Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/821 E. 2023/61 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının medikal eldiven üretmekte olduğunu, davalının ise…. Ticaret Limited Şirketinin sahibi olduğunu, davalının, kendi şirketleri aracılığıyla temizlik malzemesi medikal ürünler satmakta olduğunu, davacı ile davalıya ait şirket arasında medikal eldiven alımı konusunda ticari faaliyetler olduğunu, davacının, davalının sahibi olduğu şirketlere medikal eldiven sattığını, ancak, davalı tarafça kötüniyetli olarak şirket hesabı üzerinden değil de kendi şahsi hesabı üzerinden davalı şirket hesabına açıklamasına “..tarihinde ödenmek üzere emanet borç” açıklamasıyla 50.000,00 TL göndermiş ve bu dekontu ihtiyati hacze konu etmiş olduğunu, bununla birlikte 494.313,80 TL yi bulan bu şekildeki ödemeleri de ihtiyati hacze konu etmişse de .. 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. D.iş. …. D.iş kararı ile ihtiyati haciz talebi reddedilmiş, ret kararına karşı davalı tarafça itiraz yoluna gidilmiş ve ….BAM 6.Hukuk Dairesi’nin… E. … K. Sayılı kararı ile yalnızca 50.000,00 TL lik bir dekont açıklamasında tarih yazılı olduğu için kabul görmüş ve 50.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kabul edilmiş olduğunu, davacının davalıya böyle bir borcu bulunmamakta olduğunu, zira, bu kişinin şirketleri ile davacı şirketin ticari ilişki dışında herhangi bir ilişkisi olmayıp, şirketlerinin davacıya olan borcuna istinaden davacı şirkete gönderilen paralar olduğunu, böyle bir ilişkide borç olarak, emaneten, geri ödenmek üzere ibareleriyle gönderilen paranın gerçekten bu amaçla gönderilmesi zaten hayatın olağan akışına aykırıdır ki bu miktarlar bu şekildeki bir ilişkide fazlasıyla yüksek olduğunu, davalı ile davacı arasında borç alacak ilişkisi değil davalının şirketleri ile ticari ilişkisi bulunmakta olduğunu, ayrıca, asıl davalıya ait şirketlerin davacı şirkete borcu bulunmakta olduğunu, … 27.İcra Müdürlüğü’nün… ve … E. Sayılı dosyaları ile davalının iki şirketi aleyhine de icra takibi yapılmış olduğunu, davalı ise bu takipteki borçları ödememek için kötüniyetli olarak böyle bir yola girmiş olduğunu, zira, artık davacının davalının şirketlerine mal vermeyeceğini, borcunu ödemesi gerektiğini bildirmesinden sonra davalı bir çok gerçeklikle bağdaşmayacak iddialara dayalı hukuksal, idari başvurular yaparak davacıya zarar verme çabası içerisine girdiğini, dava konusu dekont da bunlardan yalnızca biri olduğunu, yargılama gerektiren bir husus olmasına rağmen ve İİK nun ihtiyati hacze ilişkin şartların gerçekleşmemesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesince dekonta dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesi de hukuka açıkça aykırı olduğu düşüncesinde olduklarını, bu sebepten, iş bu davayı açma zorunluluğu doğmuş olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerinde davalıya ait böyle bir alacak kaydı bulunmadığını, aksine davalının şirketlerinin borç kayıtları davacı şirkette oldukça fazla olduğunu, davalı tarafından ihtiyati hacze konu edilen dekonttaki para davalının davacıya olan cari borçlarından kaynaklı olduğunu, davalı şirket hesaplarında problem olduğundan bahisle kendi şahsi hesabından davacı şirket hesabına borcunu ödediğini ancak, para yatırılırken ise açıklamasına “… tarihinde ödenmek üzere emanet borç” şeklinde yazarak kötüniyetli olarak hareket etmiş bunu da şu an koz olarak kullanmakta olduğunu, bunun yanında dava konusu dekontlardan başka birçok dekont bulunmakta olup, tamamı biraz önce bahsettikleri şekilde gönderilen paralar olduğunu ve tümünün açıklamasının aynı yani “emanet geri ödenmek üzere” ibaresi yazılı olduğunu, bu durum zaten hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi hukuken de geçerliliği bulunmamakta olduğunu, davalı davacı şirket dışında da başka kişilere aynı türde başvurular yaptığını, davalı sebepsiz zenginleşme ve kendisine haksız menfaat sağlama peşinde insanları aldatma çabası içerisinde olduğunu, bu konularda davalının şirketleri aleyhine icra takipleri ve ilgili yasal başvurular yapılmış olduğunu, hal böyle iken davacının davalı tarafından haksız cebri icra tehditi altında bırakıldığını, davacı şirket bulunduğu sanayi sitesinde saygın bir şirket olup üretici olduğunu, üretim yaptığı, fabrikasının bulunduğu göz önüne alındığında ihtiyaten haczin gerçekleşmesi durumunda davacı bakımından telafisi imkansız zararların doğacağı açık ve net olduğunu, bu sebepten Mahkemece uygun görülecek bir teminat ile ihtiyati haciz ile başlayan ….Genel İcra Müdürlüğü’nün…. E. Sayılı dosyasında açılan takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile öncelikle mahkemece belirlenecek veyahut takip konusu alacağın %115 i kadarı nakit paranın depo edilerek, dosyaya para yatırılmış olması halinde alacaklıya ödenmemesine ve ödenen miktarın teminattan sayılmasına ve mahsubuna, nihayetinde…. Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı başlatılan takipte teminatlı olarak takibin ve ihtiyati haczin tedbiren durdurulmasına, davacı şirket aleyhine …Genel İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde takibin ve ihtiyati haczin dayanağı olan banka dekontu bakımından davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafın iddiaları hak, nesafet ve hukukun temel ilkeleri ile bağdaşmamakta olup yersiz ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalı …. aleyhine ikâme edilmiş olan davanın Usul ve Esas yönünden reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, şüpheli … evlenme vaadiyle davalı …’i kandırmak suretiyle güven sağlamaya çalıştığını, davalının evlenme planları için de yerleşik iş ve sosyal düzenini bozarak …’den …’ya taşınmış ve hali hazırda 30 Yıllık ticari hayatı ve itibarından ötürü, ayrıca ….Yılında Dünya Gazetesinin düzenlediği Türkiye çapında Kayseri’den Yılın iş kadını seçilmiş olup can ve mal güvenliği endişesi yaşamakta tehlike altında olduğunu ancak davalının daha sonra bir çok icra dosyalarının olduğunu ve kaçakçılıktan hapis yatmış olduğunu ve bir çok sabıkasının olduğunu ve de evli olduğunu öğrendiğini, davalının şüpheliden ayrılmasını hazmedemeyerek ve daha sonra güveni kötüye kullanarak Şüpheli …. birlikte hareket ederek birlikte hareket etme nedeni de … Genel İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyası ile 50.000,00-TL Şirket aleyhine icra başlatılması ve İhtiyati Haciz Kararı alınması ve de aşağıda belirtildiği üzere SGK’ya şikâyet üzerine hazmedemeyerek iyi niyeti suistimal ve istismar ederek aşağıda belirtilen belgeleri gerçeğe aykırı tanzim edilerek belgede sahtecilik yapılmak suretiyle ….Ltd. Şti. Yetkilileri; … ve … olmalarına rağmen işbu Şirket aleyhine herhangi mal, hizmet alınmadığı halde belgeler, Faturalar düzenlenerek davalının dolandırılmış olduğunu, . ve Tic. A. Ş.’nin Tarih…. Seri Numaralı İrsaliyedeki; … Tarih … Seri Numaralı İrsaliyedeki; … Tarih … Seri Numaralı İrsaliyedeki tüm yazı ve imzalar Şüpheli .. Tarafından tanzim edilmiş, teslim alan Yetkisi olmadığı halde … Teslim aldığını iddia eder şekilde imzalamış, teslim eden … olarak imzalamış, … Tarih … Seri Numaralı İrsaliyedeki; …Tarih … Seri Numaralı İrsaliyedeki yazı … Tarafından ve imzalar Şüpheli … Tarafından tanzim edilmiş, teslim alan Yetkisi olmadığı halde … Teslim aldığını iddia eder şekilde imzalamış, teslim eden … olarak imzalamış, İşbu Evrakların sahte ve yeni düzenlenmesi hasebiyle kriminal incelemeye tabi tutulmasını arz ve talep ettiklerini, … A. Ş. … Tarih …Fatura Numaralı 162.250,00-TL’lik KDV Dahil Fatura düzenlemişler, … Tarihinde E- Arşivden davalı itiraz etmiş, …. Noterliğinin… Tarih ve … Yevmiye Numaralı İhtarnamesini çekerek, herhangi mal, hizmet alınmadığı belirtilerek ve Suç Duyurusunda bulunulacağı ihtar edilmiş, ayrıca davalının … Bankası A. Ş. Kredi Kartını da Şüpheli … kullanarak davalıyı 17.200,00-TL Borçlandırmış ve davalının bir kısım ödeme yapmasına rağmen bakiye için davalıyı… Banka Alacakları İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyası ile icralık hale getirmiş, davalının bununla birlikte ….Makine San. ve Tic. A. Ş.’nin … Tarihli ve … Numaralı, 110.000,00-TL KDV Dahil Bedelli Faturadan anlaşılacağı üzere 10.000 Paket Vinilex Eldiven sipariş edilmesine ve 05.08.2021 Tarihinde banka hesabına fatura bedeli gönderilmesine rağmen ürünler gönderilmemiş olduğunu, davalı, İş Yeri … Makine San. ve Tic. A. Ş.’de … Tarihinden … Tarihine kadar geçen süre içerisinde asgari ücretin 3 katı oranındaki ücretle Satış ve Pazarlama Müdürü Unvanı ile çalıştığı halde sigorta primleri asgari ücret üzerinden bile yatırılmamış ve sigorta primleri hiç ödenmemiş, ilişikte davalının iş yerindeki unvanı ve çalışmasına ilişkin Kartvizit ve Kartvizit Kutusu resmi sunulmuş olup buna göre … Karton ve Ambalajlarını da …. davalının çalışmasının sübutu açısından satış yaptığı firmalara irsaliyeler ve faturalar kesmiş olup ilişikte …Makine San. ve Tic. A. Ş.’nin … Tarihli ve … Numaralı; … Tarihli ve … Numaralı; … Tarihli ve .. Numaralı; … Tarihli ve … Numaralı; 29.04.2021 Tarihli ve … Numaralı Faturalar sunulmuş olduğunu, şüpheliler; …, ..) ve …Makine San. ve Tic. A. Ş.’nin Dolandırıcılık ve Nitelikli Dolandırıcılık, Özel Belgede Sahtecilik suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla ve Şüphelilerin cezalandırılması yönünde hüküm tesis edilmesi ve bu sebeple davalının uğramış olduğu zararların, mağduriyetlerin tazmin edilmesi için işbu suç duyurusunu yapma zorunluluğu hâsıl olduğunu, nitekim davalının haklılığı sübut bulmuş, böylece suçun yasal unsurları oluşmakla birlikte Şüphelilerin kastı da sabit olduğunu, şüpheliler suçun vasıf ve mahiyeti Savcılıkça belirlenmek üzere Dolandırıcılık ve Nitelikli Dolandırıcılık, Özel Belgede Sahtecilik suçlarını işlemiş olduklarını, davalının koruma tedbiri alınması ve şüpheliler hakkında üst sınırdan süreli şekilde uzaklaştırma kararı verilerek elektronik kelepçeli teknik izleme sistemi tesis edilmesi, mağduriyetin önlenmesi ve ilgili kişi yada kişiler hakkında gerekli tahkikat yapılarak tecziyesi amacıyla …i Cumhuriyet Başsavcılığına … Tarihinde suç duyurusunu ikâme etme zarureti hâsıl olduğunu belirterek, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı neticesinde alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İnkâr tazminatına mahkum edilmesine, davalı aleyhine ikâme edilmiş bulunan davanın esas ve usul yönünden haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava; İİK 72. maddesi uyarınca takipten sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
..i Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının Uyap’tan celbi ile incelenmesinde; alacaklının … olduğu, borçlunun …Makina Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi olduğu, takibin 50.000,00 TL asıl alacak, 1.140,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 69,00 istinaf posta gideri, 220,70 TL istinaf kanunu yoluna başvurma harcı, 1.689,04 TL faiz toplamı 53.118,74 TL alacak nedeniyle borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
… Mahalle mal Müdürlüğü’ne, …Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, .. 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne,…27. İcra Dairesi’ne, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’na yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
… Vergi Dairesine yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda, Davalı …’in belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda Temizlik Malzemesi Perakende Ticareti faaliyetinden dolayı mükellefiyet kaydı bulunduğu, ilgili dönemde İşletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve terk tarihinden itibaren şahsi mükellefiyet kaydının bulunmadığı ancak dairelerine kayıtlı ….san.ve Tic.ltd.şti. ve… Vergi Dairesine kayıtlı ….Sanayi Ticaret Ltd.şti. ‘nin Genel Müdürü ve şirket ortağı olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları “ticari iş” kriterine göre değil de “ticari işletme” kriterine göre belirlemiştir.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1026 E, -2015/1765 K)
TTK 11. maddesinde ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme şeklinde tanımlanmıştır. TTK’nın 15. maddesinde esnaf, ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Mülga 6762 sayılı yasanın 1463. maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca … tarihinde kararlaştırılıp, … tarih ve .. sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, …sayılı Bakanlar Kurulu Kararında esnaf – tacir ayırımının nasıl yapılacağı belirlenmiş, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 10. maddesinde ticari işletmeler hakkında 6102 sayılı TTK’nın 11/2 madde ve fıkrasında öngörülen Bakanlar Kurulu kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtilmiş olduğundan Bakanlar Kurulu kararının uygulanmasına devam edilerek esnaf ve tacir ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi suretiyle yapılması gerekmektedir. Bir kimsenin vergi mükellefi olması, TTK yönünden de tacir kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda’ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2017/3898 -5384 E-K)
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin…K sayılı kararında “…Somut uyuşmazlıkta; …Asliye Hukuk mahkemesi tarafından davacı tarafla ilgili yapılan esnaf tacir araştırmasında kurumlardan gelen müzekkere cevabına göre davacı tarafın şirket ortaklığı bulunduğu görülse de şirket ortağı olmasının davacıyı tacir yapmayacağı, davacının gerçek kişi şahıs işletmesi olmadığı, Vergi Dairesi Müdürlüğünün müzekkere cevabına göre de davacının VUK madde 177 de belirtilen sınırların altında iş hacmi olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Bu durumda da, davanın her iki tarafı da tacir olmadığı gibi mutlak ticari dava da söz konusu olmadığından, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. (Benzer şekilde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi, 2020/1437 E. 2020/1342 K., Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, 2019/1159 E. 2019/1127 K.)” denildiği görülmüştür.
Davalının, … Vergi Dairesi müzekkere cevabına göre daha önce işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve şirket ortaklığı bulunduğu belirtilmiş olmakla birlikte yukardaki içtihat da dikkate alındığında davalının tacir sayılmasını gerektirir defter tutmadığı ve şirket ortağı olmasınında davacıyı tacir yapmayacağı gibi ortada mutlak ticari davada olmadığı da hep birlikte dikkate alınarak dava konusu uymazlığı çözme görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu anlaşılmış ve görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-HMK 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı olduğundan, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USÛLDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın HMK’nun 20. maddesi uyarınca görevli Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi için Tevzi Bürosuna tevdiine,
2-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Görevsizlik kararından sonra dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmemesi halinde mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama harç ve giderleri konusunun karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı asil ile vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi….

Katip
(e imzalıdır)

Hakim
(e imzalıdır)