Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/587
KARAR NO: 2023/358
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2023
NUMARASI: 2022/811 Esas 2023/63 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/03/2023
Yukarıda esas numarası yazılı dosya yargı yerinin belirlenebilmesi amacıyla re’sen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın davalı şirketin maden sahasında krom cevheri bulma ve üretme konusunda çalışmalar yürüteceğini, taraflar arasında çıkarılan madenin kalitesine göre ton fiyatı kararlaştırıldığını, sözleşmeye göre müvekkili …’ın işçilerinin yemek ve ulaşım ihtiyaçlarını karşılayacak ve ayrıca şirketin müvekkili …’ın ulaşım için gerekli masraflarına yardımcı olmak amacıyla avans vermeyi taahhüt ettiğini, davanın kabulüyle dava konusu sözleşmenin feshine neden olan davalıdan davacının uğramış olduğu maddi zarardan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin mahrum kaldığı kar için davalı şirketin temerrüde düştüğü 21/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nin ve müvekkilinin sözleşme kapsamında yapmış olduğu masraflar için davalı şirketin temerrüde düştüğü 21/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin davalı şirketten alınarak davacı müvekkiline verilmesine, terditli olarak yapmış olduğu açıklamalara ve delillere rağmen mahkemece sözleşmenin geçersiz olduğunun kabul edilmesi halinde sözleşmeyi imzalayanın şahsi sorumluluğu söz konusu olduğundan sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin mahrum kaldığı kar için davalı …’nun temerrüde düştüğü 21/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nin ve müvekkilinin sözleşme kapsamında yapmış olduğu masraflar için davalı …’nun temerrüde düştüğü 21/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMELERİ KARARLARININ ÖZETİ:Yahyalı Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince; “102 sayılı TTK’nun 4. Maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer Kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerektiği, görev hususunun kamu düzenini dayalı usul hükümlerinden olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi Mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiş ve dava tarihinin 10/06/2022 olduğu da dikkate alınarak dosyaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu” gerekçesiyle ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; “TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’nın … tarih … sayılı yazısında; davalı …’nun gayrimenkul sermaye iradından dolayı mükellef kaydının bulunduğunun bildirildiği görüldü.
Yahyalı Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nün 21/09/2022 tarih … sayılı yazısında; davacı …’ın potansiyel mükellef olduğu, herhangi bir vergi kaydının bulunmadığının bildirildiği görüldü.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin bu davanın yargılamasını yapmakla görevli olduğu” gerekçesiyle Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ve merci tayini için dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, merci tayinine ilişkindir.
Davanın Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı, anılan mahkeme tarafından Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun “Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine” ilişkin kararı uyarınca dosyanın Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, dosya kendisine gönderilen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince de uyuşmazlığın ticari dava olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünde Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verildiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dava dosyasının yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesi; “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre Bölge Adliye Mahkemesi’nce veya Yargıtay’ca belirlenir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın açıldığı Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun “Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine” ilişkin kararı uyarınca Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesine gönderme kararı verilmiş, dosya kendisine gönderilen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi de uyuşmazlığın ticari dava olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünde Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş olup Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmamaktadır. Oysa, olumsuz görev uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi’nce Ticaret Mahkemesi sıfatıyla değil, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla verilmiş bir görevsizlik kararının mevcut olması gerekir. Hal böyle olunca, yargı yeri belirlenmesi için aranan “iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunması” koşulunun henüz gerçekleşmediği kuşkusuzdur.
Bu nedenle, yargı yeri belirlenme koşulları oluşmadığından Dairemiz kararının taraflara tebliği ve daha sonra Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararı ve 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca talep halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi, talep olmaması halinde ise gerekli diğer işlemlerin yapılması için dosyanın Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dosyanın yukarıda sayılan gerekçelerle bu aşamada yargı yerinin belirlenmesi koşulları oluşmadığından yukarıda sayılan işlemlerin yapılabilmesi amacıyla Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nin 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/03/2023