Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/105 E. 2023/1152 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
DAVALILAR : 1- …
2-
3- …
DAVALI : 4- …
VEKİLİ :
DAVALILAR : 5- …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; dava dışı …’in (TC:…) Özel Güvenlik Görevlisi olarak 15.09.2007 – 26.01.2021 tarihleri arasında Kayseri Başmüdürlüğümüzde özel güvenlik işlerini yürüten çeşitli özel güvenlik şirketlerinde çalıştığı ve en son çalıştığı … GRUP Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi ile … Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi iş ortaklığı tarafından 26.01.2021 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, 4857 sayılı İş Kanunun 112. Maddesi gereğince sorumlu oldukları Kıdem Tazminatı; Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmenlik hükümleri gereğince Özel güvenlik görevlisi …’e kurumlarınca 13 yıl 3 Ay 6 günlük hizmeti karşılığı 69.791,62- TL net ödeme ile 533,77-TL damga vergisi olmak üzere toplam 70.325,39-TL Kıdem Tazminatı ve 22.999,91-TL net ödeme ile 175,90-TL damga vergisi olmak üzere 23.175,81-TL Kıdem Tazminatı Toplu İş Sözleşmesi farkı olmak üzere toplam 93.501,20-TL Kıdem Tazminatı ödendiğini, ayrıca arabuluculuk görüşmesi sonucu 9.852,68-TL İhbar Tazminatı ve 360,00-TL arabulucu ücreti ödendiğini, ödenen Kıdem Tazminatı ve Kıdem Tazminatı TİS farkına mahsuben;
1-01.09.2019-30.09.2019 döneminde sözleşme yapılan … Koruma ve Özel Güvenlik Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi Kıdem Tazminatı ve Kıdem Tazminatı TİS farkından kendi dönemine tekabül eden 580,63-TL’yi faiziyle birlikte, 2-01.01.2021 – 26.01.2021 döneminde sözleşme yapılan … GRUP Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi ile … Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi iş ortaklığı Kıdem Tazminatı ve Kıdem Tazminatı TİS farkından kendi dönemine tekabül eden 483,86-TL’yi faiziyle birlikte kurumlarına ödediğini,

01.06.2016-15.06.2016 tarihi arasında doğrudan temin ile hizmet alımı yapıldığından bu süre kıdem tazminatı hesaplamasına dahil edilmediğini,

Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi gereğince; Kayseri Arabuluculuk Bürosunun 2022/57899 sayılı dosyası ile zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu, 10.06.2022 tarihindeki oturumda taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, müvekkili Kurum ile şirketler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmelerine göre; müvekkili Kurumun bina ve eklentilerinin güvenlik hizmetleri için çalıştırılacak personelin tüm sorumluluğu firmaya ait olacak ve sözleşme konusu işlerin yapılması ve çalıştırılan işçiler bakımından İş Kanunu ve mevzuatın işverenlere yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten şirketler sorumlu olacağını, tüm işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu olacağı hususunun sözleşmenin eki sayılan teknik, idari ve genel şartnamelerde de belirtildiğini, ayrıca firmalara sözleşme gereğince ödenen, sözleşme bedeli içerisinde tüm işçilik alacaklarının da yer aldığı yine sözleşmelerde belirtildiğini, bu nedenle Kurumumuzca Özel Güvenlik Görevlisi …’e ödenen bedelin aşağıda isimleri ve çalıştığı süreler detaylı olarak izah edilen firmalardan rücuen tahsilini talebinin gerektiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla taraflarınca …’e Kıdem Tazminatı, Kıdem Tazminatı Toplu İş Sözleşmesi farkı ve İhbar Tazminatı olarak ödenen 102.649,39- TL’ nin;

a- 29.805,80-TL’sının … Özel Güv. Eğ. Kor. Hiz. Limited Şirketinden
b- 14.128,73-TL’sının …-…-…. Özel Güvenlik Şirketlerinden,
c- 25.373,65-TL’sının …-… Özel Güvenlik Şirketlerinden,
d- 1.451,58-TL’sının … Güvenlik Şirketinden,
e- 5.806,33-TL’sının ….. Özel Güvenlik Şirketlerinden,
f- 7.064,36-TL’sının … Koruma Özel Güvenlik Şirketinden,
g- 8.806,26-TL’sının … Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketinden
h- 10.212,68-TL’sının … GRUP Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi ile … Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketinden

(69.463,88-TL’nin 25.02.2021 tarihinden, 22.972,83-TL’nin 24.11.2021 tarihinden, 10.212,68-TL’nin 16.03.2021 tarihinden itibaren) uygulanacak sözleşme faizleri, faiz oranı belirlenmeyen sözleşmelerde ticari faiziyle birlikte sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen davalılardan rücuan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … Güvenlik, Danışmanlık, Eğitim, Alarm Cihazları Ve Sistemleri Ticaret Limited Şirketi, … Özel Güvenlik Limited Şirketi, … Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Tic. Ltd. Şti.’leri vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini, Kayseri BAM 6. Hukuk Dairesi … E. … K. Sayılı kararında “hizmet alım sözleşmelerinin eki niteliğindeki TEKNİK ŞARTNAMELERDE sözleşme hukuku kapsamında dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatlarından davalıların sorumlu olmayacağına yönelik açık düzenleme karşısında ….bilirkişiden ek rapor alınması….” şeklinde olduğu, huzurdaki dosyada da esasa girilmeden reddini talep ettiklerini, İş Kanunu 2. Maddesinin dikkate alınması gerektiğini, maddenin asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumlu olduğunu göstermekte olduğunu, ayrıca asıl işverenin alt işverene rücu etmesine imkan veren bir kanun maddesi de olmadığını ayrıca davacının yaptığı ödemeden huzurdaki dava ile haberdar olunduğunu, alacaklının zararını tanzim eden davacı, taraflarına rücu etmiş ancak herhangi bir ihbar ve bildirimde bulunmadığını, bu durumun dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davalı şirket ve davacı arasında imzalanan sözleşmelerin yada teknik ve idari şartnamelerin hiç birisinde asıl işverenin işçilik alacakları yönüyle davalı şirkete rücu edebileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığını ayrıca davalı şirketin ihale ile iş almakta olup ihale şartnamesinde yazmayan hiç bir kalemi işçilere ödemesinin mümkün olmadığını, İhale makamı kıdem tazminatı yönünden davalı şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle söz konusu alacağın ihale makamı olan davacı tarafından ödenmesi gerekmekte olduğunu, aksi durumun ihale şartnamesine de aykırılık oluşturduğunu, “Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik” gereği kıdem tazminat ödemelerinin asıl işveren olan kamu kurumu tarafından ödeneceğini ve hizmet tespitine ilişkin usulü göstermiş olduğunu, 6552 sayılı Kanunun gerekçesinin dikkate alınması gerektiğini, burada ihale konusu işin maliyetini hesaplarken kıdem tazminatını bu hesaplamaya dahil edemediği,6552 sayılı yasanın gerekçesi ve konuluş amacı dikkate alındığı takdirde iş bu davanın davalı şirketler yönünden reddi gerekmekte olduğunu, TBK madde 165 hükmü ile de aksine anlaşma olmadıkça borçlulardan birinin kendi davranışıyla diğer borçluların durumunu ağırlaştıramayacağı kabul edildiğini, buna göre örneğin borçlulardan birinin alacaklıya anlaşarak faiz miktarını arttırması, borçlunun kusuruna dayanan bir imkansızlığın ortaya çıkması, borçlunun temerrüde düşmesi yalnızca o borçlu bakımından hüküm ve sonuç doğuracağını, bunun gibi alacaklının yaptığı hukuki işlemlerde sadece ilgili borç ilişkisi üzerinde etkili olduğunu, alacakların zamanaşımına uğramış olup rücu imkanı bulunmadığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalılar … Güvenlik Hiz. Ltd. Şti. İle … Grup Güv. Hiz. Ltd. Şti. Cevap dilekçesinde; görev ve zamanaşımı itirazında bulunduğunu,müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını,dava dışı işçinin iş akdi işyeri tasfiyesi nedeniyle 26.01.2021 tarihinde sona erdiğini,TMO’nun yazısına istinaden derhal işçilerin çıkarılmasının bildirildiği , dolayısıyla davacının ihbar ve kıdem tazminatının doğmasına sebebiyet verdiğini ayrıca müvekkili işverene işçinin ihbar süresini kullandırması için davacı tarafça bildirim yapılmadığını dolayısıyla ihbar tazminatı ve arabuluculuk ücretinin doğmasına davacının sebebiyet verdiğini, davacının ihbar tazminatı doğumundan sorumlu olduğunu, zira kendilerine bildirimden itibaren 8 gün sonra işyerinin kapandığı ve tasfiye edildiğini bu sebeple ihbar süresinin zaten kullandırılamadığını ve kullandırılamayacağını , ayrıca Kamu ihale tebliği 78. Maddesinde davacıya verdiği teklifte ihbar tazminatına ilişkin kalem söz konusu olmadığınu bu sebeple ihbar tazminatının teklif fiyata dahil edilmediğini, hizmet alım sözleşmelerinde müvekkilinin ihbar tazminatından sorumlu olduğuna dair açık düzenleme olmadığını bu sebeple genel işlem koşullarına aykırılık olduğu ve sözleşme ve şartnamenin müvekkili lehine yorumlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Koruma Güv Hiz Ltd. Şti cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı işçinin müvekkili şirkette kısa süre çalıştığını, iş akdini işyerinin devri nedeniyle sonlandırıldığını , bu sebeple yüklenici şirketin hiçbir sorumluluğu kalmadığını, işçilik alacaklarından sorumluluğun davacı tarafa ait olduğunu,4734 sayılı kanun ile Kamu ihale Kanunu’na tabi personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım ihalelerinde çalışan işçilerin kıdem tazminatından doğan sorumluluğun 11.09.2014 tarih 6552 sayılı yasa 8. Maddesi 4857 sayılı yasanın 112 maddesine ilave edilen hüküm ile asıl işveren konumundaki ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına yüklendiğini ayrıca davacı ile imzalanan sözleşmede kıdem tazminatının teklif fiyata dahil edilemediği , bu udurmda sözleşmedeki %3 sözlşme giderinin içerisinde yer almayan bedelden müvekkilin sorumlu olmayacağını,,davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını,davanın kamu ihale kurumuna ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Ticaret sicil kayıtları, SGK dosyası, Hizmet alım sözleşmesi, Bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı davacı asıl işverenin davalı alt işverene yönelik yasal olarak ödemek durumunda kaldığı ve davacı kurum nezdinde istihdam edilen işçiye ait işçi alacak ve tazminatlarının (kıdem tazminatı ve kıdem tazminatı TİS farkı) rucüen tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizin 13/07/2023 tarihli ön inceleme duruşmasının 7 nolu ara kararında; dosyanın iş hukuku alanında nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile tarafların bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin açıklamaları bilirkişiden yanıtlanmasını istedikleri soruları açık liste halinde özeti çerçevesinde iddia ve savunma kapsamında uyuşmazlık konusu kapsamında ve dosyaya sunulan delile ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, ayrıntılı, denetime elverişli, taraf sayısından bir fazla suret olacak şekilde bilirkişi raporu aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan;01/08/2023 tarihli raporda özetle; Yargıtay güncel içtihatlarında taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmelerinde işçilik alacaklarından işverenin sorumlu olduğu yönünde açık düzenleme bulunmaması halinde işverenin ödediği bedelin tamamını yüklenicilere rücu edebileceği düzenlendiği, dosyada yer alan hizmet alımına ait sözleşmeler ve özel hizmet alımı teknik şartnamelerin incelenmesinde sözleşmede idare olarak yer alan davacı … Ofisi Genel Müdürlüğü ‘nün işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmadığı, Yargıtay yerleşik içtihatları dikkate alınarak takdir mahkemeye ait olmak üzere davacının ödediği tutarın tamamını davalılara rücu edebileceği bu kapsamda kıdem tazminatı, tise bağlı fark kıdem tazminatı hesabı ,ihbar tazminatı ve arabuluculuk ücretleri yönünden ayrı ayrı asıl alacak hesabı yapıldığı, dosya kapsamında davacı ve davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve teknik şartnamelerde ticari faiz yönünden bir düzenleme olmayıp takdir mahkemeye ait olmak üzere yasal ve ticari faiz yönünden ayrı ayrı asıl alacağa bağlı faiz hesaplarının yapıldığı, mahkeme aksi kanaatte olması halinde rücu oranının yarı yarıya olması halinde ise hesaplanan asıl alacak ve faizlerin %50 sini davalılara sorumlu oldukları dönemler yönünden rücu edebileceği görüş ve kanaatinde olduğu bildirilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da davacı ile davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise İş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. İşte müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Asıl işverenden tahsil edilen işçilik alacakları, çoğunlukla işçinin birden fazla alt işverenler nezdindeki çalışmalarını kapsamaktadır. İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işverenin dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemi ile sınırlı olmalıdır. Davalının “son işveren“ olması da bu sonucu değiştirmez. Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise, diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile davacı üst işveren, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını ancak son işverenden talep edebilir. Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu alt işverenler, üst işverene karşı, kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumludurlar. Yine, asıl işveren, yargılama gideri (dava ve icra), avukatlık ücreti, harç, faiz gibi fer’i borçlardan, her bir davalı alt işverenin toplam ana para tutarı içinde sorumlu olduğu tutarına oranı kadarını ilgili alt işverenlere rücu edebilir. Az yukarıda da değinildiği gibi, uyuşmazlığın İş Hukuku değil, Borçlar Hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, “iş hukukunda geçerli olan mevzuat ve içtihatlara göre yapılan değerlendirmeler“ rücu davalarında hükme esas alınamaz.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçiye ödenen bu tazminattan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine bakılmalı, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Sözleşme ve eki şartnamelerde sorumluluğa ilişkin bir düzenleme bulunmadığı hallerde, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 01/06/2020 gün ve 2019/654 Esas – 2020/1832 Karar sayılı ilamında ve diğer yerleşik uygulamalarında da belirtildiği üzere davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Mahkememizce alınan 01/08/2023 tarihli raporda açıklanan bu hususlara riayet edilerek rapor düzenlendiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde sorumluluğa ilişkin bir düzenleme bulunmadığı hallerde alt işverenin dava dışı işçiye ödenen tazminatın tamamından sorumlu olduğu, sözleşmede sorumluluğa ilişkin bir hüküm bulunması halinde bu düzenlemeye göre ve davalı alt işverenlerin sadece kendi dönemleri ile sınırlı sorumlu oldukları da gözetilerek hesaplama yapıldığı anlaşıldığından usul ve yasaya uygun bulunan bilirkişi raporu, taraflar arasındaki sözleşmeler ve dava dışı işçiye ödenen işçi alacak ve tazminatları göz önünde bulundurularak açılan davanın kabulü ile davacı kurum tarafından dava dışı işçi …’e ödenen 102.649,39-TL’nin alt işveren konumundaki davalılara, işçiyi çalıştırdıkları süre ile orantılı olarak payları oranında rücu edebileceği anlaşıldığından açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1- 29.805,80-TL’nin 25/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … Özel Güvenlik Eğitim Alarm ve Koruma Hizm. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine,
2- 14.128,73-TL’nin 25/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılar … Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti. ile … Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. ve … Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
3-25.373,65-TL’nin 25/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılar … Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti. ile … Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-1.451,58-TL’nin 25/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya ödenmesine,
5-5.806,33-TL’nin 24/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılar … Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti. ile … Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-7.064,36-TL’nin 24/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti (Eski Ünvan: … Koruma ve Özel Güvenlik Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.)’den alınarak davacıya ödenmesine,
7-8.806,26-TL’nin 24/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti’den alınarak davacıya ödenmesine,
8-10.212,68-TL’nin 16/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılar … Grup Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. ile … Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
9-Alınması gereken 7.011,97-TL karar ve ilam harcından, davacıdan peşin olarak alınan 1.753,00-TL harcın mahsubu ile eksik 5.258,97‬‬-TL karar ve ilâm harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye gelir kaydına,
10-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan; ilk dava açma gideri 1.958,5‬0‬-TL, posta ve tebligat masrafı 796,25-TL, bilirkişi ücreti 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.754,75-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 17.900,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.640,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/12/2023
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır