Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/962 E. 2022/985 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/962
KARAR NO: 2022/985
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2022
NUMARASI: 2021/674 Esas2022/151Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 28/06/2022
Yukarıda esas numarası yazılı dosya resen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 7.06.2019 tarihinde, müvekkillerinin içerisinde bulundukları … plakalı araç ile Kahramanmaraş’ın … ilçesinden Kayseri ili istikametinde seyir halindeler iken, Kayseri ilinden Kayseri’nin Sarız ilçesi istikametine doğru giden … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araç sürücüsü Sarız kavşağına geldiği sırada … istikametinden gelen araç olup olmadığını kontrol etmeksizin yola çıktığını, müvekkili …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması neticesinde kazanın meydana gelerek müvekkillerinin yaralandığını, olay günü polis ekipleri tarafından dava dilekçesinin ekinde sundukları trafik kaza tespit tutanağına istinaden … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğunu, kazaya ilişkin Sarız Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/307 Sor. Numaralı dosyasında soruşturmanın yürütülmeye devam olunduğunu, söz konusu dosyanın bir örneğinin iş bu dava dosyası içerisine getirtilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacılardan …’in Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden 03.07.2020 tarihli ve … rapor numaralı heyet raporuna göre beden gücü kayıp oranı %2 olarak belirlendiğini, davacılardan …’in Kayseri Şehir Hastanesi’nden 17.03.2020 tarihli ve … rapor numaralı heyet raporuna göre kendileri tarafından kabul edilmemek kaydıyla beden gücü kayıp oranının %1 olarak belirlendiğini, davacılardan …’in Kayseri Şehir Hastanesi’nden 17.03.2020 tarihli … rapor numaralı heyet raporuna göre beden gücü kayıp oranının %25 olarak belirlendiği, söz konusu hastane raporlarının dava dilekçesi ekinde sunulacağını, müvekkillerinden … 29.05.2001 doğum tarihli olduğu, kaza tarihi olan 07.06.2019 tarihinde henüz 18 yaşında olduğunu, kaza nedeniyle omuriliğinde oluşan hasar neticesinde %25 gibi ciddi bir bedensel engel yaşadığını , geleceğinin karardığını, çalışmasının kuvvetle muhtemel artık son bulduğu , bir meslek ve kazanç ede etme ihtimalinin yok denecek kadar azaldığını , müvekkilinin kaza tarihinden bir hafta sonrasında 15.06.2019 tarihinde Üniversiteye Geçiş Sınavı’na girecekken söz konusu kazanın meydana gelmesi sebebiyle hastanede yatmak zorunda kaldığını ve sonrasında engeli nedeniyle de sınava giremediğini, dava dilekçesi ekinde sundukları ÖSYM sonuç sayfasının görüntüsünde de müvekkilinin sınava giremediğinin belli olduğunu, müvekkillerinden … in Türk Hava Yolları şirketi bünyesinde uçak teknisyeni olarak çalışmakta olduğunu, 07.06.2019 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde kolunda oluşan kırık sonucu platin takılmasıyla %2 gibi bir bedensel engel yaşadığını ve halen işini yaparken söz konusu bu engel sebebiyle sıkıntılar yaşamaya devam ettiğini, müvekkiline ait maaş bordrolarını dilekçe ekinde sunmakla birlikte söz konusu bordrolarda da görüleceğini, müvekkilinin maaşının ortalama 15-25 Bin TL arasında değişkenlik göstermekte olup son zamanlarda içinde bulunduğumuz pandemi nedeniyle iş yerinde esnek çalışma yapılmakla birlikte maaşlarının çalıştığı gün bazında yatırılmış olduğu , bordrolarda farklılık ortaya çıkmakta olduğunu, gerekli araştırmaların bilirkişi marifeti ile yapılarak ortalama maaşının hesaplanması ve tazminat hesabının buna göre yapılması hususunda yol gösterici olması açısından yine de son aylara ait bordroları dilekçe ekinde sunduklarını, müvekkillerinden … in 07.06.2019 tarihinde meydana gelen kazada yaralandığını ve iki kolunun birden kırıldığını, söz konusu bu yaralanma neticesinde iki koluna da platin takıldığını, kendileri tarafından kabul edilmemekle birlikte hastane tarafından %1’lik bedensel engeli olduğu yönünde rapor tanzim edildiğini, müvekkili … kaza tarihinde henüz 18 yaşında olmakla birlikte geleceğine dair umutlarının çoğunu engeli sebebiyle yitirdiğini, omuriliğinde oluşan engel nedeniyle gündelik hayatındaki bedensel hareketlerinin bile bir çoğunu artık rahat bir şekilde yapamaz hale geldiğini, büyük ızdırap içerisinde kaldığını, kazadan bir hafta sonra olan Üniversite sınavına da giremediğini ve geleceğinin tamamen tehlikeye girdiğini, müvekkili …’in diğer müvekkillerinin annesi olduğunu, çocuklarının ve özellikle …’ın içinde bulunduğu durum nedeniyle ve iki kolunda bulunan platin neticesinde gündelik hareketlerinde yaşadığı ızdıraplar nedeniyle büyük bir üzüntü içerisinde kaldığını, …’ın yaşadığı tüm sıkıntıları müvekkili oğluyla birlikte çekmeye devam ettiği, zira aynı evde yaşamakta olduğu, …’ın tüm bakımını da annesinin yaptığını, müvekkili …’in tekniker olarak çalışmakta ve kolunda platin olması sebebiyle mevcut işlerini yaparken zorluk yaşadığını, ayrıca aracın sürücüsünün konumunda bulunması ve aracın kendi kontrolünde iken kusuru bulunmasa da söz konusu kazanın meydana gelmesi neticesinde annesinde ve kardeşinde olan bedensel engeller neticesinde kendisini bir nevii suçlu hissedip derin bir ızdırap yaşamakta olduğunu, Söz konusu anlatımlar neticesinde trafik kazasının ve kalıcı sakatlıkların müvekkillerinde yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar nedeniyle, davalının kusur durumu, müvekkillerinin kusursuz oluşu da göz önünde bulundurularak telafi edici ve caydırıcı unsurları etkin olmak üzere Müvekkili … için 100.000,00 TL müvekkili … için 50.000,00 TL müvekkili … için 50.000,00 TL olmak üzere toplamda 200.000,00 TL manevi tazminat isteme zorunluluğu hasıl olduğunu, söz konusu manevi tazminat istemi, manevi tazminatların, sigorta şirketlerinin poliçelerde belirtilen sorumlulukları dışında kalması sebebi ile iş bu istem davalı … yönünden ibaret olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın 390. maddesinin 3. fıkrası, ihtiyati tedbir talep eden tarafın, “davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda” olduğunu hükme bağladığını, Kanunun açık düzenlemesi gereği, kanun koyucunun, ihtiyati tedbir talep eden tarafın haklılığının “yaklaşık ispat ölçüsü” ile ispatını aradığını, iş bu dava dosyasına konu olayda gerek kolluk kuvveti tarafından tutulan kaza tutanağı ve gerekse hastane raporları ile diğer deliller ispat konusunda yaklaşık ispatı aştıklarını ve kesin ispata yaklaştıklarını gösterdiğini, İş bu nedenle dava sonunda verilecek maddi ve manevi ki özellikle manevi tazminat hususunda sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle davalı …nın tek başına sorumlu tutulacağı düşünüldüğünde ve şahsın emekli öğretmen olması göz önünde bulundurulduğunda müvekkilleri açısından dava sonucunda verilecek tazminatı tahsil etmek oldukça güçleşeceğini ,söz konusu tazminatın tahsil edilememesi de tazminatın amacını ortadan kaldıracağını, davalı adına yapılan tapu sorgulamasında üzerine kayıtlı arsa, tarla ve daire olmak üzere birçok tapu kaydına ulaşılmış olsa da hakkaniyeti aşmamak kaydı ile davalının üzerine kayıtlı ve söz konusu trafik kazasına karışan … plakalı araç üzerinde ve Ankara ili … İlçesi … Mah. … Ada/Parsel Zemin Kat … Bağımsız bölüm üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, kazaya karışan … plakalı araç, kaza tarihi itibariyle geçerli … numaralı trafik sigortası ile davalı … şirketine sigortalı bulunduğundan, sorumluluk sınırları içinde sigorta şirketi de dava edildiğini ; davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketi tarafından müvekkilleri için belirli bir miktar ödeme yapıldığını ancak herhangi bir ibraname imzalanmadığını, müvekkillerinden … için 36.216,50 TL, … için 23.853,12 TL ve … için 169.413,47 TL olmak üzere toplamda 229.483,09 TL ödenmiş ise de, davacıların beden gücü kayıp oranlarına, aktif ve pasif dönem zarar sürelerine, meslek durumuna göre sigorta ödemesi yetersiz olduğundan, limiti aşmamak üzere davalı … şirketinden, olayın haksız fiil olması nedeniyle kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini isteme zarureti hasıl olduğunu, iş bu dava dosyası için zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını, HMK 107. Maddesine göre -belirsiz alacak davası- dava açarken net tazminat miktarını belirleyemediklerinden ileride eksik harcı tamamlayarak dava değerini artırma ve diğer fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile şimdilik; Müvekkillerinin her biri için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00’er TL olmak üzere toplamda 3.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 07.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen, Müvekkillerinden … için 100.000,00 TL, … için 50.000,00 TL ve … için 50.000,00 TL olmak üzere toplamda 200.000,00 TL manevi tazminatın haksiz fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan , dava sonunda verilecek manevi tazminatın tahsili hususunda tazminatın amacını yitirmemesi ve tahsilinin imkansız hale gelmemesi adına davalı … adına tescilli bulunan ve kazaya karışan … plakalı araç ile birlikte Ankara ili … İlçesi … Mah. … Ada/Parsel Zemin Kat 10. Bağımsız bölüm bulunan taşınmaz üzerinde İhtiyati Tedbir Kararı verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Sarız Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla); “Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin Kayseri ili Mülki sınırları olarak belirlenmesine karar verildiğinden ve bu kararın 01/09/2021 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği anlaşılmakla Mahkememiz tarafından Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılan iş bu dosyanın Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle Kayseri Asliye Ticret Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar verilmiştir.Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince; “Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevreleri yeniden düzenlenmiş ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yönünden yargı çevresi Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Ancak kararda, derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkememiz yargı çevresini yeniden belirleyen kararın yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile mahkememize gönderilmesine olanak yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan iş bu davanın mahkememizin görev alanı dışında kaldığı ve bu davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin iş bu davaya bakmaya devam etmesi gerektiği değerlendirildiğinden, görevli ve yetkili mahkemenin Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, merci tayinine ilişkindir.Sarız Asliye Hukuk Mahkemesince, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlendiğinden bahisle dosyanın Kayseri Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince de Hakimler ve Savcılar kurulu kararında Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı alanının 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalara uygulanacağından bahisle karşı görevsizlik kararı verilmiş, verilen her iki karar da istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları, olarak belirlenmesine, iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına.” karar verilmiştir.Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.(T.C.Anayasası madde.37 )Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. (T.C.Anayasası madde.142 )Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir.(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde.6) Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(6100 sayılı HMK madde.1)Kanuni hâkim, görev ve yetkisi kanunla belli edilmiş olan mahkemenin hâkimidir. Dolayısıyla mahkemenin görev ve yetkisinin tayin edilmesi işleminin kanun ile yapılmış bulunmasıdır.Yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş olan mahkemenin hâkimine, tabii hâkim denir. Bu çerçevede, tabii hâkim ilkesine uygunluğun sağlanması için, kanunla mahkemenin görev ve yetkisinin belirlenmesi işleminin yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması şarttır.Tabii hakim ilkesi, kişilerin, hangi mahkeme önünde yargılanacaklarını kesin olarak bilmelerini mümkün kılmak, bağımsız ve tarafsız mahkemeler önünde yargılanma haklarını güvence altına almak, yargıya güveni sağlamak ve yürütmenin yargıya müdahalesini olabildiğince önlemek amaçlarına yönelmiştir. Bu ilke uyarınca herkes işlem veya eylem tarihinde tabi olduğu mahkeme ve hakim huzurunda yargılanma hakkına sahiptir.(A.Ü.H.F. Adalet MYO Yargı Örgütleri )Olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü ve davaya bakacak yargı mercinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası incelendiğinde; davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararından önce açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ve 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağı düzenlemesi gereğince uyuşmazlığın Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerekir.
Nitekim aynı konuda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2021/1672 Esas 2021/1483 Karar sayılı dosyası ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2021/1939 Esas 2021/1732 Karar sayılı dosyalarından dolayı Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası Asliye Ticaret Mahkemesi olmayan ilçelerde Asliye Hukuk Mahkemesinin, Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilip devredilmeyeceği hususunda oluşan görüş ayrılığının giderilmesine yönelik Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 21/02/2022 tarih ve 2022/1073 Esas 2022/2686 Karar sayılı ilamı ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 Kararı ile yeni kurulan Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemeleri ile faaliyette olan Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bursa, Bakırköy, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon Asliye Ticaret Mahkemelerinin Yargı çevrelerinin belirlendiği ancak hali hazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine dair bir düzenlenmenin mevcut olmadığı bu nedenle yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların istek üzerine veya doğrudan doğruya ya da gönderme kararıyla yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine imkan bulunmadığından Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 Kararı ile Müstakil Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri olmayan ilçelerde Asliye Hukuk Mahkemesinin, Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyalarının görülmeye devam edilmesi gerektiği yönünde karar verilerek bu husustaki farklı uygulamaya son verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince, Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından dosyanın yargı yeri olarak tespit edilen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-)Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.28/06/2022