Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1138 E. 2022/417 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1138
KARAR NO: 2022/417
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2021
NUMARASI: 2019/401 Esas 2021/222 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat ( Haksız Fiilden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ: 09/07/2019
İSTİNAF KARARININ VERİLDİĞİ TARİH: 07/03/2022
YAZILDIĞI TARİH: 07/03/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/401 Esas 2021/222 Karar sayılı ilamına karşı davalılar … A.Ş vekili ve … tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/03/2019 tarihinde davalıya ait … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını ve araçta büyük hasar meydana geldiğini, bu kaza sonucu müvekkiline %50 kusur yüklendiğini ve oluşan hasarın yarısını (13.900,00-TL) sigorta şirketinin müvekkiline ödediğini, müvekkilinin aracının kullanılamaz hale geldiğini, kaza ile ilgili olarak Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/17 D.iş nolu dosya ile hasar tespiti yaptırdıklarını, davalının kırmızı ışıkta geçtiği ve kazaya sebebiyet verdiğini, tespit dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde 22.879,32 TL hasar ve 3.170,00 TL değer kaybı olduğu sonucuna varıldığını, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı miktarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gerektiğinden bahisle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedeli için 900,00 TL, değer kaybı olarak 100,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususları kabul etmediğini, Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/17 D.İş sayılı dosyasında her şeyin açıkça belli olduğunu, olay ile bir ilgisinin bulunmadığını, adına kayıtlı … plakalı aracına çarpılmasından dolayı kendisinin de mağdur olduğunu, aracını hurdaya çıkardığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aracın onarımından ise pert – total işlemi uygulanmasının daha ekonomik olduğunu bu sebeple aracın perte ayrıldığını beyan ettiklerini ve çekme belgesini müvekkili şirkete gönderdiklerini, buna istinaden … numaralı hasar dosyası açıldığını, kazanın meydane gelmesinde davacı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kazaya karışan araç sürücülerinde %50 – %50 kusur olduğunun tutanaklarda yazılı olduğunu, bu durumda davacı tarafın kusursuz olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili tarafından araca pert total işlemi uygulandığını ve kusur durumları dikkate alınarak tazminat ödemesi yapıldığını, davacı tarafa ait aracın rayiç değerinin tespit edilirken dava konusu kazadan önceki kazalarının bulunduğu hususunun da göz önüne alınması gerektiğini, başvurana ait aracın pert total işlemi gördüğünü ve çekme belgeli olduğunu, kazadan dolayı pert-total işlemi görerek çekme belgesi düzenlenen araçta değer kaybı meydana gelemeyeceğini, müvekkili şirketin temerrüte düşürülmediğini, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin mümkün olmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
1-Davacının hasar bedeline ilişkin davasının kabulüne 15.900,00-TL’nin kaza tarihi olan 23/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının değer kaybına ilişkin davasının reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin yeterli inceleme yapmadan karar verdiğini, verilen kararın Anayasada eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, kendisinin asgari ücretle çalıştığını, kendisinden ve diğer davalı olan sigortadan istenilen 15.900,00 TL’nin çok fazla olduğunu, kendisinin kusuru olmadığını karşı taraf sigortanın kusurlu olduğunu, asıl sorumlunun sigorta şirketi olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.Davalı … A.Ş vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, hatalı yapılan hesaplamanın kabulünün mümkün olmadığını, kazanın meydana gelmesinde davacı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, tarafların kusur durumlarının tespiti için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, dava konusu aracın rayiç bedeli konusunda taraflar arasında mutabakatname bulunduğundan mutabık kalınan miktarın rayiç bedel olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkil şirket ile davacı arasında mutabakatname yapılmış olup, bu mutabakatname gereği ödemenin yapılıp zararın karşılandığını, aracın hasarlı hali ile davacı tarafından satıldığını ve ücretini aldığını, bilirkişi tarafından aracın svotaj bedeli zararın tespitinde göz ardı edildiğini, müvekkil şirket ile davacı arasında ibranamenin olduğunu, sigortanın sorumluluğunun kalmadığını, müvekkil şirket tarafından başvuran tarafın talebi üzerine araca pert total işlemi uygulanmış olup, taraflar arasında yapılan mutabakatname gereği 55.000,00 TL üzerinden % 50 kusur durumu da göz önüne alınarak 27.500,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını ve müvekkil şirketin ibra ettiğini, müvekkil sigorta şirketinin ödediği miktar ile tespit edilen miktar arasında fahiş fark bulunduğunu, bu sebeple KTK 111/2 maddesinin bu başvuruda uygulama alanı bulamayacağını bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2021 tarih, 2019/401 Esas 2021/222 Karar sayılı kararı ile, trafik kazasından kaynaklı, maddi hasarın ve değer farkının tazminine ilişkin davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK’nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür.Dava; haksız fiilden (trafik kazası şeklinde gerçekleşen) kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, davalı …’in sürücüsü ve maliki olduğu sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacının sürücüsü ve maliki olduğu … plaka sayılı araca kırmızı ışık ihlali yapması neticesinde çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmiş olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, kusurun kime ait olduğuna ve hasarın miktarına ilişkindir.
A-) Davalı … AŞ vekilinin istinaf talepleri yönünden;
Trafik kazası ile ilgili olarak, ceza dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporu, eldeki davada alınan kusur bilirkişisi raporu ile aynı trafik kazasına bağlı olarak açılmış olan diğer tazminat davalarında alınmış olan kusur bilirkişisi raporlarının tutarlı olup, birbiriyle çelişkili olmaması gerekir. Raporlar arasında çelişki olduğu takdirde çelişkinin mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik kürsüsünden seçilecek heyetten ya da İTÜ trafik kürsüsünden seçilecek heyetten rapor aldırılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi gerekir.Somut olayda, eldeki davaya ilişkin olarak kusur bilirkişisi … tarafından düzenlenmiş olan 22/11/2019 tarihli kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde davalı …’in %100 oranında kusurlu olduğunun, davacının ise kusurunun olmadığının rapor edilmiş olduğu, raporun, bilirkişi tarafından, taraflarca kaza sonrası tutulmuş olan ve imzalanan kaza tespit tutanağı, kaza anı kamera kaydı ve hasarlı araç fotoğrafları dikkatlice incelenmek ve değerlendirilmek suretiyle raporun hazırlanmış olduğu, olayın oluş şeklini doğruladığı kanaatine varılmış olunduğundan, davalı sigorta vekilinin, kusur oranının hatalı olduğu yönündeki istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.Dosya kapsamı incelendiğinde davacının aracının rayiç bedelinin 55.000,00 TL ve sovtaj bedelinin 27.200,00 TL olduğu konusunda tarafların mutabık kaldığına ilişkin 18/04/2019 tarihli imzalı beyanı içeren ibraname yapmış oldukları anlaşılmıştır. Dava konusu aracın rayiç bedeli konusunda taraflar arasında mutabakatname bulunduğundan, mutabık kalınan miktar rayiç bedel olarak kabul edilmelidir. (Kapatılan Yargıtay 17.HD’nin 23/12/2015 tarih ve 2015/8791 E. 2015/14895 K.sayılı ilamı)Bu durumda söz konusu ibraname altındaki imzanın taraflara ait olduğu ve davacıya bu ibraname gereğince davalı sigortaca 13.900,00 TL ödeme yapılmış olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı dikkate alındığında, mahkemece dava konusu aracın ikinci el rayiç bedelinin 55.000,00 TL olarak kabul edilip, bundan yine tarafların mutabık kaldıkları 27.200,00 TL sovtaj bedelinin düşülmesi neticesinde (55.000,00 TL – 27.200,00 TL= 27.800,00 TL) kalan 27.800,00 TL’den davacıya yapılan 13.900,00 TL’nin mahsubu neticesinde (27.800,00 TL.-13.900,00 TL.=13.900,00 TL.) 13.900,00 TL. tazminata hükmedilmesi gerekirken, aracın ikinci el bedeli 57.000,00 TL kabul edilmek suretiyle fazlaca tazminata hükmedilmiş olması doğru görülmemiş olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinafının yerinde olduğu kabul edilerek, HMK’nın 353/1b/2. maddesi uyarınca kararın kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm kurulması gerektiği görülmüştür.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2918 sayılı KTK’nın 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.Dosya kapsamında yer alan 18/04/2019 tarihli “ibraname” başlıklı tutanak incelendiğinde; tarafların davaya konu kaza nedeniyle davacıya ait … plaka sayılı aracın ikinci el rayiç bedelinin 55.000,00 TL kabul edilmek suretiyle, araçtaki hasarın miktarı dikkate alınarak pert total işlemine tabi tutulması ve aracın sovtaj bedelinin 27.200,00 TL olarak belirlenip, aracın ikinci el bedeli kabul edilen 55.000,00 TL’den aracın sovtaj bedeli olarak kabul edilen 27.200,00 TL’nin çıkartılması neticesinde kalan 27.800,00 TL’den %50 oranında kusur indirimi yapılmak suretiyle 13.900,00 TL ödenmesi hususunda anlaşma yapılmış olduğu ve bu hususta 18/04/2019 tarihli ibranamenin düzenlenmiş olup, davacıya 13.900,00 TL’nin davalı sigortaca 29/04/2019 tarihinde ödenmiş olduğu, davacının araçta oluşan hasar nedeniyle hiçbir haklarının kalmadığını, davalı sigortayı kazadan dolayı kayıtsız şartsız ibra ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında hükme esas alınan 22/11/2019 tarihli bilirkişi raporuyla davacının aracında oluşan hasar bedelinin 48.033,45 TL, ikinci el rayiç bedelinin 57.000,00 TL olduğu, dolayısıyla aracın pert total işlemine tabi tutulması gerektiği anlaşılmakla, aracın mutabık kalınan 55.000,00 TL ikinci el rayiç bedeli üzerinden, yine mutabık kalınan 27.200,00 TL sovtaj bedelinin çıkartılması neticesinde, davalı sigortaca hasar bedeli olarak davacıya 27.800,00 TL ödenmesi gerekirken, 13.900 TL ödenmiş olup, ödenmesi gereken 27.800,00 TL bedel ile ibraname kapsamında yapılan ödeme arasındaki farkın KTK’nın 111. maddesi uyarınca fahiş bir fark olarak değerlendirileceği gözetilerek mahkemece hasar bedeli yönünden talebin kabulüne dair karar verilmesi isabetli olduğundan davalı sigorta vekilinin istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.
B-) Davalı …’in istinaf talebi yönünden;
Trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasının davacıları (hasarlanan araç maliki, destekten yoksun kalan ya da cismani zarar görenler) ile davalılarının (sürücü, araç işleteni ve sigorta) kendi aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı olup, tazminat davasının her bir mirasçı ve yakını, cismani zarar gören ve hasar gören araç maliki tarafından, trafik kazasına sebebiylet vermiş olan aracın işleteni, sürücüsü ve sigortacısı aleyhine ayrı ayrı dava açılabileceği gibi, tüm mirasçı ve yakını, cismani zarar gören ve hasar gören araç maliki tarafından birlikte de açılabilir. Davanın kimlere karşı açılacağı konusunda zarar gören kişi seçimlik hakka sahiptir.
Somut olayda, davacı tarafça trafik kazasına sebebiyet vermiş olan … plaka sayılı aracın maliki ve işleteni olan davalıya karşı dava açılmış olup, ilk derece mahkemesince davalının kusur oranı belirlenerek diğer ihtiyari davalı sigorta ile birlikte sorumlu olduğuna hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, yalnızca davalı sigortanın kusurlu olduğu yönündeki davalı istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.
C-) Kamu Düzenine İlişkin Sebepler yönünden;
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince hükmedilen karar ve ilam harcı ile, karar ve ilam harcından mahsup edilecek peşin harç ve ıslah harcının hüküm kısmında ayrı bir maddede düzenlenerek hüküm altına alınması; Arabuluculuk Kanunu gereğince zorunlu arabuluculuk ücretine hükmolunduğu takdirde, arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına karar verilmesine ilişkin kısmın hükümde ayrı bir maddede düzenlenerek hüküm altına alınması gerekirken; karışıklığa yol açacak şekilde, arabuluculuk ücretleri ile karar ve ilam harcının toplanıp, bundan peşin harç ile ıslah harcı mahsup edilerek, kalan kısmın haksız çıkan taraftan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda izah edilen sebeplerle, dosya içeriği, tarafların dayandığı ve davanın niteliği gereğince toplanan deliller, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçe ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkeme kararında HMK’nın 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemelerde, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olduğu anlaşılmakla HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, davalı …’in tüm istinaf sebeplerinin reddi ile istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kamu düzenine yönelik olarak yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca kararın kaldırılarak, harç ve arabuluculuk ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) ;
A-) Davalı …’in istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Davalı … A.Ş’nin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE,
B-) Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/401 Esas 2021/222 Karar sayılı kararının kamu düzenine yönelik harç ve arabuluculuk ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA, hükmün HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince YENİDEN TESİSİNE,
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-) Davacının hasar bedeline ilişkin davasının kabulüne 15.900,00 TL’nin kaza tarihi olan 23/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-) Davacının değer kaybına ilişkin davasının REDDİNE,
3-) Reddedilen kısım yönünden, davacıdan alınması gerekli 59,30 TL ilam harcının, 44,40-TL peşin harç ve 256,50 TL ıslah harcından mahsubuna,
4-) Kabul edilen kısım yönünden alınması gerekli 1.086,13 TL karar harcının 241,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 844,53 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A. maddesi ve 7036 sayılı Kanunun 3. madde 14-16. fıkra maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen iki saatlik 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden (yargılama gideri), 1.311,75 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 8,25 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-) Davacı tarafın yaptığı 44,40-TL başvurma harcı, 188,95-TL ıslah harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 212,10 TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.245,45 TL’nin kabul – red oranına göre; 1.237,54 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil eden davacıya ödenmesine,
😎 Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalı … A.Ş.’ye ödenmesine,
9-) Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
10-) Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
C-) Davalı …’in istinaf başvurusu reddedilmiş olmakla;
1-) Alınması gereken 1.086,13 TL harcın peşin yatırılan 271,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye 814,60 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
2-) Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Ç-) Davalı … A.Ş’nin istinaf başvurusu kabul edilmiş olmakla;
1-) İstinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-) Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 97,70 TL tehiri icra karar harcı olmak üzere toplam 259,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
D-) 1-) İstinaf yargılaması bakımından istinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümleri uyarınca yatırana iadesine,
2-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin HMK’nın md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b/1,2. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/03/2022