Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/958 E. 2023/229 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Dava dışı “… Tasarım Mobilya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”nin. … A.Ş.’ye … poliçe no ve … – … vadeli “… Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğunu, sigorta sözleşmesine konu işyerinin adresi, “Kayseri … Bölgesi … Cadde No:… … – Kayseri ” olup, söz konusu işyeri binası ile davaya yangının çıktığı komşu işyerlerine ait yapının tamamı davalıya ait olduğunu, Sigortalı-davadışı … Mobilya belirtilen adreste mobilya parçaları üreten bir fabrika olduğunu, eksper raporlarına göre, bahse konu işyerinde, davalı tarafa ait komşu yapıda … günü saat 02:59 sıralarında elektrik tesisatından kaynaklı yangın çıktığının tespit edilmiş olduğunu, davacı firmaya ait işyeri, Kayseri … Bölgesi’nde … no.lu parsel üzerinde betonarme ve çelik konstrüksiyondan mamul bitişik nizam üç hangar olarak inşa edilen ve dört ayrı işletme (… Yatak, … Mobilya, … Tekstil ve … Home Mobilya) tarafından kullanılan yapıdaki davalı malikin kiracısı olan … isimli iş yerinde yangın çıktığı, yangının davacı sigorta şirketine sigortalı dava dışı … Mobilya’ya sıçradığı tespit edilmiş olduğunu, hasarın hemen akabinde … tarihinde sigortalı-davadışı … MOBİLYA’nın hasar ihbarı üzerine, davacı şirketçe bağımsız ve tarafsız eksper görevlendirmesi yapılmış, eksper raporuna göre; “Sonuç ve Kanaat Mevcut hasarların; Sigortalı fabrikanın girişe göre sol kısmında bitişik nizamda yer alan için … Mobilya isimli kiracının bulunduğu fabrikada çıkan yangın sonrasında kıvılcımların, ahşap benzeri hammaddeye ve makinelere sıçraması sonrasında alev alması ve yayılması neticesinde çıkan alevli yangına bağlı olarak gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Mevcut hasarının; Sigorta Genel Şartları içerisinde yer alan “A.1- sigortanın kapsamı başlığı altında ‘Bu sigorta ile yangının, yıldırımın, infilakın veya yangın ve infilak sonucu meydana gelen duman, buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararlar, sigorta bedeline kadar temin olunmuştur’’ açıklaması uyarınca hasar ve sonuçlarının poliçe kapsamı içerisinde yer alacağı tespit edilmiştir.” Dendiğini, davacı şirketçe eksper raporu doğrultusunda … Mobilya’ya … tarihinde 428.621,24 TL ödeme yapılmış olduğunu, davalı tarafın, yangının çıktığı yan binanın ve davacı sigortalı işyerinin bulunduğu binanın maliki olduğunu, yangının çıkış nedeninin, Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyadan alınan bilirkişi raporu ile elektrik panosundan olarak tespit edilmiş olduğunu, TBK’nın 69. maddesi gereği bina maliki, “Yapı Malikinin Sorumluluğu” kapsamında zarardan sorumludur” bir diğer yandan yapı malikinin sorumluluğu kusursuz sorumluluk olup; kurtuluş beyyinesi(kanıtı) getirme imkanı bulunmamakta olduğunu, TTK. M. 1472’ye göre “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” denildiğini, davacı şirket tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini için davalılara müracaatta bulunulmuşsa da olumsuz yanıt alınmış olduğunu, bu kapsamda davalı taraf aleyhine Kayseri Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile 428.621,24 TL tazminatın ve fer’ilerinin ödenmesi için icra takibi başlatılmış, davalılarca takibe itiraz edilmiş, takibin devamının sağlanması için işbu davanın açılması zorunlu hale gelmiş olduğunu, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınmadığını, şartları oluştuğundan ve alacak tutarı likid olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, İ.İ.K. mad. 67 gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Kayseri … Dairesi’ne, Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne, Mimarsinan Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görüldü.
Davacı … A.Ş’ye yazılan müzekkereye davacı vekili tarafından cevap verilmiş olduğu görüldü.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları “ticari iş” kriterine göre değil de “ticari işletme” kriterine göre belirlemiştir.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1026 E, -2015/1765 K)
TTK 11. maddesinde ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme şeklinde tanımlanmıştır. TTK’nın 15. maddesinde esnaf, ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Mülga 6762 sayılı yasanın 1463. maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 18.06.2007 tarihinde kararlaştırılıp, 21.07.2007 tarih ve 26589 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında esnaf – tacir ayırımının nasıl yapılacağı belirlenmiş, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 10. maddesinde ticari işletmeler hakkında 6102 sayılı TTK’nın 11/2 madde ve fıkrasında öngörülen Bakanlar Kurulu kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtilmiş olduğundan Bakanlar Kurulu kararının uygulanmasına devam edilerek esnaf ve tacir ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi suretiyle yapılması gerekmektedir. Bir kimsenin vergi mükellefi olması, TTK yönünden de tacir kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda’ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez.
Mimarsinan Vergi Dairesinin … tarihli müzekkere cevabında, davalı … ‘ın işletme hesabı esasına göre defter tutuğunun belirtildiği görülmüştür.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … E, … K sayılı kararında “Dosya kapsamına göre davacının halefi olduğu sigortalısı tacir olmayan gerçek kişidir. Bu durumda davaya konu uyuşmazlıkta görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi değil genel nitelikte mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Şu halde, ilk derece mahkemesince görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu dikkate alınarak işin esasına girilerek iddia ve savunmaya ilişkin tüm deliller toplandıktan sonra hüküm tesis edilmesi gerekirken davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.” denildiği görülmüş olup söz konusu içtihat gereğince davacı tarafın sigortalısı tacir ve şirket ise de davalının Mimarsinan Vergi Dairesinin yazı cevabına göre tacir olmaması nedeni ile mahkememizin görevli olmadığı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-HMK 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı olduğundan, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USÛLDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın HMK’nun 20. maddesi uyarınca görevli Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi için Tevzi Bürosuna tevdiine,
2-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Görevsizlik kararından sonra dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmemesi halinde mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama harç ve giderleri konusunun karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi….
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza