Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1391
KARAR NO: 2022/604
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/04/2021
NUMARASI: 2020/195 Esas, 2021/219 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 27.02.2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 31.03.2022
YAZILDIĞI TARİH: 31.03.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/195 Esas, 2021/219 Karar sayılı kararına karşı davalı … A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 06/09/2019 tarihinde dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile evinin garajından çıkmak için geri geri giderken aracın arkasında olan oğlu davacı …’e çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının hiçbir kusurunun bulunmadığını, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi uyarınca davalı sigorta şirketinin sigorta teminatı kapsamında olduğunu, davacının kaza nedeniyle ağır yaralandığını, hayati tehlike atlattığını, sağ bacağında kırık başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar, ezikler, ezilmeler, şişlikler, sıyrıklar ve yaralanmalar meydana geldiğini, yatarak tedavi gördüğünü, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, bakıcı ihtiyacının doğduğunu, Kayseri C.Başsavcılığınca 2019/43461 Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma yapıldığını, davacının yaralanması nedeniyle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiğini ancak yasal süre içinde davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını, bu nedenlerle şimdilik 100,00-TL kalıcı iş göremezlik, 100,00-TL geçici iş göremezlik ve 100,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 300,00-TL’nin kaza tarihinden işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; ZMMS poliçesine göre sigortacının sorumluluğunun işletenin sorumluluğu esasına dayandığını, davalı şirketin işletenin kusuru oranında davacıya karşı sorumlu olacağını, davalı sigorta şirketinin sigortalı işletenin yada araç sürücüsünün 3. şahıslara karşı vermiş olduğu zararları tazmin ile sorumlu bulunmadığını, olayda …, sigortalı aracın sürücüsü ve aynı zamanda işbu davanın da davacısı olduğunu, yani zarar gören kişinin bir 3. şahıs olmadığını, …’ın kazada yaralanmasında …’in sorumluluğunun bulunduğunu, kusurun %100’ünün … de olduğu yönündeki iddianın yerinde olmadığını, …’ın da kusurlu olduğunu, davacının bu kazadan dolayı daimi maluliyete uğradığının da kabul etmediklerini, ZMMS Genel şartlarında teminat dışında kalan hallerin belirtildiğini, zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek taleplerin teminat dışında tutulduğunu, bu itibarla bakıcı giderleri yönündeki talebin reddi gerektiğini, geçici iş göremezlik bedelinin de sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının bu tarihten itibaren faiz talebinin de yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabulü ile 120.113,53-TL sürekli iş göremezlik, 7.674,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 127.787,53-TL maddi tazminatın 13/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limit olan 360.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere davacı yararına davalıdan tahsiline, davacının geçici iş göremezlik şeklindeki maddi tazminat talebinin reddine dar karar verildiği görülmüştür.Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı … A.Ş vekili, süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine karar vermekle birlikte bakıcı giderleri adıyla tazminata hükmettiğini, bakıcı giderlerinin zarar verici olguya bağlı olarak oluşan dolaylı zarar mahiyetinde olduğundan tazmininin yasaya uygun olmadığını, maluliyet oranı ve zarar hesaplamasının yasaya uygun yapılmadığını, bakıcı giderlerinin tazmini gerekeceği kabul edilse bile, geçici bakıcı giderleri hesaplamasında bulunan tutarın kusur oranı ile çarpılmadığını, bilirkişi raporunda 2019 yılı işlemiş dönem süresinin 3,83 ay olması gerekirken 12 ay alındığını ayrıca bilirkişi raporunda mağdurun aktif gelir toplamında matematiksel hata bulunduğunu, kusur nispeti hakkında itirazlarının dikkate alınmadığını bu nedenlerle öncelikle tehiri icra talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun incelenebilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi gereğince ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi zorunludur. Bu şartlar kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu dosya kapsamı incelendiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davalının istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri zararının giderilmesi istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair kararına karşı kamu düzenine ilişkin hususlar ile davalının istinaf itirazlarıyla sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler esas alındığında; 06.09.2019 tarihinde davacı çocuğun yaya olarak bulunduğu, davacının babası olan …’in kullandığı ve davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi kapsamında teminat altına alınan … plaka sayılı aracın geri geri garajdan çıktığı sırada gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında davacı çocuğa çarpması nedeniyle davacının yaralandığı, bu kaza sırasında 1 yaş 4 aylık olan davacı çocuğun kusursuz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan 24/02/2021 havale tarihli kusur raporu dosya kapsamı ve olayın gelişim şekliyle uyumlu olduğundan davalının kusur raporu bakımından yaptığı istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Öte yandan, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi kapsamında teminat altına alınan … plaka sayılı araç sürücüsünün meydana gelen kazada kusurunun mevcut olduğu hususunda bir tereddüt bulunmadığından ve müteselsil sorumluluk ilkesi dikkate alındığında davalı sigorta şirketinin araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu tutulmaları gerektiği dolayısıyla araç sürücüsünün kusuruna göre maddi tazminat hesaplaması yapılması gerektiği yönündeki istinaf itirazının yerinde olmadığı açıktır.Davalı tarafın istinaf dilekçesinde herhangi bir sebep ve açıklamaya yer verilmeksizin sadece maluliyet oranının hatalı olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca bu istinaf itirazıyla sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, mahkemece … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde ve yasaya uygun şekilde oluşturulmuş bilirkişi heyetinden alınan 13/11/2020 tarihli maluliyet raporunun tekniğine uygun ve denetime elverişli şekilde hazırlandığı, bu rapor uyarınca davacının maluliyet oranının %6 olarak kabul edilmesinin doğru olduğu ve davalı tarafın aksi yöndeki istinaf itirazlarının reddedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 6704 sayılı Yasayla değişik 90, 92, 93, 97 ve 99. maddelerinin kimi yönlerden Anayasanın bir kısım hükümlerine aykırılık oluşturacağından bahisle yapılan itiraz başvuruları üzerine, 09/10/2020 günlü ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı ilamında; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 14/04/2016 tarihli ve 6704 sayılı Yasası’nın 3. maddesiyle değiştirilen 90. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda ..” ibaresi ile ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin; aynı Kanunun 92’nci maddesine 6704 sayılı Yasa’nın 4. maddesiyle eklenen “i” bendinin; Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle, davalı sigortacının sorumluluğunun kapsamının 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirleneceği kabul edilemez. Dolayısıyla da 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.5. maddesinin (b) bendine göre sigorta şirketinin kalıcı sakatlık raporu alınana kadar tedavi sürecindeki bakıcı giderlerinden ve geçici iş göremezlik tazminatından Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olacağı düzenlemesinin olayımızda uygulanma imkanı kalmayıp bakıcı giderlerinden de davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması doğru olup davalının bakıcı giderlerinden sorumlu olmadıkları yönündeki istinaf itirazı yerinde bulunmamıştır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E:2019/6271, K:2020/8104 sayılı ilamı da aynı yöndedir.)Mahkemece hükme esas alınan 24/02/2021 havale tarihli hesap raporunda işleyecek pasif dönem zararı hesaplanırken AGİ dahil edilmeksizin asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşıldığından aksi yöndeki davalı istinafı yerinde bulunmamıştır. Ancak hesap bilirkişisi raporunda 2019 yılı için işlemiş dönem zararı hesaplanırken kaza tarihinin 06/09/2019 olduğu nazara alınıp 2019 döneminin 3,83 ay olarak kabulü ile dönem geliri 7.005,14 TL %6 maluliyet karşılığı 420,30 TL olarak hesaplanması gerekirken hatalı olarak 12 ay üzerinden hesaplama yapılıp 1.316,89 TL zarar hesabı doğru olmamıştır. Dolayısıyla davalı vekilinin bu kapsamdaki istinaf itirazı yerinde olup davalının istinaf başvurusunun bu hususa münhasır olmak üzere kısmen kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma yapılmadan tamamlanacak nitelikte ise Bölge Adliye Mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenleme ve imkan doğrultusunda, davalının istinaf başvurusu kısmen kabul edilip ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak sürekli iş göremezlik zararının 119.216,94 TL üzerinden kısmen kabulü şeklinde hükmün düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında Dairemizce hüküm kurulması gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
A-) Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; 6100 sayılı HMK md. 353/1-b-2 uyarınca hükmün düzeltilerek yeniden kurulması amacıyla Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.04.2021 tarih, 2020/195 Esas, 2021/219 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, hükmün düzeltilerek yeniden tesisine,
B-) 1-) Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 119.216,94 TL sürekli iş göremezlik, 7.674,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 126.890,94-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 13/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti olan 360.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, davacının 100,00 TL geçici iş göremezlik zararı ve ıslah dilekçesinde talep edilen sürekli iş göremezlik zararı talebinin 896,59 TL’lik kısmı bakımından maddi tazminat talebinin reddine,
2-) Alınması gereken 8.667,92-TL nispi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 54,40-TL harç ve 435,78-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 8.177,74-TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafça yapılan 54,40-TL ilk dava açma gideri, 136,00-TL davetiye ve posta müzekkere gideri, 350,00-TL … Adli Tıp fatura gideri ile 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.140,40-TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 2.123,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 16.70 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-) Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin harç ve 435,78-TL ıslah harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-) Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-) Davacı lehine 13.745,12 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden 996,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
😎 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul-red oranına göre belirlenen 1.309,70-TL’lik kısmının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, bakiye 10,30-TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
C-) 1-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 hükmü dikkate alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) Davalı tarafından peşin olarak yatırılan 2.182,50 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalıya iadesine, davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ise Hazineye irad kaydına,
3-) Davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı masrafı, 97,70 TL Tehir-i İcra harcı ve 40,00 TL posta masrafı olmak üzere toplamda 299,80 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-) İstinaf yargılaması bakımından davalı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, HMK’nın 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-2 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK md. 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.31/03/2022