Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/2866 E. 2023/8 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2866
KARAR NO: 2023/8
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2022
NUMARASI: 2022/343 Esas 2022/573 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 04/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 04/01/2023
Yukarıda esas numarası yazılı dosya resen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 25/05/2019 tanzim, 01/09/2019 vade tarihli, 32.000,00 TL miktarlı bononun tahsili için hakkında icra takibi başlattığını, borçlu olduğu iddia edilen …’la her hangi bir ticaretinin olmadığını, kendisine herhangi bir şekilde senet vermediği gibi ber hangi bir imza da atmadığını, bundan dolayı takibe itiraz etmesi gerektiğini, bu itirazını Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/295 esas sayılı dosyasında dile getirdiğini ancak Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 30/06/2020 tarih 2020/295 esas 2020/545 karar sayılı kararı ile davanın süre yönünden reddine karar verdiğini, takibe konu senetteki imza ile ilgili bir inceleme yapılmadığını, kendisinin .. , … , … Muayene istasyonunda, … ‘ta imzalarının mevcut olduğunu, bu imzalar incelendiğinde imzanın kendisine ait olmadığının anlaşılacağını, davaya konu olan bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığını, bu sebeple Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile aleybinde yapılan icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına, davalıya borcu olmadığının tespitine, aleyhine yapılan icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Kayseri 11. Asliye Hukuk Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı icra takibi yapıldığı, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı ileri sürülerek icra takibinin iptaline ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği, davanın, kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, Yargıtay 20.HD’nin 2016/1798 Esas 2016/4075 Karar sayılı kararına göre 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağının hüküm altına alındığı; maddenin (a) bendirde, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağının belirlendiği, diğer yandan, aynı kanunun 778/1-ı maddesi poliçenin iptaline ilişkin 757 ila 763. madde hükümlerinin bono yönünden de uygulanacağı, 6102 sayılı TTK’nın 757/1. maddesi ve 30/06/2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde Ticaret Mahkemesinin yetkili kılındığı, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağının düzenleme altına alındığı” gerekçesiyle Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar verilmiştir.Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince; “Duruşmada alınan beyanlardan ve yazılı beyanlardan davacının nakliye işi yaptığı davalının ise çiftçi olduğu, senedin hayvan alım satımı nedeniyle düzenlendiği anlaşılmıştır. TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. İpotek, TTK’da düzenlenmeyip, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmesi nedeni ile davanın mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmıştır.Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır. Bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur. Davanın taraflarının incelenmesinde; davacının ve davalının tacir olmadığı, dolayısı ile eldeki davanın nısbi ticari dava olmadığı görülmektedir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması ve Borçlar Kanunu’ndan doğması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Kayseri 11. Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakla görevlidir.” gerekçesiyle Kayseri 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Talep, merci tayinine ilişkindir.Kayseri 11. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı icra takibi yapıldığı, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı ileri sürülerek icra takibinin iptaline ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği, davanın, kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle davaya Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, duruşmada alınan beyanlardan ve yazılı beyanlardan davacının nakliye işi yaptığı davalının ise çiftçi olduğu, senedin hayvan alım satımı nedeniyle düzenlendiği, ipoteğin TTK’da düzenlenmeyip Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmesi nedeniyle davanın mutlak ticari dava olmadığı davanın taraflarının incelenmesinde de; davacının ve davalının tacir olmadığı, dolayısıyla eldeki davanın nisbi ticari dava da olmadığı, uyuşmazlığın ticari dava olmaması ve Borçlar Kanunu’ndan doğması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Kayseri 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin bu davanın yargılamasını yapmakla görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiş, her iki karar da istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan dosya merci tayini için dairemize gönderilmiştir.Eldeki davada, davalı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı icra takibi yapıldığı, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı ileri sürülerek icra takibinin iptaline ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinin (a) bendirde, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağının belirtildiği, bonoya ilişkin hükümler de Türk Ticaret Kanunda düzenlenmiş olup aynı kanunun 778/1-ı maddesi uyarınca poliçenin iptaline ilişkin 757 ila 763. madde hükümlerinin bono yönünden de uygulanacağı, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesince çözümlenmesi gerekir.Bu nedenle, davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkeme Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi olup 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-) Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 04/01/2023