Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/634 E. 2023/668 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2023
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; 11/01/2022 tarihinde davalı sevk ve idaresindeki olan … plakalı araç ile … plakalı araç ile çarpışarak maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, davalının %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalının aracının masrafının (yedek parça ve işçilik) 11.113,24 TL olarak belirlendiğini, müvekkili yetkili servis tarafından 06/07/2022 tarihinde fatura kesildiğini, müvekkili servisin kasko sigorta şirketinden ödeme talep edebilmesi için istenilen 06/07/2022 fatura tarihli taahhüt belgesi ve araç teslim belgesine imza atmadığını, davalı aracın kasko kapsamına dahil edilmeyen kısımları için kasko sigorta şirketi olan … Sigortaya dava açacağını belirtip ilgili evraklara imza atmayarak müvekkili yetkili servisin alacağını … Sigortadan talep etmesini engellediğini, müvekkili servis tarafından … sigortaya başvuru yapıldığını, başvuru cevabında davalı tarafından dava açıldığını, hasar için sigortalıya 46.960,10 TL Kayseri Genel İcra Dairesine 13/03/2023 tarihinde ödeme yapıldığını, KVKK gereği 2022.E.312764 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu kararının tamamının tarafların iletilmediğini, davalıya ödenen tutar içinde müvekkili şirkete ödenmesi gereken yedek parça ve işçilik ücretinin de yer aldığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulünü, davalıya ödenen yedek parça ve işçilik tutarı bedelinin (fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmakla) yasal faizi ile birlikte taraflarına iade edilmesini, kasko şirketine davanın ihbar edilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, vekâletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Vekaletsiz iş görme 6098 sayılı TBK. m.526-531 arasında düzenlenmiştir. Vekaletsiz iş görmenin kapsamına hem hukuki hemde maddi fiiller girer. Bir kimsenin hukuken yetkili veya yükümlü olmaksızın bir başkası veya kendi yararına bir başkasının işini görmesinden doğan hukuki ilişkiye, vekaletsiz iş görme denir. (Prof. Dr. Fikret EREN – BORÇLAR HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER, Ankara-2015, s.829)
Vekaletsiz iş görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Bununla birlikte, vekaletsiz iş görmede bir borç kaynağı olup, burada iş gören ile iş sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır. (Age, s.829)
Vekaletsiz iş görme ikiye ayrılmaktadır. Bunlar; “gerçek vekaletsiz iş görme” ile “gerçek olmayan vekaletsiz iş görme”dir. Gerçek vekaletsiz iş görmede kendi içinde tekrar “caiz vekaletsiz iş görme”, “caiz olmayan vekaletsiz iş görme” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. (Age, s.830)
İş görenin, vekaleti olmaksızın iş sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun geçerli bir yasaklamasına aykırı olmayarak gördüğü iş, gerçek vekaletsiz iş görmenin konusunu oluşturur. Gerçek vekaletsiz iş görme, başkası yararına başkasının işini görmedir. İş gören gördüğü işi, akdi veya kanuni bir yetki ve yükümlülüğü olmaksızın başkası yararına yapıyorsa, gerçek vekaletsiz iş görme söz konusu olur. Kanun koyucu, insanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma fikrine dayanan bu tür işlem ve eylemleri hoş görerek bunu teşvik etmek için gerçek vekaletsiz iş görme kurumunu düzenlemiştir. (Age, s.831)
Gerçek vekaletsiz iş görmenin başlıca unsurları şunlardır:
A-Bir iş görülmelidir.
B- Görülen iş başkasına ait olmalıdır.
C- İş görenin vekaleti bulunmamalıdır.
D- İş gören, işi başkasının işini görme iradesi ile yapmalıdır.
E- İşin görülmesi iş sahibi için gerekli olmalıdır .
İş sahibinin menfaatine görülen her iş, onun için gerekli sayılır. Bu husus TBK m.529/1’de de ifade edilmiştir. (Age, s.831-834)
İş gören tarafından iş sahibinin menfaatine görülen ve iş sahibi tarafından da görülmesi yasaklanmış olmayan her iş, caiz vekaletsiz iş görmedir.
TBK m.529’a göre iş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde iş görenin yaptığı zorunlu ve faydalı masrafları ödemek, üstlendiği borçlardan kurtarmak ve uğradığı zararları gidermek zorundadır.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 26.02.2016 tarihinde açılmış olup; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. İşin ticari nitelikte olması, davayı ticari dava haline getirmez. Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda; davacı tüzel kişi tacir tarafından davalı gerçek kişi aleyhine vekâletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak davası ikame edildiği, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının ticari işletmesi bulunmakla birlikte davalının ticari işletmesi bulunmadığı, tacir olmadığı, davanın mutlak ticari davalar arasında yer almadığı anlaşılmakla davanın HMK 114/1 -c delaletiyle HMK 115/2 gereği (Usul) görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.11/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır