Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1716 E. 2022/1035 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1716
KARAR NO: 2022/1035
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2021
NUMARASI: 2019/733 Esas, 2021/511 Karar
DAVANIN KONUSU: Haksız Fiilden Kaynaklanan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 14.11.2019
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 17.06.2022
YAZILDIĞI TARİH: 17.06.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/733 Esas, 2021/511 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: … tarihinde … … nolu HGS çıkış gişesinde geçiş yapmakta olan … plakalı aracın çıkış esnasında çıkış arka kamerasına zarar verdiğini, aracın olması gereken hızdan daha hızlı olduğunu, söz konusu bu aracın vermiş olduğu hasarın davacı tarafından 16/01/2019 tarihli fatura ile karşılandığını, bu zararın ödenmesi için davalılara başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, bunun üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu, yine anlaşma olmadığını belirterek 17.700 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … , cevap dilekçesinde özetle; Kendisine karşı dava açılmasının doğru olmadığını, davanın sigorta şirketine karşı açılması gerektiğini, aracı iddia edilen olay esnasında … ’ın kullandığını ve kendisine böyle bir kazadan bahsetmediğini, davaya ilişkin açık delil olmadığını, çarpmaya ilişkin net bir görüntünün olmadığını, tutanağın davacının çalışanları tarafından düzenlendiğini, hasar yapan sürücünün adının tutanakta yer almadığını, tutanağın üç gün sonra düzenlendiğini, tamamen tahmine dayalı olarak iddiada bulunulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, cevap dilekçesinde özetle: Olaya ilişkin yeterli kanıt olmadığını, davalının sorumluluğunun aracın işleticisi veya aracın sürücüsünün kusuru oranında olacağını, olayda eylem ile hasar arasında illiyet bağı olmadığını, olayın davalı tarafından yerine getirildiğinin kanıtlanması gerektiğini, tutanağın olaydan üç gün sonra düzenlendiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davanın reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin eksik ve hatalı bilirkişi raporuna göre karar verdiğini, hasar gören kameranın “Lisanslı Plaka Tanıma Yazılımları Cihazı” olduğunu, bu kameraların konum itibariyle yaklaşık 200 cm yükseklikte olduğunu, dava konusu kazanın … … nolu çıkış gişesinde olduğunu, çevre görüntü kamerası dikkatli incelendiğinde kaza anında kameranın yönünün değiştiği görüldüğü halde ısrarla bilirkişi raporunda davalı aracın kameraya çarptığı ana ilişkin kayıta rastlanılmadığının belirtildiğini, oysa müvekkili kurumun hizmetin aksamaması ve müvekkili kurumca kamu hizmetlerinin devamı ilkesi gerekince acil olarak zarar gören kameranın müvekkili kurumca belirlenen prosedür çerçevesinde değiştirildiğini, müvekkili kurum memurları ve Karayolları Genel Müdürlüğü personelince imzalanan resmi tutanak ve Karayolları Genel Müdürlüğü genel görüntü kamerası ispat için yeterli saymamanın hakkaniyete aykırı olduğunu, … Plakalı tomruk yüklü tırın zaten hiçbir ispata bile gerek duymadan otomobiller için olan … nolu HGS gişesinden hızla geçmesinin bile söz konusu kameralara vereceği zararın açık olduğunu, sonuç olarak da zararın meydana geldiğini, söz konusu plaka tanıma kameraları ve yazılımları teknik gereği spesifik ve sadece müvekkil kurumca kullanıldığını, bu hususta uzman bilirkişilerce değerlendirilmesi gerekirken, makine mühendisi ve elektronik mühendisince değerlendirildiğini, müvekkili kurumdan davasını daha fazla nasıl ispat edileceğinin anlaşılamadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak istinaf itirazları neticesinde karar verilmesini talep etmiştir.Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davacının istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)
Yukarıda açıklaması yapılan 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davacının istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;İstinaf incelemesine konu dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada sonucunda: Davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Bilindiği üzere, trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören maddi zararını 6098 sayılı TBK’nun 49 maddesi uyarınca sürücüden isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden (somut olayda davalı … ) de maddi zararın tazmini talep edilebilir. Öte yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacının, maddi zararını … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … Anonim Şirketinden isteme hakkı da vardır.İlk derece mahkemesince davacının, davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesine rağmen; dosya arasındaki PTT görevlilerince hazırlanan 26/11/2018 tarihli hasar tespit tutanağı ve Karayolları Genel Müdürlüğü personelinin katılımıyla hazırlanan 29/11/2018 tarihli tutanakta dava konusu kameraya … plaka sayılı aracın çarparak zarar verdiğinin tespit edilip tutanak altına alınması, HGS sistemine bağlı olan zarar gören kameranın hasar görüp uyarı vermesinden önce son okuduğu plakanın … plaka olması, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere … plaka sayılı çekicinin tomruk yüklü yarı römork takılı vaziyette hızlı bir şekilde geniş araçlar için olan … nolu HGS gişesinden geçmeyerek daha dar olan … nolu HGS gişesinden geçmesi ve zarar gören kameranın da bu gişedeki refüjde bulunması, 12/04/2019 tarihli sigorta ekspertiz raporundaki tespit ve açıklamalar, davalı … ‘ın 08/02/2019 tarihli sigorta şirketine hitaben sunduğu dilekçesinde … plaka sayılı çekicinin kameraya zarar verdiğini kabul ederek bu zararın sigorta şirketi tarafından giderilmesini talep etmesi, 10/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda … plaka sayılı çekici sürücüsünün aracındaki yükü dikkate almadan hızını düşürmeden gişelere yaklaşım ve gişe koridorundan geçişi sürecinde dikkat ve özenli davranma kuralını ihlal etmesi suretiyle zararının meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun belirtilmesi bir bütün olarak dikkate alındığında davacının davasının ispatlandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.Bu durumda; 04/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda hasar gören kamera nedeniyle 17.700,00 TL maddi zararın olacağı şeklindeki tespit ve açıklamalar da dikkate alınıp 17.700,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline, zarar veren aracın kullanım şeklinin ticari olması ve davacının ticari faiz talep etmesi nedeniyle alacağa ticari faiz uygulanması, dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davalı … için faizin başlangıç tarihinin ödeme tarihi olan 31/01/2019 tarihinin, davalı sigorta şirketi için ise 08/02/2019 olan başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 21/02/2019 tarihinin belirlenmesi gerektiği halde davanın tümden reddine dair hüküm kurulması doğru bulunmamış, davacının istinaf itirazının kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma yapılmadan tamamlanacak nitelikte ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenleme ve imkan doğrultusunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca Dairemizce gerekli düzeltme duruşma açılmaksızın yapılarak davanın kabulü ile 17.700,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline, dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davalı … için faizin başlangıç tarihinin ödeme tarihi olan 31/01/2019, davalı sigorta şirketi için ise 08/02/2019 olan başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 21/02/2019 tarihi olarak belirlenmesine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.06.2021 tarihli, 2019/733 Esas, 2021/511 Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
B-) Davanın KABULÜ İLE;
1-) 17.700,00 TL maddi tazminatın davalı … için ödeme tarihi olan 31/01/2019 tarihinden, davalı sigorta şirketi için ise 08/02/2019 olan başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 21/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-) 492 sayılı Yasa uyarınca alınması gereken 1.209,08 TL harçtan peşin alınan 292,03 TL harç ve 10,25 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 906,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-) Davacı tarafından yatırılan 292,03 TL peşin harç ve 10,25 TL tamamlama harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-) Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 1.503,10 TL yargılama gideri, olmak üzere toplam 1.547,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-) Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca davacı yararına hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalı sigorta şirketinden tahsili ile HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-) Kararın taraflara tebliğ masrafının mahsubu sonucu artan gider avanslarından varsa kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde resen yatırana iadesine,
C-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine, yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ise Hazineye irad kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı masrafı, 45,50 TL posta masrafı, 3,90 pul gideri ve 15,60 TL tebligat masrafı olmak üzere toplamda 227,10 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-) İstinaf yargılaması bakımından davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
5-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin HMK m. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 362/1-a maddesi uyarınca uyuşmazlık miktarı itibariyle Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kapalı (KESİN) olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/06/2022