Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/861 E. 2023/876 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… (T.C. …) …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :… – … …
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İİK’ nun 72. maddesi gereğince davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti için huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı mevcut olduğunu, davacının davalı kooperatifin üyesi olup davalı … Kooperatifi etaplar halinde inşaat yaparak konutları teslim etmekte olduğunu, davacının yıllardır daire sahibi olmak için aidat ödemesi yapmış, yapımı tamamlanan etaplarda davacıya kesin maliyet hesabı sonrası tahakkuk ettirilen bedeli davalı kooperatife ödemiş ferdileşme yolu ile dairesinin tapusunu almış olduğunu, tapu devri sonrası davalı kooperatife gönderilmiş olan istifaname ile kooperatif üyeliği son bulmuş olduğunu, daha sonra davalı kooperatif tarafından 15.05.2022 tarihinde genel kurul yapılmış söz konusu genel kurula davacının davet edilmemiş alınan kararlardan haberi olmamış olduğunu, haricen öğrendiği üzere genel kurulda alınan karara göre her üyeden 30.000.TL ücret talep edilmekte olduğunu, söz konusu bedel haksız olarak davacıdan de talep edilmekte olduğunu, gerek 1163 Sayılı Kanun gerekse 7410 Sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümleri dikkate alındığında davacının davalı kooperatife herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, davacının davalı kooperatifin üyesi olarak bulunmakta olup 7410 sayılı çevre kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun’un geçici madde 11 gereğince davacının davalı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, davacıya davalı tarafından tapu devri yapılmış, çıkarılan kesin maliyet hesabı davacı tarafından ödenmiş olduğunu, söz konusu kanun değişikliği de dikkate alınarak davacının borcu bulunmadığının tespiti gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile, davacının davalı kooperatife genel kurulda alınan karar gereği 30.000.TL borçlu olmadığının tespitine, davalı kooperatifin takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının 7410 sayılı kanunda dikkate alınarak davalı Kooperatife borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı hususlarına ilişkindir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Kocasinan Tapu Müdürlüğüne, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan müzekkerelere cevap verilmiş olduğu ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamında; “24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na 10/6/2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” karar vermiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331.maddesinde;” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30.maddesinde;” Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” denilmektedir.
Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1860 Esas, 2015/1451 Karar ve 27.05.2015 tarihli kararı)
Her ne kadar davacı vekili tarafından dava dilekçesinde geçici madde ile birlikte genel hükümlere dayanılmış ise de Mahkememizin 11/10/2023 tarihli celsesinde davacı vekili tarafından sadece 7410 sayılı yasa kapsamında davacının borçlu olmadığının tespitinin talep edildiğinin belirtilmesi ile daraltılan talep gereğince karar verilmesi gerektiği görülmüştür.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2023/981 E, 2023/987 K sayılı ilamında “… davacının işbu menfi tespit davasının dayanağı olan 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile ve işbu davanın açılmasından sonra, dava devam ederken iptali nedeni ile ve tarafların haklılık durumu gözetilerek davanın konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denildiği görülmüş olmakla ilgili ilam ve yukardaki yasal düzenlemelerde dikkate alınarak takdiren taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve davacı tarafça yapılan yargılama giderleri üzerinde bırakılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça mahkememizin 11/10/2023 tarihli celsesindeki davacı vekili beyanına göre, 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Madde gereğince davacının davalıya borçlu olmadığı belirtilerek talepte bulunulmuş ise de, yargılama devam ederken davanın dayanağı olan söz konusu maddenin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verilmiş olması ile yukarda açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı görülmüş, bu durumda esas hakkında karar verilemeyecek olması nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın dava başında davacı tarafından yatırılan 512,33-TL harcından mahsubu ile arta kalan 242,48‬ TL’nin davacıya iadesine,
3-HMK’nun 331/3. maddesi gereğince davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-TMK’nun 4. maddesi uyarınca hakkaniyet gereğince tarafların lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır