Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/964 E. 2023/887 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kendisine … numaralı bağımsız bölümün teslim ve tescil edildiğini, daha önce teknik heyet tarafından ve 27.04.2014 tarihinde yapılan ve genel kurulda kabul edilen 106.303 TL kesin maliyet ile 11.07.2016 tarihinde yapılan ve 143.423,75 TL olarak belirlenen daire kesin maliyetinin ana sözleşmenin 61 ve 63. Maddelerine aykırı olması sebebiyle 09.12.2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının 4. Gündem maddesinde iptal edildiğini ve ana sözleşmeye uygun kesin maliyet yapılması şeklinde karar verildiğini, söz konusu genel kurul kararı çerçevesinde yönetim kurulunun 25.12.2018 tarihli 411 numaralı kararı ile konut kesin maliyetinin yapılması konusunda mali müşavir … ile sözleşme yapıldığını, adı geçen mali müşavir tarafından ana sözleşmenin 61. maddesine uygun olarak 19.03.2019 tarihinde raporun tamamlanarak kooperatife teslim edildiğini, komisyon raporuna yapılan itirazların değerlendirilmesine yönelik 06,05.2019 ve 10.05.2019 tarihlerinde itiraz komisyonu toplantısı yapıldığını ve buna ilişkin tutanakların dosyaya sunulduğunu, alınan karar çerçevesinde davalıya borcunu ödemesi için ihtarnameler gönderildiğini, buna rağmen davalının ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı hakkında takip başlatıldığını ve davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER: İcra dosyası, Ticari defterler, Kooperatif kayıtları, bilirkişi incelemesi, keşif
GEREKÇE: Dava, kesin hesap maliyeti alacağına dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibine davalının itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptaline ilişkindir.
Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … , borçlunun … olduğu, 94.996,42-TL asıl alacak, 1.335,16-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 96.331,58-TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 12/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/09/2019 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Kayseri Bam Kaldırma kararı öncesi alınan bilirkişi raporunda özetle;
Davacı kooperatifin 09,12.2018 tarihli olağanüstü genel kurulunda önceki kesin maliyetin ana sözleşmeye aykırı olarak yapılmış olması sebebiyle iptaline ve ana sözleşmeye uygun kesin maliyet çıkartılmasına ilişkin karar alındığı, ayrıca yapılacak kesin maliyetin ödeme usulü ve takviminin belirlendiği, söz konusu kararlarının usulüne uygun olduğunun anlaşıldığı, genel kurulda alınan karar doğrultusunda hazırlanan kesin maliyet raporu teknik heyetçe 19.03.2019 tarihinde yönetim kuruluna tevdi edildiği, belirlenen maliyet tutarlarının üyelere tebliği üzerine itirazlar olmuş, yapılan itirazların ana sözleşmenin 61-63.maddelerinde belirtilen prosedüre uygun olarak değerlendirildiği ve 10.05.2019 tarihinde ikinci toplantı tutanağı ile maliyetin kesinleştiği, davalı, kooperatif ortağı olup, sabit fiyat peşin bedelli ortak olmadığı, genel kurulda böyle bir karar alınmadığı, genel kurulda alınan karara göre; kesinleşme tarihinden 1 ay sonra (10.05.2019 + l ay=10.06.2019) takip ve dava konusu borç muaccel olacak ve davalı temerrüde düşeceği, söz konusu temerrüt tarihinden sonra genel kurulda alınan karar doğrultusunda aylık 941,05 faiz istenebileceği, davacının takip tarihinde davalıdan 93.175,20 TL kesin maliyet alacağının olacağı, söz konusu tutara temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işleyecek faizin 3.905,70-TL olarak hesaplandığı, ancak davacı talebinin 1.335,16 TL olduğu, davalıya kesin maliyetin 17.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğinin dosyaya ek posta sorgu belgesinden anlaşılmadığı, bununla birlikte yapı kooperatifleri tip sözleşme m.61-63 gereği, kesin maliyetin tebliğ edilmesine gerek olmadığı, şerefiyenin kesinleşmesi için tebliğ edilmesi gerektiği, usule uygun belirlenen kesin maliyetin ödenmesinin mecburi olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davalı vekilinin mahkememizden verilen 15/04/2022 tarihli, … E. … K. Sayılı kararını istinaf etmesi üzerine Kayseri 6. Hukuk Dairesinin 22/09/2022 tarihli … esas … karar sayılı kararı ile 15/06/2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğü giren 7410 sayılı kanunun 2. Maddesi ile değişik 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Madde kapsamında davacının taleplerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın yeniden bu doğrultuda yargılama yapılarak karar verilmek üzere mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
7410 sayılı kanunun 2. Maddesi ile değişik 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Maddenin Anayasa Mahkemesinin yapmış olduğu inceleme sonucu 16/03/2023 tarih 2022/126 Esas 2023/29 Karar (Resmi Gazete 09/03/2023 tarih 32127 sayılı) sayılı kararı ile iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; BAM kaldırma kararında belirtilen gerekçe çerçevesinde anılan yasal düzenleme çerçevesinde davalının hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmekte ise de, anılan yasal düzenlemenin yargılamanın devem ettiği bir aşamada Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği de gözetildiğinde, BAM kaldırma kararı çerçevesinde yeniden davalının hukuki durumunun değerlendirilmesi olanaksız olup Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı ilkesi gözetilerek davanın açıldığı tarihteki davalının hukuki durumunun gözetilerek ve davanın açıldığı tarihteki mevzuat hükümleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda değinilen ve kooperatifler kanunu iptal edilen geçici 11.maddesine dayalı BAM kaldırma kararı öncesi mahkememizce yapılan yargılama sonucu mahkememizce 15/10/2021 tarihinde … Esas … Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6 . Hukuk Dairesi’ nin 03/02/2022 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile;”…Davacı kooperatifin davalıya karşı daha önce Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E … K sayılı dosyasında kesin maliyetin tahsili amacıyla itirazın iptali davası açtığı, davalının kooperatif üyesi olduğu ispat edilemediğinden bahisle kesin maliyet alacağına yönelik itirazın iptali davasının reddedildiği ve bu kararın istinaf edilmesi nedeniyle henüz sonuçlanmadığı/kesinleşmediği anlaşılmakla işbu davanın mevcut eldeki davanın sonucunu doğrudan etkiler nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.Anılan dava yönünden itirazın iptali davası HMK.165 mad. gereği bekletici mesele yapılarak, bu kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf talebinin kabulü gerekmiştir…”gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı dosyasının ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23 . Hukuk Dairesi’ nin 2020/242 Esas 2022/264 Karar sayılı ilamı ile;….”Buna göre İlk derece Mahkemesince, davacı kooperatifçe üye olarak kaydedildiğini bilen, bu konuda yönetim ile görüşmeler yaptığını kabul eden, kura neticesi belirlenen konut kendisine tahsis edilen, genel kurullara üye sıfatıyla davet edilen, yaptığı ödemeyle ilişkin “üye aidatı” açıklamasıyla makbuz düzenlenerek kendisine verilen davalının, üye olarak kabul edildiği tarihten takip tarihine kadar, hatta yargılama sürecinde üye olmadığının tespiti yönünde herhangi bir dava açmamış olduğu da gözetilerek davacı kooperatifin üyesi olduğu kabul edilerek, takip konusu alacaktan sorumlu olup olmadığı yönünde uyuşmazlığın esasını incelemesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak üye olmadığının kabulü doğru olmamıştır…İlk derece Mahkemesince, davalının ortaklığının türü ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmadığı da gözetilerek, ana sözleşmenin 23. maddesinin 6. bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmenin genel kurulun devredemeyeceği görev ve yetkilerinden olduğu, 07.05.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile oluşturulan Konut Kesin Maliyet Komisyonunca belirlenen tutarın, inşaatların tamamlanmaması nedeniyle ana sözleşmenin 61. maddesine uygun olmadığı, kesin maliyet bedeli istenmesi ile ilgili genel kurul kararı bulunsa dahi ana sözleşmeye uygun olmayacağından iptalinin mümkün olacağı, bu tutarla ilgili miktar ve ödeme şartlarını belirleyen bir genel kurul kararı olmadığı, bir sonraki genel kurulda yönetim kurulu faaliyet raporunun onaylanmasının genel kurul kararı bulunduğu şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle aynı sonuca ulaşılması doğru olmamıştır…”gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılarak İstinaf Mahkemesince (kesin olmak üzere) davanın reddine karar verilmiştir.
Yapı kooperatiflerinin temel amacı ana sözleşme uyarınca ortaklarına uygun fiyatlarla taşınmaz kazandırmaktır.Kooperatif ortağı, ortalık sözleşmesini imzalarken kooperatifin ana sözleşmesini kabul etmiş sayılır ve kooperatif genel kurullarında alınıp iptal edilmeyen yahut batıl olmayan yani geçerliliğini koruyan tüm kararlar da birer sözleşme hükmündedir. Ana sözleşme gereği kooperatifin edimi taşınmazı ortak adına tescil ettirmek, ortağın edimi de kooperatif tasfiye oluncaya kadar belirlenen parasal yükümlülükleri yerine getirmektir. Ortağın bu edimi, kooperatif tasfiye oluncaya kadar devam eder. Kooperatiften taşınmazını edinen ortak, üyelikten istifa etse bile edindiği taşınmazı kooperatife iade etmediği sürece istifası hüküm ve sonuç doğurmaz.
Toplanan tüm deliller, dosya kapsamına uygun olarak kooperatif kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen, mahkememizce de karar vermeye uygun bulunan bilirkişi rapor içeriği dikkate alındığında, davacı kooperatif tarafından 09/12/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantı tutanağının 4.maddesiyle 27/04/2014 tarihli genel kurulun 12.maddesi ile görüşülüp karara bağlanan kesin maliyetlerin kooperatifin ana sözleşmesinin 61.maddesi hükmü doğrultusunda endekslemesinin yapılmadığının tespit edilmesi sebebiyle çıkartılan konut kesin hesap maliyetlerinin iptal edilerek yeniden kooperatifin değişik ana sözleşmesinin 61.maddesine uygun olarak endeksleme yapılarak konut kesin maliyetlerinin çıkartılmasına karar verildiği, davacı kooperatifin sonradan rapor haline getirdiği kesin maliyet hesabının davalıya gönderdiği ve bu kesin maliyetin kesinleştiği, şeklen 61. maddedeki usule uyularak bir kesin maliyet yapıldığı, bununla birlikte yapılan kesin maliyet içeriğinin usule uygun olduğu, bu hesapta davalının da dahil olduğu kampanyadan yararlanan üyeler için bir hesap yapıldığı, bu hesabın da hakkaniyete uygun olduğu, davalıya tahsis edilen konutun, konut kesin hesap maliyet raporuna göre, maliyetinin 234.016,09 TL olduğu, davalının yapmış olduğu ödemeler toplamının endekslenmiş halinin ise 130.825,00-TL olduğu,kesin maliyet bedelinden davalının endekslenmiş ödemeler tutarı ile davalı lehine kat ve cephe farkı olarak belirlenen 10.015,89 TL’nin mahsubuyla davalı borcunun 93.175,00 TL olacağı, yine aynı tarihli genel kurul kararına göre borcun, maliyetin kesinleşmesinden bir ay sonra muaccel hale geleceği belirlendiğinden davalı borcunun 10/06/2019 tarihinde muaccel olacağının ve bu tarih itibariyle faiz işletilebileceğinin tespit edildiği,Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek olmadan genel kurullarca kararlaştırılan parasal yükümlülüklere ilişkin kararlar daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağı, davacı kooperatifin 09/12/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararın iptal edildiğine dair itiraz olmadığı gibi bu hususta dosya kapsamında bir delilin de bulunmadığı,bu nedenle alınan genel kurul kararının tüm üyeleri bağlayacağı,Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalının ödemesi gereken kesin maliyet borcunun 93.175,20 TL, işleyecek faizin 3.905,70 TL olduğu tespit edildiğinden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK’nın 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğundan asıl alacak üzerinden davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın 93.175,20 -TL asıl alacak ve 1.335,16 -TL işlemiş faiz yönünden İPTALİ ile takibin bu miktar alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak bedeli olan 93.175,20-TL ‘nin %20’si oranında (18.635,04-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken harç 6.364,80-TL olup, peşin alınan 1.609,01-TL ve 36,10 tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 4.719,69‬-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 92,20-TL, posta ve tebligat masrafı 386,30-TL, bilirkişi ücreti 950,00 TL olmak üzere toplam 1.428,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 1.421,07-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 1.609,01 TL peşin harcın ve 36,10 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan istinaf yoluna başvuru harcı, 382,80 TL, posta ve tebligat masrafı 158,30 TL olmak üzere toplam 541,10 TL yargılama giderinin davalının kabul ret oranına göre 2,81 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/1 gereğince taktir olunan 17.900,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/2 gereğince taktir olunan 486,06‬-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.313,13-TL’ sinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 6,87-TL’ nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2023

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır