Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/918 E. 2023/756 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :…
VEKİLİ :
DAVALI :1-…
VEKİLİ :
DAVALI :2- … (
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile yapılan arabuluculuk müzakereleri neticesinde anlaşmaya varılamamış olduğunu, davaya konu 2015 model M1 sınıfı Toyota marka … plakalı aracın kaza tarihi olan 13.10.2020 tarihinde malikinin davacı … olduğunu, mezkur araç kaza günü davacının eşi …’ın sevk ve idaresinde iken davalının mülkiyetindeki … plakalı aracın davacıya ait araca arkadan çarpması suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydan gelmesine sebep olmuş ve kaza mahallini terk etmek suretiyle olay yerinden kaçmış olduğunu, söz konusu kazaya ilişkin olarak davacının mülkiyetinde olup eşinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazasında davalıya ait … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kaza tespit tutanağı ile tespit edilmiş olduğunu, kaza anında olay mahallinde … plakalı aracı ile bulunan … isimli görgü tanığı davalıya ait kaçmakta olan aracın fotoğrafını çekmiş olduğunu, davaya konu kaza sonrasında davalının kazadan sonra kaza mahallinden kaçmış olması nedeniyle, kazaya ilişkin Kayseri Emniyet Müdürlüğü Bilgi ve Teknolojileri ve Haberleşme Şube Müdürlüğü’nden kazanın meydana geldiği Kartal Bulvarı ile Talas Bulvarı kesişiminde bulunan Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) görüntüleme noktasına ait kaza anına ait video kayıtların ve KGYS plaka tanıma noktalarından davalıya ait … plakalı araca ait kazadan önce ve kaza günü ve kaza sonrasına ait fotoğraflarının istenilerek; aracın marka, model ve renk tespitinin yapılarak kazadan sonra davacının aracına çarpması sonrasındaki davalının aracında oluşan hasar neticesinde meydana gelen farklıların (kaput, sağ-sol çamurluk, ön tampon, farlar, plakalık ve ön aksama ait dıştan görülen kısımlar) tespit edilmesi halinde kazanın şiddeti ve davacının aracına verilen zarar anlaşılacak olduğunu, kazanın meydana gelişinde davacıya ait aracın sürücüsünün ve davacının hiçbir kusuru bulunmadığını, davalı araç sürücüsü tam kusurlu eylemi ile kazaya sebebiyet verdiğini, davalı kusurlu araç sürücüsünün davacının aracında meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, bunun yanında davalı araç maliki olan … Karayolları Trafik Kanunu 85/5. Maddesi uyarınca ‘’araç sahibinin, aracın sürücüsünün ve ya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur’ demek suretiyle araç sahibinin kusursuz sorumluluğu olduğunu hüküm altına almış olduğunu, davaya konu kaza neticesinde meydana gelen hasarın onarımı için … Sigorta Ekspertizlik Hiz.Ltd.Şti. tarafından ön rapor olarak hazırlanan 04.11.2020 tarihli 42708893 dosya numaralı ekspertiz raporuyla aracında orta düzeyde hasarlı olduğu anlaşılmış ve hasar gören parçalar tespit edilmiş olduğunu, davacının aracında meydana gelen hasarların onarımı amacıyla Totota Yetkili Servisi olan … Otomotiv Pet. Gıda İNŞ.TİC.LTD.ŞTİ. servisine girmiş ve servis tarafından kusursuz araç maliki olan davacı … adına 02.11.2020 tarihli, AKE2020000004405 belge ve 000013689 irsaliye numaralı 18.534,15 TL tutarlı onarım faturaları düzenlenmiş olduğunu, ilgili değer kaybı miktarı ve maddi hasar onarım tutarının tazmini için, davalı …’a ait … plakalı aracın ZMMS poliçesinde görünen 22646914 no’lu … Sigorta A.Ş.’ye davacı …’ın sigorta acentesi … sigorta görevlisi/yetkilisi Bilal ŞEN tarafından 12.08.2021 tarihinde başvuru yapılmış olduğunu, Karayolları Trafik Kanunun 99 maddesi gereğince, ilgili sigorta şirketi 8 iş günü içerisinde başvuru talebini karşılar bir şekilde nihai bir cevap vermediği gibi, davacıya ancak 8 gün sonra 20.08.2021 tarihinde dönüş yapmış ancak davacıya herhangi bir ödeme yapmadığından ve dolayısıyla arabuluculuk dosyasında da uzlaşma sağlanamadığından işbu davayı açma zaruretimiz hasıl olmuş olduğunu, bu noktada, … SİGORTA A.Ş’nin 22646914 No’lu poliçesinin ve ilgili hasar dosyasının getirtilmesi halinde beyanlarımızın doğruluğu anlaşılacak olduğunu, davalının başvuruyu kötü niyetli uzattığını belirterek tedbir talebi ile fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile, davaya konu trafik kazası sonucu aracında meydana gelen değer kaybı sebebiyle maddi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda (bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak değer) arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL araç değer kaybı bedelinin, diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 61, 2918 sayılı KTKnın 88/1. Ve Türk Borçlar Kanununun 163. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca kaza tarihinden tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davada “Yetkili Mahkeme”, davalı sigorta şirketinin yerleşim yeri İstanbul olması sebebiyle HMK madde 6/1 gereği; İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu bakımdan yetki itirazının kabulü ile davanın yetki yönünden reddine ve dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, dava şartı yokluğu nedeniyle işbu davanın reddi gerekmekte olduğunu, dava konusu talepler zamanaşımına uğramış olduğundan işbu davanın reddi gerekmekte olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının değer kaybına ilişkin taleplerinin ZMMS Genel Şartlar Eki’nde yer alan esaslara göre hesaplanması gerekmekte olduğunu, davacı tarafın faize ilişkin taleplerinin yerinde olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün somut olaydaki kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından muaccel bir alacak söz konusu olmadığını, davacının avans faizine ilişkin taleplerine itibar edilmemesi gerekmekte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğüne, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezine, … Otomotiv’e, Türkiye Noterler Birliğine, … Sigorta A.Ş’ye yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Olay tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalıya sigortalı … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Mahkememizce olay mahallinde yapılan keşifte davacı tanığı … dinlenmiş olup alınan beyanında; ” Kaza anını görmediğini, davacı araç sürücü bayını telefonla görüşürken gördüğünü, diğer kaza yapan araç sürücüsü aracını arcının önüne kırıp oradan uzaklaşmaya başladığını, araç aracının aynı araç olduğu için aracının fotoğrafını aldığını ve aracı bir süre takip ettiğinin ancak aracı yakalayamadığını, davacının aracı arkadan hasar aldığını, diğer aracın da sol tarafında hasar oluştuğunu, kaza 17:30-18:00 civarında olduğunu, kazanın olduğu yerde de aynı şekilde trafik, trafik ışıkları ile yönlendirildiğini, trafiğin yoğun olduğu bir saat olduğunu, kazaya karışmadığı halde cezanın kendisine geldiğini, bunun üzerine emniyete gidip resimleri gösterdiğini, kazayı yapan kendisinin olmadığını, kazayı yapan aracın fotolarını eklediğini, bu şekilde cezanın iptal olduğunu, yeniden tutanak düzenlendiğini, kaza yapmadığını ve kaza anını da görmediğini.” beyan etmiştir.
Mahkememizce, meydana gelen kazada tarafların kusur durumu ile davacının aracında meydana gelen değer kaybının tespiti yönünden makina-trafik bilirkişisinden rapor talep edilmiş olup düzenlenen 05/06/2023 tarihli rapordan özetle: “Kaza olayının maddi hasarlı ve çift taraflı bir trafik kazası olduğu, raporun 2. Maddesinde belirtildiği üzere kazadaki kök neden; … plakalı araç sürücüsü aracını sürerken Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde asli kusurlu sayılan trafik kurallarından ve yukarıda detaylıca bahsetmiş olduğum ilgili maddelerindeki hallerini ihlal etmiş, aracını kullanırken çevre, yol ve trafik durumunu kontrol etmemiş ve araç hızını düşürerek yavaşlatmamış, trafik ışıklarında bekleyen araca arkadan çarpmış, trafikte seyir halinde iken önündeki trafik akışını kontrol etmemiş ve araç takip mesafesini ayarlayamamış, başkalarının mal ve can güvenliğini tehlikeye atacak hatalı bir sürüş şekli izlemiş, mesleki öngörme, yetenek, tecrübe ve kabiliyetini sürüşüne yansıtamamıştır. Bu nedenle … plakalı araç sürücüsünün meydana gelen olayda tamamen sorumlu olduğu,

Raporun 3. Maddesinde belirtildiği üzere; Söz konusu kazada araçların teknik donanımlarından kaynaklanan bir problemin tespit edilmemesi, dosya içeriğinde kazaya istinaden Polis tarafından hazırlanan Kaza Tespit Tutanağı, teknik değerlendirme ve incelemem sonrasında … plakalı araç sürücüsünün trafik ışıklarında bekleyen … plakalı araca arkadan çarpması nedeni ile … plakalı araç sürücüsünün kaza olayında bir ihmalinin bulunmadığı ve herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediği, Kazadaki araçların teknik donanımlarından kaynaklanan bir problemin tespit edilemediği, kazanın … plakalı araç sürücünün şahsi dikkatsizlikleri ve kural ihlalleri sonucunda ortaya çıktığı, Kazanın meydana geldiği yolda trafik işaretlemesi ve yola bağlı bir problemin tespit edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle Karayolundan sorumlu kurum veya kuruluşun hizmet eksikliği ve sorumluluğunun bulunmadığı, Kaza olayının yaşanmasında başkaca kişi ya da kişilerin etkilerinin olmadığı, Dava konusu araç için 13.10.2020 olay tarihi itibarıyla meydana gelen araç değer kaybının 15.000 TL olduğu” yönünde rapor düzenlenmiştir.Düzenlenen bilirkişi raporunun objektif, gerekçeli, yeterli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle itibar edilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85.maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır.
6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı Kanunun 97. maddesine göre; zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği ve sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplaması gerektiği öngörülmüştür. Sigorta şirketince başvuru cevaplanamaz veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği öngörülmüştür.
Davacının talep ettiği değer kaybı tazminatı gerçek zararlar arasında olup, davalı ZMMS sigortacısı şirketi akdî sorumlu olarak, araç maliki davalı … ise araç işleteni olarak bu tazminattan sorumludur.Alınan bilirkişi raporundan meydana gelen kazada davalının sigortalısının tam kusurlu olduğu ve araçta 15.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği anlaşıldığından 15.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş,davacı vekili tarafından, davalı sigorta şirketine tazminat ödenmesi için yapılan başvuru sonucunda davalı sigorta şirketi tarafından evrak eksikliğinin giderilmesi talep edilmiş ancak davacı vekilince eksik evrak ikmal edilmediği anlaşıldığından sigorta şirketi yönünden temerrütün dava tarihi itibariyle oluşacağı ve sigortalı aracın hususi olması nedeni ile davacının ticari faizi talebi yerinde görülmediğinden yasal faize hükmedilerek aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın kabulü ile; 15.000,00-TL değer kaybı tazminat bedelinin davalı …’dan olay tarihi olan 13/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 12/10/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.024,65 TL nispi karar ve ilam harcından dava başında davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ile 240,00 TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 703,95‬ TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava başında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ile 240,00 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 195,50 tebligat gideri, 62,00 TL müzekkere ve posta gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 350,00 TL taksi ücreti ile 1.274,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 3.082,4‬0 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama boyunca yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
7-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davacı lehine takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır