Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/65 E. 2023/37 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/02/2023

Kayseri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmekle yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya davalının alacaklı olduğu davalı Kadri’nin borçlusu olduğu Kayseri …Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri gönderildiğini, firma çalışanlarının ihmali neticesinde bu ihbarnamelerin görülmediğini ancak E-Tebligat gönderilmesi nedeniyle okundu kabul edildiğini, dolayısıyla ihbarnamelere cevap verilmediğini, daha sonra davalı tarafça üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bunun üzerine başlatılan haciz sonucu davacı şirketin menkul ve gayrimenkul mallarına haciz konulduğunu, dosya borçlusu olan davalı Kadri’nin davacı firma da bir dönem sigortalı olarak çalıştığını, davalı Kadri’nin tacir olarak davacı firma ile bir ticari ilişkisinin olmadığını, davacının davalılara hiçbir borcunun olmadığını beyan ederek, davanın kabulü ile Kayseri …Müdürlüğü’nün … Esas soyalı takip dosasında borçlu olmadığı halde icra baskısı nedeniyle ödemek zorunda kaldığı 59.208,00 TL’nin dva tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılarca müştereken ve müteselsilen taraflarına ödenmesine, yasal ücreti vekaletin ve masrafların davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 2004 Sayılı İİK’nın 89/3. maddesi gereğince davalı tarafa borçlu olunmadığının (menfi) tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup; buna göre, tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568-6425 sayılı ve 17.12.2015 tarih ve 7065-17162 sayılı kararları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. HD’nin 28.12.2022 tarih ve 2019/1811 Esas, 2022/2098 Karar sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. HD’nin 10.11.2022 tarih ve 1569-1571 sayılı kararları da bu yöndedir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, takip borçlusuna borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararında gerekçe olarak asıl borçlu hakkında başlatılan icra takibinin kambiyo evrakına dayanması, fer’i talebin işin aslına tâbi olması gerekçe gösterilmiş ise de; üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davası, kambiyo senedine yahut kambiyo ilişkisine dayalı olarak açılan bir dava değildir. Kaldı ki üçüncü kişinin açmış olduğu menfi tespit davalarına istinaf incelemesi bakımından görevli Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi, … tarih, … -… sayılı kararında; istinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin “davacı tarafça 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesine cevap verilmediğini, 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğinin ardından iş bu davayı açtığını, müvekkili aleyhine açılan davanın kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine ilişkin menfi tespit davası olup, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu hususta cevap dilekçesinde görev itirazında bulunulmasına karşın yerel mahkemece davanın ticari iş kaynaklı olmaması nedeniyle görev itirazının reddine karar verildiğini” ileri sürmüş ise de; “her ne kadar davalı vekilince öncelikle görev itirazında bulunulmuş ise de, uyuşmazlığın ticari iş olmaması nedeniyle görev itirazının yerinde olmadığı”na karar vererek Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen hükmün esasına ilişkin istinaf incelemesine geçerek, istinaf başvurusunu değerlendirmiştir. Dolayısıyla asıl borçlu hakkında başlatılan icra takibinin kambiyo evrakına dayalı olması, İİK’nın 89/3. maddesi gereğince üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasında görevli mahkemeyi etkilemeyecektir.
HMK’nun 2. maddesine göre; dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Öte yandan; 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nun 2. maddesi gözetildiğinde Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s.476)
Açıklanan nedenlerle; davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olmayıp, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu görülmekle; HMK 114/1-c ve 115. maddeleri uyarınca dava şartı dikkate alındığında davanın, görev yönünden usulden reddine, görevli mahkemenin Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın yasa yolu kullanılmaksızın kesinleşmesi halinde mercii tayini ile görevli Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin KAYSERİ 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-Mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan HMK’ nın 21/1-c maddesi uyarınca kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin tayini için dosyanın re’sen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. …

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır