Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/1128 E. 2023/1150 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; 21/05/2022 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla, Kayseri ili Kocasinan İlçesi Mustafa Kemal Paşa Caddesini takiben Nil Caddesi istikametinden gelerek Sivas Caddesi istikametine giden, müvekkil şirketin nezdinde sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın meydana gelmesinde davalı tarafın işleteni olduğu aracın asli ve tam kusurlu olduğu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklı yükümlülüğünü yerine getirerek sigortalının bu kazadan doğan hasarını ödediği, rücu hakkı kapsamında müvekkili şirket tarafından, davalı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, bunun üzerine gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığı, davalı tarafın icra takibine kötü niyetle itiraz ettiği, bu nedenle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. (6762 sayılı TTK’nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı(03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; davacı ve davalı tacir ise de, davacı sigorta şirketi, kasko poliçesi kapsamında sigortalısına ödemiş olduğu bedelin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle iş bu davayı açtığı, davacının sigortalısı tacir olmadığı gibi kazaya karışan araçların kullanım amacının hususi olduğu ve davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin de haksız fiilden kaynaklandığı gözetildiğinde, haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olup, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.(Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/20289 esas 2017/11469karar ve 2019/3665 esas 2019/10275 karar sayılı ilamları)
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle HMK’nın 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Mahkememizin görevsizliği ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulurak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın görevli KAYSERİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmek üzere Kayseri Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

21/12/2023

Katip
¸E-imzalıdır

Hakim
¸E-imzalıdır