Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2221
KARAR NO: 2021/1579
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2021
NUMARASI: 2021/681 Esas (Ara Karar )
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 08/10/2021
İSTİNAF KARARININ VERİLDİĞİ TARİH: 09/12/2021
YAZILDIĞI TARİH: 09/12/2021
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/681 sayılı 12/10/2021 tarihli ara kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi, … plakalı araçtan dolayı … ve … plakalı araçtan dolayı … numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçelerini düzenlediğini, davalı …’nin maliki olduğu ve sevk ve idaresindeki … plakalı araç, …’a ait … plakalı araca arkadan çarpması suretiyle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasının … – …(AĞRI) karayolu … Köyü mevkiinde … tarihinde meydana geldiğini, bahse konu hazırlık soruşturma dosyasınca da sabit olduğu üzere müvekkil kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru olmayıp araçta yolcu konumunda olduğunu, trafik kazası sonucunda, müvekkilin sağ ayağı kırıldığını, vücudunda ve organlarında his ve duyu kaybı, yaralanmalar olduğunu ve müvekkilinin halen topallayarak yürüdüğünü, müvekkilinin evli ve çocuklarının olduğunu, trafik kazası sonucunda üçüncü kişilere muhtaç olduğunu, anne ve eş olarak görev ve sorumluluklarının yerine getiremediğini, kaza sonucunda vücudunda meydana getirmiş hasardan dolayı rahatça hareket edemediğini, yaşamsal faaliyetlerini yaparken zorlandığını, büyük bir psikolojik çöküntü yaşadığını, bu süreçte davalı tarafların geçmiş olsun ziyaretinde bile bulunmadığını, davalı sigorta şirketine müvekkilin uğramış olduğu zararlarının karşılanması amacıyla başvuru yapıldığını, müvekkiline kazadan dolayı bir ödeme yapılmadığını, kazanın oluşu ve davalıların mal kaçırma ihtimaline ve davanın nihayetsiz kalmasına ihtimaline istinaden davalı …’nin … plakalı aracına, diğer taşınır taşınmazlarına ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından 12/10/2021 tarihli ara kararı ile, davalının mallarının bizatihi dava konusu olmadığı, HMK’nın 389 maddesi uyarınca ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 6100 sayılı HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili hükümlerinde açıkça uyuşmazlık konusu olmayan mal ve haklar üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağının belirtildiği dikkate alınarak davalı adına kayıtlı mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması yönündeki talebinin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının, hukuka, dava dosyasınca toplanan delillere, maddi gerçeğe ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilin uğramış olduğu maddi ve manevi zararlara neden olan trafik kazasında, kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü ve malikinin … olduğunu ayrıca, davalı …’nin dava açıldığı süreye kadar dava konusu zararları ödememe yönünde ki olumsuz davranışları, kazanın oluşu ve davalının mal kaçırma ve davanın nihayetsiz kalma ihtimalinin olduğunu, mahkemenin davalı …’nin özelikle … plakalı taşınırına ihtiyati tedbir konulmasına karar vermemesinin hukuka, hakkaniyete ve maddi olaya aykırı olduğunu bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davalı …’nin özelikle … plakalı taşınırına, diğer taşınırlarına, taşınmazlarına ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ve GEREKÇE Dava, trafik kazası nedeniyle açılmış maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.HMK 389/1. maddesinde yer alan, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” yönündeki düzenlemeyle; davanın açılmasıyla, hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması olasılığı ve bu değişiklikler nedeniyle dava sonunda elde edilecek hükmün icrasının olanaksızlaşması veya güçleşmesini önlemek amacıyla, geçici hukuki koruma işlemleri kapsamında, ihtiyati tedbir yönteminin oluşturulduğu; ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir nedenin ortaya çıkmasının da konunun temel koşulları olduğu belirgin bulunmaktadır.Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturmakta olup; yasal düzenlemedeki, ”uyuşmazlık konusu hakkında” kavramı da bu yöne vurgu yapmıştır.Somut olayda; davacı tarafından, trafik kazasından kaynaklı olarak davalı sürücü … tarafından kazaya sebebiyet verilmiş olduğu iddiasıyla davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminata ilişkin dava açılmış olup, davalı … üzerine kayıtlı olan ve trafik kazasına sebebiyet vermiş olan … plakalı aracına, diğer taşınır taşınmazlara ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemekte ise de HMK’nın 389. maddesi ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2012/867 Esas, 2012/1672 Karar sayılı ilamı ve yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2012/8405 Esas, 2012/11646 Karar sayılı ilamı doğrultusunda yalnız ihtilaf konusu şey üzerine ihtiyati tedbir bırakılabileceği, somut olayda ise uyuşmazlığın konusunun, davalı … üzerine kayıtlı ve trafik kazasına sebebiyet vermiş olan … plaka sayılı aracın, davalılara ait başkaca araçların, diğer taşınır taşınmazlar ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi yönünde verilen kararda herhangi bir isabetsizlik olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesinin verdiği kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) İstinaf başvurusu sırasında peşin alınan harçların mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacı tarafça istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana iadesine,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/12/2021