Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/114 E. 2023/684 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 29/12/2022 tarih ve … Esas … sayılı Kaldırma kararı sonrası yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalının kooperatif Üyesi olduğunu, müvekkil kooperatif tarafından 21.06.2015 tarihinde yapılan genel kurulda, devam eden inşaat maliyetlerinin karşılanabilmesi için her bir üyenin 9.500,00 TL. ödemesine ve ödemelerin gününde yapılmaması halinde aylık Yo 1,5 gecikme zammı alınmasına karar verildiğini, davalının yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine hakkında Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası üzerinden alacak takibi başlatıldığını, davalı itirazına istinaden takibin durduğunu, davalı itirazından 31.05.2011 tarihinden geçerli olmak üzere kesin hesabın yapıldığını, belirlenen borcun ödenip dairesinin tapusumu aldığını, dolayısı ile borcunun kalmadığını bildirmesine karşılık, davalının itirazında haksız olduğunu, 31.05.2011 tarihli kooperatif genel kurulunda tüm ortakların borçlarının ayrı ayrı belirlendiğini, borçlarımı ödeyen üyelerin ibra edildiğini ve tahsis edilen dairelerin hak sahiplerine verildiğini ancak, kooperatif inşaatlarının devam etmesi nedeniyle ana sözleşmenin 61. maddesinde belirtilen kesin hesabın henüz yapılmadığını, yapılan hesabın tapu öncesinde ortağın borcunu belirlemeye yönelik olduğunu, bu hususta düzenlenen “borcu yoktur”, “ibraname” gibi belgelerin hesaplamanın yapıldığı yılda üyenin borcunun olmadığını göstermekten öte bir anlam ifade etmeyeceğini, ortakların 1163 sayılı kanunun (23,27,31,81. vd. maddeler) ile anasözleşme (21,22 vd. maddeler) gereği genel kurul tarafından aidat, kura bedeli, ek ödeme v.s. ile yükümlendirilebileceği genel kurulda alınan kararların ise tüm ortakları bağlayacağı, belirli şartların varlığı halinde, kooperatifin tasfiyesi veya ortaklık sıfatının istifa yada ihraç nedeniyle sona ermesi halinde dahi bu yükümlülüklerin sona ermesinin mümkün olmayacağını, Anakara Bölge Adliye Mahkemesi, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararlarının da bu yönde olması nedeniyle davalının itirazının haksız olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini, Kayseri 2. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptaline ve takibin devamına davalı tarafın haksız itirazı nedeniyle alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, arabuluculuk gider ve ücretleri dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Müvekkilinin davacı kooperatifin 1305 nolu eski üyesi olduğunu, davaya konu alacağın kooperatifin 21.06.2015 tarihli genel kurul kararının 7 nolu kararı ile talep edildiğini, bu tarihten itibaren talep edilen alacağın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin 04/07/2014 tarihinde üyelikten istifa ettiğini, kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin yapmış olduğu bütün ödemelerin kooperatif kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı kooperatifin 12/01/2012 tarihinde konut kesin maliyetini 30.763,00 TL. Olarak çıkardığını, müvekkilinin bu tutarın 14.600,00 TL.’sini nakit olarak, kalan 16.163,00 TL.’nı senet düzenleyerek taksitler halinde ödediğini, senet borcunu ödedikten sonra kooperatife borcunun kalmadığını ve ibralaşıldığını, davacı kooperatifin 01/07/2012 tarihli genel kurulunun 6. maddesinde, “…hesap komisyonunca belirlenen daire başına düşen bakiye borcunu kapatan ve tapusunu alan üyelerin dairesini alarak üyelikten çıkabilmesine…” karar verildiğini ve bu kararı ticaret sicil gazetesinde yayınlandığımı, genel kurul kararınca borcunu ödeyen üyelerin tapusunu alarak istifa ettiğini, davacının talep etmiş olduğu aidat borcunun yasal dayanağının bulunmadığını, davacının dayanağının 21/06/2015 tarihli genel kurul olduğunu ve bu genel kurula müvekkilinin çağrılmadığını, alacağın dayanağı olan genel kurul kararına karşı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/10 esas sayılı dosya üzerinden görülen davanın kooperatif üyeleri lehine sonuçlanarak 7 nolu kararın iptal edildiğini, söz konusu genel kurulun usulüne uygun olarak yapılmadığını, 21/06/2015 tarihli genel kurulda üyelerden talep edilen 9,500,00 TL.’nin aidat olarak talep edilmesine karşılık bu tutarın bilanço açığını kapatmak için talep edildiğini, çoğunlukla karar alınmadığını, 1998 yılında itibaren kooperatif inşaatlarının devam etmesinin ve bitmemesinin üyelerin sorunu olmadığını,davacı tarafından haksız açılan davanın reddini, haksız olarak başlatılan icra takibi sebebiyle %20 den aşağı olmamak üzere davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İcra dosyası, kooperatif kayıtları, ortaklık ödeme kayıtları, kooperatif ticari defterleri ile karar defterleri, anasözleşme sureti, bilirkişi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafın kooperatife olan üyeliği dolayısıyla kooperatif genel kurulunda alınan kararlar gereğince ödenmesi gereken aidat ve inşaat finansman gideri borçlarını ödememesinden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Kaldırma kararı öncesi, muhasebeci bilirkişiden alınan raporda özetle; Davalı …Yapı Kooperatifi’nin ortağı olduğu, 04.07.2014 tarihi itibarıyla istifa ettiğini davacı kooperatife noter aracılığı ile bildirdiği, istifasının kabulüne ilişkin dava dosyasında herhangi bir belgenin bulunmadığı, Kooperatif inşaatlarının devamı süresince davalının maliyetlerden kaynaklı sorumluluğunun bulunduğu, bu durumu istifa veya dairesinin tapusunun kendisine verilmesinin de, giştirmeyeceği, aksi durumun üyeler arasında eşitsizliğe sebebiyet vereceği, kesin maliyet bedelini ödeyen ortağın üyelikten çıkmasına yönelik 01.07.2012 tarihli genel kurulun 6. gündem maddesinde alınan kararın 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 23. Maddesine aykırı olduğu hususu mahkemenin taktirinde olmakla birlikte davalı istifasının üyelikten kaynaklı sorumluluklarını sonlandırmayacağı, . Davalının sabit fiyat peşin bedelli ortak olmadığı, kooperatif genel kurullarında sabit fiyat peşin ödemeli ortak alımına ilişkin bir kararın bulunmadığı, davacı kooperatifin 21.06.2015 tarihli genel kurul kararına istinaden inşaatı devam eden konutlar için talep etmiş olduğu 9.500,00 TL.’nin davalı tarafından ödendiğine ilişkin kooperatif kayıtlarında herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalı tarafından herhangi bir ödeme makbuzu ibraz edilmemesi nedeniyle davalının davacı kooperatife 9.500,00 TL. anapara 2.928,08 TL. işlemiş faiz borcunun bulunduğunun tespit edildiğini bildirmiştir.
Mahkememizden verilen 29/09/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile davanın kabulüne dair karar verilmiş olup; istinaf incelemesi sonucu Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 29/12/2022 tarih ve … Esas … sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememizce verilen davanın kabulüne dair kararın 15/06/2022 tarih ve 31867 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğü giren 7410 sayılı kanunun 2. Maddesi ile değişik 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Madde kapsamında davacının taleplerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın yeniden bu doğrultuda yargılama yapılarak karar verilmek üzere mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
7410 sayılı kanunun 2. Maddesi ile değişik 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Maddenin Anayasa Mahkemesinin yapmış olduğu inceleme sonucu 16/03/2023 tarih 2022/126 Esas 2023/29 Karar (Resmi Gazete 09/03/2023 tarih 32127 sayılı) sayılı kararı ile iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; BAM kaldırma kararında belirtilen gerekçe çerçevesinde anılan yasal düzenleme çerçevesinde davalının hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmekte ise de, anılan yasal düzenlemenin yargılamanın devem ettiği bir aşamada Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği de gözetildiğinde, BAM kaldırma kararı çerçevesinde yeniden davalının hukuki durumunun değerlendirilmesi olanaksız olup Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı ilkesi gözetilerek davanın açıldığı tarihteki davalının hukuki durumunun gözetilerek ve davanın açıldığı tarihteki mevzuat hükümleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/687 E, 2019/672 K sayılı ve 18/04/2019 tarihli kararında ayın tip alacak talebine ilişkin olarak “….Kesin Hesap üye borç tablosu belgesinde üyenin borcunun 31/05/2011 tarihi itibari ile belirlendiği açıkça yazılmıştır.Belge Kesin Hesap tanımlamasını içeren başlık taşımakta ve kooperatif genel kurullarında bu ibare kullanılmakta ise de kooperatifin inşaatlarının devam etmesi, belgede borç miktarının belirlendiği tarihin yazılı olması gözetildiğinde, ana sözleşmenin 61. maddesindeki kesin hesabın somut olayda söz konusu olmadığı, yapılan hesabın tapu tescili öncesi ortağın borcunun belirlenmesine yönelik olduğu açıktır….kesinleşmiş genel kurul kararına dayalı olarak talep edilen, inşaat finansman gideri olduğu anlaşılan ödemeden sorumlu olduğunun kabulü gerekirken “denildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davacı kooperatif tarafından davalı hakkında 21/06/2015 tarihli genel kurul toplantısının 7. maddesi gereği belirlenen bedelin ödenmesi için takip yapılmış olduğu ve davalının itirazı üzerine mahkememizde dava açıldığı anlaşılmakla, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/687 E, 2019/672 K sayılı ve 18/04/2019 tarihli kararında belirtildiği üzere söz konusu alacak talebinin inşaat finansman gideri niteliğinde bir alacak olması, davanın itirazın iptali davası olması nedeni ile alacağın takip tarihindeki şartlar itibari ile değerlendirilmesinin gerekmesi, sonradan alınan genel kurul kararının talep konusu alacağa etkisinin olmaması, davacı kooperatifin 18/11/2018 tarihli genel kurul kararında 9.500,00 TL bedel talebinin devamına karar verilmiş olması nedeni ile borçtan sorumluluğunun devam etmesi hep birlikte dikkate alınarak davacının takip konusu asıl alacak ve işlemiş faiz nedeni ile alacaklı olduğu anlaşılmış ve böylece davanın kabulüne, vaki itirazının iptaline, takibin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalıya tebliğ edilen ve kooperatif genel kurulu kararı uyarınca belirlenen takip konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebin de kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri (kapatılan) 2.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, asıl alacağın (9.500,00-TL) %20’si tutarında olmak üzere 1.900,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 794,95-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 140,55 -TL harçtan mahsubu ile bakiye 654,40-TL nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan; 208,35-TL ilk dava açma gideri, 78,10-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile 1.000,00-TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.286,45‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yatrımış olduğu gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/07/2023

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır