Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2050 E. 2022/1484 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2050
KARAR NO: 2022/1484
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2021
NUMARASI: 2018/524 Esas, 2021/528 Karar
Asıl Dava Dosyasında;
DAVA KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 31/07/2018
Bileşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/318 Esas sayılı dava dosyasında;
DAVA KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 10/06/2019
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 13.10.2022
YAZILDIĞI TARİH: 14.10.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/524 Esas, 2021/528 Karar sayılı dava dosyasında asıl ve birleşen davalar bakımından verilen karara karşı asıl dava dosyasında davalı… vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Asıl dava dosyasında davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan davalı …’in maliki ve diğer davalı…’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın davacının da içerisinde bulunduğu … plakalı araca çarpması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, davacının bu trafik kazasında yaralandığını, vücudunun birçok yerinde kırıklar oluştuğunu, davacının mezkur kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalı sürücü…’in kırmızı ışıkta geçmesinden dolayı asli ve tam kusurlu olduğunu, diğer davalı araç sahibi ile sigorta şirketinin ise KTK uyarınca müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu bildirirek 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava dosyasında davalı …Sigorta Şirketi vekili, cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, trafik sigortacısının işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğundan somut olayda işletenin sorumluluğunun bulunmaması karşısında davalı sigorta şirketinin de sorumluluğunun bulunmadığını, ödemede bulunarak sorumluluğunu yerine getirip davacı yan tarafından ibra olunan sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmaması ve ibra olunması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/318 Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi nezdinde … numaralı sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan ve sigorta ettiren davalı …’ın maliki olduğu … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ın 28/02/2017 tarihinde, … Caddesi istikametine doğru seyir halinde iken, … Mah. … Caddesi’ne seyir halinde olan … plakalı aracın ise asri mezarlık 2 numaralı kapıya doğru gelindiğinde … Bulvarı kavşağında … plakalı araç sürücüsü …’in kızımızı ışıkta geçmesi sebebi ile … plakalı araca çarpması sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araç içerisinde bulunan davacının yaralandığını ve vücudunun bir çok yerinde kırıklar olduğunu, davacının maddi ve manevi zararının olduğunu belirterek şimdilik 500,00 TL geçici ve 500,00 TL kalıcı iş gücü kaybının 28/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini, hukuki ve fiili irtibat nedeni ile işbu davanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/524 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/318 Esas sayılı dava dosyasında davalı … Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava konusu trafik kazası nedeniyle taznimat ödenebilmesi için gerekli ve yeterli belgeleri sunmadan işbu davayı açtığını ve bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının maluliyete ilişkin raporunun olmadığını, bu nedenle tazminat hesabının yapılmayacağını, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçede yazılı limitli sınırlı olduğunu, kişi başına limitin 330.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, bu limitin kişi başı teminat limiti olarak tüm zararlar için olduğunu, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve kesin ve sürekli maluliyet raporu alınana kadarki bütün giderlerin teminat harici olduğunu, dava konusu trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığını, davacının zarar görmesinde emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespiti ile müterafik kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının araç içesinde hazır için taşınıp taşınmadığının tespiti ve ona göre tazminattan sigorta şirketi bakımından indirime gidilmesi gerektiğini, davacının maluliyetini de ispat etmesi gerektiği, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini belirterek öncelikle davacının dava şartlarını yerine getirmediğinden haksız davasının reddine, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeni ile davanın reddine, haksız ve kötüniyetli davanın reddine, reddedilen kısım açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Asıl dava dosyası yönünden; Davacının 500,00TL sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine, davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin kısmen kabulü ile: 1.270,75-TL maddi tazminatın davalılar … ve…’den haksız fiil tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren, davalı …Sigorta A.Ş’den ise temerrüt tarihi olan 06/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin alacak ve faiz talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 6.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve…’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/318 Esas-2019/648 Karar sayılı dava dosyası yönünden; Davacının 500,00TL sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine, davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin kısmen kabulü ile: 1.016,60-TL maddi tazminatın davalı …’dan haksız fiil tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş’den ise temerrüt tarihi olan 06/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin alacak ve faiz talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 6.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, (Asıl dava dosyasında … ve… aleyhine hükmedilen manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar tazminatın asıl dosya davalıları … ve… ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi,) dair karar verildiği anlaşılmıştır.Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Asıl dava dosyasında davalı… vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya konu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dosya kapsamında aldırılan raporlar arasında çelişki bulunduğu halde işbu çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya konu kaza neticesinde davacıda herhangi bir maluliyetin ve kalıcı bir hasarın söz konusu olmaması karşısında manevi tazminat miktarına ilişkin değerlendirme ve hükmedilen tutarın sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmamasına rağmen davacı lehine hükmedilmiş olan tazminat tutarından müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasının yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, asıl dosya davalılarından… vekilinin istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)
Yukarıda açıklaması yapılan 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince asıl dosya davalısı… vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;
İstinaf incelemesine konu dava, çift taraflı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; asıl dava dosyası yönünden; davacının 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine, davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.270,75-TL maddi tazminatın davalılar … ve…’den haksız fiil tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren, davalı …Sigorta A.Ş’den ise temerrüt tarihi olan 06/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin alacak ve faiz talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 6.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve…’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/318 Esas-2019/648 Karar sayılı dava dosyası yönünden; davacının 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine, davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin kısmen kabulü ile: 1.016,60-TL maddi tazminatın davalı …’dan haksız fiil tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş’den ise temerrüt tarihi olan 06/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin alacak ve faiz talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 6.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, (Asıl dava dosyasında … ve… aleyhine hükmedilen manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar tazminatın asıl dosya davalıları … ve… ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi,) dair karar verilmiştir. Bu karara karşı sadece asıl dosya davalısı… vekilince kusur oranının hatalı belirlendiği, davalının kusursuz sorumlu olarak hükmedilen tazminatlardan sorumlu tutulmasının da mümkün olmadığı ve manevi tazminatın fahiş miktarda belirlendiği yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bilindiği üzere, trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören maddi ve manevi zararını 6098 sayılı TBK’nun 49, 54 ve 56. maddeleri uyarınca sürücüden (somut olayda … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı …, … plaka sayılı aracın sürücüsü…) isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden (somut olayda … plaka sayılı aracın maliki davalı …, … plaka sayılı aracın maliki …) de maddi ve manevi zararın tazmini talep edilebilir. Öte yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacının, maddi zararını … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … Sigorta Anonim Şirketinden ve … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı …Sigorta Şirketinden isteme hakkı da vardır.Dosya kapsamındaki 28/02/2017 tarihli kaza tespit tutanağı, ceza soruşturması sırasında trafik bilirkişisinden alınan 24/04/2017 tarihli kusur raporu, hukuk mahkemesince trafik bilirkişisinden alınan 16/05/2019 tarihli kusur raporu ve … Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 08/05/2020 tarihli kusur raporu, tanıklar … ve …’nın aşamalardaki beyanları ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde ayrıca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin E:2014/1479, K:2014/2528 sayılı kararındaki kimin kırmızı ışıkta geçtiğinin tespit edilememesi durumunda iki sürücünün de eşit kusurlu sayılmaları gerektiği şeklindeki kabulü nazara alınarak ilk derece mahkemesinin, … Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 08/05/2020 tarihli kusur raporuna itibar ederek … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanmasıyla sonuçlanan dava konusu kazada … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı … %50, … plaka sayılı aracın sürücüsü…’in %50 oranında kusurlu kabul edilmesi doğru bulunmuş, bu nedenle davalı…’in kusur durumu ve oranı bakımından ayrıca tazminat talepleri bakımından hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı yönünde yaptığı istinaf itirazları haklı görülmeyerek reddedilmiştir. 6098 sayılı TBK’nun 49 ve 56. maddelerine göre Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hâkim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nesafetle) karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayın işleniş biçimi, olay tarihi, davacının yaralanmasının mahiyeti, sürekli maluliyetinin bulunmaması, davalı tarafın kusur durumu, davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, tarafların sosyal ekonomik durumu birlikte değerlendirildiğinde ayrıca hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi gözden uzak tutulmayarak ilk derece mahkemesinin takdir ettiği manevi tazminat miktarının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu, kamu düzenini ilgilendiren başkaca bir aykırılık da tespit edilemediğinden davalı… vekilinin manevi tazminat miktarının çok fazla belirlendiği yönündeki istinaf itirazlarının da yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirtilen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasındaki kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda istinaf incelemesi sırasında istinaf talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır.
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; istinaf başvurusunda bulunanın sıfatı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme üzerine; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, asıl dosya davalısı… vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Asıl dava dosyasında davalı…’in istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 496,66-TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf başvurusu sırasında peşin alınan 124,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 372,46 TL’nin asıl dava dosyasında davalı…’den alınarak Hazineye gelir kaydına, asıl dava dosyasında davalı… tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının da Hazineye gelir kaydına,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Asıl dava dosyasında davalı… tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
5-) Asıl dava dosyasında davalı… tarafından istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince uyuşmazlık miktarı itibariyle Yargıtay nezdinde temyiz yolu kapalı (KESİN) olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/10/2022