Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/878 E. 2023/226 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR :1- …
2-…
VEKİLİ : Av. …
DAVACILAR :3-…
4- …
5-…
6-…
VEKİLİ : Av. …
DAVACI :7-…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Bankası A.Ş.nin Kayseri … Şubesinde, … nolu döviz mevduat hesabı bulunan, davacılar murisi …’a ait iken yükümlüklerini yerine getirmeden zaman aşımı nedeniyle TMSF’ye devredilen12.026,68 Euro’nun, mirasçılık payları oranında davacılara düşen paranın avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini, dava masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.

CEVAP:Davalı banka aleyhine ikame olunan haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerekmekte olduğunu, dava konusu uyuşmazlık bir tüketici işleminden kaynaklanmakta olduğundan görevli mahkemenin Kayseri Tüketici Mahkemeleri olduğunu, 6502 sayılı TKHK m. 3/1-k uyarınca tüketici, “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanmış olup aynı maddenin bir sonraki bendinde (m. 3/1-l) Tüketici işlemi de, “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak ifade edilmiş olduğunu, bu bağlamda davacı tarafların ticari veya mesleki bir amaçla hareket etmediği ve TKHK kapsamında tüketici sıfatını haiz olduğu göz önüne alındığında davalı banka ile arasındaki uyuşmazlığın bir tüketici işlemi olması nedeniyle işbu uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Kayseri Tüketici Mahkemeleri olduğu ortada olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının iadesini talep ettiği mevduat tutarları, 5411 sayılı kanunun 62. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına uğradığından haksız olarak açılan davanın reddi gerekmekte olduğunu, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, davacıların murisi …’ın davacı bankanın Kayseri … Şubesindeki mevduat, emanet ve alacak hesaplarında 10 yıl boyunca hiçbir işlem yapılmadığı, takipsiz bırakıldığı davacı tarafların da kabulünde olup, Mevduatların 10 yıllık zamanaşımına uğradığı konusunda ihtilaf bulunmamakta olduğunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 62. Maddesinde; “Bankalar nezdlerindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması hâlinde, yapılacak ilânı müteakiben Fona gelir kaydedilir.” Şeklinde düzenleme bulunmakta olup, davacı hesaplarının 10 yıl boyunca takipsiz bırakılarak zamanaşımına uğradığı konusunda tartışma bulunmamakta olduğunu, davacı tarafların da bu hususu bildiğinden TMK. 2 maddesindeki iyi niyet kurallarına aykırı bir şekilde yasal mevzuat uyarınca iadeli taahhütlü mektupla yapılan bildirimin eline ulaşmadığından bahisle fona devredilen tutarların iadesini talep etmekte olduklarını, davalı banka tarafından 5411 sayılı yasanın 62. maddesi uyarınca zamanaşımına uğrayan mevduatların tmsfye devir prosedürleri eksiksiz yerine getirilmiş olup davacının salt bu gerekçeye dayalı davasının reddi gerekmekte olduğunu, mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet Ve Alacaklara İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8. Maddesinin 2. Bendinin bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, Zamanaşımına uğrayan mevduatın davalı banka tarafından Fona devrinde uygulanacak usul ve esaslar yukarıda sıralanmış olup tüm prosedür eksiksiz olarak yerine getirilmiş olduğunu, öncelikle fona devri gereken mevduat sahiplerine izleyen takvim yılının ocak ayı sonuna kadar iadeli taahhütlü mektupla mektup gönderilerek uyarıda bulunulması gerektiği düzenlenmiş olup; dilekçe ekindeki uyarı mektubunun … tarihinde, iadeli taahhütlü olarak … no.lu barkod numarası ile postaya verildiğini, posta memuru tarafından “adres yetersizliği” nedeniyle tebligat yapılamamış olmasının davalı bankanın sorumluluğunda olmadığını, davalının, davacıların murisinin bildirdiği Almanya adresi yeterli olmadığından bu adrese tebligat yapamamış, bunun yerine yine muris …’ın bildirdiği Türkiye adresine tebligat yapmış olduğunu, 2020 yılına ait zamanaşımına uğrayan mevduatların listesinin, şubat ayı başından 3 ay süre ile davalı bankanın www…. .com.tr adlı internet sitesinde ilan edilmesi öngörülmüş olup liste hazırlanıp Şubat 2021 ayında yayına alınmış ve Haziran 2021 ayında yayından kaldırılmış ve 3 ay süre ile www…. .com.tr sitesinde yayınlanmış olduğunu, Zamanaşımına uğrayan alacaklar listesinin bankanın internet sitesinde yayınlandığı hususunun, 2 gün süre ile ülke genelinde yayın yapan iki gazetede ilanı öngörülmüş olup; ekli gazete sayfalarından (EK-3) anlaşılacağı üzere, 2020 yılı zamanaşımına uğrayan mevduat listelerinin banka internet sitesinde yayınlandığı, … Şubat ve … Şubat 2021 tarihli Sabah Gazetesi ile … Şubat ve … şubat 2021 tarihli … Gazetesinde ilan edildiği görülmekte olduğunu, davacının usulsüz tebligat yapıldığı iddiaları, mevcut diğer prosedürün eksiksiz yerine getirildiği gerçeği karşısında itibar edilemeyecek bir iddia olduğunu, iadeli taahhütlü mektubun gönderildiğine ilişkin savunmalarını da aynen tekrar etmekle, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalı banka tarafından zamanaşımına uğrayan alacaklar listesinin banka internet sitesinde 3 ay süreyle yayınlanmış olması, yine ülke genelinde posta ve sabah gazetelerinde ilan edilmiş olması karşısında, davacının zamanaşımına uğrayan mevduatı ile ilgili olarak kendisine ulaşılmadığı, bilgi verilmediği iddiaları haksız olduğunu belirterek öncelikle, dava konusu uyuşmazlığın bir tüketici uyuşmazlığı olduğu, davacıların da tüketici sıfatına haiz olduğu bu nedenle görevli mahkemenin “Kayseri Tüketici Mahkemeleri” olduğu dikkate alındığında davanın görev yönünden usulden reddine, neticede haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacıların murise …’ın davalı bankada bulunan döviz hesabındaki paranın davalı tarafça TMSF’ye devredilmiş olması nedeni ile söz konusu paranın mirasçı davacılara ödenmesinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkindir.
Davalı … Bankası’na, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığı’na,… Başkonsolosluğu’na, … Başkonsolosluğu’na yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
… Bankası’nın … tarihli yazı cevabında, müteveffa …’ın … nolu hesabının bireysel hesap olduğu anlaşılmıştır.
Davanın konusu TTK 4. maddesinde düzenlenmiş mutlak ticari davalardan değildir. Ortada her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava da yoktur.
Mahkemenin görevli olması HMK’nun 114/1-c. maddesi gereğince bir dava şartıdır ve 115. maddesi gereğince de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve … tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Davalı bankaya yazılan müzekkere cevabında muris …’ın mevduat hesabının bireysel hesap olduğu belirtilmiş olmakla, bu hali ile yapılacak işlemlerin tüketici işlemi olması nedeni ile vefat edenin tacir hesabı olmamasından kaynaklı mahkememizce dava konusu olayda görevli olmadığımız anlaşılarak Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu görülmüş ve görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Tüketici Mahkemesinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Tüketici Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-HMK 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı olduğundan, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USÛLDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın HMK’nun 20. maddesi uyarınca görevli Kayseri Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesi için Tevzi Bürosuna tevdiine,
2-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Tüketici Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Mahkememsinde Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Görevsizlik kararından sonra dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmemesi halinde mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama harç ve giderleri konusunun karara bağlanmasına,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza