Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2226 E. 2022/1749 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2226
KARAR NO: 2022/1749
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2021
NUMARASI: 2018/193 Esas, 2021/613 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 29.01.2018
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 10.11.2022
YAZILDIĞI TARİH: 10.11.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/193 Esas, 2021/613 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ‘ün 29/09/2017 tarihinde davalı … ‘ün işçi ihtiyacına binaen Kayseri’den arandığını, söz konusu teklifi kabul etmek suretiyle ikamet ettiği … İlinden yola çıkarak … İli, … İlçesi, … Mahallesi’ne gittiğini, akabinde davalının yanına gidip kendisiyle görüşerek davalının elmalarını toplaması hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin 06/10/2017 tarihinde elma toplamaya gitmek üzere davalının idaresinde bulunan ve şahsına ait … plakalı … marka traktörün sağ tarafındaki büyük tekerin üzerindeki oturma yerine oturduğunu, davalının traktörü çok hızlı kullandığını, müvekkilinin olası bir kazaya karşı korunabilmek adına oturduğu yerdeki korkuluktan sıkıca tutunduğunu, buna rağmen traktörün arkasına doğru düştüğünü, davalının, müvekkilinin yere düşmesine rağmen frene basmadığını ve traktörün arkasında bulunan römorkun tekerlerinin müvekkilinin bacaklarının üzerinden geçerek ezdiğini, davalının jandarma ekiplerine söz konusu kazanın bir trafik kazası olduğunu bildirmediğini, çelişkili ve gerçekten uzak bir şekilde kazanın müvekkilinin ağaçtan düşmesi suretiyle gerçekleştiğini söylediğini, bu nedenlerde davalının iyiniyetli olmadığını, müvekkilinin çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü, uygulanan tetkikler ile müvekkilinin bacaklarının muhtelif yerlerindeki kırıklar nedeniyle tedavi sürecine gidildiğini, yüzünde ve kafasında yara ve ezilmelerin meydana geldiğini, ayrıca müvekkilinin sol bacağının diz altından kesildiğini, bu nedenle müveklinin yatağa bağlı, bakıma muhtaç ve geçimini sağlayamaz duruma geldiğini, maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı … ‘ün kullanmış olduğu aracın sigortasının bulunmadığını, bu nedenle Güvence Hesabı kapsamında uğranılan zararların tazmin edilmesinin talep edildiğini, ancak Güvence Hesabından cevap verilmediğini, kazanın 06/10/2017 tarihinde saat 07:00’da karayolunda meydana geldiğini belirterek, müvekkili … ‘ün çalışma gücü kaybını yitirmesinden dolayı 500,00-TL, ekonomik geleceğinin sarsılmasından dolayı 500,00-TL, uzuv kaybı sebebiyle yatağa bağımlı ve sürekli bakıma muhtaç hale geldiği için bakıcı giderleri olarak 500,00-TL, tedavisi için sürekli şehir dışına çıkmak durumunda kalarak masraf yaptığı için 500,00-TL, yine tedavi için kullanılan ilaçlara yaptığı ödemeler dolayısıyla 1.000,00-TL olmak üzere toplamda 3.000,00-TL maddi tazminat ile müvekkilinin kaza neticesinde yaşadığı manevi sıkıntılar için 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren
Davalı Güvence Hesabı vekili, cevap dilekçesinde özetle; 06.10.2017 tarihinde … ‘ün sevk ve idaresindeki traktör ile birlikte tek taraflı olarak yaptığı kaza sonrası … ‘ün yaralanmasına ve maluliyetine neden olduğunu, zarar görene vekaleten yapılan başvuru neticesine % 43 maluliyetine karşılık % 50 kusur indirimi yapılarak 12.02.2018 tarihinde 42.312,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın ek maluliyet tazminatı konusunda müvekkili kuruma ek tazminat başvurusunda bulunmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, ödenen tutarın eksik olduğu konusunda da herhangi bir itiraz ileri sürülmediğini, dolayısı ile müvekkilinin ibra edildiğini, davacı tarafça imzalanan ibranamenin geçerli olduğunu, ödenen bedelin uzman aktüer hesap yaptırılarak ödendiğini, ödenen tazminat ile talep edilen miktar arasında fahiş bir farkın söz konusu olmadığını, müvekkili kurumun geçici iş görmezlik tazminatından ve bakıcı giderleri ile tedavi giderlerinden de sorumlu olmadığını, yine manevi tazminat taleplerinden de müvekkili kurumun bir sorumluluğu olmadığını, ayrıca davacının gerçek maluliyetinin ve oranının ayrıca gerçek zararının uzman bilirkişiler marifeti ile tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sigortalının kusur oranı nispetinde sorumlu olduğunu, herhangi bir temerrütün söz konusu olmadığını belirterek, haksız, mesnetsiz usul ve yasaya aykırı açılan davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; İddiaların asılsız olduğunu, davacının müvekkili ile 5 yıldır tanıştığını, traktör ile müvekkilinin elma bahçesinde elma toplamaya giden davacının müvekkiline yavaşlamasını söylemesi üzerine traktörden indiğini birkaç metre ilerisinde durduğunda, adam yere düştü seslerini duyduğunu, sorduğunda, sadece bana çarptılar cevabını verdiğini, çalışma için anlaşma yapıldığı iddiasının asılsız olduğunu, ayrıca talep edilen miktarın güvece hesabı tarafından 43.312,00 TL olarak hak sahiplerine ödendiğini, iki kez ödeme alarak sebepsiz zenginleşme peşinde olduklarını, davacının olayın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun olmadığını, manevi tazminat talebinin çok fahiş olduğunu belirterek haksız olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davacının maddi tazminata ilişkin tüm taleplerinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden(06.10.2017)itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘ten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Subut bulan kazanın sorumlusu davalı iken müvekkilinin talep ettiği geçici ve sürekli iş göremezlik zararı, bakıcı gideri, tedavi gideri ile ekonomk geleceğin sarsılması nedeniyle maddi zarar kalemlerinin mahkemece reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin müvekkilinin ekonomik geleceğinin sarsılmasından dolayı talep ettikleri zarar hakkında herhangi bir hüküm kurmadığını, hesap bilirkişisi … ‘un düzenlediği bilirkişi raporunda müvekkilinin yaşı ve mesleğini dikkate alarak hesap yapılmasına yer olmadığı şeklinde bir görüş bildirildiğini, ilk derece mahkemesinin herhangi bir hesap yapmayarak eksik inceleme neticesinde hatalı olarak karar verdiğini, müvekkili lehine maddi tazminata hükmedilmesi, manevi tazminatın ise artırılması gerektiğini, müvekkilinin söz konusu kaza ile geçirdiği travma ve gerek tedavi süreci olsun gerek kendisinin hayatını etkileyecek ölçüde bedelsel hasar görmesi ve sol bacağını kaybetmesi sebebiyle ağır bir buhran sürecine girdiğini, manevi olarak da oldukça yıpranan davacıya TBK’nın 56. maddesi kapsamında hakkaniyete uygun bir manevi tazminat ödenmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davacının istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu tespit edilmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesinde 6 bent halinde belirtilen koşulların varlığı durumunda ise davanın esası incelenmeden ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verileceği aynı maddede düzenlenmiştir. Bu maddenin birinci fıkrasının a bendinin 3. sırasında “Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması” davanın esası incelenmeden ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gereken bir hal olarak düzenlenmiştir.İstinaf incelemesine konu, trafik iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepli davada verilmiş olan kısmen kabul kararıyla ilgili dava dosyası davacının istinaf başvurusu bakımından incelendiğinde, ilk derece mahkemesinin görevsiz olmasına rağmen hatalı değerlendirmeyle esas hakkında karar verdiği görülmüştür. Şöyle ki; Davacı ile davalı … arasında hizmet sözleşmesinin ve işçi işveren ilişkisinin olduğu anlaşılmaktadır. Zira yargılamaya konu trafik kazası davalı … ‘e ait elma bahçesine çalışmaya giderken davacının traktörden düşmesi sonucunda meydana gelmiştir.Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.Somut olayda ve taraflar arasındaki temel hukuki ilişkiye bakıldığında; davalı … ‘ün davacının işvereni olduğu ve anılan davalı işverene ait aracın davalının yönetiminde iken meydana gelen trafik iş kazası sonucunda davacının yaralandığı, bir başka ifade ile anılan davalı ile davacı arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu ve kazanın hizmet akdinin yerine getirilmesi sırasında gerçekleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ayrıca davanın 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra 29/01/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.Bu durumda, uyuşmazlığa genel mahkemelerde bakılamayacağı açık olup, görev kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde İş Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bu karara karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusu yerindedir. (Benzer uyuşmazlıklarda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2013/18465, K:2015/6070 sayılı, 17. Hukuk Dairesi’nin E:2017/5135, K:2019/10609 sayılı, 17. Hukuk Dairesi’nin E:2017/611, K:2018/3669 sayılı kararlarında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)Hâl böyle olunca davacının istinaf başvurusunun açıklanan nedenden ötürü kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3. maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin duruşma açılmaksızın karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davacının istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen sebeplerle KABULÜNE, 6100 sayılı HMK md. 353/1-a-3 uyarınca Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.06.2021 tarihli, 2018/193 Esas, 2021/613 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-) Davanın yukarıda gerekçe bölümünde belirtilen hususlar değerlendirilerek yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/2. maddesi gereğince ve Dairemizce dosya hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilmesi gözetilerek; davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-) Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE, istinaf kanun yoluna başvuru harcının ise HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-) İstinaf yargılaması bakımından davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
7-) Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılama sonucu verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1-a-3 gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 353/1-b, 362/1-g uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/11/2022