Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/195 E. 2022/258 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/195
KARAR NO: 2022/258
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2022
NUMARASI: 2021/683 Esas- 2022/10 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 22/02/2022
Yukarıda esas numarası yazılı dosya resen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2018 yılından sonra dünya genelinde ve ülkemizde etkilerini gösteren makro ekonomik daralmalar neticesinde, müvekkilinin de içerisinde bulunduğu sektör de ciddi anlamda olumsuz etkilendiğinin özellikle 2020 yılının mart ayından itibaren dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan yeni Covid-19 Salgını sebebi ile müvekkil işletme tedarikçileri olan, çalıştığı ecza depolarına dönemsel ödemelerini yerine getirmekte ciddi sıkıntılar içerisine düştüğünün tedarikçilere olan borçlarının bir kısmını BCH, KMH ve diğer kısmını aylık taksit ödemeli krediler yolu ile ödemeye çalıştığının ancak yeterli finansman kaynağına ulaşamamış olup, tedarikçilere müşteri senedi ve kendi keşide ettiği senetleri vererek borçlarını yeniden yapılandırma yoluna gittiğinin bütün bu borç ödeme araçlarını kullanırken belirli bir faiz ve vade yüküne katlanmak zorunda kaldığının dolayısı ile işletme finansal zorluk içerisine düştüğünün müvekkil işletmenin içerisinde bulunduğu sektör ekonomik anlamda oligopol bir yapıda olduğunun tedarikçi sayısı az sayıda seyrettiğinin bu olumsuz faktör de müvekkil işletmenin finansal yapısına uygun koşul ve vadelerde tedarikçi bulunması güçleştirildiğinin tüm bunlara rağmen müvekkil işletme ticari faaliyetine devam etme gayreti içerisinde hareket ettiğini, gelinen bu noktada, işletmenin yıldan yıla satış oranları artsa da, nakit akış döngüsünün bozulması ve borç ödeme baskısı da kendisini ciddi oranda gösterdiğinin bu nedenlerle İİK’nın 286 ncı maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunun mahkemece tespiti halinde müvekkil şirket için tensiben derhâl üç aylık geçici mühlet kararı verilmesine, bu kapsamda olmak üzere İİK’nın 294 ncü müvekkil borçlu işletme aleyhine İİK 206 ncı maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere takip işlemleri yapılmasının yasaklanmasına ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasının yasaklanmasına, bir takip muamelesi ile kesilebilen zaman aşımı ve hak düşüren müddetler işlemesinin durdurulmasına tensiben karar verilmesine, İİK’nın 297 nci maddesine göre, müvekkil işletme mühlet içinde komiserin nezareti altında işlerine devam edebileceğine; buna karşılık mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyeceğine, kefil olamayacağına, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemeyeceğine takyit edemeyeceğine ve ivasız tasarruflarda bulunamayacağına, aksine yapılan işlemlerin hükümsüz olduğuna karar verilmesine, mühlet içerisinde İİK 298 ince maddesine göre konkordato komiserinin müvekkil işletmenin mallarının defterinin tutulmasına ve mallarının kıymet takdirlerinin yaptırmasına karar verilmesine, müvekkilin başka yerdeki malları bakımından değer tespit işlemlerinin o yer icra dairesine marifetiyle yaptırılabileceğine karar verilmesine, İİK’nın 288 maddesine göre 3 aylık geçici mühlet kararının ticaret sicil gazetesinde ve Basın-İlan kurumun resmi ilan portalında ilan edilmesine, derhal tapu müdürlüğüne ticaret sicil müdürlüğüne vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine Türkiye Katılım Bankaları birliğine, mahalli ticaret odasına, sanayi odalarına taşınır kıymet borsalarına Sermaye piyasası kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilmesine, İİK’nın 289. Maddesine göre geçici mühlet süresi içerisinde( 3 ay+2 ay) mahkememce bilirkişi incelemesi de dahil olmak üzere tüm incelemeler yapılarak müvekkil işletme hakkında 1 yıllık kesin mühlet karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla); “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. Maddesine göre ,her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Somut uyuşmazlıkta dava tarihinde Yeşilhisarda Ticaret Mahkemesi bulunmadığından, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmıştır. Ancak yargılama sırasında Hakim ve Savcılar Genel Kurulunun mevcut bulunan Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin 07.07.2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 608 sayılı kararı ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olduğu ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verilmiştir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan, iddia ve savunma olarak ileri sürülmese dahi temyiz dahil yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulunması zorunludur. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 2006/19-300 esas 2006/342 karar numaralı kararında ,YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 2016/9217 esas 2016/7676 karar ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8699 esas 2020/164 karar sayılı ilamlar emsal oluşturup ilgili ilamlarda derdest dosyaların Asliye Ticaret Mahkemesine resen gönderilmesine karar verilmesi hususu belirtilmiştir.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde Kayseri mülki sınırları içerisinde Kayseri Ticaret Mahkemelerinin görevli olması ile birlikte mahkememiz dava konusu uyuşmazlık bakımından görevsiz hale geldiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar verilmiştir. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince; “Davamıza gelince; Yeşilhisar asliye Hukuk Mahkemesince, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 17/07/2021 tarihli ve 701 sayılı kararı ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin belirlenmesine karar verildiği belirtilerek dosya mahkememize gönderilmesine karar verilmiş ise de; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın açıkça “01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiş olması, yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hâkimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi” davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam etmesi”, yeni yargı çevresinin Hâkimler Savcılar Kurulu Kararından ” sonra açılan davalar ” için uygulanması gerekmesi, “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam etmesi”; “tabii hâkim ilkesi” nazara alındığında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 17/07/2021 tarihli ve 701 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalara uygulanması gerekmektedir.
Her ne kadar Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesince hüküm fıkrasında ” gönderme ” kararı verildiği belirtilmiş ise de gönderme kararının “iş bölümü” halinde verilebilecek bir karar türü olması, mahkememiz ile Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin “iş bölümü ilişkisi” olmaması, aynı yerde ihtisas mahkemesinin kurulmasından kaynaklanan bir ilişki de bulunmaması, ” yargı çevresinin değiştirilmesinden ” kaynaklanan bir ilişki olması, mahkeme kararındaki nitelemenin esasen gönderme kararı olmayıp görevsizlik kararı olması mahiyetindedir. Eldeki dava TTK nda düzenlenmiş bir dava olup dava tarihi 10/07/2020’dir. Hakimler ve Savcılar Kurulu kararından mahkememizin 01/09/2021 tarihi itibariyle görevli olduğu hususu açıktır. HMK’nun 115. maddesi ve Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı gereğince sözü geçen Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.Dava konusu husus ticaret mahkemesinin görev alanında olsa da dava tarihi itibari ile Hakimler ve Savcılar Kurulunun kararı gereğince görevsizlik kararı veren mahkemenin görevli olduğu kanaatinde olunduğundan Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna ve adı geçen mahkeme ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle Yeşilhisar Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, merci tayinine ilişkindir. Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesince, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin 07/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 608 sayılı kararı ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlendiğinden bahisle dosyanın Kayseri Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince de eldeki davanın dava tarihinin 10.07.2020 olduğu, oysa Hakimler ve Savcılar Kurulu’nca verilen karara göre Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı alanının 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalara uygulanacağından bahisle karşı görevsizlik kararı verilmiş, verilen her iki karar da istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz (T.C.Anayasası madde 37 ).Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir (T.C.Anayasası madde 142 ). Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 6). Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir (6100 sayılı HMK madde 1). Kanuni hâkim, görev ve yetkisi kanunla belli edilmiş olan mahkemenin hâkimidir. Dolayısıyla mahkemenin görev ve yetkisinin tayin edilmesi işleminin kanun ile yapılmış bulunmasıdır. Yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş olan mahkemenin hâkimine, tabii hâkim denir. Bu çerçevede, tabii hâkim ilkesine uygunluğun sağlanması için, kanunla mahkemenin görev ve yetkisinin belirlenmesi işleminin yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması şarttır. Olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü ve davaya bakacak yargı mercinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası incelendiğinde; Davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararından önce açıldığı ve bu kararda derdest dosyaların da Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine dair bir ibare bulunmadığı açıktır. Şu halde, söz konusu karar tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ile anılan kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağına ilişkin düzenleme gereğince uyuşmazlığın Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından dosyanın yargı yeri olarak tespit edilen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-) Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 22/02/2022