Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/828 E. 2022/880 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :…
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Dava vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkiline … tarihinde Kayseri ili … ilçesi … mahallesi Kayseri-… yönüne doğru olan yolda … plakalı araç içinde yolcu konumunda iken…’ın sevk ve idaresinde tek taraflı kaza yapıldığını, müvekkilinin kazadan dolayı yaralandığını, Kayseri … Hastanesinde ameliyat olduğunu, müvekilinin beline platin takıldığını, bu ameliyat ve tedavi sonrasında davacının ayakta çok duramadığını, yere eğilememekte, eğildiği zaman bel bölgesinde sancı yaşadığını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, kaza neticesinde davacı müvekkilinde iş gücü kaybı meydana geldiğini, dava konusu kazanın oluşumunda davacının hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza sonrası oluşan iş gücü kaybının tazmini için davalı … şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketinin olumlu ya da olumsuz bir cevap vermediğini, ardından dava şartı olan arabuluculuk için Kayseri Arabuluculuk Bürosuna başvurduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle belirsiz olan ve yargılama sırasında belirlenecek gerçek alacak miktarı üzerinden harcının yatırılmak ve belirlenen miktar üzerinden davaya devam edilmek üzere trafik kazası nedeni ile maddi zarara uğrayan davacı için şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketine başvuru evrakının tebliğ tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, masraf ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın her ne kadar müvekkiline başvuru yapmış ise de ödeme yapılabilmesi için gerekli olan ve kendisinden istenen evrakları temin etmediğinden kanunun dava şartını yerine getirmediğini, bu nedenle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, 6704 Sayılı Torba Yasa kapsamında, trafik kazası sonucu zarar gören kişilerin, öncelikle zararlarının tazmini için sigorta şirketine başvurmaları mecburiyeti getirildiğini, 26.04.2016 tarihinde Resmi Gazete’ de yayımlanan 6704 Sayılı Torba Yasa’nın 5. maddesi ile, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde değişiklik yapıldığını, Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi Genel Şartlarında … tarihinde yapılan değişiklikle tazminat ödemelerinde istenilecek belgelerin belirlendiğini, Davacı tarafından gerekli evrakların tamamının müvekkiline ibraz edilmemesi sebebiyle müvekkilinin gerekli işlemleri yaparak tazminat miktarını belirleyebilmesi ve ödeme yapabilmesi mümkün olmadığını, bu sebeple müvekkilinin temerrüde düşmesi de söz konusu olmadığını, henüz miktarı ve niteliği belirlenmemiş bir alacağa dair talep hakkının borcu muaccel hale getirmesinin imkansız olduğunu, bu doğrultuda, davacı tarafın gerekli belgeleri müvekkiline ibraz etmemek ve ödeme süresinin dolmasını beklememekle, kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğinden davanın açma hakkının bulunmadığını, 6704 Sayılı Torba Yasa 26.04.2016 tarihinde Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, iş bu davanın … tarihinde açıldığı dikkate alınarak, 6704 Sayılı Torba Yasa gereğince, davacı yan başvuru şartını yerine getirmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın, dava açtıktan sonra sigorta şirketine gerekli belgeleri ibraz etmek suretiyle başvuru yaparak ödeme süresinin dolmasını beklese dahi bu şartın tamamlanması ve usule aykırılığın giderilmesi mümkün olmadığını, kanun metnine göre söz konusu başvuru şartı, diğer dava şartları gibi usuli ve şekli gereklilik niteliğinde olmayıp, dava ikame edilebilmesi için doğrudan doğruya bir ön şart olarak düzenlenmiş olduğundan sonradan tamamlanması söz konusu oladığını, dolayısıyla, davacı tarafa noksanlığın giderilmesi için kesin süre verilmesinde hukuki yarar bulunamayacağından davanın doğrudan reddine karar verilmesi gerektiğini, Mahkemece davanın usulüne yönelik itiraz ve beyanlarının kabul görmemesi halinde, davanın esasına ilişkin belirtilen itirazlar doğrultusunda açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça talep edilen 10.000,00 TL maddi tazminat talebinin ne kadarının hangi zararına ilişkin olduğu anlaşılamadığını, açıklanan nedenle maddi tazminat talebinin ne kadarının hangi alacak kalemine ilişkin olduğunun açıklattırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu olaya karışan … plakalı … adına kayıtlı araç T-… poliçe numarası ile … -… tarihleri arasında müvekkili nezdinde Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile teminat altına alındığını, Müvekkilinin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, söz konusu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 430.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirmeleri davayı kabul anlamına gelmediğini, Manevi tazminat talepleri Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacı tarafın dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı hususunun adli tıp kurumu 3. ihtisas kurulu tarafından erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik doğrultusunda incelenmesi gerektiğini, Mevzuat hükümleri gereğince dava konusu kazaya ilişkin olarak davacının maluliyetinin var olup olmadığının Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş bir raporla ispatı gerektiğini, Adli Tıp Kurumu Yasası’nın 16/II-c maddesi ve yerleşik Yargıtay kararları gereğince, davacının dava konusu kaza nedeniyle -var ise- maluliyetinin tespitinde yetkili kurum Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu olduğunu, açıklanan nedenlerle, davacının, dava konusu kaza sonucu uğradığı tüm vücut fonksiyon kaybının tespiti amacı ile 20.02.2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca, muayenesinin de yapılması sureti ile rapor alınması için dosyanın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’na tevdiine karar verilmesini talep ettiklerini, öncelikle davacı tarafından müvekkilinin sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sigortalısı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispatı gerektiğini, dava konusu kazanın hangi sebeple meydana geldiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığını da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, sigortalı araçta meydana gelen teknik bir arızanın kazanın oluşmasına sebebiyet verip vermediği hususunun da ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini, davaya konu olan kazanın meydana gelmesinde etkili olan tüm unsurların irdelenerek tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacının, dava konusu kaza esnasında sigortalının araçta yolcu olup, emniyet kemerinin takılı olup olmadığını, davacının dava konusu kaza meydana geldiği esnada emniyet kemeri takılı olması halinde söz konusu kazayı ufak hasarlarla daha hafif bir sonuçla atlatabileceğini, müvekkil şirketin sigortalı araç sürücüsüne/işletenine rücu hakkı doğuracağından mahkeme tarafından sigortalı araç sürücüsünün dava konusu kaza meydana geldiği esnada alkol ve/veya uyuşturucu madde etkisi altında olup olmadığının ve geçerli sürücü belgesinin bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde hesaplamanın, sigorta Aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından ve TRH 2010 Ulusal Mortalite tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerektiğini, Adana Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk dairesi … E., … K. ve … tarihli emsal kararı gereği zararın belirlenmesi için yapılacak hesaplamada TRH 2010 Yaşam tablosu ve 1.8 teknik faizin esas alınmasını, tedavi gideri ile tedavi giderlerinden sayılan geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat talebinin sigorta poliçesi teminatı dışında olup müvekkilinin bu talep nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, trafik kazası nedeniyle verilen tedavi hizmetlerinin tamamının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması esasının getirilmesi amacıyla, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 59. Maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. Maddesi değiştirildiğini, Müvekkilinin, 6111 Sayılı Kanun kapsamında ödemeleri yaparak bu teminat kapsamında oluşabilecek tüm hukuki sorumlulukları SGK’ ya devrettiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları gereği tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik giderleri) tedavi gideri kapsamında sayılıp SGK’nın sorumluluğunda olduğu bu hususta Adana Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas,… Karar sayılı ve … tarihli kararı (EK) emsal teşkil ettiğini, yine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Tarih, … Esas … Karar Sayılı emsal kararının mevcut olduğunu, davacıların dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle dava konusu kaza nedeniyle rücuya tabi bağlanan gelir veya aylığın peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tutarının sorulmasına karar verilmesini talep ettiklerini müvekkil şirketin sorumluluğu poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, 6704 Sayılı kanun gereğince, dava öncesinde müvekkil şirkete gerekli evraklar ile başvuru yapılması gerekirken evrakların taraflarınca ulaştırılmaksızın dava açılmış olması sebebiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usul yönünden reddine, davacının geçici iş göremezliğe ilişkin tazminat talepleri bakımından poliçe kapsamında sorumluluğunun bulunmadığından davanın reddine, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde; davacının maluliyetinin “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik”e göre belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’na gönderilmesine, kusur durumlarının belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, Mahkeme tarafından kusur durumunun tespitinden sonra aktüer hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından yerine getirilmesine, ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle dava konusu kaza nedeniyle davacılara ödenen – bağlanan rücuya tabi gelirin peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tenzile tabi tutarının sorulmasına karar verilmesine, Mahkemece herhangi bir tazminata hükmedilmesi durumunda tazminat tutarına uygulanacak faiz tür ve başlangıç tarihinde dilekçelerinde belirtilen hususların dikkate alınmasına, davaya yönelik tüm beyanlarının dikkate alınmak suretiyle şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine aksi takdirde hesaplanacak olan tazminat tutarından dilekçelerinde belirtilen indirim sebepleri göz önüne alınarak indirim uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılama devam ederken celse arasında davacı vekilinin … tarihli dilekçesi ile, karşı taraf ile anlaştıklarını, ibranamenin davalı tarafça dosyaya sunuluduğunu, bu nedenle davadan feragat ettiklerini bildirdiği görülmüştür.
Davalı vekilinin … tarihli dilekçesi ile, davacı taraf ile akdedilen … tarihli ibraname çerçevesinde sulh olduklarını, davacı tarafça davadan feragat edilmesi halinde, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
HMK’nun 307. maddesine göre feragat davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat davayı sonuçlandıran taraf işlemlerindendir. Feragat halinde feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin hüküm kurmalıdır. Davacı vekilinin … tarihli feragat dilekçesi nazara alınarak feragat nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davadan feragat etme tarihi dikkate alınarak Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının 1/3’üne isabet eden 26,90 TL’nin dava açılırken davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile artan bakiye 53,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,

5-Davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekilinin … tarihli dilekçesi dikkate alınarak lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, Tarafların yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. …

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)