Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1485 E. 2022/642 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1485
KARAR NO: 2022/642
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2021
NUMARASI: 2019/440 Esas, 2021/525 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 23.07.2019
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 07.04.2022
YAZILDIĞI TARİH: 07.04.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/440 Esas, 2021/525 Karar sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: 22/08/2018 tarihinde …-… karayolunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, yapılan incelemede sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … istikametinden … istikametine seyin halinde ilerlerken … Mahallesi Kavşağı’na geldiğinde … Mahallesi istikametinden sürücü …’nun sevk ve idaresindeki… plakalı aracı ile iki yönlü yoldan bölünmüş yola aniden çıkması sonucu bölünmüş yol olan …-… yolunda seyir halinde bulunan …’nın kullandığı … plakalı aracı ile çarpışmaları sonucu kazanın meydana geldiği, kazada… plakalı araçta yolcu olarak bulunan …, … ve …’un yaralandıkları, kazaya karışan her iki araçta da maddi hasar meydana geldiği, kazadan sonra yapılan araştırmada… plakalı araç sürücüsü …’nun ehliyetsiz olduğu, bu konuda kusurlu olduğu, davacılardan …’un… plakalı araçta yolcu olarak bulunurken … plakalı aracın çarptığı kaza dolayısıyla yaralandığını ve … Tıp Fakültesi’nde tedavi altına alındığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. nezdinde …numaralı ZMMS ile kaza tarihinde sigortalı olduğu belirterek davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.000,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı şirkete başvuru yapılan 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davanın müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsü ve sahibi olan …’na ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın 24/03/2018-24/03/2019 başlangıç ve bitiş tarihli … nolu gümüş korumalı trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, sağlık giderlerinin SGK’nun sorumluluğunda olduğunu, davacının içinde bulunduğu araç şoförünün ehliyetsiz olduğunu, davacının bunu bile bile binmişse hakkanıyet indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca emniyet kemeri takıp takmadığının tespit edilerek takmamışsa mütefarik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulü ile, 641,24-TL geçici iş göremezlik zararı ve 11.428,61-TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 12.069,85 TL maddi tazminatın ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve iş bu dava tarihi olan 23/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen maddi tazminata başvuru tarihi olan 01/10/2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik davacı isteminin reddine dair karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçelerinde özetle; İlk derece mahkemesince karara esas alınan bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yöntemi kullanıldığını, davaya konu poliçenin 01.06.2015 yürürlük tarihli genel şartlar değişiklikler sonrası tazmin edilmesi nedeniyle zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlarınca benimsenen TRH-2010 kadın/erkek tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiği hususunda tereddüt bulunmadığını, bilirkişi tarafından PMF tablosu ve %10 artırım/indirim olarak yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, hesaplamanın genel şartlardaki kriterlere göre yapılması gerektiğini, Genel Şartlar gereği TRH yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, zira bu hususta sorumluluk sosyal güvenlik kurumuna ait olduğunu, bilirkişi raporunda hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatına itiraz ettiklerini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak müvekkili Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)
Yukarıda açıklaması yapılan 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;İstinaf incelemesine konu dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada davacının geçici ve sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat talebinin kabulü ile toplam 12.069,85 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiştir. Bu karara karşı sadece davalı … Sigorta A.Ş. vekilince hesap raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiği ayrıca ZMMS Genel Şartları uyarınca geçici iş göremezlik zararı bakımından sorumluluklarının bulunmadığı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dolayısıyla istinaf incelemesi sadece bu yönlere ilişkin yapılacaktır.Bilindiği üzere, trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören maddi ve manevi zararını 6098 sayılı TBK’nun 49, 54 ve 56. maddeleri uyarınca sürücüden isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden de maddi ve manevi zararın tazmini talep edilebilir. Öte yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacının, maddi zararını … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’den isteme hakkı vardır. Somut olayda; … günü saat 10:00 sıralarında, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile 38-08 İl yolunu takiben … istikametinden … istikametine seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde, seyrine göre sağdan, … Mahallesi yolundan gelerek kavşağa giren sürücü … sevk ve idaresindeki… plakalı otomobilin sol yan arka kısmına aracının sol ön kısımları ile çarpması sonucu dava konusu kaza meydana gelmiştir. Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışında bölünmüş yolda seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde, kavşak mahalline hızını azaltarak kontrollü şekilde yaklaşmayıp, kavşakta sağ tarafından seyir yoluna giren otomobilin sol yan arka kısmına önlemsiz şekilde çarptığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle %20 (yüzde yirmi) oranında kusurludur. Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile iki yönlü yolu takiben olay mahalli ışıksız kavşağa geldiğinde, bölünmüş yola çıkan sürücülerin bu yolu takiben seyreden araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken, gereken dikkat ve özeni göstermeden, solundan bölünmüş yolu takiben gelen trafiği etkin şekilde kontrol etmeden, dikkatsiz şekilde kavşağa giriş yapması sonucu, aracının sol yan arka kısmına, sol tarafından gelen otomobilin çarpmasıyla meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle %80 (yüzde yirmi) oranında kusurludur. …Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 11/02/2020 tarihli raporuna göre kaza nedeniyle davacının %3 oranında kalıcı maluliyetinin ortaya çıktığı ve geçici maluliyetinin ise 2 ay olduğu anlaşılmıştır. Bu raporun kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre düzenlendiği nazara alındığında ilk derece mahkemesince hükme esas kabul edilmesinde bir hata bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda zararın belirlenmesi bakımından PMF 1931 yaşam tablosu uygulanmak sureti ile hesaplama yapılmış ise de, bu durum Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin son dönem kararları sonrasında oluşan içtihatlara aykırıdır. Ne var ki, davacının zararının belirlenmesi noktasında TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması halinde, bakiye yaşam süresinin uzayacağı ve dolayısıyla tazminat miktarının PMF yaşam tablosunun kullanılması sureti ile yapılan hesaplamaya göre daha yüksek olacağı tartışmasızdır. Bu noktada davacının istinafının bulunmaması da dikkate alındığında davalının lehine olacak şekilde daha düşük miktarda tazminat miktarının belirlenmesine neden olan PMF yaşam tablosu kullanılmak sureti ile zararın belirlenmesinde istinaf eden tarafın sıfatı dikkate alınarak bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Öte yandan, 2918 sayılı KTK’nın 6704 sayılı Yasayla değişik 90, 92, 93, 97 ve 99. maddelerinin kimi yönlerden Anayasanın bir kısım hükümlerine aykırılık oluşturacağından bahisle yapılan itiraz başvuruları üzerine, 09/10/2020 günlü ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı ilamı verilen kısmi iptal kararı, somut olaydaki kaza tarihi dikkate alındığında; hesaplama yöntemi olarak 1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiği yönündeki davalı sigorta şirketi istinaf itirazının da yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin hükme esas aldığı 19/02/2021 tarihli hesap bilirkişisi raporundaki hesaplamaların istinaf edenin sıfatı itibariyle uygun olduğu, davalının hesap raporuyla ilgili istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.2918 sayılı KTK’nın 6704 sayılı Yasayla değişik 90, 92, 93, 97 ve 99. maddelerinin kimi yönlerden Anayasanın bir kısım hükümlerine aykırılık oluşturacağından bahisle yapılan itiraz başvuruları üzerine, 09/10/2020 günlü ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı ilamında; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı Yasası’nın 3. maddesiyle değiştirilen 90. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda ..” ibaresi ile ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin; aynı Kanunun 92’nci maddesine 6704 sayılı Yasa’nın 4. maddesiyle eklenen “i” bendinin; Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle, davalı sigortacının sorumluluğunun kapsamının 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirleneceği kabul edilemez. Dolayısıyla da 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.5. maddesinin (b) bendine göre sigorta şirketinin kalıcı sakatlık raporu alınana kadar tedavi sürecindeki bakıcı giderlerinden ve geçici iş göremezlik tazminatından Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olacağı düzenlemesinin olayımızda uygulanma imkanı kalmayıp geçici iş göremezlik zararından da davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması doğru olup davalının geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadıkları yönündeki istinaf itirazı yerinde bulunmamıştır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2019/6271, K:2020/8104 sayılı ilamı da aynı yöndedir.)
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirtilen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasındaki kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda istinaf incelemesi sırasında istinaf talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır.
Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; istinaf başvurusunda bulunanın sıfatı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme üzerine; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davalı … Sigorta A.Ş.’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 824,49-TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf başvurusu sırasında peşin alınan 207,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 617,49 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak Hazineye gelir kaydına, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının da Hazineye gelir kaydına,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalı tarafından istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlık miktarı itibariyle 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/04/2022