Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/470 E. 2022/566 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/470
KARAR NO: 2022/566
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2021
NUMARASI: 2021/488 Esas 2021/970 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminatın rücuan tahsili
KARAR TARİHİ: 15/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 15/04/2022
Yukarıda esas numarası yazılı dosya resen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … tarafından, … Komutanlığı … Tesisleri inşaatının yapımı için ihale yapıldığnı ve ihale sonucunda … İnş. Mak. San. ve Tic. A.Ş. ile sözleşme imzalandığını, inşaatın yapımı sırasında meydana gelen kaza sonucu kalıp ustası olan …’nin öldüğünü, bunun üzerine …’nin eşi ve çocuklarının Ankara 13. İş Mahkemesi’nin 2010/580 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili … ile … İnş. Mak. San. ve Tic. A.Ş. hakkında maddi tazminat davası ve Ankara 11. İş Mahkemesi’nin 2011/613 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili … ile … İnş. Mak. San. ve Tic. A.Ş., inşaat firmasının yetkilisi …, şirket adına işçi çalıştıran usta … ve şantiyede sorumlu inşaat mühendisi … hakkında manevi tazminat davası açıldığını, Ankara 11. İş Mahkemesi’nin 2011/613 Esas sayılı dosyasının Ankara 13. İş Mahkemesi’nin 2010/580 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, Ankara 13. İş Mahkemesi’nin 2010/580 Esas sayılı dosyası üzerinden devam ettirilen yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda meydana gelen kazada …’nın kusurlu olmadığının, diğer davalıların ise değişen oranlarda kusurunun bulunduğunun belirlendiğini, yargılama sırasında davacı tarafın davalı … hakkındaki davalarından vazgeçtiğini, Ankara 13. İş Mahkemesi’nde yargılama sonunda 2014/1766 Karar sayılı gerekçeli karar ile asıl dava yönünden davanın kabulüne, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne ve hükmedilen maddi ve manevi tazminatların davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına hükmedildiğini, bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, söz konusu mahkeme ilamının Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, … tarafından … tarihinde İcra Müdürlüğü’ne başvurulduğunu ve … tarihi itibariyle dosya hesabının çıkarıldığını, yapılan hesaba göre tespit edilen 1.330.885,59-TL takip borcunun gelir vergisi ve damga vergisi kesintileri yapılarak 13/02/2019 tarihinde … tarafından dosyaya ödendiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … tarafından ödenen toplam 1.330.885,59-TL’nın; a) Maddi tazminat ve yasal faizine ilişkin kısmının, 13/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikle … İnşaat Mak. San. Ve Tic. A.Ş.’nden tahsiline, b) Manevi tazminat ve yasal faizine ilişkin kısmının 13/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … İnşaat Mak. San. Ve Tic. A.Ş., … ve …’tan kusurları oranında tahsiline, c) Maddi tazminat davası yönünden hükmedilen dava vekalet ücreti, yargılama gideri, işlemiş faizleri ve icra vekalet ücretine ilişkin kısmının 13/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … İnşaat Mak. San. Ve Tic. A.Ş.’nden tahsiline, d) Manevi tazminat davası yönünden hükmedilen dava vekalet ücreti, işlemiş faizi ve icra vekâlet ücretine ilişkin kısmının 13/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … İnşaat Mak. San. Ve Tic. A.Ş., … ve …’tan kusurları oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesince; “Dava; iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminatının rucüen tahsiline aittir.Davanın yasal dayanağı, Borçlar Kanunu hükümleridir.Ancak dava tarihi olan 29.06.2020 tarihi itibariyle davalı şirketin iflası mevcuttur. Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.03.2015 tarih, 2014/1599 Esas ve 2015/328 E.K sayılı kararıyla davalı şirketin iflasının açılmasına karar verilmiş, Tasfiye iflas dairesi tarafından yürütülmektedir. Bu dava “kayıt kabul davası” niteliğinde olup, iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmiştir.” gerekçesiyle Kayseri Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar verilmiştir. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince; “Dosya kapsamına göre somut olayda; dava konusu alacağın iflas alacağı ve masa borcu değil, iflas tarihinden sonra doğan genel nitelikli alacak olduğu, davanın 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı, buna göre Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında görev ilişkisinin bulunduğu, davacının tacir olmadığı, buna göre davanın nispi ticari dava olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, HMK’nun 21. maddesi gereğince işbu kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı nedeni ile görevli mahkemenin tayini (merci tayini) için dava dosyasının Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dava dışı ölen işçinin mirasçılarına ödenen tazminatın rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, iş kazası sonucu vefat eden işçinin dava dışı mirasçılarına ödenen maddi manevi tazminat ile ferilerine ilişkin ödenen paranın rücuan tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır.İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki incelemenin, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda, genel mahkemelerce yapılması gerekir. İİK’da masa borçları için, İİK’nın 235/1. maddesinde düzenlenen kayıt kabul ve 154/3. maddesinde düzenlenen iflas davalarında olduğu gibi, ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönünde açık bir düzenleme bulunmadığına göre bu mahkeme, HMK’nın 2. maddesine göre asliye hukuk mahkemeleridir.İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
Somut olayda, davalı şirketin 13.03.2015 tarihinde iflasına karar verildiği, davacı tarafça Ankara 13. İş Mahkemesinin kesinleşen kararına dayalı olarak 13.03.2015 tarihinden, yani iflastan sonra icra dosyasına ödeme yapıldığı anlaşılmış olup BK’nın 147. maddesine dayalı olarak kullanılan rücu hakkına dayalı alacak, iflastan sonra yapılan ödeme sebebiyle doğmuştur. Buna göre, eldeki uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Bu nedenle, davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-) Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.