Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2010 E. 2022/1301 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2010
KARAR NO: 2022/1301
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2021
NUMARASI: 2020/110 Esas 2021/528 Karar
DAVA: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 28/09/2022
YAZILDIĞI TARİH: 30/09/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/110 Esas, 2021/528 Karar sayılı kararına davacılar vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı sigorta şirketinin … sigortacısı olduğu, davalı … ‘in maliki olduğu davalı … ‘in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkili davacı … ‘ın sürücüsü olduğu motosiklete çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacı … ‘ın yaralandığını, davacı … ‘ın geçici iş gücü zararı ve maluliyet zararının olduğunu, söz konusu yaralanma nedeniyle bu müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı sigorta şirketine maddi zararın tanzimi için başvurduklarını, bu davalının maluliyet raporu istediğini, ancak sürekli maluliyet oranına ilişkin raporun kısa sürede alınamaması nedeniyle müvekkilinin hakkının sürüncemede kalmaması için iş bu davayı açtıklarını, kaza nedeniyle davacı … ‘ın ağır yaralar aldığını ve hayatının her anında bu acıları yaşadığını, … ‘ın annesi olan davacı … ve babası olan … ‘ın biricik oğullarının acısını derinden hissettiklerini, oğullarının çektiği acıları onların da yaşadığını, davacıların manevi ızdıraplarının bir nebze de olsa giderilmesi için manevi tazminat da talep ettiklerini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00-TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden 25/10/2017 başvuru tarihinden, diğer davalılar yönünden 02/10/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı … ‘a verilmesine, yine davacı … için 50.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL ve davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davacılardan müşteren ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya bakmaya İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetkisizlik nedeni ile davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirkete dava tarihinden önce başvuru yaptığını ancak gerekli evraklarını ibraz etmediğini, bu nedenle davacının KTK.nun 97. maddesine aykırı olarak dava açtığını, davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin talebinin tedavi gideri kapsamında olduğu ve trafik sigortası genel şartları uyarınca teminat dışı olduğu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçede yazılı limit ile sınırlı olduğu, davacının da kask takmaması ve uygun kıyafetler giymemesi nedeniyle mütefarik kusuru bulunduğunu, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, Adli Tıp Kurumundan maluliyet raporu aldırılması gerektiğini, temerrüte düşürülmeyen müvekkili şirketin en erken dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu beyanda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazanın davacının kusuru ile meydana geldiğini, ayrıca zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, istenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazada kusurunun bulunmadığını, kazanın davacının kusuru ile meydana geldiğini ve zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, davacılar tarafından istenilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; davacı … ‘ın maddi tazminat davasının kabulü ile 6.133,19-TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 138.580,02-TL maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 144.713,21 -TL maddi tazminatın davalı … AŞ’nin … poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve dava tarihi olan 08/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, diğer davalılar … ve … ‘in ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine, hükmedilen maddi tazminata davalı … A.Ş. yönünden 25/10/2017 başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik davacı isteminin reddine, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 25.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL ve davacı … için 10.000,00- TL manevi tazminatın dava dilekçesinde faiz talebi olmaması, ıslah dilekçesi ile faiz talep edilmesi dikkate alınarak ıslah dilekçesi tarihi olan 22/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, davacıların davalılar … ve … hakkındaki fazlaya ilşkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince verilen bu karar davalı … A.Ş’nin istinaf talebi üzerine Dairemizce incelenmiş ve Dairemizin 21/09/2020 tarih ve 2019/150 Esas, 2020/72 Karar sayılı ilamı ile özetle;Dava cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davalı sigorta şirketi vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik istinaf başvurusu yönünden dairemizce yapılan incelemede;Bilindiği üzere Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat ve yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.Buna göre 11/10/2008 tarihinden önceki kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemeleri Tüzüğü çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu 01/09/2013 ile 01/06/2015 tarihleri arasındaki kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki meydana gelen kazalar için 30/03/2013 tarihli 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ve 20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Erişkinler İçin Engellilik değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.İlk derece mahkemesince … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06/11/2018 tarihli maluliyet raporunun hükme esas alındığı ve bu raporda “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” kapsamında değerlendirme yapıldığı, oysa ki davaya konu kazanın 02/10/2017 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında 30/03/2013 tarihli 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasının gerektiği açıktır. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi dairemizce haklı bulunmuştur.Yine davalı vekili tarafından davacı … ‘ın olay tarihindeki yaşı dikkate alındığında askere gideceği ve bu nedenle yaklaşık bir yıl çalışamayacağı kabul edilerek bu süre için herhangi bir hesaplama yapılmaması gerektiği ancak hükme esas alınan Aktüerya raporunda askerlik süresinin dikkate alınmadığı ve söz konusu süre içinde hesaplama yapıldığı ileri sürülmüş olup dairemizce bu yönde yapılan incelemede; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/09/2019 tarih ve 2016/16087 Esas 2019/8514 Karar sayılı ilamında “… Davaya konu kazada yaralanan ve işgücü kaybına uğrayan davacının kaza tarihi itibariyle 19 yaşında olduğu… davacının yaşına ve eğitim durumuna göre askerlik çağında olduğu görülmektedir.Mahkemenin hükme esas aldığı Aktüerya raporunda, davacının askerlikte geçecek süresini de kapsar biçimde bakiye ömür süresinin tamamı için tazminat hesaplaması yapılmış; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan %14.3 oranındaki maluliyetinin askerliğe engel teşkil edip etmeyeceği konusunda da herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Bu yönden gerekli araştırmanın yapılmayışı, eksik inceleme niteliği taşımaktadır.Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davacının kazadan kaynaklanan %14.3 oranındaki maluliyetinin derecesi ve niteliğine göre askerliğe engel teşkil edip etmeyeceğinin (maluliyet raporu eklenerek yazılacak yazı ile) ilgili askerlik şubesinden sorulması; alınacak cevaba göre askerlikten geçireceği sürede de efor tazminatı verilip verilmeyeceği tartışılarak davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir…” denilmiştir.Bu durumda davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinde haklı olduğu sonucuna varılmıştır.Buna göre ilk derece mahkemesince yukarıda belirtildiği şekilde maluliyet oranına ilişkin … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanmak suretiyle davacı … ‘ın maluliyet durumuna ilişkin ek rapor alınması ve devamında ilgili askerlik şubesine müzekkere yazılarak maluliyet oranının derecesi ve niteliğine göre askerliğe engel teşkil edip etmeyeceğinin sorulması ve sonucuna göre Aktüerya bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.Davalı sigorta şirketi vekilinin diğer istinaf sebepleri dairemizce yerinde görülmemiştir. Gerekçesiyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiş, yeniden yargılama için dava dosyası ilk derece mahkemesine iade edilmiştir.İlk derece mahkemesince Dairemizin kaldırma kararında bahsedilen eksikliklerin ikmali suretiyle yeniden yapılan yargılama sonucu davacı … ‘ın sürekli maluliyet oranının %13 olduğu, iyileşme süresinin 6 ay olduğu tespit edilmiş ve aktüerya bilirkişiden daha önce hesap tarihi olan 2019 yılındaki veriler dikkate alınmak suretiyle ek rapor alınmış ve buna göre davacı … ‘ın maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 6133,19 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 125.152,58 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 131.285,77 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş’nin … poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve dava tarihi olan 08/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalılar … ve … ‘in ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ‘a verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; aktüer bilirkişisinden 15/03/2019 tarihli rapora göre müvekkilinin zararının 131.285,77TL olduğunu ve 19/04/2021 rapor tarihi itibari ile 179.127,66TL olduğunun tespit edildiğini, ancak mahkemece 15/03/2019 tarihli rapora göre hüküm kurulduğunu, bu durumu kabul etmediklerini, güncel asgari ücret üzerinden yapılmayan rapor doğrultusunda hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, karar tarihi itibariyle bilinen kalemler mevcut iken 2019 tarihi itibariyle bilinen asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan ücretteki artış miktarı nazara alınarak yeniden hak sahiplerinin tazminatı belirlenmeli; belirlenen bu zarardan en son katsayı ile haksahiplerinin gelirlerinde yapılan artışlar indirilmeli ve bozma kararı öncesi hesap raporunda belirlenen ve hükmedilen miktarı geçmemek üzere karar verilmesi gerektiğini, asgari ücretlerin uygulanmasının kamu düzeniyle ilgili olduğundan bir talep olmasa dahi doğrudan göz önünde bulundurulması gerektiğini, bozmadan sonraki asgari ücretler artmış ise bu yeni artışların da hesaplamada göz önünde tutulması gerektiğini, davacının asgari ücret artışlarından önceki raporlara itiraz etmemiş olması, davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturmayacağını, 19/04/2021 tarihli rapora göre yapılan hesaplama doğrultusunda karar verilmesini, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada Dairemizin 29/01/2020 tarihli kaldırma kararında belirtilen eksikliklerin ikmali suretiyle ve ilk kararın sadece davalı … A.Ş tarafından istinaf edilmesi hususu dikkate alınarak davalılar lehine usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenlerle ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-)Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-)Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-)İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-)Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı tarafça istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana iadesine,
6-) Taraflara tebliğ işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/09/2022