Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/57 E. 2023/687 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2023
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin kooperatife karşı tüm borçlarını ödeyerek zamanında yerine getirdiğini, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, tapusunu aldığını, tapuyu aldıktan sonra kendisini icra takibi başlatıldığını ve takibin henüz kesinleşmediğini, Kooperatifler Kanununa geçici 11. Madde eklendiğini, bu nedenle müvekkilini tapusunu aldıktan sonra herhangi bir borcunun olmadığının tespitine ilişkin iş bu davayı açtıklarını, anılan madde hükmü gereğince davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; avacının kooperatifin üyesi olduğunu, davaya dayanak yapılan yasa değişikliğinin ise 15/06/2022 tarihinde yürürlüğe girdiğini, genel kurul kararında üyelerden ödeme alınmasına karar verilmiş ise de kooperatif üyelerinden herhangi bir ödeme alınmadığını ve bu konuda icra takibi başlatılmadığını, Kooperatif Kanunu Geçici 11.maddenin yalnızca Kayseri İline özgü düzenlenmiş kanun hükmünün hukuka aykırı oluğunu, mahkemece somut norm denetimi itiraz yolunun uygulanmasının gerektiğini, ilgili kanun maddesi hakkında somut norm denetimi yoluna başvurulmasının gerektiğini, somut norm denetimi, bir mahkemede görülmekte olan davanın karara bağlanmasının, o davada kullanılacak kanun hükmünün anayasaya uygun olup olmamasına bağlı olması halinde yapılın denetim olduğunu, müflis kooperatifin inşaatları etaplar halinde yapmadığını, ilgili kanun maddesi … hakkında uygulanamayacağını, Kayseri İline özgü çıkartılan bu kanun maddesinde; Anayasaya aykırılığın açıkça ortada olduğunu, geçici 11. Madde hakkında somut norm denetimi itiraz yoluna başvurulmasını, Anayasa Mahkemesi kararı gelene kadar bekletici mesele yapılmasını, kooperatifte etaplar uygulamasının olmadığının kabul edilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kooperatif Ana sözleşmesi, genel kurul tutanakları, davacı üye işlem dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı kooperatif üyesinin davalı kooperatif aleyhine 7410 sayılı kanun ile değişik 1163 sayılı kooperatifler kanununa eklenen geçici 11. Maddesi kapsamında davalı kooperatif genel kurulu tarafından alınan karar gereğince davacı kooperatif üyesine kesin maliyet bedeli olarak çıkarılan borç tutarı yönünden borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) istemine ilişkindir.
Davacı tarafça kooperatif üyeliği dolayısıyla ana sözleşme ve genel kurul kararları gereği kesin maliyet bedeli ve şerefiye borçlarının fer’ileri ile birlikte tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takiplerin durdurulduğunu, fakat daha sonra 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. madde çerçevesinde borçlandırmaların hükümsüz olduğunu, davalı kooperatife hiç bir borcu bulunmadığını ileri sürerek bu davayı açmıştır.
Davacı taraf bu davayı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 10/09/2022 tarih ve 7410 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddesine dayalı olarak açtığını ileri sürmüştür. Anılan yasal düzenleme şu şekildedir;
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c) Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen
bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki
dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.”
Yasal düzenleme dikkate alındığında, davacı tarafın bu yasal düzenleme kapsamında menfi tespit davası açabilmesi için, hakkında başlatılmış olan icra takibinin durması üzerine davalı kooperatifin itirazın iptali davası açmış olması, bu davayı kazanmış olması, hükmün kesinleşmiş olması, yahut hüküm kesinleşmemiş olsa dahi verilen mahkeme hükmü ile birlikte icra takibinin kesinleşmesi halinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılacak bir dava olması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde icra takibinden bahsetmiş ise de bir icra dosya numarası bildirmediği, davalı kooperatifin davacı hakkında başlatmış ve kesinleşmiş olduğu bir icra takibin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf da sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, açılan ve kesinleşen bir icra takibinin olmadığından bahsetmiştir.
Davacının dava dilekçesindeki açıklamaları ile davalının cevap dilekçesindeki açıklamaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının bu davaya konu ettiği borç tutarının taraflar arasında çekişmeli olduğu, davalının davacı hakkında daha önce icra takibi başlattığından bahsedilmiş ise de herhangi bir icra dosyası bildirilmediği, davalının da bu konuda kesinleşmiş bir icra takibi olmadığını beyan ettiğinden icra takibinin henüz başlatılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde davacının dava açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; Koop. K. geçici 11. maddede aranan şartları taşımayan, henüz mahkeme kararı yahut icra takibi kesinleşmemiş bir aşamada davacının ayrıca borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) isteminde bulunmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Zira, kooperatif tarafından üyeye yönelik başlatılan icra takibi durmuş ve itirazın iptali davası açılmış ise, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin geçici 11. maddedeki yasal düzenlemeyi resen nazara alması ve somut uyuşmazlığa uygulaması zorunludur. Öte yandan; mahkemenin vermiş olduğu karar henüz kesinleşmemiş ise, kanun yolları olan istinaf ve temyiz incelemesi sırasında, bu yasal değişiklik ve yeni yasal düzenleme çerçevesinde tarafların hukuki durumunun değerlendirilmesi maksadıyla hükmün bozulmasına karar verileceği ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderileceği açıktır. Dolayısıyla mahkeme kararı henüz kesinleşmemiş bir aşamada, davacı üyenin davalı kooperatif aleyhine geçici 11. madde kapsamında, dava açma zorunluluğu bulunmamakta, diğer bir deyişle davacının böyle bir aşamada korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmamaktadır.
Öte yandan; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddedeki yasal düzenleme, Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih, 2022/126 Esas, 2023/29 Karar sayılı iptal kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 09/03/2023 gün ve 32127 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş ise de; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve fakat Anayasa Mahkemesi’nin anılan kararı ile iptal edilen yasal düzenleme çerçevesinde dahi açılan davanın, davacının dava açmakta hukuki yararın bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, diğer bir deyimle davacının anılan geçici 11. maddedeki yasal düzenleme iptal edilmemiş olsaydı dahi, bu davayı açmakta korunmaya değer güncel bir hukuki menfaati bulunmadığı anlaşılmakla; davacının davasını dayandırdığı yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin sonuca bir etkisi bulunmamaktadır.
Öte yandan; iş bu dava, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kanun hükmünün öngördüğü 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise de; dava şartları ve ilk itirazların incelenmesi, esasa ilişkin sürelerin incelenmesinden önce gelip, öncelikle dava şartlarının noksansız olup olmadığının incelenmesi gerektiğinden ve dava şartları noksansız olmayıp, davacının dava açmakta korunmaya değer güncel bir hukukî menfaati bulunmadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacının dava açmakta korunmaya değer güncel bir hukuki menfaatin bulunmaması nedeniyle davanın HMK .114/1-h, 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE
2-Alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının davacının dava başında yatırdığı 179,90-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 89,95-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lehe vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekille temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 16,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle yasa yolları kapalı ve KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/07/2023

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır