Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1704 E. 2022/941 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1704
KARAR NO: 2022/941
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/06/2021
NUMARASI: 2019/190 Esas 2021/575 Karar
DAVA: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 03/06/2022
YAZILDIĞI TARİH: 03/06/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/190 Esas 2021/575 Karar sayılı ilamı davalı … Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/12/2016 tarihinde müvekkili …’ın içinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … Caddesi’nde seyir halinde iken … Sokak’a çıktığı esnada aracın sağ yan tarafında … Sokak’tan … Caddesi istikametine seyreden dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın ön tarafıyla çarpması neticesinde çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın … poliçesi … A.Ş. kapsamında … plaka sayılı aracın … poliçesinin ise … A.Ş. kapsamında olduğunu, müvekkilinin dava konusu trafik kazasında ağır bir şekilde yaralandığını, hastanede yattığını, bakıcıya ihtiyacı doğduğunu, kazaya ilişkin olarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/55462 sayılı dosyası üzerinde soruşturmasının yapıldığını, arabuluculuk müracaatının yapıldığını, sonuç alınamadığını beyan ederek davanın kabulü ile, davalı … A.Ş.’nin … plaka sayılı aracın … poliçesi gereği sigortacısı olduğunu, müvekkilinin geçici iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 100,00-TL ve kalıcı iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 1.800,00-TL, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,00-TL, davalı … A.Ş.’nin … plaka sayılı aracın … poliçesi gereği sigortacısı olduğunu, müvekkilinin geçici iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 100,00-TL ve kalıcı iş göremezlik bedeli olarak şimdilik 1.800,00-TL bakıcı gideri tazminatı, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,00-TL olmak üzere toplam 4.000,00-TL’nin 13/12/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden (teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile müvekkiline ödenmesini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; somut olayda başvuru şartı yerine getirilmediği için davanın reddini, davacının kaza ile nedensellik bağı bulunmayan kronik hastalıklarının değerlendirildiğini, hastane tedavi kayıtları ile sunulan rapor ve kaza arasında uygun illiyet bağının kurulamadığını, davacının maluliyet oranı iddiasının kabul edilemez olduğunu, davacının talebinin tazminat hesabının sigorta genel şartlar … maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, … poliçesi kapsamında müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, somut olayda davacının müterafik kusurunun olup olmadığının da araştırılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderleri trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yerinde olmadığını, sigorta kuruluşunun faiz ile ilgili yükümlülüğünün yasal faiz olduğunu beyan ederek davanın usulden reddini, kaza ile nedensellik bağı bulunmayan maluliyet oranından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağından davanın reddini, elverişsiz maluliyet raporunun hükme esas alınmamasını, kusur oranları konusunda inceleme yaptırılmasını, tazminat hesabının … Genel Şartlar … maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderlerinin teminat dışı olması nedeniyle davanın talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…1-Davacının davalı … A.Ş. hakkındaki davasının KABULÜ ile, 1.990,65-TL geçici iş göremezlik zararı, 187.652,45-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 307,44-TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 189.950,54-TL maddi tazminatın … poliçesi teminatı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile temerrüt tarihi olan 06/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının davalı … A.Ş. hakkındaki davasının KABULÜ ile, 497,66-TL geçici iş göremezlik zararı, 46.913,11-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 76,86-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 47.487,63-TL maddi tazminatın … poliçesi teminatı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile temerrüt tarihi olan 24/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı … A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; somut olayda başvuru şartı yerine getirilmediğinin açık olup, HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini talep ettiğini, davacının 27/11/2018 tarihli … Devlet Hastanesi tarafında verilen engelli sağlık kurulu raporunu sunduğunu, raporda kaza ile nedensellik bağı bulunmayan kronik hastalıklarının değerlendirildiğini, kaza sonrası hastanedeki tedavi kayıtları ile sunulan rapor ve kaza arasında uygun illiyet bağının kurulamadığını, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için, gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve ödeme süresi dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini, kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, itirazlarının baki kalmak kaydıyla her halükarda hükme esas alınan bilirkişi raporunun dayanağı olan yönetmeliğin yürürlükten kalktığını, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’in yürürlüğe girmesi ile eski yönetmelik olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’in yürürlükten kalktığını, dolayısıyla yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte yürürlükten kalkan bir yönetmelik uyarınca düzenlenen ve hukuki dayanağı bulunmayan maluliyet raporunun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, itirazları baki kalmak kaydıyla bilirkişi raporunda tespit edilen maluliyet oranının kabul edilemez nitelikte olduğunu, maluliyet raporunda kurulun hukuka aykırı bir şekilde kurulduğunu, bilirkişi raporunda davacını fotoğrafının yer almadığını, bilirkişi tarafından sunulan raporun hem mevuzata aykırı düzenlenmiş olup hem de hatalı değerlendirmeler içerdiğini, davacının % 30 oranında malul kaldığı iddiasının yerinde olmadığını, kişide sürekli maluliyet meydana gelmediğinden müvekkili sigorta şirketinin herhangi bir tazminat ödeme borcunun bulunmadığını, her halükarda davacı tarafından sunulan maluliyet raporunda davacının % 54 maluliyeti olabileceğinin belirtildiğini, ancak itiraza konu raporda ise davacının % 30 maluliyetinin olabileceğinin belirtildiğini, raporlar arasında açık bir çelişkinin bulunduğunu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni maluliyet bilirkişi raporu aldırılması gerekirken mahkemece hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğundan davanın reddinin gerektiğini, raporda hesaplanan tazminat bedelinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tazminat tutarının TRH-2010 tablosu ve % 1,8 teknik faiz esas alınarak hesaplanması gerektiğini, davacının güncel SGK hizmet dökümünün dosyaya sunulması ve geçici iş göremezlik süresi boyunca maaş almaya devam ettiğinin tespit edilmesi durumunda geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, somut olayda davacının müterafik kusurunun olup olmadığının da araştırılması gerektiğini, mahkemece müterafik kusur değerlendirmesi yapılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek istinafa konu ilama dayalı yapılan icra takibinin, istinaf incelemesi sonuna kadar teminat karşılığında durdurulmasını ve yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davalı … A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;
Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereği cismani zarardan doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta, 13/12/2016 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesi davacının yaralandığı sabittir. Davalı … A.Ş. … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketidir, diğer davalı … A.Ş. ise … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketidir. Dosya kapsamında yer alan 06/11/2019 havale tarihli trafik bilirşi raporunda”… trafik kazasında … plaka sayılı araç sürücüsü …, 2918 sayılı K.T.K. 47/1-c ” Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirdlen veya gösterilen hususlara, uymak” ve 57/1-a “Kayşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek” kural ihlalleri ile “kusurlu” ve m.84/h “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” kural ihlali ile “asli kusurlu” olduğu kanaatine varılmıştır. … plaka sayılı araç sürücü … ise, 2918 sayılı K.T.K, 52/1-b “Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş. yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak” kural ihlali ile “tali kusurlu” olduğu kanaatine varılmıştır. Bu durumda, mevcut kural ihlallerine göre kusur oranı değerlendirmesinde, … plaka sayılı araç sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde %80 (yüzdeseksen) oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde %20 (yüzdeyirmi) oranında kusurlu olduğu kamaatine varılmıştır.” şeklinde tespitte bulunulmuş olup sözkonusu rapor gerek kaza tespit raporu gerekse olayla uyumludur. Bu nedenle davalı … A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Nitekim kaza tespit tutanağında davacı yolcunun emniyet kemeri takıp takmadığının belirlenemediği kodlanmış olup tüm dosya kapsamından da davacının müterafik kusuru bulunduğuna dair bir delil bulunmadığı gözetilerek davalı sigorta şirketinin mütarefik kusura ilişkin istinaf sebepleri de haklı bulunmamıştır.Yargıtay uygulamalarına göre, maluliyet raporu adli tıp uzmanları tarafından düzenlenmeli ve maluliyet oranı kaza tarihindeki mevzuata uygun olarak belirlenmelidir.Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi … tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/6197 Esas, 2021/8738 Karar Sayılı ilamı)
Somut olayda, ilk derece mahkemesince, usulüne uygun teşekkül ettirilmiş olan Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınmış olan … tarihli raporun “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında alınmış olan rapor mevzuata uygun kuruluşlardan ve maluliyet yönünden mevzuata uygun yönetmelik uygulanarak alınmıştır. Davacıya ilişkin maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri esas alınmak suretiyle isabetli ve yöntemine uygun olarak alınmış olduğu anlaşılmakla; maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olmayıp 20/02/2019 tarihinde yürürlüğe girmiş olan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak tanzim edilmediği yönündeki davalı sigorta vekilinin istinafının yerinde olmadığı görülmüştür. Ayrıca dosya kapsamında yer alan … Devlet Hastanesi’nin Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınmış olan 19/12/2019 tarihli raporda engellik oranları farklı olduğundan Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan bu hususta ek rapor alınmış olup farklı yönetmeliklere göre hazırlanan raporlar arasında çelişki olmadığı görülmekle aksi yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olup kazanç kaybı da tazmini gereken zararlardandır (aynı yönde düzenleme, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46. maddesinde de benimsenmiştir). Anılan yasal düzenlemeyle, sadece çalışma gücündeki sürekli ve kalıcı kayıp halinde değil, belirli süreli kayıp halinde oluşan zararın da tazmininin gerektiği açıkça kabul edilmiştir.Diğer yandan, davalı tarafın savunması haklı kabul edilerek, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren … Genel Şartları’nın … maddesi gereği geçici işgöremezlik zararının, sağlık giderleri içinde yer aldığı ve … teminatı kapsamında olmadığı kabul edilmişse de, 6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır. Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; Anayasa Mahkemesinin KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alınıp TBK’nın 54.maddesi ile KTK’nın 98.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararı ve bakıcı giderinden sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan davalı sigorta şirketinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/2511 Esas, 2021/2452 Karar Sayılı İlamı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/6271 Esas, 2020/8104 Karar Sayılı İlamı)
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda zararın belirlenmesi bakımından PMF 1931 yaşam tablosu uygulanmak sureti ile hesaplama yapılmış ise de, bu durum Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin son dönem kararları sonrasında oluşan içtihatlara aykırıdır. Ne var ki, davacının zararının belirlenmesi noktasında TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması halinde, bakiye yaşam süresinin uzayacağı ve dolayısıyla tazminat miktarının PMF yaşam tablosunun kullanılması sureti ile yapılan hesaplamaya göre daha yüksek olacağı tartışmasızdır. Bu noktada davacının istinafının bulunmaması da dikkate alındığında davalının lehine olacak şekilde daha düşük miktarda tazminat miktarının belirlenmesine neden olan PMF yaşam tablosu kullanılmak sureti ile zararın belirlenmesinde istinaf eden tarafın sıfatı dikkate alınarak bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Öte yandan, 2918 sayılı KTK’nın 6704 sayılı Yasayla değişik 90, 92, 93, 97 ve 99. maddelerinin kimi yönlerden Anayasanın bir kısım hükümlerine aykırılık oluşturacağından bahisle yapılan itiraz başvuruları üzerine, 09/10/2020 günlü ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı ilamı verilen kısmi iptal kararı, somut olaydaki kaza tarihi dikkate alındığında; hesaplama yöntemi olarak 1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiği yönündeki davalı sigorta şirketi istinaf itirazının da yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin hükme esas aldığı 16/04/2021 havale tarihli hesap bilirkişisi raporundaki hesaplamaların istinaf edenin sıfatı itibariyle uygun olduğu, davalının hesap raporuyla ilgili istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür. Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır. Davacı tarafça dava açılmadan önce istinaf yoluna başvuran … A.Ş.’ye başvuru yapıldığı, başvurunun 13/02/2017 tarihinde sigorta şirketine ulaştığı sabittir. Sözkonusu başvuruya … Devlet Hastanesi’nin Engelli Sağlık Kurulu raporu eklenmiş olup sigorta şirketi tarafından Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre alınmış sağlık kurul raporu eklenmediğinden başvurunun usulsüz olduğunu ileri sürülmektedir. Ancak başvuru sigorta şirketine 13/02/2017 tarihinde ulaşmasına rağmen sigorta şirketi tarafından 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesi uyarınca 15 gün içerisinde yazılı olarak cevap vermeyip ancak arabuluculuk sürecinde 01/02/2019 tarihinde başvuru belgesine eklenen sağlık raporunun yeterli olmadığı bildirilmiş olduğundan temerrüt tarihinin 13/02/2017 tarihinden itibaren 8 iş gününden sonraki gün olan 24/02/2017 tarihi olarak tayin edilmesi ve maddi tazminatın tamamı yönünden bu tarihken itibaren yasal faize hükmedilmesi isabetlidir. Aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği görülmüştür.HMK’nın 297/2. maddesinde ”Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede; mahkemece arabulucuk ücretine ilişkin hüküm tesis edilirken davacının her bir davalı ile ayrı ayrı arabuluculuk süreci işlettiği ve dolayısıyla her bir davalı ile ayrı ayrı anlaşmama tutanağı hazırlandığı gözetilmeden tek bir arabuluculuk ücretine hükmedilmesi hatalı olduğu gibi eldeki davada birden fazla davalı taraf olmasına rağmen arabuculuk ücretinin davalıdan alınmasına şeklinde karar verilmesi hatalıdır, ayrıca harca ilişkin tesis edilen hüküm fıkralarında da davalıların birden fazla olduğu gözetilmeden ve sorumlulukları belirlenmeden infazda tereddüt doğuracak şekilde karar verildiği görülmekle hükmün bu yönüyle düzeltilmesi gerekmektedir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma yapılmadan tamamlanacak nitelikte ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi mümkündür. İlk derece mahkemesi kararındaki yukarıda belirtilen hatalar bakımından 6100 sayılı HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak Dairemizce duruşma yapılmaksızın yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) ;
A-) Davalı … A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-) Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/190 Esas 2021/575 sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere kamu düzeni yönünden KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
“1-Davacının davalı … A.Ş. hakkındaki davasının KABULÜ ile, 1.990,65-TL geçici iş göremezlik zararı, 187.652,45-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 307,44-TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 189.950,54-TL maddi tazminatın … poliçesi teminatı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile temerrüt tarihi olan 06/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının davalı … A.Ş. hakkındaki davasının KABULÜ ile, 497,66-TL geçici iş göremezlik zararı, 46.913,11-TL sürekli iş göremezlik zararı ve 76,86-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 47.487,63-TL maddi tazminatın … poliçesi teminatı ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile temerrüt tarihi olan 24/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının her iki davalı yönünden hükmedilen maddi tazminata trafik kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine (faizin başlangıç tarihi ve türüne) ilişkin isteminin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince maddi tazminat yönünden alınması gereken 16.219,40-TL harçtan dava açılırken peşin harç olarak alınan 44,40-TL ve 797,39-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 15.377,61-TL nispi karar ve ilam harcının 3.243,88-TL’ sinin davalı … A.Ş.’den, 12.133,73-TL’sinin davalı … A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı … Anonim Şirketi’nden alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL peşin harç ve 797,39-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 886,19-TL’nin 177,23-TL’sinin davalı … A.Ş.’den, 708,96-TL’sinin davalı … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 111,50-TL e-tebligat gideri, 67,80-TL tebligat gideri, 0,35-TL KEP gideri, 100,20-TL müzekkere gideri, 600,00-TL ERÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı 2 adet rapor gideri, 600,00-TL aktüer bilirkişi ücreti, 450,00-TL trafik/kusur bilirkişi ücreti olmak üzere toplam toplam 1.329,85-TL yargılama giderinin (davalı … A.Ş.’nin 267,98-TL’ndan sorumlu olması koşulu ile) davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 21.746,53-TL nispi ücretinin davalı … A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 6.973,39-TL nispi ücretinin davalı … A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine,”
Ç-) Davalının istinaf başvurusu reddedilmiş olmakla;
1-) Alınması gereken 3.243,88-TL harcın peşin yatırılan 810,98-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.432,90-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
2-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
D-) 1-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
2-) Kararın kesin olmaması nedeniyle taraflara tebliği işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1,2 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı … Anonim Şirketi yönünden uyuşmazlık miktarı itibariyle 6100 sayılı HMK md. 362/1-a uyarınca Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu kapalı (KESİN), davacı ve davalı … Anonim Şirketi yönünden 6100 sayılı HMK md. 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oyçokluğu ile karar verildi.03/06/2022