Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/995 E. 2021/1103 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/995
KARAR NO: 2021/1103
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2021
NUMARASI: 2021/595 Esas 2021/683 Karar
DAVANIN KONUSU: Eser Sözleşmesi Niteliğinde Olan Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesinden Kaynaklı Tapu İptali Tescil ve Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 24/12/2021
Yukarıda esas numarası yazılı dosya merci tayini hakkında karar verilmek üzere re’sen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı kooperatif arasında Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi başlıklı sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin 1. ve 2. maddesi uyarınca, … İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parsel üzerinde kat karşılığı inşaat yapılmasına taraflarca karar verildiğini, sözleşmenin 3. maddesinde müvekkili firmaya yapılacak inşaattan dört(4) adet dükkan ve 12 adet daire verileceğinin kararlaştırıldığını, sözlemenin 21. Maddesinde 4 adet dükkanın tamamının çatı bittiğinde yükleniciye devrinin öngörüldüğünü, sözleşme kapsamına göre müvekkilinin üzerine düşen edemi yerine getirdiğini, ancak kooperatif tarafından devri gereken 4 adet dükkan niteliğindeki bağımsız bölümlerden 3 adetinin verildiğini, 1 adet dükkanın hala davalı kooperatif adına kayıtlı olduğunu ve davacıya devredilmediğini, davalı kooperatifin müvekkili şirketin hakkını ve alacağı olan bağımsız bölümleri devretmeyerek haksız ve hukuka aykırı bir tutum sergilediğini ve bu tutumunu bugüne kadar sürdürdüğünü ileri sürerek, davanın kabulü ile … İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parsel sayılı taşınmazdaki 41 numaralı dükkan niteliğindeki davalı adına kayıtlı bağımsız bölümün üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, taşınmazın davalı kooperatif adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması durumunda 41 numaralı dükkan niteliğindeki davalı adına kayıtlı bağımsız bölümün parasal karşılığına dair fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TLnin bağımsız bölüm değer/bedel tazminat alacaklarının dava tarihinden itibaren işletilecek ticari / reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ: Kayseri 1.Asliye Hukuk Mahkemesince; “…Somut olayda, davacı tarafın ticari şirket, davalı kooperatifinde tacir olduğu( benzer uyuşmazlık için Ankara BAM 27. Hukuk Dairesi’nin 2018/1256 esas 2020/990 karar sayılı ilamı ), uyuşmazlığın ise her iki tarafında ticari işletmesini ilgilendiren kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın nispi ticari dava olduğu, bu nedenle ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurmak sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilerek
“1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle HMK.nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın usulden REDDİNE,
2-HMK.nın 20. madde gereği karar kesinleştiğinde ve iki haftalık yasal sürede talep halinde dosyanın görevli KAYSERİ NÖB. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,” karar verilmiştir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince; “…TTK’nun 5.maddesine göre; Ticaret Mahkemeleri, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Ticari davalar, TTK.nun 4. maddesinde üç ana başlık altında sınıflandırılmıştır:
-TTK.nun 4/1 a-f-6 bentlerinde sayılan mutlak ticari davalar,
-6335 sayılı kanunla değişen TTK.nun 4/1. maddesi gereğince “…her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan…” kaynaklanan davalar (nisbi ticari davalar),
-Diğer özel düzenlemelerde yer alan görev kurallarının uygulanması gereken davalar(İİK.nun 154, TİRK.nun 22, Koop.K.nun 99, FKK.nun 31…gibi)
Buna göre; görülmekte olan davanın eser sözleşmesine benzer nitelikte İnşaat Yapım Sözleşmesi’nden kaynaklandığı, mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davalı yapı kooperatifinin tacir olmaması nedeniyle (Yargıtay 15. HD.’nin 15/09/2014 tarih, 2787/5195; 17/04/2018 tarih 989/1597 Sayılı Kararları) nisbi ticari dava niteliğinin bulunmadığı, özel düzenlemeler gereğince mahkememizin görevli kılınmadığı anlaşılmaktadır.HMK.nun 2. maddesine göre; dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.Mahkememizce açıklanan nedenlerle davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olmayıp görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu görülmekle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nın 114/c maddesindeki dava şartı dikkate alındığında davanın görev yönünden usulden reddine, görevli mahkemenin Kayseri 1.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın yasa yolu kullanılmaksızın kesinleşmesi halinde mercii tayini ile görevli Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” denilerek,
” 1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin KAYSERİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-Mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan HMK’ nın 21/1-c maddesi uyarınca kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin tayini için dosyanın re’sen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,” karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi niteliğinde olan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali tescil ve tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili, davalı SS … Konut Yapı Kooperatifi arasında kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzaladıklarını, söz konusu sözleşmeye göre dört adet dükkanın tamamının davacı yükleniciye teslim edilmesi gerekirken 1 adet dükkanın devrinin yapılmadığını, davacı tarafın edimlerini yerine getirdiğini, … ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazdaki 41 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptaline, davacı adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL bedelin tahsilini talep etmiştir.Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacı tarafın ticari şirket, davalı kooperatifinde tacir olduğu( benzer uyuşmazlık için Ankara BAM 27. Hukuk Dairesi’nin 2018/1256 esas 2020/990 karar sayılı ilamı ), uyuşmazlığın ise her iki tarafında ticari işletmesini ilgilendiren kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın nispi ticari dava olduğu, bu nedenle ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden görevsizlik kararı vermiş, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi de görülmekte olan davanın eser sözleşmesine benzer nitelikte İnşaat Yapım Sözleşmesi’nden kaynaklandığı, mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davalı yapı kooperatifinin tacir olmaması nedeniyle (Yargıtay 15. HD.’nin 15/09/2014 tarih, 2787/5195; 17/04/2018 tarih 989/1597 Sayılı Kararları) nisbi ticari dava niteliğinin bulunmadığı, özel düzenlemeler gereğince mahkememizin görevli kılınmadığından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermesi ve her iki kararın da kesinleşmesi üzerine üzerine dosya merci tayini için dairemize gönderilmiştir.6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a),(b),(c),(d),(e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da açılan davanın maddede 6. bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.1163 sayılı Kooperatifler Kanunun’un 1. maddesinde kooperatifler “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklar” olarak tarif edilmiştir. Maddede kooperatifin ortaklık (şirket) olduğu belirtilmiş ise de, bu ortaklığın “ticari nitelikte bir ortaklık” olduğu yönünde bir açıklama ve belirleme yapılmamıştır.Maddedeki tariften anlaşılacağı üzere kooperatiflerde amaç, diğer ticaret şirketlerinden farklı olarak kazanç elde etmek ve bunu ortakları arasında paylaşmak olmayıp, ortakların ekonomik menfaatlerini, özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak ve gidermektir. Kooperatifler, kâr zarar amacından ziyade sosyal yönü ağır basan ortaklıklardır. Bu tanıma göre kooperatiflerin tacir kabul edilip tacir sıfatının sonuçlarıyla sorumlu tutmak mümkün değildir.6102 sayılı TTK’nın 124/1. maddesinde “kooperatifler” ticaret şirketleri arasında sayılmış ise de, aynı maddenin 2. bendinde kooperatifler “şahıs şirketleri” ve “sermaye şirketleri” arasında gösterilmemiştir. TTK’nın 124. maddesinin 1 ve 2. bentleri ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde kooperatiflerin “ticaret şirketi” olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Benzer hükümler, 6762 sayılı eski TTK’da da bulunmasına rağmen (md 18, 136), Yargıtay’ın kararlılık kazanan uygulamasında kooperatifler tacir olarak kabul edilmemiştir.Yukarıda açıklandığı üzere, davacı kooperatif olup tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Buna göre, görevli mahkemenin Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönündeki değerlendirmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine, dosyanın yargı yeri olarak tespit edilen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/989 E018/989 Esas 2018/1597 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-) Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 24/12/2021