Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T. C.
K A Y S E R İ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1066
KARAR NO: 2022/364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI: 2019/721 Esas, 2021/75 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ: 28.10.2019
İSTİNAF KARARININ
VERİLDİĞİ TARİH: 25.02.2022
YAZILDIĞI TARİH: 25.02.2022
Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/721 Esas, 2021/75 Karar sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı, dava dilekçesinde özetle: Adına kayıtlı … plakalı aracına, davalı …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın 07/09/2019 günü çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, …’in kırmızı ışık ihlali yaparak kavşağa girmesi neticesinde kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, kendi aralarında 07/09/2019 tarihli trafik kaza tespit tutanağı düzenlediklerini ve hasarın tazmini için sigorta şirketine ihbarda bulunduğunu ancak ekspertizin yaptığı yanlış değerlendirme sonucu hak kaybına uğradığından bahisle davanın kabulü ile maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kaza sonrası aracında oluşan hasar bedeli olarak 5.000,00-TL, değer kaybı için 1.000,00-TL ve ikame araç gideri olarak 1.000,00-TL olmak üzere toplam 7.000,00-TL maddi tazminatın kusur durumuna, sorumluluğa ve maddi zararın kapsamına göre hesaplamasının yapılarak olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvuru şartının yerine getirilmediğinden dolayı davanın usulden reddinin gerektiğini, kaza ile ilgili olarak müvekkili şirkete bir başvuruda bulunulmadığını, davanın ilk açılma tarihi 28/10/2019 olduğu, davadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu olması nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketince sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını ayrıca somut olayda usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından temerrüde de düşülmemiş olup faiz ödenmesi talebinin yerinde olmadığını, öncelikle davanın usuli eksiklikler nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, esasa girilmesi durumunda ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen kazada %100 kusurun davacı tarafta olduğunu, kırmızı ışık ihlalini müvekkilinin değil davacının yapması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, hız kesmeden kavşağa girdiğinin kaza anına ilişkin görüntülerden anlaşılacağını bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, hasar bedeli olarak 28.537,00-TL’nin sigorta şirketi bakımından limitle sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren faiz yürütülmek şartı ile kaza tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, değer kaybı olarak 9.660,00-TL’nin sigorta şirketi bakımından limitle sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren faiz yürütülmek şartı ile kaza tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, dair karar verildiği anlaşılmıştır. Taraflarca İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, süresi içinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının kanuna ve usule aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi ve ek raporda tespit edilen kusur oranlarının kabulünün mümkün olmadığını, raporlarda belirlenen hasar tutarına ilişkin hesaplamalarının kabulünün mümkün olmadığını, hasar ile kaza arasında uyum, parça ve işçilik bedelleri bakımından ayrıntılı rapor tanzimi yapılmadığını, raporlarda değişmesi gereken yedek parça fiyatlarının oldukça yüksek tespit edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun genel şartlara göre belirlenen hasar miktarından iskonto uygulanmak suretiyle sınırlı olduğunu, raporlarda iddia olunan işçilik tutarının farazi ve fahiş olduğunu, hükmedilen ikame araç kiralama bedelinin KZMSS teminatı kapsamın dışında kaldığını, davacı tarafından dava açmadan önce sigortaya başvurulmadığından dava şartının yerine getirilmediğini dolayısıyla davanın usulden reddi gerektiğini, TTK7nın 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, dava açılmadan önce sigortaya başvurulmadığından şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olamayacağını bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin değerlendirilerek incelemeye alınabilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Bu maddede sayılan koşullardan birinin mevcut olmaması halinde istinaf başvurusunun usulden reddedilmesi gerekir. Bu şartlar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmaktadır. İstinaf talebine konu eldeki dosya kapsamı incelendiğinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesinde sayılan ön inceleme koşullarında herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ön inceleme bakımından kabul edilebilir olduğu ve inceleme aşamasına geçilmesi gerektiği tespit edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin, incelemesini kamu düzenine ilişkin hususlar hariç olmak üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapması gerektiği hususu düzenlenmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.)
Yukarıda açıklaması yapılan 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davalı … Sigorta A.Ş.’nin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde;
İstinaf incelemesine konu dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli, değer kaybı zararı ve ikame araç bedeli nedeniyle maddi tazminat istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda: Davanın kısmen kabulü ile 28.537,00 TL hasar bedeli ve 9.660,00 TL değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinin limitle sorumlu olması ve sigorta şirketi bakımından faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi suretiyle diğer davalı … bakımından ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ikame araç bedeli nedeniyle davalı sigorta şirketine karşı açılan davanın reddine diğer davalı … bakımından kabulü ile 1.372,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi suretiyle tahsiline dair karar verilmiştir. Bu karara karşı sadece davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş.’nin, davacıya ait … plaka sayılı araca çarparak kazaya sebebiyet veren karşı araç olan … plaka sayılı aracın 30/05/2019-30/05/2020 tarihleri arasındaki trafik sigortacısı (ZMMS) olduğu dosya arasındaki poliçe suretinden anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören maddi zararını 6098 sayılı TBK’nun 49 maddesi uyarınca sürücüden (somut olayda davalı …) isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden (somut olayda yine davalı …) de maddi zararın tazmini talep edilebilir. Öte yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Dolayısıyla davacının, maddi zararını … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’den isteme hakkı da vardır. Tarafların kusur durumunun tespiti için bilirkişiden alınan 13/04/2020 tarihli raporda davalı sürücünün %70 kusurlu olduğunun belirtilmesi dosya içeriğiyle uyumlu olduğundan ilk derece mahkemesince bu kusur durumuna göre karar verilmesi doğru olup davalı sigorta şirketinin kusur oranı bakımından yaptığı istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de belirtildiği üzere, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin ettiğinden hasar bedeli ve değer kaybı zararlarının teminat kapsamına girdiği açık olup davalı sigorta şirketinin aksi yöndeki istinaf itirazı yerinde değildir. Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Dosya kapsamında davacıya ait aracın hasar bedeli ve değer kaybı zararının ayrıca ikame araç zararının belirlenmesi amacıyla bilirkişiden alınan 13/04/2020 tarihli raporda davacıya ait araç bakımından 40.768,00 TL hasar bedeli, 13.800,29 TL değer kaybı ve 1.960,00 TL ikame araç bedeli belirlenmesinin ve ilk derece mahkemesinin bu rakamları esas alarak davalının kusur oranına göre kısmen kabul kararı verilmesinin (istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı da nazara alınarak) doğru olup davalının aksi yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ve reddedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Öte yandan, davacının dava açmadan önce arabuluculuk dava şartını yerine getirerek davasını açtığı, yargılama sırasında ise 2918 sayılı KTK md. 97 uyarınca sigorta şirketine başvuru şartını yerine getirdiği, ilk derece mahkemesince davacının davalı sigorta şirketine karşı yaptığı ikame araç bedeli talebinin reddine karar verildiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden hatalı olduğu kapsamındaki davalı istinaf itirazlarının yerinde olmadığı açıktır.6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesinde belirtilen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasındaki kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması durumunda istinaf incelemesi sırasında istinaf talebinin esastan reddine karar verileceği düzenlenmiştir. Bu durum istinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek haller kapsamında yer almaktadır. Hal böyle olunca yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; istinaf başvurusunda bulunanın sıfatı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme üzerine; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-) Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 2.609,23 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf başvurusu sırasında peşin alınan 675,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.933,47 TL’nin davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden alınarak Hazineye gelir kaydına, davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının da Hazineye gelir kaydına,
3-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından AAÜT md. 2/2 uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından istinaf yargılaması bakımından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, HMK’nun 333. maddesi, Yönetmeliğin 207/1. maddesi ve HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesi hükümlerine göre yatırana İADESİNE,
6-) Kararın kesin olması nedeniyle taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin 6100 sayılı HMK md. 302/5 ve 359/3 uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1-b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlık miktarı itibariyle 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/02/2022