Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1508 E. 2022/707 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1508
KARAR NO: 2022/707
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2020/409 Esas, 2021/273 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 08.07.2020
İSTİNAF KARARININ VERİLDİĞİ TARİH: 14.04.2022
YAZILDIĞI TARİH: 14.04.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/409 Esas 2021/273 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 31/03/2018 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Caddesi’ni takiben … Kavşağı istikametinden gelerek … Caddesi istikametine seyir halinde iken … Durağı yaya ışıklarına geldiğinde gidiş istikametine göre sağında bulunan otobüs durağına yoğunluktan giremeyen ve otobüs durağının boşalmasını bekleyen halk otobüslerinin arasından tramvay durağı istikametine yaya geçidinden karşıdan karşıya geçen yaya …’a aracının sağ yan ön kısımları ile çapması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, haricen alınan trafik bilirkişisi uzman mütalaasına göre, sürücü …’nın 2918 sayılı KTK’nın 52-a ve 47-d maddelerinde düzenlenen kuralları ihlal ettiğinin belirtildiğini, olaya ilişkin olarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde soruşturmanın devam ettiğini, davacının söz konusu kaza nedeniyle yaralandığını ve çeşitli hastanelerde tedavi altına alındığını, … tarihli … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden alınan rapora göre davacının %31 oranında kalıcı iş göremezliğinin olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın davalı tarafça ZMMS kapsamında sigortalı olduğunu belirterek şimdilik 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davanın reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Her ne kadar ilk derece mahkemesince verilen hükümde miktar itibari ile kesin karar verilmiş ise de müvekkilin hukuki yararı doğrultusunda ve herhangi bir hak kaybına sebebiyet verilmemesi için istinaf kanun yoluna başvurma zorunluluğunun doğduğunu, Trafik İhtisas Dairesi raporuna katılmadıklarını ve itirazlarını ilk derece mahkemesine sunarak kusura ilişkin ek rapor alınmasını talep ettiklerini, tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi kusur yönünden meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi için dosyanın, düzenlenmiş olan tüm kusur raporları ile birlikte İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan ve ilk derece mahkemesince seçilecek bilirkişi heyetine tevdii edilerek sigortalı araç sürücüsünün kusur oranlarını açık bir şeklide belirlenen rapor alınmasını talep ettiklerini, taleplerinin reddedildiğini, ilk derece mahkemesince aldırılan … tarihli Ankara Trafik ihtisas Dairesi kusur raporuna karşı itiraz ettiklerini ve kusur raporlarında belirtilen çelişkilerin giderilmesi için, dosyanın düzenlenmiş olan tüm kusur raporları ile birlikte İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan yeniden dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek kusur oranın açık bir şekilde rapor alınmasını talep ettiklerini, haricen aldırılan 06/06/2021 tarihli uzman mütalaa raporu’nda da görüleceği üzere davalı … şirketine sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsü …’nın %30 kusurlu olduğu sabit olduğu, ilk derece mahkemesinin çelişkili rapora itiraz etmiş olmalarına rağmen ek rapor aldırılması taleplerinin reddine karar vermiş olması ve taleplerini dikkate almadan yeniden kusur durumuna ilişkin rapor aldırılmadan verilen hükmün hatalı olduğunu, bu hususun tek başına bir bozma sebebi teşkil ettiğini, neticeten eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine dair kararın yerinde olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesinin 11.06.2021 tarihli istinaf başvurusu değerlendirme kararı ile; kararın kesin olarak verildiğinden HMK 341/2-346/1 maddeleri gereğince istinaf talebinin reddine, dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 15.06.2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; Önceki istinaf dilekçesinin tekrarı ile ilk derece mahkemesince dosyanın tetkikinde anılan kararın kesin olarak verilmiş olduğu görülmekle HMK 341/2-346/1 maddeleri gereğince istinaf talebinin reddine karar verilmiş olsa da red kararının kaldırılması ile dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava dilekçesinde fazlaya dair haklar saklı tutularak 1.000,00 TL maddi tazminat talep edildiğinden ve sonrasında alacağın miktarı bakımından bir tespit de söz konusu olmadığından ilk derece mahkemesince verilen kararın miktar itibariyle kesin olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen 11/06/2021 tarihli davacının istinaf talebinin kesinlik sınırının altına kalması nedeniyle reddine dair ek kararın kaldırılarak davacının istinaf başvurusunun incelemesine geçilmesi gerektiği anlaşılmıştır.Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davacının istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)
Yukarıda açıklaması yapılan 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davacının istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;İstinaf incelemesine konu dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada davacının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle maddi tazminat talepli davasının reddine, dair karar verilmiştir.Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince, yetersiz inceleme ve araştırmayla hatalı tespit ve değerlendirme sonucunda karar verildiğini, kusur durumu hakkında Adli Tıp Kurumundan alınan raporun hatalı olduğu, Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz ettikleri halde itirazlarının giderilmediği belirtilerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi uyarınca motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işleten zarara uğrayan 3. kişilere karşı tehlike sorumluluğu esasına göre sorumludur. 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.Meydana gelen kazada araç sürücüsünün hiç kusurunun bulunmaması halinde kaza ile araç sürücüsünün sorumluluğu arasında uygun illiyet bağı ortadan kalkmış olacağından, 2918 sayılı KTK 86. maddesi uyarınca işletenin sorumluluğu da ortadan kalkacaktır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin E:2021/14785, K:2021/3429 sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)Somut olayda; 31.03.2018 günü saat 09.30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile … Caddesi Kavşağı istikametinden … Caddesi Kavşağı istikametine seyir halinde iken kendisine hitaben yanan yeşil ışıkta geçerek kaza mahalline geldiği esnada otomobilinin sağ yan ön kısımlarıyla, gidiş istikametine göre sağından, otobüs durağındaki iki otobüsün arasından ışık kontrollü yaya geçidi üzerinden kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta karşıdan karşıya koşarak geçmek isteyen davacı yaya …’a çarpması neticesi davaya konu trafik kazası meydana gelmiştir. Davacı yaya … yayalara kırmızı ışık yanmasına rağmen 3 şeritli yolda olay mahallinde yolun karşısına duran aracın önünden, koşar vaziyette, kontrolsüz şekilde geçmeye çalıştığı, yolun solundan seyreden otomobilin seyir şeridini kapattığı, otomobil sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermediği kazada %100 kusurludur. Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile kendisine hitaben yanan yeşil ışıkta geldiği olay mahallinde yolun sağında duruşa geçen bir otobüsün önünden yolun karşısına koşarak geçmeye çalışan yayaya çarptığı kazada kusursuzdur.
Bu haliyle; görevlilerce düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında davacının kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmesi nedeniyle 2918 sayılı Kanunun 68/1-b-1 kuralını ihlal ettiği ve tam kusurlu olduğunun belirtilmesi, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/25362 Soruşturma, 2018/14085 Karar sayılı sürücünün kusursuz olması nedeniyle verilen takipsizlik kararı, davacının yayalara kırmızı ışık yanarken park halindeki iki otobüsün arasından koşarak yaya geçidinden karşıya geçmeye çalıştığına dair kamera görüntüsünün çözümlemesi de nazara alındığında bu tespitlerle ve dosya kapsamıyla uyumlu, tekniğine uygun, yeterli ve denetime elverişli şekilde hazırlanan Adli Tıp Kurumu, Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporuna itibar edilerek, dava konusu kazada davalı tarafın kusursuz olduğu anlaşıldığına göre meydana gelen maddi zarardan davalının sorumlu tutulması mümkün değildir. Dolayısıyla da davalı aleyhine açılan maddi tazminat davasının ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacının anılan hususlara değinen istinaf istemi yerinde değildir.6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirtilen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasındaki kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda istinaf incelemesi sırasında istinaf talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır.
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; istinaf başvurusunda bulunanın sıfatı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme üzerine; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken harç olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine, davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının da Hazineye irad kaydına,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacı tarafça istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/04/2022