Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1207
KARAR NO: 2022/20
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2021
NUMARASI: 2021/617 Esas 2021/1031 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 06/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 06/01/2022
Yukarıda esas numarası yazılı dosya resen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı …(… İnşaat)’dan 15/03/2017 tarihinde Kayseri ili … ilçesi … mah. … mevkii bulunan … ada … parsel de kayıtlı 1. Kat güney batı cephede ki 4 nolu brüt 150 m2 alanlı daireyi 152.500,00-TL bedelle satın almış olduğunu, tüm borcunu 15/03/2017 tarihinde 5.000,00-TL peşinat ve yapılacak binaya ait mobilya işlemleri düşülerek geriye kalan bedeli eksiksiz şekilde ifa ettiğini, ancak mevcut daire emsal değerinden farklı olduğu Yeşilhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/6 D.iş. Dosyasıyla yapılan tespitle ortaya çıktığını, taşınmaz satışına konu dairenin satış tarihinde 1 Haziran 2013 günlü yönetmeliğinin 14/44,26 maddesinde bağımsız bölüm brüt alan tanımında bağımsız bölümün içerisindeki duvarlar, kolonlar sıva payları, merdiven sahanlıkları ve basamakları ile bu merdivenlerin altlarında kalan yerlerle sadece bağımsız bölüme ait ve bağımsız bölümün içinden doğrudan bağlantılı olan balkonlar, çatıda katta ve zeminde ki teraslar açık çıkmalar çatı veya kat bahçeleri dahil kapladığı alan olduğu , bu alana ışıklar,galeri boşlukları bağımsız bölümün eklentileri ve ortak alanların bağımsız bölüme düşen payları dahil edilmeyeceğini, bağımsız bölümün içten bağlantılı olarak çatı araları dahil birden fazla katta yer alan mekanlardan oluşması halinde bu katlarda ki bağımsız bölüme ait alanlar birlikte değerlendirilerek bağımsız bölüm brüt alanı bulunduğunu, bağımsız bölüm eklentileri ayrıca belirtilmek zorunda olduğunu, ortak alanlar binaların giriş ve kat holleri, ışıklıklar, hava bacaları, saçaklar, tesisat şartları, alanları veya katları açık ve kapalı merdivenler yangın merdivenleri asansörler, kalorifer dairesi, kapıcı dairesi, kömürlük, sığınak ve otopark gibi ortak kullanıma ayrılan alanlar olduğunu, planlı alanlar imar yönetmeliği 44. madde yollamasıyla eklentiler ve ortak alanlar bağımsız bölüm paylarına dahil edilemeyeceğine ilişkin kanuni düzenlemenin açık olduğunu, davalı tarafça yapılan tespit sonrasında Emlak Vergileri tebliğ, Maliye Tebliğleri gibi yasal dayanak gösterilen mevzuat hükümlerinin planlı alanlar imar yönetmeliğinden farklı hükümler barındırdığını kabul etmekle dava konusu olayın vergisel veya benzeri bir uyuşmazlık olmadığı bu sebeplerle somut olay açısandan ön ödemeli konut satışları yönetmeliği 1 Haziran 2013 tarihli planlı alanlar imar yönetmeliği tüketicinin korunması hakkında kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla konut teslim tarihi olan 15/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 750,00-TL’nin davalıdan alınarak müvekkile verilmesini, tespit masrafı olan 820,00-TL nin eldeki dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı- karşı davacı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinden özetle; öncelikle karşı taraf vekili kendi müvekkilinin tüketici olduğunu iddia etmekte olduğunu bu iddiası doğrultusunda TKHK hükümlerine dayanmaya çalıştığını, ancak müvekkilinin … ile davacı … … arasında 31/01/2017 tarihinde akdedilen protokol uyarınca Kayseri ili … ilçesi … mahallesi … sokak … ada … parselde … inşaat tarafından yapılacak olan 5 katlı 15 daireden oluşan binadaki 1. Kat Güney batı caphedeki dairenin satışının yapıldığı, ilgili protokol de TBK uyarınca hem müvekkilinin hem de karşı taraf eser sözleşmesi yükümlülüğü altında olduğunu, ayrıca her iki taraf da tacir olduğu dolasıyla davacı vekilinin iddia ettiği gibi bu protokole ön ödemeli satış yönetmeliğinin ve tüketicinin korunması hakkındaki kanunun hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığını, ayrıca müvekkilinin protokol hükümlerince kendi üzerine düşen edim yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, protokol hükümlerine aykırı davranan edim yükümlülüklerini yerine getirmeyen karşı taraf olduğunu, karşı tarafın ihlalleri Yeşilhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/7 D.iş. Nolu dosyasında tespit edildiğinin, bu aykırılıklara ilişkin detaylı açıklama dilekçelerinin karşı dava bölümlerinin yapıldığının, ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde müvekkilinin edim yükümlülüklerini fazlasıyla ifa ettiğini ve davacıya 174.42-m2 toplam brüt alana sahip 4 nolu dareyi teslim ettiğini, davacının fiili duruma ve yasa hükümlerine aykırı iddialarının itiraz ettiklerini ve red ettiklerini, planlı alanlar imar yönetmeliği ve 6 seri nolu emlak vergisi Kanunu genel tebliği hükümlerine doğrultusunda gerçek fiili durumu tespit eden rapor alınmasını talep ettiği, karşı tarafla müvekkili arasında akdedilen protokol uyarınca, hukuki uyuşmazlık konusu binanın ahşap işleri davacı tarafından yapıldığını,bu durumun protokolde sabit olduğu, ilgili protokol doğrultusunda binadaki dairelerin mutfak dolaplarının ve iç kapılarının imalatı ve montaji aynı zamanda zemin parkelerinin ve daire çelik kapılarının montajı karşı tarafça yaptığını, ancak yapılan bu imalatların ve montajların eksik ve ayıplı olmasından dolayı müvekkilinin zarara uğradığını ve halen de uğramakta olduğunu, 1,8,13 ve 14 nolu dairelerin “iç sürgülü kapıları” dairede ikamet eden kişilerin kullanımı sırasında yerinden çıkarak düştüğünü, bu düşmeler sonucu yaralamalar da meydana geldiğini, diğer dairelerdeki”iç sürgülü kapılarda” da aynı sorun ve tehlika mevcut olduğunu, yerinden çıkan kapıların onarımı müvekkili tarafından yaptırıldığını, ayrıca iç oda kapıları esneme yaptığı için kapanmadığını, kapılarda lokal olarak çatlaklar mevcut olduğunu, davacının ayıplı imalat ve montajı nedeniyle 12 nolu dairenin mutfak dolaplarında sürekli sorun yaşandığını, müvekkilinin ayıplı mutfak dolaplarını değiştirmiş ve ücretini ödemediğini, mutfak dolabı değişimi sırasında teknik zorunluluk nedeniyle mermer tezgahların da değişmesi gerektiğini,hali hazırda 1,9 ve 15 nolu dairelerin mutfak dolaplarının da acilen değişmesi gerektiğini, binadaki diğer dairelerde de aynı sorun olduğunu ayrıca mutfak dolapları iş ve kullanıcı güvenliği açısından parçalı olarak imal edilmesi gerekirken tek parça olarak imal edildiğini, bu durum kullanıcılar için tehlike arz ettiğini, zemin parkeleri davacı tarafından uygun şekilde monte edildiğinden şişme yaptığını, ayıplı montaj nedeniyle daire iç kapıları düzgün çalışmadığının, bu sorun binadaki tüm dairelerde mevcut olduğunu, davacının 15 nolu dairenin çelik kapısını ayıplı olarak monte ettiğini, çap olarak monte edildiğinden kapı düzgün çalışmadığını, bütün bu eksiklikler ayıplı imalat ve montajlar karşı tarafın ağır kusuru, dürüstlük kurallarına aykırı davarışları nedeniyle müvekkilinin sürekle zarara uğradığını ayrıca çevresinde saygın bir yeri olan müvekkilini bu olumsuzluklardan dolayı iş ve prestij de kaybettiğini, bu nedenle davacı tarafından açılan ancak yürürlükteki yasa hükümlerine ve fiili duruma aykırı olan haksız davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile davacı tarafın ayıplı imalat ve montajlarının tespitinin yapılmasını, ayıplı ve eksik imalatlar nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararların tazmini için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla karşı tarafa 1.000-TL nin ve dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizin” yükletilmesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesince; “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. Maddesine göre ,her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.Somut uyuşmazlıkta dava tarihinde Yeşilhisarda Ticaret Mahkemesi bulunmadığından, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmıştır.Ancak yargılama sırasında Hakim ve Savcılar Genel Kurulunun mevcut bulunan Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin … tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan sayılı kararı ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olduğu ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verilmiştir.Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan, iddia ve savunma olarak ileri sürülmese dahi temyiz dahil yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulunması zorunludurYARGITAY Hukuk Genel Kurulu 2006/19-300 esas 2006/342 karar numaralı kararında ,YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 2016/9217 esas 2016/7676 karar ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8699 esas 2020/164 karar sayılı ilamlar emsal oluşturup ilgili ilamlarda derdest dosyaların Asliye Ticaret Mahkemesine resen gönderilmesine karar verilmesi hususu belirtilmiştir.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde Kayseri mülki sınırları içerisinde Kayseri Ticaret Mahkemelerinin görevli olması ile birlikte mahkememiz dava konusu uyuşmazlık bakımından görevsiz hale geldiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar verilmiştir.Kayseri 2. Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesince; “Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Örneğin; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi, “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun … tarihli … sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevreleri yeniden düzenlenmiş ve Kayseri Ticaret Mahkemesi yönünden yargı çevresi Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Ancak kararda, derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle mahkememiz yargı çevresini yeniden belirleyen kararın yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile mahkememize gönderilmesine olanak yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan iş bu davanın mahkememizin görev alanı dışında kaldığı ve bu davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin iş bu davaya bakmaya devam etmesi gerektiği değerlendirildiğinden, görevli ve yetkili mahkemenin Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Nitekim, özel kanunlarına göre kurulmuş olan ihtisas mahkemelerinin yargı alanlarının yeniden belirlenmesi ile ilgili bir uyuşmazlığa konu edinen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarih ve 11-10/401 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.Yine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2021/1511 E. 2021/1353 K. Sayılı ilamı ile;… Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin ilin mülki sınırları olarak belirlenmesine, işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına ilişkin kararının 01/09/2021 tarihinden sonra açılacak davalar için yetkili ve görevli olduğu, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve halen derdest olan mahkemelerin elindeki Ticaret Mahkemesi’nin görev ve yetkisine giren davaların açıldığı mahkemelerce sonuçlandırılması gerektiğine karar verilerek Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından Bafra 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen karşı görevsizlik kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, merci tayinine ilişkindir.Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesince, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayınlanan … sayılı kararı ile Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlendiğinden bahisle dosyanın Kayseri Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince de kararda derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle yargı çevresini belirleyen kararın yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce açılmış davaların istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile gönderilmesine olanak olmadığından bahisle karşı görevsizlik kararı verilmiş, verilen her iki karar da istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun … tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan … tarih ve … sayılı kararı ile “Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Kayseri ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz (T.C.Anayasası madde 37 ).Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir (T.C.Anayasası madde 142 ).Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 6). Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir (6100 sayılı HMK madde 1).
Kanuni hâkim, görev ve yetkisi kanunla belli edilmiş olan mahkemenin hâkimidir. Dolayısıyla mahkemenin görev ve yetkisinin tayin edilmesi işleminin kanun ile yapılmış bulunmasıdır.
Yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş olan mahkemenin hâkimine, tabii hâkim denir. Bu çerçevede, tabii hâkim ilkesine uygunluğun sağlanması için, kanunla mahkemenin görev ve yetkisinin belirlenmesi işleminin yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması şarttır.Olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü ve davaya bakacak yargı mercinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası incelendiğinde; Davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararından önce açıldığı ve bu kararda derdest dosyaların da Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine dair bir ibare bulunmadığı açıktır. Şu halde, söz konusu karar tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ile anılan kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağına ilişkin düzenleme gereğince uyuşmazlığın Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından dosyanın yargı yeri olarak tespit edilen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) 6100 sayılı HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-) Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemeye iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 06/01/2022