Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/24 E. 2023/146 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : (İFLAS NEDENİYLE) TASFİYE HALİNDE SINIRLI SORUMLU …
İFLAS İDARE MEMURU/(LAR) : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kayseri İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … parsel, … blok … Kat, … no da kayıtlı bağımsız bölüm taşınmazı … tarih ve … yevmiye numaralı işlemle devraldığını, müvekkilinin, amacı olan dairenin kendisine devir ve tescilinden sonra, davalı kooperatif ana sözleşmesinin 61. Maddesinin ” konutların erken teslimi başlıklı “E” bölümü doğrultusunda ortaklıktan ayrılma talebinde bulunduğunu, ” müvekkiline isabet eden dairenin kesin maliyet ve şerefiye borcu yen davalı kooperatif tarafından belirlendiğini, ayrıca ileride çıkabilecek ve tüm ortaklara yansıtılacak müşterek giderler ile erken kontu teslimi ile sağlanan faydanın karşılığı olarak da konutun teslim tarihindeki kesin maliyet bedelinin %10 unun ilave edildiğini, tüm bedellerin müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili davacının 2013-2014 yıllarında yapılan genel kurul toplantılarında tutulan gerek bakanlık temsilcisi raporunda gerekse hazirun cetvellerinde adının geçmediğini, müvekkilinin kooperatiften ayrıldığı ve ilgili kooperatife herhangi bir borcu olmadığı sabit olduğunu, davalı kooperatif tarafından müvekkili davacıya kesin maliyet ve şerefiye hesabı borçları ve işlemiş faizleri açıklaması ile toplamda 51.253,25 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin bu takiplere itiraz ederek takibin durmasını sağlamış ise de o dönemde yasal boşluktan faydalanarak açılan itirazın iptali davalarının kooperatif lehine sonuçlanmaları nedeniyle bu davaya sebebiyet vermemek nedeniyle ödeme yapmak zorunda kaldığını, Kooperatifler kanununun geçici 11. Maddesi hükmüne göre kanunda madde halinde sayılı şartların sağlanması halinde tapu devri yapıldıktan sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmaların hükümsüz olduğunu, kanunda sayılan şartların dava konusu olayda gerçekleşmiş olduğunu, bu durumda müvekkilinin kooperatife hiçbir borcu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davacının açmış olduğu davanın derdest olup aynı zamanda süresinden sonra açıldığını, aynı zamanda Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. Sayılı dosya ile derdest olup davanın mükerrer olarak açıldığını, derdestlik sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının bildirdiği ilgili maddenin geçici süre için çıkarılmış olup dava açma süresinin 6 ay olduğunu, ilgili madde kapsamında süresinden sonra menfi tespit davası açılmasının mümkün olmadığını, yalnızca Kayseri iline özgü düzenlenmiş kanun hükmünün Anayasanın 10. Maddesinde belertilen ” yasa önünde eşitlik ilkesi”ne aykırı olduğunu, mahkemece somut norm denetimi itiraz yolunun uygulanmasının gerektiğini, ayrıca kooperatifin etaplar halinde yapılmamış olduğunu, davacının her ne kadar kooperatif ortağı olmadığını ve borcu olmadığını ileri sürse de kooperatif ana sözleşmesinin 61. Maddesine göre her ortağın kendisine tahsis edilen konutları kesin maliyet ve şerefiye hesabı ile tespit edilen bedel üzerinden kabul etmek zorunda olduğunu, kooperatif üyelerinin bir kısmının bağımsız bölüm tapularını devralmalarını fırsat bilerek borçlarını ödemeye yanaşmadığı için daha önce yapılandırılan banka borçları zamanında ödenememiş ve inşaatlara devam edilemediğini, üyelerin bu davranışları sebebiyle kooperatifin acze düştüğünü, müflis kooperatif 2014 yılından itibaren iflas erteleme sürecine girdiğini ve daha sonra iflasına karar verildiğini, kooperatifin kalan inşaatlarını yaparak henüz dairesini alamayan üyelerine daire verebilmesinin davacı ve aynı durumda olan üyelerin borçlarını ödemesine bağlı olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: üye dosyaları, tapu senedi, inşaat projeleri, ilgili noter kayıtları, keşif, bilirkişi, tanık,
GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyesi davacının, davalı kooperatife borcu olmadığının tespiti ile haksız tahsil edilen paranın geri alınması istemine ilişkin menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda; her ne kadar davacı tarafça kooperatif üyeliği dolayısıyla ana sözleşme ve genel kurul kararları gereği kesin maliyet bedeli ve şerefiye borçlarının fer’ileri ile birlikte tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığını, fakat daha sonra 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Madde çerçevesinde borçlandırmaların hükümsüz olduğunu, davalı kooperatife hiç bir borcu bulunmadığını ileri sürerek bu davayı açmış ise de tarafları konusu ve dava sebebi aynı olan Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında yargılama yapıldığı, 6100 sayılı HMK 114/1-ı bendi gereğince aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmamasının dava şartlarından olduğu, derdestlik de denilen bu dava şartının, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerektiği, dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın HMK m 115/2 hükmü gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış; bu sebepten ötürü davanın usulden reddine karar veriliştir.
Her ne kadar davacı taraf bu davayı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun … tarih ve 7410 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen Geçici 11. maddesine dayalı olarak açtığını ileri sürmüş ve fakat anılan yasal düzenleme, Anayasa Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı iptal kararı ile iptal edilmiş ve mahkemenin iptal kararı … gün ve …sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş ise de; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve fakat Anayasa Mahkemesi’nin anılan kararı ile iptal edilen yasal düzenleme çerçevesinde dahi açılan davanın, derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, diğer bir deyimle davacının hem bu davayı hem de daha önce ikame ettiği davayı aynı yasal düzenlemeye dayanak göstererek ve aynı hukuki sebebe dayalı olarak açtığı anlaşılmakla; davacının davasını Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yasal düzenlemeye dayalı olarak açmış olmasının sonuca bir etkisi bulunmamakla, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK m.114/1-ı, 115/2 uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 1.051,03-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 871,13-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 7/2 maddesi uyarınca belirlenen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek olan 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır