Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2023/257 E. 2023/155 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/257
KARAR NO: 2023/155
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2022
NUMARASI: 2022/1164 Esas 2022/999 Karar
DAVANIN KONUSU: Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan
KARAR TARİHİ: 13/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/02/2023
Yukarıda esas numarası yazılı dosya resen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ekonomik sıkıntı çekmekte iken borçlarını ödeyebilmek amacıyla kredi çekmek istediğini ancak kredi sicili bozuk olduğu için bankalardan kredi alamadığını, davalının öz kardeşi olan dava dışı …’dan borç paralar aldığını, karşılığında boş senetler imzaladığını, dava dışı …’ın yırttığını, yırtılan senetlerin davalı tarafından doldurularak müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı …’yı tanımadığını, açılan davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına konu senetlerin ve takibin iptaline, müvekkilinden haksız şekilde tahsil edilen miktarın ticari faizi ile birlikte istirdadına, davalının müvekkiline karşı haksız ve kötü niyetle icra takibi başlatmış olması sebebi ile ferileri dahil toplam icra dosyasındaki alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, öncelikle icra takibinin durdurulması, reddi halinde icra dosyasına girecek paranın davalıya ödenmemesi için dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, Dava; bonodan kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 3.maddesinde, “Türk Ticaret Kanunun da düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu” belirtilmiş, aynı yasanın 4.maddesinde ise, “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Ticaret Kanunun da düzenlenen uyuşmazlıkların ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı ” düzenlenmiştir.TTK’nın 5. maddesinde ise, “(1)Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır.(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir.Kambiyo senetleri Türk Ticaret Kanununda düzenlenen, TTK 4. madde gereği mutlak ticari davalardandır. Davanın açıldığı tarih itibariyle ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan ve ayrı bir ticaret mahkemesi bulunduğundan davaya ticaret mahkemesi tarafından bakılması gereklidir. Davacı vekili dilekçesi ile davalı tarafından müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, senedin sahte olduğunu, davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, menfi tespite karar verilmesini talep etmiş ise de, davaya konu uyuşmazlık bonodan kaynaklanmakta olup bononun vasıflarına ilişkin bir tartışmanın gündeme gelmiş olması nedeniyle davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, 6100 sayılı HMK.nin 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin davaya bakmakta görevli olması hususunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilerek, 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince de mahkemenin görevli olmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ve davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. İpotek, TTK’da düzenlenmeyip, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmesi nedeni ile davanın mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmıştır. Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır. TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır. Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur. Davanın taraflarının incelenmesinde; davacının ve davalının tacir olmadığı, dolayısı ile eldeki davanın nısbi ticari dava olmadığı görülmektedir. TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nısbi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması ve Borçlar Kanunu’ndan doğması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir. İzah edilen nedenlerle görevsizlik kararı ile mahkememize gelen eldeki dava dosyasında, dava dışı kardeşinden borç para alınmasına karşı açık senetler düzenlenmesi iddiası bulunduğundan mahkememizin karşı görevsizliğine ilişkin karar vermek gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiş, her iki karar da istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan dosya merci tayini için dairemize gönderilmiştir. Talep, merci tayinine ilişkindir. Dava; bonodan kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 776 ve devamı maddelerinde “Bono ve emre yazılı senetler” konusu düzenlenmiş olup 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı bono senedi olduğuna ve davalı tarafından başlatılan icra takibi de kambiyo senetlerine mahsus takip olduğuna göre, eldeki dava ticari dava niteliğindedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 13/12/2018 tarih, 2018/1682 E. ve 2019/6606 K. sayılı ilamı da bu yöndedir. O halde, eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkemenin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-) Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 13/02/2023