Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/134
KARAR NO: 2023/64
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2022
NUMARASI: 2022/1134 Esas – 2022/1000 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 20/01/2023
Yukarıda esas numarası yazılı dosya resen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, söz konusu takip dosyasında müvekkillerinin borçlu olmadığı ve takibe itiraz ettiklerini, icra yargılamasının şekli bir usule tabi olduğundan yazılı bir belgenin sunulmaması üzerine takibin devamına karar verildiğini ve itirazın reddedildiğini, müvekkilleri ile davalı arasında hiçbir şekilde borç ilişkisinin mevcut olmadığını, müvekkilinin oğlunun adına yürütülen başka bir icra dosyasından dolayı müvekkillerinin evine hacze gelindiğini bu haciz sırasında takibe konu bononun evden herhangi bir eşyanın götürülmemesi ve usulü bir işlem olduğu bir sonucunun olmadığını belirtmek suretiyle boş olarak haciz esnasında alınmış ve daha sonra bir tanzim tarihi ve miktar yazılmak suretiyle gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu, borç ilişkisi varsa müvekkillerinin oğlu ile bulunduğunu ve bu konudaki takiplerinin de devam ettiğini, takibe dayanak yapılan bonodaki miktarın müvekkillerinin borcu olduğu şeklindeki bir savunma da kabul edilemeyeceğini, takibe konu olan bono ile evlerinde fiili hacze konu olan takip konusu dosyanın haciz tarihindeki dosya hesabı karşılaştırıldığında bunların birbirlerinin aynısı olduğunun görüleceği, davalı ve vekili hakkında bedeli olmayan bir bono ve belgeyi icra takibinde bulunmaktan dolayı suç duyurusunda bulunma haklarının saklı tuttuğunu, takip konusu … esas sayılı dosyanın takibinin durdurulmasını davadan doğacak bütün yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, “Davanın, bonodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, yargılama sırasında dava istirdat davasına dönüştüğü, Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davacılar aleyhine bonoya/kambiyo senedine dayalı olarak takip başlatıldığı, davacıların bu bonodan dolayı borçlu olmadıklarını dermeyan ettiği, Bononun TTK’da düzenlenmiş olduğu, bu nedenle eldeki dava mutlak ticari dava olduğu, davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde çözüme kavuşturulması gerektiği, Açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği (YARG. 19.HD.2018/1682 Esas- 2018/6606 Karar)” gerekçesiyle ve davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “Davanın, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebinden ibaret olduğu,Yargılama sırasında yapılan yazışmalara göre davacının tacir olmadığı ve defter tutma yükümlülüğünün bulunmadığı, İpoteğin TTK’da düzenlenmeyip, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmesi nedeni ile davanın mutlak ticari dava olmadığı, Nisbi ticari davanın ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıkların nisbi ticari dava olarak adlandırıldığı, davacının ve davalının tacir olmadığı, dolayısı ile eldeki davanın nispi ticari dava da olmadığı, Uyuşmazlığın ticari dava olmaması ve Borçlar Kanunu’ndan doğması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin bu davanın yargılamasını yapmakla görevli olduğu, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 2022/517 esas 2022/558 karar sayılı ilamının da aynı yönde olduğu” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiş, her iki karar da istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan dosya merci tayini için dairemize gönderilmiştir.Talep, merci tayinine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların açığa imza atmak suretiyle davalıya teslim ettiği senedin, davalı tarafından üzeri doldurularak takibe konulduğunu ileri sürerek söz konusu takip nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 776 ve devamı maddelerinde “Bono ve emre yazılı senetler” konusu düzenlenmiş olup 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı bono senedi olduğuna ve davalı tarafından başlatılan icra takibi de kambiyo senetlerine mahsus takip olduğuna göre, eldeki dava ticari dava niteliğindedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 13/12/2018 tarih, 2018/1682 E. ve 2019/6606 K. sayılı ilamı da bu yöndedir. Her ne kadar 1. Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararında Dairemizin 2022/517 esas ve 2022/558 karar sayılı ilamının da kendi görüşleriyle aynı yönde olduğu belirtilmiş ise de, bahsi geçen karardaki somut olayda dayanılan bonoda malen kaydının bulunduğu, gerek tarafların her ikisinin de 2. sınıf tüccar olması nedeniyle Ticaret Kanunu anlamında tacir sıfatını haiz olmaması ve gerekse de takibe konu bonolardaki “malen” kaydı gereğince taraflar arasında bir mal alım satımına dayalı hukuki ilişki bulunması dikkate alınarak uyuşmazlığı inceleme görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerinde olduğu yönünde karar verildiği ve belirtilen ilamdaki olayın eldeki somut olay ile aynı mahiyette olmadığı anlaşılmıştır. O halde, eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-)Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 20/01/2023