Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/832 E. 2023/778 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC NO: … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İK’ nun 72. maddesi gereğince davacı aleyhine başlatılmış olan icra takibi dolayısıyla davacının icra tehdidi altında bulunmakta olmasından kaynaklı huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı mevcut olduğunu, davacının, davalı kooperatifin üyesi olup davalı … Konut Yapı Kooperatifi etaplar halinde inşaat yaparak konutları teslim etmekte olduğunu, davacının yıllardır daire sahibi olmak için aidat ödemesi yapmış, yapımı tamamlanan etaplarda davacının kesin maliyet hesabı sonrası tahakkuk ettirilen bedeli davalı kooperatife ödediğini, ferdileşme yolu ile dairesinin tapusunu aldığını, tapu devri sonrası davalı kooperatife gönderilmiş olan istifaname ile kooperatif üyeliğinin son bulmuş olduğunu, daha sonra davalı kooperatif tarafından davacının kooperatif üyesi olduğu ve genel kurulda her üyenin 9.500.00.TL ödemesi gerektiği şeklinde karar alındığı iddiası ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü`nün … esas sayılı takip dosyası ile davacı aleyhine icra takibi yapılmış, yapılan takibin davacının haklı itirazı ile icra dairesi tarafından durdurulmuş olduğunu, itiraz üzerine duran takip sonrası davalı kooperatif tarafından Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile itirazın iptali davası ikame edilmiş, söz konusu genel kurulun iptaline yönelik davanın bulunduğu bu dosyanın bekletici mesele yapılarak ona göre karar verilmesi talep edilmiş ise de taleplerinin mahkemece kabul görmediğini ve davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş olduğunu, takibin devamına karar verilmesi sonrasında ise davacının kayıtlı mal varlığına haciz işlenmiş davacının haciz tehdidi altında yaşamaya çalışmakta olduğunu, gerek 1163 Sayılı Kanun gerekse 7410 Sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümleri dikkate alındığında davacının davalı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının, davalı kooperatifin üyesi olarak bulunmakta olup 7410 Sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Geçici Madde 11 gereğince davacının davalı kooperatife borcu bulunmadığını belirterek, davanın kabulü ile, davacının, davalı alacaklı kooperatife Kayseri Genel İcra Müdürlüğü`nün … esas sayılı dosyası kapsamındaki borçlu olmadığımızın TESPİTİNE, iş bu tespit hükmüne istinaden Kayseri Genel İcra Müdürlüğü`nün … esas sayılı dosyası ile taraflarına aleyhine yürütülmekte olan takibin İPTALİNE, davalı alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile davayı kabul etmediklerini, davanın arabuluculuğa başvurulmadan açılmış olması nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı kooperatifin unvanından anlaşılacağı üzere davalı kooperatifin toplu konut kooperatifi olup konut imalatlarını etap etap yapmadığını, dolayısıyla davacı tarafından her ne kadar 1103 sayılı Kooperatifler Kanunun Geçici 11. Maddesi gereğince dava açıldığı belirtilmiş ise de geçici 11.madde de sayılan şartları sağlamayan davacının açtığı davanın bu yönü ile reddi gerekmekte olduğunu, zira kanun maddesin de sayılan şartların birlikte sağlanması halinde davanın açılabileceğini açıklıkla belirtilmiş olduğunu, 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11.madde somut davaya uygulanma ihtimali olan bir madde ise de söz konusu düzenleme açıkça Anayasaya aykırılık teşkil etmekte olduğunu, bu kanun çerçevesinde her ne kadar Kayseri ilinden bahsedilip genel bir düzenleme gibi bir görüntü verilmeye çalışılsa da kişi veya zümreye özgü kanun çıkartılmış olduğunu, zira Kayseri ilindeki kooperatifler belirlenebilir durumda olup bu belirleme kanunun şahsa yönelik olduğunu göstermekte olduğunu, zümre veya kişi için kanun çıkartılması Anayasada yer bulan Kanunlar önünde eşitlik ilkesini tam anlamı ile ihlal etmiş olduğunu ayrıca bu kanun maddesi kooperatifler kanunu ve kooperatifler ana sözleşmesine aykırı şekilde düzenlendiğini, bu düzenlemenin uygulanması durumunda kooperatif üyeleri eşit duruma gelmeyecek, sadece Kayseri İlinde kooperatifler ile ilgili çıkartılan kanunun bölgesel kanun görümünde olsa da münhasıran kooperatif ve kooperatif üyelerini kapsayıcı mahiyette düzenlendiğinde esasen kişiye özgü kanun mahiyetinde bir durum oluşturmuş olacağını, bu hususun açıkça anayasaya aykırı olduğunu, yine kanunlaştırılan geçici 11.maddede kooperatifçe tahakkuk ettirilen borcun ödenmesi ibaresi yer almış ise de gelişen ekonomik süreçler çerçevesinde kooperatifçe çıkartılan borçların piyasa gerçeklerinden uzaklaşması pratik olarak günümüzde yaşandığından bu düzenleme ile çıkartılan borcu ödeyen kooperatif üyelerinden kalan imalatı tamamlayacak oranda bir bedel tahsil edilmemesi durumunda kalan üyelerin bu parayı tamamlaması gibi bir sonuç doğacağı için kanun ile anayasaya aykırı olarak tam bir eşitsizlik durumu yaratılmış olduğunu, bu kapsamda Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2021/6310 Esas, 2022/185 Karar sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini, yine kooperatif ana sözleşmesinin 61. Ve 62.maddesinin mutlak butlan ile batıl olduğu Yargıtay tarafından kabul edildiğini, buna göre mutlak butlan ile batıl olduğu ortada olan ana sözleşme hükmüne göre kooperatifçe çıkarılan hesabın ne kooperatif tüzel kişisinin ne de henüz evi teslim edilmemiş olan üyeleri bağlamayacağı sabit iken geçici 11.madde de kooperatifçe çıkarılan borçtan bahsedilip bu bedelin ödenmesi ile borçtan kurtulabileceğine dair öngörülen şart yasa yapma sistematiğine aykırı olduğunu, Geçici 11.madde ile kesinleşmiş mahkeme kararlarına dahi müdahalede bulunarak kanunların geriye yürümezliği ilkesi ihlal edildiğini, zira yasa metninde kesinleşen mahkeme ilamları karşısında borçlu olunmadığının tespitine dair dava yetkisi oluşturulmuş olduğunu, HMK da yargılamanın yenilenmesi kurumu sıkı şekil şartları ile düzenlenmiş olup bu kanuni düzenleme ile kanunlar arasında çelişki yaratılmış, sadece Kayseri bölgesindeki kooperatifler için kooperatif üyelerine yeni bir kanuni düzenleme yapılması ile yargılama yenilenmesi davası ile alınabilecek sonucu kanuni bir düzenleme ile alınması ihtimali oluşturulmuş olduğunu, Bu ise Anayasanın 2.maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin ihlalini doğurmuş olduğunu, kesinleşmiş mahkeme kararları ile alacak elde eden kooperatiflerin bu paraları iade edilmesi konusuna yol açacak şekilde yapılan düzenleme yine hukuk devletinde olması gereken hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu, Mahkemece aksi kanaat oluşsa dahi meskur davanın açılmasında davalı kooperatifin kusuru olmayıp devletin kusuru ile iş bu dava ikame edildiğinden davalı kooperatifin talep edilen masraf ve vekalet ücreti taleplerinden ve kötüniyet tazminatından herhangi bir sorumluluğu olmadığını belirterek, Davanın reddine karar verilmesini, 7410 sayılı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11.maddesinin Anayasaya aykırı olması nedeniyle iş bu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, Davacının 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddesi gereğince davalı kooperatife borcu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Melikgazi Tapu Müdürlüğü’ne, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ve Kayseri Genel İcra Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi 16/02/2023 tarih 2022/126 esas 2023/29 karar sayılı ilamında; “24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na 10/6/2022 tarihli ve 7410 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddenin birinci fikrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, kalan kısmının 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince oy birliği ile iptaline” karar vermiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesinde; “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331.maddesinde;” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30.maddesinde;” Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” denilmektedir.
Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2013/10-1860 Esas, 2015/1451 Karar ve 27.05.2015 tarihli kararı)
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2023/981 E, 2023/987 K sayılı ilamında “… davacının işbu menfi tespit davasının dayanağı olan 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Maddesinin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile ve işbu davanın açılmasından sonra, dava devam ederken iptali nedeni ile ve tarafların haklılık durumu gözetilerek davanın konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denildiği görülmüş olmakla ilgili ilam ve yukardaki yasal düzenlemelerde dikkate alınarak takdiren taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve davacı tarafça yapılan yargılama giderleri üzerinde bırakılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanunun 2. Maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanuna eklenen geçici 11. Madde gereğince davacının davalıya borçlu olmadığı belirtilerek dava açılmış ise de, yargılama devam ederken davanın dayanağı olan söz konusu maddenin Anayasa Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve 2022/126 Esas 2023/29 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verilmiş olması ile yukarda açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı görülmüş, bu durumda esas hakkında karar verilemeyecek olması nedeni ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın dava başında davacı tarafından yatırılan 424,54-TL harcından mahsubu ile artan 154,69‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
3-HMK’nun 331/3. maddesi gereğince davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-TMK’nun 4. maddesi uyarınca hakkaniyet gereğince tarafların lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/09/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza