Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1479 E. 2022/638 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1479
KARAR NO: 2022/638
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2021
NUMARASI: 2019/581 Esas ve 2021/405 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/09/2019
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 06/04/2022
YAZILDIĞI TARİH: 14/04/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/581 Esas, 2021/405 Karar sayılı kararına davalı… Sigorta A.Ş vekili ile davacı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle Dairemize gönderilmiş olmakla inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, eşi ve çocuğu ile birlikte … plakalı aracı ile 19/01/2018 tarihinde evlerine doğru seyir halinde iken davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç tarafından sözlü tacize, hakarete ve canına kasta varan fiillere ve araçta maddi hasara sebebiyet veren fiillere maruz kaldıklarını, farklı yola sapmalarına rağmen bu davalının hırsını alamayıp arkalarından geldiğini ve takip ederek tacize devam ettiğini, trafikte aracını sıkıştırdığını, hakaretlere devam ettiğini, müvekkilinin aracına zarar vermek amacıyla sağ tarafına çarptığını ve aracının önüne kadar sürtmeye devam ettiğini, bu olayların araçların seyir halinde iken meydana geldiğini, ailesinin de aracın içinde bulunduğu sırada davalının bu eylemleri gerçekleştirdiğini, ailenin uzun bir süre olayın etkisinden çıkamadığını, maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarından bahisle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL değer kaybı ve 100,00-TL maddi zararın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca 18.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; olay tarihinde müvekkilinin sol şeride sinyal vererek girmek isterken davacının yol vermemesi ve daha hızlı gaza basması sonucu arabaların sıkıştığını, sonrasında davacının müvekkiline küfürler ettiğini, müvekkilinin gaza basarak uzaklaşmaya çalıştığını ancak davacının selektör yaparak müvekkilini arkadan sıkıştırmaya devam ettiğini akabinde müvekkilin arabasını köşeye sıkıştırarak zorla durdurduğunu ve aşağıya inerek müvekkilin üzerine yürüdüğünü, müvekkilinin olayların daha fazla büyümemesi için arabasıyla gaza basarak olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığını, bu sırada davacının aracına çarptığını, Kayseri 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/224 Esas 2019/335 karar sayılı dosyasında müvekkilinin asli ve tam kusurlu bulunup hakaret ve kasten yaralama suçlarından ceza aldığını ancak verilen karar hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin söz konusu olayda kastı ve kusuru bulunmadığını, haksız ve kötü niyetli davanın reddini talep etmiştir.Davalı… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kasko sigortasına bağlı olarak verdiği ihtiyari mali mesuliyet teminatı ile, sıralı sorumluluk ilkesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortacısından sonraki sırada yer aldığını, davacının maddi tazminat kapsamındaki taleplerini öncelikle … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yöneltmesi gerektiğini, limit aşımı söz konusu olduğunda müvekkili şirket’in sorumluluğunun gündeme gelebileceğini, arabuluculuk sürecinde trafik sigortası kapsamında olmayan araç mahrumiyet / kiralama bedelinin müvekkili şirketçe karşılandığını ve bu yöndeki sorumluluğun sona erdiğini, müvekkili şirket’in sorumluluğu sigortalının kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacıdan eksik belgeleri göndermesi istendiğini ancak davacının bunu yerine getirmediğini, bu nedenle söz konusu evraklarını sunulamadığını, dava açmadan önce başvuru şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, … plakalı aracın 28/03/2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS ile … adına sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, açılan davanın öncelikle usulden reddini, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; açılan davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, araç hasarı olarak 4.283,00-TL’nin davalı … Sigorta bakımından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve limit ile sınırlı olmak kaydıyla diğer davalılar …, … bakımından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla faiz talebinin reddine, 100,00-TL değer kaybının … Sigorta bakımından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve limit ile sınırlı olmak kaydıyla diğer davalılar …, … bakımından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla faiz talebinin reddine, 5.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının davalı sigorta şirketi… Sigorta aleyhine açmış olduğu davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı… Sigorta A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın müvekkili şirket yönünden reddine ilişkin kararın esasına yönelik itirazlarının olmadığını, müvekkili şirketin davanın tamamını vekille takip ettiğinden vekalet ücretine hak kazandığını, müvekkili şirketin dava sonunda dosya kapsamındaki savunmaları ile paralel şekilde haklı çıktığını, mevzuat gereği olarak müvekkili şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken kararda vekalet ücreti takdirine yer olmadığı şekilde hüküm kurulduğunu, mahkemece hakkında pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davanın esasına bir itirazlarının olmadığını sadece vekalet ücreti yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu zararlarının karşılanmadığını, araç hasarı olarak müvekkili lehine hükmedilen tazminat miktarının düşük olduğunu, hükme esas alınan raporda araçta meydana gelen hasarların hiçbir özellik fiyat analizi yapılmadan sabit bir fiyat yazılmak suretiyle ortaya konulduğunu, oysaki kök raporun devamında orjinal parçaların takılması durumunda araçta değer kaybı olmayacağının ifade edildiğini, belirtilen fiyatların orjinal parçaların fiyatlarının çok daha altında olduğunu, alınan ek raporda itirazlarının gözetilmediğini, maddi hasar ilişkin kök raporda yapılan düşük tespitin ek rapor ile düzeltilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili lehine hükmedilen değer kaybı tazminatının düşük olduğunu, 21/10/2020 tarihli celsede Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 Esas, 2020/40 sayılı genel şartlara ilişkin iptal kararının gözetilerek yeniden bir değerlendirme yapılmasının talep edildiğini ancak ek raporda bu konuya değinilmediğini, ilgili Anayasa Mahkemesi kararı ile kilometresi 165.000 km’den fazla olan araçlarda artık değer kaybı hesabının yapılabileceğini, değer kaybı yönünden yapılacak hesaplamalarda aracın hasar öncesi piyasa değeri ile hasarı tamir edilmiş piyasa değeri arasındaki fark belirlenerek değer kaybının ne olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, davalının asli ve tam kusurlu olduğunu, manevi tazminatın zenginleşmesine yol açmaması gerektiği hususunun yerleşik içtihatlar ile sabit ise de reddedilen kısım yönünden karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti göz önüne alındığında hak sahibi lehine hükmedilen manevi tazminatın kişinin fakirleşmesine de yol açmaması gerektiğini, müvekkili lehine talep edilen 18.000 TL manevi tazminatın yalnızca 5000 TL yönünden kabul edilmesi nedeniyle karşı taraf lehine 4080,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminatın neredeyse tamamının karşı taraf lehine hükmedilen başka bir alacak kalemi ile adeta geri iade edildiğini, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davalı sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmış olup buna göre davacının aracındaki toplam hasar tutarının 4283,40 TL olduğu belirlenmiş, bu miktar üzerinden hasar tazminatına hükmedilmiştir. Yine davacı … lehine manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmiştir. Dairemizce yapılan incelemede ; hasar tazminatına ilişkin olarak 4283,40 TL maddi ve 5000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Ancak aynı bilirkişi raporunda davacı tarafın aracında değer kaybının bulunmadığı belirtilmesine rağmen mahkemece 100,00 TL değer kaybına hükmedilmiştir. Bilirkişi raporu incelendiğinde; değer kaybının Hazine Müsteşarlığı tarafından yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları Ek1’de bulunan “değer kaybı hesaplaması yöntemi” ile yapıldığı ve davacı aracında değer kaybı olmayacağının bildirildiği anlaşılmıştır. Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. İlk derece mahkemesince değer kaybının bu yönteme göre hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre değer kaybı hususunda karar verilmesi gereklidir. Davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebi yerinde görülmüştür. Ayrıca davalı… Sigorta A.Ş hakkında dava pasif husumet yokluğundan reddedilmiş ancak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Davalının bu hususa ilişkin istinaf talebi de Dairemizce yerinde görülmüştür.Davacı vekilinin araç değer kaybına ilişkin istinaf talebi ile e davalı… Sigorta A.Ş vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf talepleri kabul edilerek, ilk derece mahkemesi olan Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/581 Esas 2021/405 Karar sayılı kararının kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle dairemizce HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı ve davalı… Sigorta A.Ş’nin istinaf başvurularının KABULÜ İLE; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/581 Esas 2021/405 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Davanın yukarıda gerekçe bölümünde belirtilen hususlar değerlendirilerek yeniden görülmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuranlara iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuranlar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
7-Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/04/2022