Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2023/1368 E. 2023/979 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1368
KARAR NO: 2023/979
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2023
NUMARASI: 2023/64 Esas- 2023/371 Karar
DAVANIN KONUSU: İlamsız İcra Takibine Yapılan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/07/2023
Yukarıda esas numarası yazılı dosya resen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/03/2014 tarihinde düzenlenen ve vadesinde ödenmeyen iki adet bonoya ilişkin Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı borçlu hakkında takip başlatıldığını, ilgili dosyadan gönderilen ödeme emrinin 22/03/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiğini ve 24/03/2022 tarihinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibe ilişkin yapılan itirazın kendilerine tebliğ edilmemiş olduğunu ve Uyap kanalıyla öğrenildiğini, … Yapı Kooperatifi’nin 531.947,88-TL para cezası ile cezalandırılmasına dair Belediye Encümeni’nin 29/11/2011 tarihli ve 1667 sayılı kararı ile alındığını, … A.Ş.’nin 03/09/2014 tarihli dilekçe ile müvekkil Belediye’ye başvurarak … İlçesi, … Bölgesi, … Bulvarı’nda … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki yapı için … Belediyesi Encümeni’nin 29/11/2011 tarihli ve 1667 sayılı kararı ile … Yapı Kooperatifi’ne 531.947,88-TL para cezası taakkuk ettirildiğini, … ada … parselde kooperatifin herhangi bir ilişkisinin kalmadığını, yapı sahibi … , … ve yapı müteahhidi … A.Ş. olarak ruhsatlandırıldığını ve inşaatın tamamlandığını, … Yapı Kooperatifi adına tahakkuk etmiş bir para cezasının yapı müteahhidi olan … A.Ş. tarafından ödenmesinin muhasebeleştirilmesi için ceza tahakkukunun … A.Ş. olarak düzeltilmesi konusunun Encümen’e sunulmasının talep edildiğini belirterek davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesince; “01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava, ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Aynı Kanunun 5. maddesinde ise aksine bir hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yasanın 645 ve devamı maddelerinde kıymetli evrak düzenlenmiş olup, takibin bonoya dayalı olarak yapıldığı, davanın itirazın iptali davası olduğu, bono yasal unsurlarının bulunup bulunmadığı zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, alacağın olup olmadığı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesinin yapılması gerektiği, kıymetli evraklarla ilgili davalara bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu,Bu durumda davaya bakma görevi Ticaret Mahkemesine ait olup görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce görevsizlik kararı vermek gerekmiş…” gerekçesiyle ve davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş,Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; “Dosya kapsamına göre somut olayda; davacı belediyenin bonolara bir kambiyo senedi olarak değil bir ispat vasıtası olarak dayanmakta olduğu, bu durumda somut olay bakımından zamanaşımına uğramış bono ile ilgili Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmediği, kaldı ki eldeki davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 778. maddesi atfıyla bonolar için de uygulanan ve poliçelerde sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 732. maddesine dayalı bir istemi de içermediği, anılan nedenle işbu davanın mutlak ticari dava olmadığı, davanın 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı, buna göre Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında görev ilişkisinin bulunduğu, davacının tacir olmadığı, buna göre eldeki davanın nispi ticari dava da olmadığı, mevcut uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, HMK’nun 21. maddesi gereğince işbu kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı nedeni ile görevli mahkemenin tayini (merci tayini) için dava dosyasının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiş, her iki karar da istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan dosya merci tayini için dairemize gönderilmiştir.Talep, merci tayinine ilişkindir.Dava, zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı alacağın tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.Davacı dava dilekçesi ile, … Belediye Encümeni’nin, dava dışı … Yapı Kooperatifi’nin 531.947,88-TL para cezası ile cezalandırılmasına dair 29/11/2011 tarihli ve 1667 sayılı kararının alındığını, davalı … A.Ş.’nin 03/09/2014 tarihli dilekçe ile davacı …’ye başvurarak … İlçesi, … Bölgesi, … Bulvarı’nda … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki yapı için … Belediyesi Encümeni’nin 29/11/2011 tarihli ve 1667 sayılı kararı ile dava dışı … Yapı Kooperatifi’ne 531.947,88-TL para cezası taakkuk ettirildiğini, 7735 ada 2 parselde adı geçen kooperatifin herhangi bir ilişkisinin kalmadığını, yapı sahibi … , … ve yapı müteahhidi … A.Ş. olarak ruhsatlandırıldığını ve inşaatın tamamlandığını, dava dışı … Yapı Kooperatifi adına tahakkuk etmiş bir para cezasının yapı müteahhidi olan … A.Ş. tarafından ödenmesinin muhasebeleştirilmesi için ceza tahakkukunun … A.Ş. olarak düzeltilmesi konusunun Encümen’e sunulmasının talep ettiğini, bunun üzerine … Belediye Encümeni’nin 21/10/2014 tarihli ve 1534 sayılı kararı ile davalı … A.Ş.’nin 03/09/2014 tarihli dilekçesine istinaden yapılan incelemede talebin müştereken ve müteselsilen tahsili şeklinde uygun olacağı yönünde hazırlanan komisyon raporunun kabulüne karar verdiğini, Encümen kararındaki 531.947,88-TL para cezasını ve bono tarihindeki davalı şirketin belediyeye olan diğer borçlarına tahsili anında mahsup edilmesi amacıyla davalı şirketin iki adet, toplam 535.000,00-TL bedelli bono düzenleyerek davacı belediyeye verdiğini belirterek davalı hakkında başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptaline ve icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İİK’nın 67/1. maddesine göre; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.Her ne kadar, davaya konu icra takibinin dayanağı bono senedi ise de, söz konusu bononun zaman aşımına uğradığı görüldüğü gibi, bu senede dayanılarak kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla icra takibi değil, alacak talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmıştır.Ayrıca davacı belediyenin tacir olmadığı tartışmasızdır. Davalının ticari şirket olması nedeniyle tacir olduğu sabit ise de, davacı belediyenin tacir olmadığı dikkate alındığında Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde ifadesini bulan tanıma göre bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işletmediği anlaşıldığından, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, bu haliyle davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği kuşkusuzdur.O halde somut uyuşmazlığın, genel hükümler uyarınca HMK.nun 2. maddesi gereği genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkemenin Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 8. Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-)Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 13/07/2023