Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1351 E. 2022/575 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1351
KARAR NO: 2022/575
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2021
NUMARASI: 2020/619 Esas, 2021/148 Karar
DAVANIN KONUSU: Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ: 17.09.2020
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 25.03.2022
YAZILDIĞI TARİH: 25.03.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Ticaret 2020/619 Esas, 2021/148 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait … plakalı 2013 model … marka araca, maliki davalı … olan, sürücü davalı … sevk ve idaresindeki … plaka nolu aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde müvekkiline ait … plakalı araçta büyük hasar oluştuğu, araçta yapılan tamir işleminden ve parça değişikliklerinden dolayı aracın değer kaybettiği, davalı … Sigorta A.Ş.’ye araçta oluşan değer kaybına ilişkin yapılan yazılı başvuru üzerine sigorta şirketince kısmi bir ödemede bulunulduğu ancak yapılan ödemenin müvekkilin aracında oluşan değer kaybını karşılamadığı, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle şimdilik 500 TL’nin kaza tarihinden işleyecek olan Ticari Kredilere Uygulanan Avans Faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek taraflarına ödenmesi talep ve dava edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Taraflarca takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilen ve yasal süre içinde yenilenmeyen davanın 27/02/2021 tarihi itibariyle HMK.nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçelerinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen davanın açılmamış sayılmasına kararının hukuka aykırı olduğunu, ön inceleme duruşmasının yapılacağı gün ve saati bildirir tebligatın usule aykırı bir şekilde yapıldığını, duruşma tarihinin bildirildiği tensip zaptının kendilerine tebliğ edilmediği halde tebliğ mazbatasına bizzat teslim aldıklarına ilişkin şerh düşüldüğünü, tensip zaptının ve duruşma günü kendilerine tebliğ edilmediğinden, tebliğ mazbatasında yer alan imzanın istinaf dilekçesi ekinde sundukları imza örneklerinden anlaşılacağı üzere, kendilerine ait olmadığından ve duruşma gününden haberleri olmadığından yapılan tebligatın usule aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak eksikliklerin giderilmesi, delillerinin toplanması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davacının istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)Haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, ilk derece mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararına karşı kamu düzenine ilişkin hususlar ve davacının istinaf itirazlarıyla sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İlk derece mahkemesinin 27/02/2021 tarihli gerekçeli kararında, dava dosyasının 27/11/2020 tarihli celsede takipsiz bırakıldığı ve bu tarihten itibaren üç ay içinde yenilenmediği belirtilerek 6100 sayılı HMK md. 150/6 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmiştir.İlk derece mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına dair kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurularak, 07/05/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; 27/11/2020 tarihli ön inceleme duruşmasına katılmadıklarından bahisle davanın işlemden kaldırılmasına ve akabinde üç ay içinde yenilenmediği için davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine rağmen 27/11/2020 tarihli ön inceleme duruşmasının kendilerine hiç tebliğ edilmediği, dosya arasındaki duruşma günü tebliğine ilişkin ve “bizzat tebliğ” şerhini havi tebliğ mazbatasındaki imzasının kendisine ait olmadığını belirterek davanın açılmamış sayılmasına dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesi:
“…Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması
MADDE 150- (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.
(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.
(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.
(7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır…” düzenlemesini içermektedir.
Bu yasal düzenleme ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacı vekili, 27/11/2020 tarihli ön inceleme duruşma gününün kendilerine hiç tebliğ edilmediği, dosya arasındaki duruşma günü tebliğine ilişkin ve “09/10/2020 tarihinde bizzat tebliğ” şerhlerini havi tebliğ mazbatasındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesine rağmen dosya arasındaki davacı vekili tarafından sunulmuş 12/10/2020 havale tarihli beyan dilekçesinde aynen “…tarafımıza tebliğ edilen tensip zaptının 14. maddesinde arabuluculuk tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dosyaya sunmamız için bir haftalık kesin süre verilmiştir.” şeklindeki kabulden anlaşıldığı üzere davacı vekiline tensip zaptı tebliğ edilmiştir ve ayrıca 27/11/2020 tarihli ön inceleme duruşma günü bu tensip zaptının sonunda yazılıdır.
Bu haliyle; davacı vekiline 27/11/2020 tarihli ön inceleme duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı vekilinin 12/10/2020 havale tarihli beyan dilekçesinden anlaşıldığına göre tebliğ mazbatasındaki imza bakımından inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ilk derece mahkemesince 27/11/2020 tarihinde verilen dosyanın işlemden kaldırılması kararının ve bu tarihten itibaren üç ay içinde davanın yenilenmemesi üzerine verilen davanın açılmamış sayılmasına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmış dolayısıyla da davacı tarafın istinaf itirazlarının haklı olmadığı değerlendirilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirtilen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasındaki kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda istinaf talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır.
Netice itibarıyla; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu vakıa ve hukuki değerlendirmede kanuna aykırılığın bulunmadığı, davanın açılmamış sayılmasına dair ilk derece mahkemesinin verdiği kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-) Alınması gereken harç olan 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine, istinaf kanun yoluna başvuru harcının da Hazineye irad kaydına,
3-) Davacının yaptığı istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-) Davacı tarafından istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca uyuşmazlık miktarı itibariyle Yargıtay’da temyiz yolu kapalı (KESİN) olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/03/2022