Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/83 E. 2023/84 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne … tarihinde posta yolu ile davacının zararının ödenmesine ilişkin iadeli taahhütlü posta gönderilmesine rağmen davalı şirket İhtarnameye hiçbir şekilde cevap vermemiş olup zarar giderilmemiş olduğunu, … tarihinde … Cad üzerinde istikamet eden … plakalı aracın sürücüsü müvekkil … olup …. Cad. üzerinde istikamet eden … plakalı aracın sürücüsü ise … olduğunu, … tarihinde gerçekleşen kazaya ilişkin kaza tespit tutanağında çıkarılan raporun kusur değerlendirmesi Karayolları Trafik Kanununun 57/b-6 maddesi gereği karar verildiği raporda bildirilmiş olduğunu, kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere açık bir şekilde trafik işaret levhası bulunmayan kavşaklarda diye belirtilmiş olduğunu ancak dilekçe ekinde sunmuş oldukları evrakta … Cad. üzerinde istikamet eden … plakalı aracın kavşak üzerinde dur levhası olmasına rağmen sağdan gelen … plakalı sürücünün geçişinin beklemeksizin yola çıkarak davacının aracına çarptığını, bu nedenle gerçekleşen kazaya ilişkin tutulan kaza tespit tutanağının aksi ispatlanıncaya kadar karine teşkil ettiği bilinmekte olup, şayet sonrasında aksi ispat edildiği taktirde yeniden kusur oranı değerlendirilerek karar verilmesi gerekmekte olduğunu, bu nedenle taraflarınca … tarihinde kusur raporuna itiraz edilmiş olup itirazları doğrultusunda %100 kusur … plakalı aracın sürücüsü olan …’ya verilmiş olduğunu, dur levhasının anlamı, sürücülerin bir kavşağa girmeden önce durarak bütün araçlara yol vermeleri gerektiğini belirttiğini ayrıca dur işaretinin bulunduğu yol tali yol olarak tanımlandığı gibi en bilindik kural ise tali yoldan gelen sürücülerin ana yolda olan sürücülere ilk geçirmesi gerekliliği olduğunu, kaldı ki; kusur raporunda yukarıda belirtmiş oldukları Karayolları Trafik Kanunun 57/b-b. Maddeside açık bir şekilde “tali yoldan anayola çıkan sürücülerin anayoldan gelen araçlara,” öncelik vermesi gerektiğini belirtmiş olduğunu, nitekim böyle bir ihlal yapılması durumunda tali yoldaki sürücünün asli kusurlu sayılacağı bilinmekte olduğunu, söz konusu olayda dur levhasının olması … plakalı sürücünün tali yolda olduğu … plakalı aracın sürücüsü olan davacının istikamet ettiği yol güzergahın ana yol olduğu açık bir şekilde anlaşılmakta olduğunu, davalı …’nın %100 kusurlu olduğuna ilişkin kusur raporunu, Google Maps’ten çıkarılan kaza yerine ilişkin fotoğrafları dilekçeye eklediklerini, önceki raporda davacının %100 kusurlu bulunması sebebiyle kazada hasar gören aracına ilişkin yaptırmış olduğu sanayi masrafı 8.024,00 TL olup tamamı davacı tarafından ödendiğini, ayrıca davacının kaza da hasar gören aracının yaklaşık tamir süresi 10 gün olup taraflarınca yapılan araştırmalar neticesinde bu 10 günlük ikame araç bedeli 2.000,00 TL olduğu bilinmekte olduğunu, KTK. m.85/1 uyarınca bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, işleten sayılan kişi (veya kişiler) bu zarardan sorumlu olacağını, Trafik tescil kayıtlarında aracın sahibi olarak gözüken kimse, aynı zamanda aracın işleteni olarak kabul edildiği gibi KTK md 91 de Trafik kazasına karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) hangi sigorta şirketi tarafından yapılmışsa, o sigorta şirketi de ölüm, yaralama veya diğer zararlardan sorumlu olacağını, bu nedenle davacının yaşamış olduğu bu mağduriyetler ve zararlar sebebiyle davalıların her ikisinin müteselsilen sorumlu olduğunu bildirmek istediklerini, dava konusu maddi ve manevi tazminata ilişkin olup sigorta kaynaklı uyuşmazlık olması sebebiyle arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, ayrıca mahkemen manevi tazminatı taktir ederken özellikle olayın gerçekleşme biçimi, tarafların kusurları, ekonomik ve sosyal durumlarını ve dikkate alınmasını talep etmekte olduklarını, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … ve … E., … K, Sayılı ilamının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, yaşanılan mağduriyet açısından bakıldığında özellikle kazaya sebebiyet vermesine rağmen davacı ile kaza yerinde ilgilenmeyerek olay yerini bırakıp gitmesi daha sonrasında yaralanmaları ve maddi olarak hasarların giderilmemesi bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca Mahkeme manevi tazminatı taktir ederken caydırıcılık unsuruna da ağırlık vermesi gerekmekte olduğunu, davalı … dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışıyla tam kusurlu olduğunu, bu açıdan mahkemenin taktir edeceği manevi tazminat miktarı davalının bir daha böyle bir keyfilik yapmasını engelleyecek şekilde caydırıcı olmasını gerektiğini, buna ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … tarihli ve … -… E., … karar sayılı ilamının dikkate alınması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla davacı … için 10.024,00 TL maddi tazminat ( 8.024,00 TL fatura ve 2.000,00 TL araç tamir süresi için ikame araç bedeli ) ve 3.000,00 ‘TL manevi tazminat olmak üzere toplam 13.024,00 TL tazminatın haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: … tarihinde meydana gelen trafik kazasında sürücü müvekkil …’nın, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken; davacının trafik kurallarına uymamasından kaynaklı olarak kusuru sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davalının herhangi bir kusur ve ihmali bulunmamakta olduğunu, dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere olaya ilişkin olarak ilk yapılan tespite göre davacı %100 kusurlu olarak tespit edilmiş, davacının kusura ilişkin itirazı üzerine ise davalının %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş olduğunu, iki rapor arasında çelişki mevcut olup bu çelişki ise kavşakta kaza tarihinden sonra yapılan değişikliklerden kaynaklanmakta olduğunu, dava dilekçesinde bahsedilen kavşak yapısı ve yol geçiş üstünlüğü kaza tarihinden sonra belediye tarafından yapılan çalışmalar neticesinde değiştirilmiş olduğunu, trafik kazalarında kusur temel öğe olup yukarıda bahsedildiği üzere dava konusu kazanın meydana geldiği kavşakta yapılan çalışma neticesinde tabelalar ve kavşak yapısı kaza tarihinden sonra değiştirilmiş olduğunu, her ne kadar kazanın meydana geldiği kavşak Melikgazi Belediyesinin sınırları içinde olsa da belirli alanın üzerindeki kavşak yapım çalışmaları ve yol yapım çalışmaları Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmakta olduğunu, kavşaktaki çalışmaların hangi belediye tarafından yapıldığı taraflarınca bilinmemekte olduğunu, dolayısıyla her iki belediyeye de müzekkere yazılarak, kaza tarihi ile ilk kusur oranına itirazın incelendiği tarihteki kavşak yapısı ve tabelaların, yol geçiş üstünlüğüne ilişkin değişiklik yapılıp yapılmadığının sorulmasını talep ettiklerini, zira kazanın akabinde verilen kusur oranına göre davacı taraf %100 kusurlu olduğunu, kusur raporunun ise bu yazı cevapları geldikten sonra alınması gerekmekte olduğunu, keşif yapılması durumunda bile kaza tarihindeki kavşak yapısı şu an mevcut olmadığı için açıkladığımız durum ortaya çıkmayacak olduğunu, ayrıca trafik kazası tespit tutanağından anlaşılacağı üzere kaza sabah erken saatlerde, henüz hava aydınlanmadan meydana geldiğini, davacı seyir halinde iken aracının farlarını yakmadığını, kusurun davalıda olduğunu kabul etmemekle birlikte aksi durumda dahi davacı henüz hava aydınlanmadan farlarını yakmadan aracını kullandığı için bu durumda kusuru etkileyecek olduğunu, bu duruma … isimli başka bir sürücü de şahit olmuş olduğunu, görgü şahidini hazır ederek bu durumu ispatlayacak olduklarını, hatta davalıda davacı kazanın akabinde konuşurlarken, davalı neden farlarını yakmadığını sorduğunda davacı aynı gün içinde ameliyat olacağı için şantiyeden eşyalarını almaya gittiğini ve dalgın olduğunu söylemiş olduğunu, bu hususta davacı isticvap edilebilir veya gerek görülmesi halinde ameliyatına ilişkin müzekkere yazılabileceğini, Trafik kazalarında kusur değerlendirmesi için görevlendirilen teknik bilirkişiler, yalnızca trafik kurallarına uyulup uyulmadığı yönünden değerlendirme yapmakta, eylem ile zararlı sonuç arasındaki nedensellik bağını, zararın hangi eylem ve davranıştan doğduğunu dikkate almamakta olduğunu, öncelikle kusur değerlendirilmesi için görevlendirilecek bilirkişi veya bilirkişilerin belirtmeye çalıştığımız çerçevede somut olayı değerlendirmeleri gerekmekte olduğunu, taleplerimiz doğrultusunda araştırma yapıldıktan sonra kusur raporu alınırsa anlaşılacağı üzere davalının meydana gelen trafik kazasında kusuru bulunmamakta olduğunu, dava dilekçesinde 2.000,00-TL araç tamir süresi için ikame araç bedeli için talepte bulunulmuş olduğunu, fakat bu talebe ilişkin davacının zararına veya ikame araç için yaptığı bir harcamaya ilişkin evrak sunulmamış olduğunu, davacı bu husustaki iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, bu talebi kabul etmediklerini, mahkemenin yazmış olduğu müzekkere cevabında da bedele ilişkin bir tespit yapılamamış olup bu açıdan da davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, dava dilekçesinde 3.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunulmuş ve davalının davacı ile ilgilenmeyerek olay yerini terk ettiğinden bahsedilmiş olduğunu, bu beyan tamamen mahkemeyi yanıltmaya yönelik olup taraflar trafik kazası tespit tutanağını birlikte hazırlamış ve imzalamış olduklarını, davalı olay yerini terk etmiş olsa nasıl tutanak hazırlanabilirdi? yukarıda da açıklandığı üzere davacı olay anında kendisinin kusurlu olduğunu kabul etmiş, ciddi bir sağlık sorunu nedeniyle ameliyat olacağından dolayı dalgın olduğunu belirterek davalıdan özür dilemiş olduğunu, meydana gelen trafik kazası maddi hasarlı bir trafik kazası olup herhangi bir yaralanma durumu söz konusu olmamasına rağmen dava dilekçesinde yaralanmadan bahsedilmekte olduğunu, bu durumda mahkemeyi yanıltmaya yönelik olup salt maddi hasarlı bir trafik kazasından dolayı manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, davalının kusurlu olduğunu kabul etmemekle birlikte manevi tazminat açısında yukarıda açıkladıkları üzere davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davalını kusurlu olduğunu kabul etmemekle birlikte maddi tazminat talebine ilişkin olarak söz konusu fatura ve onarılan parçaların bilirkişi tarafından incelenmesi gerekmekte olduğunu, ayrıca davalı aracın kaskosunun olup olmadığının meydana gelen zarara ilişkin bir ödeme alıp almadığının da araştırılması gerekmekte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle: dava yetkisiz mahkemede açılmış olup sigorta şirketinin genel merkezi İstanbul Üsküdar olması sebebiyle yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya ilişkin deliller taraflarına tebliğ edilmemiş olup delillerin tebliğini talep ettiklerini, sbm tarafından bilirkişi komisyonu kurulmuş ve sigortalı aracın kusuru bulunmadığı tespit edilmiş olduğunu, davalı şirket tarafından sigortalı aracın kusurunun bulunmaması sebebiyle haksız davanın reddi gerekmekte olduğunu, mahkemece aksi kanaate varılması halinde; kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerekmekte olduğunu, bu kapsamda Yargıtay Hukuk genel Kurulu’nun … -… Esas ve … Karar sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini, hasar iddiası gerçek zarar olup söz konusu fatura ve onarılan parçaların bilirkişi tarafından incelenmesi gerekmekte olduğunu, manevi tazminat talepleri zmms poliçesi kapsamında olmaması sebebiyle reddi gerekmekte olduğunu, araç mahrumiyet taleplerinin poliçe kapsamında olmaması sebebiyle reddi gerekmekte olduğunu, meydana gelen trafik kazası sebebiyle kazanç kaybı zararları sigorta şirketlerinden talep edilemeyeceğini, bu zararlar sadece kusurlu araç maliki ve araç sürücüsünden talep edilebilmekte olduğunu, kaza nedeniyle araçta oluşan gerçek zararlardan sorumlu olup kural olarak ticari araçların kazanç kayıplarından sorumlu olmadığını, sigorta poliçelerinin kapsamında olmamasından dolayı kazanç kaybını sigortadan istemek de mümkün olmadığını, bu kapsamda Yargıtay … Hukuk Dairesi … … E. … K. Sayılı kararı ile Yargıtay … Hukuk Dairesi … … E. … K. Sayılı Kararının dikkate alınması gerektiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 26.04.2016 tarih 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6704/3 sayılı kanun ile değişik 90. Maddesinde yer alan “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir…” hükmü ile Genel Şartların uygulanması yasal mevzuat kapsamına alınmış olduğunu, bu kapsamda Yargıtay … Hukuk Dairesinin E…. , K…. sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini, bu sebeple başvuran tarafından ileri sürülen tazminat miktarının kabul edilebilir olmadığını ve başvuru konusu taleplerin kabul edilemeyeceğini belirttiklerini, talebi kabul etmemek üzere; davalı şirketin temerrüt tarihinin belirtilen esaslara uygun olarak belirlenmesi gerekmekte olduğunu, bu kapsamda Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini, tüm bu anlatımlar ve emsal kararlar kapsamında ve hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; Aleye tazminata hükmedilmesi halinde ıslah edilmemiş tutar için tazminat faiz sorumluluğu dava tarihinden itibaren, ıslah edilmiş tutara ilişkin tazminat ve faiz sorumluluğu ise ıslah tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini, bu kapsamda Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı kararının dikkate alınması gerektiğini, davacının aracının kasko sigortacısı var ise öğrenilerek müzekkere yazılarak hasar dosyasının celbinin yapılmasını talep Ettiklerini, Mahkemeniz tarafından davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vermemek adına Sigorta Bilgi Merkezine müzekkere yazılarak kaza tarihi itibariyle davacının belirttiği araçlarının kasko şirketinin öğrenilip bu kasko şirketine ayrıca müzekkere yazılarak uyuşmazlık konusu olaya ilişkin açılan hasar dosyasını ve eksper raporunu, davacıya bir ödeme yapmış ise bu ödemelere ilişkin dekontların talep edilmesi gerekmekte olduğunu, bu husus bu yargılamanın esasına etki edecek olup bu durum değerlendirilmeden bir karar verilmesi durumunda davacı sebepsiz zenginleşmiş olacak olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, … tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile davacının maddi ve manevi taleplerine ilişkindir.
Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’na,… Sigorta Şirketi’ne, Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Ahmet Özsavaş Firması’na, … Rent A Car’a Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na, Kayseri Melikgazi Belediye Başkanlığı’na, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Tanık …’ın … tarihinde keşif mahallinde alınan beyanında; davacının kardeşi olduğunu, kazanın oluşunu görmediğini, kazadan sonra kardeşi olan davacı kendisini aradığını, olay yerine gittiğinde kardeşi …’ın kaldırımda oturduğunu ve kafasının kanadığını gördüğünü, olayın olduğu zamanda şu an görmüş olduğunuz gibi kavşak ve levhalar olduğunu, trafik ışık sistemi olmadığını, hatırladığı kadarıyla kardeşinin kullandığı aracın sol taraftan hasar aldığını, kaza tutanağının olaydan hemen sonra tutulmadığını, davalı …’nın kaza tutanağı yok diyerek olay yerinden ayrıldığını, tekrardan kendisini arayarak ulaştıklarını ve birlikte kaza tutanağını tuttuklarını, tutanağın olayın oluş şekline uygun olduğunu, olaydan sonra kardeşinin 2 ay kadar araç süremediğini, kendisini işe götürüp getirdiğini, yaralanmasından kaynaklı tedavi gördüğünü, halen araca binerken tedirginlik yaşadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce … tarihinde Makine Mühendisi Bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif yapıldığı, yapılan keşif sonucu bilirkişiden alınan … havale tarihli raporda; bahse konu trafik kazasında, … plaka sayılı araç sürücüsü …, 2918 sayılı K.T.K. m.57/1-a ve m.47/1-c kural ihlallerinin ve m.84/h asli kural ihlalinin olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın atfı kabil kural ihlalinin olmadığı, … plaka sayılı aracın … tarihli trafik kazası hasarına ilişkin olarak, belirlenen parça ile onarım ve işçilik toplam tutarının 9.537,94 TL (kdv dahil) olması gerektiği, davacının 10 günlük sürede araç ikamesi için ve hasarlanan aracın eşdeğer konforuna erişebilmesi için, araç kiralama yoluna gidebileceği, dolayısıyla, yapılan inceleme ve piyasa araştırmasına göre hasar tarihi itbariyle … plakalı araç ile eşdeğer özelliklere sahip (yaş ve segment vs.) aracın günlük kira bedelinin en uygun 200,00TL/gün olduğu, 10 gün için taplam tutarın (200,00 TL x 10 gün =) 2.000,00 TL olması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının … tarihli raporunda özetle; olayda; Kusur Yönünden İnceleme; davacı sürücü …’ın atfı kabil kusurunun bulunmadığı, davalı sürücü …’nın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Hasar Yönünden İnceleme; … plaka sayılı otomobilde meydana gelen toplam hasarın 8.024,00 TL olduğunu, İkame Araç Bedeli Yönünden İnceleme; ikame araç bedelinin 2.000,00 TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin cevabına göre, davacı tarafça davalı sigorta şirketine … tarihinde başvurulmasından sonra davalının 8 iş günü içerisinde ödeme yapmaması nedeni ile davalı sigorta yönünden … tarihi itibari ile temerrüdün oluştuğu anlaşılarak söz konusu tarihten itibaren faize karar verilmiştir.
Davacı tarafça davalı sigorta şirketinden manevi tazminat yönünden talepte bulunulmuş ise de davalı sürücünün kullandığı ve davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı aracın poliçesinin ZMSS olduğu ve söz konusu poliçede manevi tazminat yönünden kloz bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafın bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça kararda avans faizinin uygulanmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de, davalı tarafa ait … plakalı aracın trafik tescil kaydının incelenmesinde kullanım amacının hususi olarak düzenlenmiş olması nedeni ile davalı hakkında yasal faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E, … K sayılı ve … tarihli kararında “Somut olayda; kaza … tarihinde meydana gelmiş olmakla yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartları A-3-m maddesine göre dolaylı zararlar nedeni ile yöneltilecek tazminat talepleri, teminat dışında kalmaktadır. Yine aynı şekilde … tarihli ZMMS Genel Şartları A-6-k maddesi gereğince de gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan, yansıma veya dolaylı zararlar nedeni ile yöneltilecek tazminat talepleri teminat kapsamı dışındadır. O halde bilirkişi tarafından belirlenen kazanç kaybı poliçe teminat kapsamı dışında olduğu halde davalı sigorta şirketinin bu tutardan sorumlu tutulması ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin bu yöndeki savunması dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denildiği görülmüş ve ilgili ilam gereğince ikame araç giderinin yansıma zarar olması nedeni ile davalı sigorta şirketi yönünden teminat kapsamında olmadığından dolayı talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, … tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile, delillerin toplanmasından sonra tarafların kusur durumları ile hasar bedeli ve ikame araç gideri bedelinin tespiti için mahallinde keşif yapılarak bilirkişiden … tarihli rapor alınmış ve raporda, … plakalı araç sürücüsü …’nın KTK madde 57/1-a, 47/1-c ile 84/h ihlali ile asli kural ihlalinin olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise kural ihlalinin olmadığı ile davacıya ait … plakalı araçta 9.537,94 TL hasar oluştuğu ile 10 günlük makul tamir süresi itibari ile 2.000 TL ikame araç gideri zararının oluştuğunun belirtildiği görülmüştür. Rapora itiraz edilmesi üzerine Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden … tarihli rapor alınmış olup raporda, davalı sürücü …’nın %100 kusurlu olduğu ile davacıya ait araçta toplam 8.024 TL araç hasarı ile 2.000 TL ikame araç gideri zararının oluştuğunun belirtildiği görülmüştür. Davalı …’nın kusurlu araç sürücüsü ve davalı sigorta şirketinin ise kazaya sebep olan kusurlu sürücünün kullandığı … plakalı aracın olay tarihinde geçerli ZMSS poliçesini düzenlemekle hasar bedeli tazminat talebinden sorumlu oldukları anlaşılmış, davacı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında yansıma zarar olan ikame araç gideri talebinden ve kloz olmaması nedeni ile manevi tazminat talebinden sorumlu olmağı ile, davalı …’nın ise ikame araç gideri zararından sorumlu olduğu görülmüş ve böylece taleple bağlı kalınarak, Davalı sigorta şirketi hakkında açılan manevi tazminat davası ile ikame araç giderine yönelik davaların reddine, Davalı … hakkında açılan ikame araç gideri davasının kabulü ile, 2.000,00 TL ikame araç gideri tazminat bedelinin olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Hasar bedeline ilişkin davanın kabulü ile, 8.024,00 TL hasar bedelinin davalı …’dan olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacının … hakkında açtığı manevi tazminat davası yönünden ise, davalı sürücünün olaydaki kusur durumu, davalının sosyal ve ekonomik durumları, davacının olaydan kaynaklı yaşamış olduğu sıkıntılar hep birlikte dikkate alınmış ve böylece, Davalı … hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile kısmen reddi ile, 1.000,00 TL manevi tazminat bedelinin olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davalı sigorta şirketi hakkında açılan manevi tazminat davası ile ikame araç giderine yönelik davaların reddine,
2-Davalı … hakkında açılan ikame araç gideri davasının kabulü ile, 2.000,00 TL ikame araç gideri tazminat bedelinin olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalı … hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile kısmen reddi ile, 1.000,00 TL manevi tazminat bedelinin olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Hasar bedeline ilişkin davanın kabulü ile, 8.024,00 TL hasar bedelinin davalı …’dan olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabulüne karar verilen maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 684,74 TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 222,42 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 462,32‬ TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, (bu harcın 370,04 TL’lik kısmından davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin sorumlu sınırlı tutulmasına)
6-Kabulüne karar verilen manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 68,31 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ile 222,42 TL peşin harcının davalılar … ve … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
8-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 106,53 TL tebligat gideri, 99,30 TL müzekkere ve posta gideri, 425,00 TL bilirkişi ücreti, 137,50 TL taksi ücreti, 289,95 TL keşif ücret olmak üzere toplam 1.058,28‬ TL yargılama giderinin davalılar … ve … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (bu yargılama giderinin 847,05 TL’lik kısmından davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin sorumlu sınırlı tutulmasına)
9-Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 106,52 TL tebligat gideri, 99,30 TL müzekkere ve posta gideri, 425,00 TL bilirkişi ücreti, 137,50 TL taksi ücreti, 289,95 TL keşif ücret olmak üzere toplam 1.058,27‬ TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 352,76 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Reddine karar verilen ikame araç giderine yönelik maddi tazminat davası yönünden davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından yargılama boyunca yapılan; 45,00 TL müzekkere ve posta gideri, 1.280,00 TL ATK fatura gideri olmak üzere toplam 1.325‬,00‬ TL yargılama giderinden red oranına göre hesaplanan 255,39 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine, kalan bakiyenin iş bu davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi hakkında açılan ve reddine karar verilen manevi tazminat davası yönünden davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından yargılama boyunca yapılan; 45,00 TL müzekkere ve posta gideri, 1.280,00 TL ATK fatura gideri olmak üzere toplam 1.325‬,00‬ TL yargılama giderinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
12-Hasar bedeli ve ikame araç giderine ilişkin maddi tazminat talepleri yönünden açılan davada, davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT13/1 uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (bu vekalet ücretinin 8.024,00 TL’lik kısmından davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin sorumlu sınırlı tutulmasına)
13-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi hakkında açılan ve reddine karar verilen İkame araç gideri yönünden davalı sigorta şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 13/1-2 uyarınca 2.000,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
14-Manevi tazminat davası yönünden davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine AAÜT 10/1-4 uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
15-Davalı … hakkında açılan ve reddine karar verilen manevi tazminat davası yönünden davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine AAÜT 10/1-2 uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
16-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi hakkında açılan ve reddine karar verilen manevi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden iş davalı lehine AAÜT 10/1-3 uyarınca 3.000,00 TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
17-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA, (bu harcın 1.280,64‬ TL’lik kısmından davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin sorumlu sınırlı tutulmasına)
18-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının ilgililere iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı….

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)