Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; taraflar arasında restorasyon yapım işi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin belediyeden tüm hakedişlerini aldığınğı, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nenle Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle yapılan takibe itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama giderleri, vekalet ücreti ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; müvekkili şirket ile idare arasında Restorasyon İkmal İnşaat işine ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkilinin söz konusu işe ilişkin ahşap işlerinin yapımı için davacı ile anlaştığını, taraflar arasında malzeme + işçilik birim fiyat ücreti üzerinden anlaşma yapıldığını, davacının malzeme tedarik edebilmek için yeterli sermayesinin olmadığını beyan ettiğini, daha sonra taraflar, davacının daha önce çalışmış olduğu şahıs ve şirketlerden malzeme tedarik etmiş ve ödemelerin müvekkili şirket tarafından davacı hesabına yapıldığını, müvekkili şirketin bu sözleşmeye istinaden ilk ödemesinin kapı ve pencere doğrama işlerinin yapılması amacıyla kereste temin edilen Gebze ilinde bulunan Atanur Kereste isimli şirkete yapıldığını, bu ve buna benzer dava dilekçesi ekinde sunulan dekontlarda da sabit olan ödemeler gerçekleştiğini, müvekkilinin davacı ile yapmış oldukları sözleşme gereği toplam 133.543,89-TL ödeme yaptığını, bu ödemelerin davacıya, davacı nam ve hesabına dava dışı üçüncü kişilere yapıldığını, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmeye konu işlerin 2021 yılı sonu itibariyle tamamlandığını, davacının söz konusu tarihten yaklaşık 14 ay sonra 183.592,98-TL bedelli e-arşiv faturası düzenleyerek müvekkili şirkete herhangi bir bilgilendirme yapmadan icra takibi yoluyla alacak talebinde bulunduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, BA-BS formları, tacir araştırması.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 12/10/2023 tarihli cevabi yazısında; davacı …’ nin işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, ikinci sınıf tüccar (esnaf) olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesi ve ilgili maddeleri yönünden belirlenen hadlerin altında kaldığının bildirildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı şirket olsa da davacının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmüştür. Bu nedenle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK 2. maddesi gereği genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. (BKZ.Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/28 Esas 2019/36 Karar sayılı ilamı)
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE
2-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulurak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmek üzere Kayseri Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2023
Katip …
¸E-imzalıdır
Hakim …
¸E-imzalıdır