYTK’nın 84/f maddesine göre doğrultu değiştirme, manevralarını yanlış yapma sebebiyle yine aynı kanun madde 53/1-b’ye göre sola dönüş kurallarına riayet etmeme sebebiyle trafik kurallarını ihlal etmesi nedeni ile kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile davacının kardeşinin yaralandığını, davacının aracına çarpan … plakalı aracın sürücüsü, %100 kusurlu olduğu tespit edilen davalı … ‘nın sevk ve idaresindeki aracın işleteni … A.Ş ile davalı sigorta şirketi arasında; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunmakta olduğunu, davalı sigorta şirketinin ZMSS kapsamında üçüncü kişilerin zararından poliçe limitleriyle sınırlı kalmak üzere sorumlu olduğunu belirterek öncelikle davalı … A.Ş adına kayıtlı olan … plakalı … markalı araç üzerine tedbir konulmasına, akabinde davanı kabulü ile davacıya ait … plakalı aracın ağır hasar görmesi ve pert total edilmesi neticesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın hesaplanacak piyasa değerinden, sovtaj bedeli mahsup edildikten sonra hesaplanacak olan bedel olan şimdilik 5.000,00-TL’nin, davalı … Sigorta Şirketi’nden sorumlu olduğu poliçe limitiyle sınırlı kalmak üzere temerrüde düştüğü 24.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, … plakalı aracın işleteni davalı … A.Ş. ve aracın sürücüsü davalı … ‘dan sigorta şirketinin sorumlu olduğu poliçe tutarının limitini aşan kısım ve zararın tamamı bakımından, kaza tarihten itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın davalı şirket tarafından … vadeli … no.lu Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, yapılacak yargılamada tarafların kusur durumlarının tespit edilmesi gerekmekte olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, meblağ sigortası olmadığından davalı şirketin oluşan zararlardan ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde ve 33.000,00-TL’lik poliçe limiti ile sorumlu tutulabileceğini, bunun için öncelikle kazadaki kusur durumunun tespiti gerekmekte olduğunu, davalının sigortalısı aracın, dava konusu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, bu hususun kaza tespit tutanağında belirtilmiş olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere trafik sigortası genel şartları gereği sigorta şirketinin temerrüdü ödemeye esas tüm belgeleri içerir başvuru ile başladığını, dolayısıyla sigorta şirketi açısından ödeme yükümlülüğünün doğabilmesi için gerek hasar gerekse de kusura ilişkin tüm belgelerin tam ve ödemeye esas alınabilecek nitelikte olması gerektiğini, bu nedenle temerrüt tarihinde sayılan hususların dikkate alınmasını talep ettiklerini belirterek dava konusu talepler zamanaşımına uğradığından davanın reddine karar verilmesini, kaza tarihinden faiz yürütülmesine ilişkin taleplerin reddi ile herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…1-Davanın KABULÜ İLE 34.500,00-TL hasar bedelinin davalı … Sigorta Şirketi yönünden 33.000,00-TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalılar … ile … A.ş’den olay tarihi olan 15/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Türk Sigorta şirketinden, temerrüt tarihi olan 24/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar … A.Ş ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hasar bedel tutarının fahiş olduğunu, dava zamanaşımı süresinin geçtiğini, faiz hesaplamasına ilişkin itirazlarının mevcut olduğunu, kusura yönelik itirazlarının mevcut olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Sigorta Şti vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu kaza neticesinde düzenlenen kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsü … ‘ya herhangi bir kusur atfedilmemiş iken tüm kusurun davacı yana ait motosiklet sürücüsü … ‘e atfedildiğini, tespit edilen kusurlar arasındaki bu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, mahkemece bu husus değerlendirilmeden karar verilmiş olup kusurlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, bilirkişi raporunda tespit edilen maddi hasarın fahiş nitelikte olduğunu, davacı yana ait aracın dava öncesinde trafik kazası geçirip geçirmediğinin araştırılması gerektiğini, hesaplamaya dahil edilen parçalarının orjinal olup olmadığına bakılması gerektiğini, yapılan hesaplamanın hasarların parçaların orjinal olduğu düşünülerek yapıldığını, bilirkişi raporunda bu hususlara değinilmemiş olup orjinal olmayan parçalar ile dava konusu kaza neticesinde zarara uğramayan parçaların hesaplamaya dahil edildiğini, davanın konusunun davacı yanın gelecekteki geliri olup davacı yanın gelecekteki zararı için bugün faize hükmedilmesinin faizin ruhuna aykırı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği görülmüştür.
Yukarıda açıklaması yapılan HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davalılar vekillerinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;
İstinaf incelemesine konu dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedelinin giderilmesi istemine ilişkindir.
Dava konusu kazanın, 15/07/2020 günü, davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpışmasıyla meydana geldiği, davacının … plakalı motosikletin maliki olduğu, davalı… A.Ş.’nin … plakalı aracın işleteni olduğu, davalı … A.Ş.’nin ise … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi olduğu, eldeki davada kaza nedeniyle davacının aracı yönünden hasar bedeli tazmininin talep edildiği anlaşılmıştır.Her ne kadar davalı işleten ve sürücü vekilince istinaf dilekçesinde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de davalıların süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve zamanaşımı defisi ileri sürmediği açıktır.Öncelikle kazanın oluşumundaki kusur durumu değerlendirildiğinde; dosya kapsamında alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 09/06/2021 tarihli raporuyla; davalı sürücü … ‘nın idaresindeki otomobille kafe önündeki park yerine girmek için sağ tarafta park etmiş araç yanında durakladıktan sonra kısa mesafe geri gelip arkasından gelen araç trafiğini gözetmeden sola doğru yaptığı kontrolsüzce manevra nedeniyle aracının sol ön yan kısımlarıyla sol şeridi takiben düz seyirle yanından geçmekte olan sürücü … idaresindeki motosikletin sağ ön yan kısımlarının çarpıştığı olayda, dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı bu hareketleri nedeniyle kusurlu olduğu ancak sürücü … ‘in kural ihlali bulunmadığı belirlenmiş olup hükme esas alınan raporun soruşturma dosyası kapsamında düzenlenen 19/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ve olayla uyumlu olduğundan davalıların kusura yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yine Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 09/06/2021 tarihli raporuyla … plakalı motosiklette oluşan hasar bedeli belirlenmiş olup aracın piyasa değeri ve hasar miktarı gözetilerek pert total işlemi uygulanması gerektiği, aracın ikinci el piyasa değerinin 45.000,00-TL olduğu, sovtaj değerinin 10.500,00-TL olduğu, sonuç itibariyle araç hasar bedelinin 34.500,00-TL olduğu belirlenmiştir. Her ne kadar sigorta şirketince davacıya ait aracın daha önce kaza geçirip geçirmediğinin araştırılmadığı iddia edilmekte ise de Sigorta Bilgi ve Gözlem Merkezinden celp edilen belgelerden, … plakalı aracın 15/07/2020 tarihli kazadan önceye ilişkin hasar bilgisi olmadığı açıktır.Haksız fiilden doğan tazminat alacaklarında kural olarak faiz başlangıcı olay tarihidir. Zarar gören, tazminat alacağına zararın doğduğu an hak kazanır. Haksız fiillerde olayın vuku tarihinde alacağın muaccel olduğu ve dolayısıyla borçlunun temerrüde düştüğü kabul edilmekte haksız fiil failinin temerrüdü için ayrıca alacağı istemeye yönelik ihtar keşide edilmesine gerek bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Mahkemece davalı … ve davalı … A.Ş.’ye ilişkin maddi tazminatın tamamı yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğrudur (Yargıtay 17. HD. 15/10/2020 tarih 2019/6477 Esas 2020/5698 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 17. HD. 16/05/2019 tarih 2016/9984 Esas 2019/6211 Karar sayılı ilamı). Bu nedenle davalı … ve davalı … A.Ş.nin faize ilişkin istinaf başvuru sebebi yerinde değildir.Bununla birlikte, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür. Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır. Davacı taraf 02/11/2020 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapmış olup sigorta şirketi 13/11/2020 tarihinde temerrüde düşmüş ise de davacı tarafça sigorta şirketine yönelik faiz başlangıcının 24/11/2020 olarak belirlenmesi talep edildiğinden talepten fazlasına hükmedilmeyerek faiz başlangıç tarihinin 24/11/2020 tarihi olarak belirlenmesi isabetlidir. Davalı sigorta şirketi vekilinin faize ilişkin istinaf başvuru sebebi yerinde değildir.
Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları ile delillerinin dosya kapsamı ve yasalara uygun olarak değerlendirilerek verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalıların istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-) Davalıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-)İstinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 2.356,69-TL nispi istinaf karar harcından başvuru sırasında peşin alınan 1.180,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.176,69-TL istinaf karar harcının istinaf eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına, (davalı … Şirketinin sorumluluğunun 1.125,50-TL ile sınırlı tutulmasına)
3-) İstinaf başvurusunda bulunan davalı … A.Ş tarafından yatırılması gereken 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının bu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-)Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalıların üzerinde bırakılmasına,
6-)İstinaf yargılaması bakımından davalılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
7-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1 – a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/11/2022