Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/71 E. 2023/872 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :…
VEKİLİ :
DAVALI :1-…
VEKİLİ :
DAVALILAR :2-…
3-…
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2023
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı şirketin Kayseri ilinde faaliyet gösteren bir firma olduğunu, ticari olarak itibarı tam olup bu güne kadar ödemelere ilişkin hiçbir sorun yaşamamış ve kredibilitesi yüksek bir firma olduğunu, dava dışı … … Tar. Pet. Et Nak. San ve Tic. Ltd.Şti’nin vekili vasıtası ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile borçlu … aleyhinde bir icra takibi başlatıp kesinleştirmiş olduğunu, anılan takip devam ederken borçlu ile ilgili olarak davacı şirkete İİK 89/1, 89/2 ve 89/3 uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, gönderilen bu İİK 89/1, 89/2 ve 89/3 e ilişkin tebligatlar, davacının hiçbir biçimde bilmediği, aktivasyon yapmadığı ve kullanmadığı UETS ( 25929-12886-78410 ) adresine gönderilmiş ve süresi sonunda okunmuş kabul edilmiş olduğunu, ne var ki bu süreçlerin hiçbirinden davacı şirketin haberi olmadığını, bir başka anlatımla davacı şirkete normal posta yolu ile bir tebligat gelmediğini, bugüne kadar davacı şirkete gönderilen tebligatlar hep posta yolu ile gelmiş olduğunu ancak Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasından UETS şeklinde tebligat yapılmış olduğunu, davacı şirket yetkilileri Kayseri Genel İcra Dairesi nin … sayılı dosyasından habersiz bir biçimde işlerini yürütürken alacaklı vekilinin ofisinden aranarak davacı şirketin kendilerine borçlu olduğunun söylenmiş olduğunu, bunun üzerine davacı şirket yetkilisinin dosyayı ve borcun ne olduğunu araştırması sonunda … sayılı icra dosyasına İİK 89/3 gereği dosya borçlusu yapıldığını öğrenmiş olduğunu, bunun üzerine ilk olarak Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile usulsüz tebligatın iptali ve borca itirazın kabulü davası açılmış ancak bu dava reddedilmiş olduğunu, davacı şirketin UETS adresi ile ilgili olarak cep telefonuna veya mail adresine bildirim gelmediği belli olduğu halde davamız sisteme bir kereliğine giriş yapılmış olması gerekçesi ile usulen reddedilmiş olduğunu, bunun üzerine alacaklı firma ile ilgili arabuluculuk başvurusu yapılarak borçlu olmadıkları konusunda anlaşmaya varmak istediklerini, arabuluculuk görüşmesi yapılmadan hemen evvel Kayseri Gen. İcra Müd. … sayılı dosyası davalılardan …’a temlik edilmiş ve arabuluculuk görüşmesine kendisi katılmış olduğunu, ne var ki Kayseri Arabuluculuk Bürosu Başvuru No: … – Dosya No … olan dosya ile yapılan arabuluculuk görüşmesi olumsuz sonuçlanmış ve 03.01.2023 tarihli anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, davacı şirketin Kayseri Genel İcra Dairesi nin … sayılı dosyasının borçlusu olan … ‘a ve diğer borçlu …’a hiçbir borcu olmadığını, davacı şirketin bu şahıslarla ticari olarak hiçbir irtibatı da olmadığını, bu davalılardan … 31.12.2021- 25.01.2022 tarihlerinde, … ise 31.12.2021-25.01.2022 ile 28.02.2022-01.03.2022 tarihlerinde davacı şirkette çalışıp ayrılmış olduklarını aynı zamanda davacı şirketin banka hesaplarına haciz ve bloke konulmuş, sair malvarlıklarına haciz konulmuş olduğunu, bu haliyle davacı şirketin ticari itibarının hukuka aykırı bir biçimde zedelenmiş olduğunu, bankalardaki bloke nedeniyle alacaklarına ulaşamaz hale gelmiş, keza personel maaşları, vergi, borç ödemesi gibi ödemeleri de banka hesaplarının blokeli olması nedeniyle yapamaz hale gelmiş olduğunu, dava konusu haksız durum sebebiyle, davacının telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğunu belirterek, davaya konu alacağın davacı yönünden ödenmesini engeller mahiyette ve müvekkilin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için İhtiyat-i Tedbir Kararı verilmesini ve icra dosyasına borçluluğunun iptaline karar verilmesini, davalı tarafa gerek bugüne kadar davacının ödemiş olduğu 4.392,98 TL. ile ve gerekse dava süresince dosyaya girecek ödemelerin taraflarına istirdat yoluyla iadesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Eldeki dava bakımından mahkemeniz görevsiz olduğunu, davacı her ne kadar eldeki davayı mahkemenizde ikame etmişse de davanın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacının kendisine usulüne uygun gönderilen ihbarnamelere itiraz etmediğini ve icra dosyasına konu borcun zimmetinde sayılmış olduğunu, Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında verilen kararın kesinleştiğini, İİK madde 89/3 gereğince hakdüşürücü süre geçtikten sonra ikame edilen davanın esasa girilmeden reddi gerektiğini, davacının ödediği veya ödeyeceği tutarın istirdadını davacıdan talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalılar … ile …’ın cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının İİK madde 89/3 gereğince Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası nedeni ile dava dışı …’a borcu ve bu nedenle davalılara borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı hususlarına ilişkindir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Kayseri 1. İcra hukuk Mahkemesine, Erciyes Vergi Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/1500 E, 2019/4799 K sayılı ve 16/10/2019 tarihli kararında “…Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu …’a karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Dava tarihi itibarıyla asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” denildiği görülmekle dava konusu olayda da mahkememizin görevli olduğu anlaşılarak yargılamaya devam edilmiş ve karar verilmiştir.
İİK’un 89. maddesinde “…..Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir……” hükmünü içermektedir.
Bu davada üçüncü kişi, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Gönderilen 1.ve 2. Haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen davacı üçüncü kişi zimmetinde sayılan bu borcu ödemeden kurtulmak için takip alacaklısına karşı, takip borçlusunun kendisinden böyle bir alacağı olmadığını tespit için menfi tespit davası açabilir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2667 Esas, 2018/451 Karar ) Burda takip dava dışı … şirketi tarafından başlatılmış ise de alacağın temliki ile takip alacağının …’a devredilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalılar hakkında menfi tespit ve ödeme olması nedeni ile istirdat davası açıldığı belirtilmiş ise de, davacının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında takip borçlusu olmadığı, üçüncü kişi durumunda olduğu anlaşılmakla açılan davanın İİK madde 89/3 kapsamında olduğu değerlendirilerek bu kapsamda inceleme yapılmış ve Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dosyasında davacının İİK madde 89 kapsamında aldığı tebliğlerdeki süreye yönelik iddiaları kabul edilmemiş olup, iddiaların kabul edilmiş olması halinde dahi öğrenme tarihinin 12/09/2022 tarihi olarak kabul edilmesi halinde bile davanın 19/01/2023 tarihinde açılmış olması ile İİK madde 89/3 kapsamındaki 15 günlük dava açmaya ilişkin hakdüşürücü sürenin dolduğu görülmüş, bu şekilde alacağın temliki ile takip alacaklısı olan … hakkında açılan davanın İİK madde 89/3 gereğince yasal süre olan 15 günlük süre içerisinde açılmamış olması nedeni ile, Davalı … hakkında açılan davanın hakdüşürücü süre nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer davalılar hakkında açılan dava yönünden ise, İİK madde 89/3 kapsamında açılacak olan davanın ödeme talep eden takip alacaklısına yöneltilmesinin gerekli olması nedeni ile söz konusu takip alacaklısı dışındaki davalılara karşı açılan dava yönünden dava açılmasında hukuki yarar olmadığı görülmüş ve böylece Davalılar … ve … hakkında açılan davanın HMK madde 114/1-h ve 115/2 gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı … hakkında açılan davanın hakdüşürücü süre nedeni ile reddine,
2-Davalılar … ve … hakkında açılan davanın HMK madde 114/1-h ve 115/2 gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
3-Davalı … hakkında açılan dava yönünden, alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 1.904,64 TL peşin harçtan mahsubuna,
4-Davalılar … ve … hakkında açılan dava yönünden, alınması gereken 269,85 maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan ve mahsuptan geriye kalan 1.634,79 TL peşin harçtan mahsubuyla arta kalan 1.364,94 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama boyunca yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının ilgililerine iadesine,
8-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davalı lehine takdir edilen 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
10-Davalılar … ile … kendisini bir vekille temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11. Maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında yapıldığı anlaşılan 3.200,00 TL’nin davalılar … ile …’tan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, davalılar … … kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/10/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır