Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/802 E. 2022/948 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış ve davalı … da iş bu kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduğunu, söz konu krediden kaynaklanan borç zamanında ödememiş, bunun üzerine borçlulara … Noterliğinin … tarih ve …yevmiye numarası ile ihtarname gönderilmiş olduğunu, yinede borcun zamanında ödenmemesi üzerine Kayseri … icra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açılmış ancak davalılar/borçlular iş bu takibe itiraz ederek takibi durdurmuş olduklarını, arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını, davalı borçlunun takip dosyasında ki vaki itirazları haksız ve kötü niyetli olup davalı bankaya borçlu oldukları sabit olduğunu, yapılan itirazlar imzalanan sözleşme ve hükümleri, ihbarname ve ihtarnameler banka kayıtları vs karşısında geçersiz ve kötü niyetli olduğundan iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu belirterek davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli olarak yapmış olduğu Kayseri … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki vaki tüm itirazların iptaline ve icra inkar tazminatını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, davalının önceki vekili Av. … tarafından yapılan itiraz ile davalının ikametgahının … olduğu ve yetkili icra Müdürlüğünün … İcra Müdürlüğü olduğu belirtilmesine rağmen davacı taraça söz konusu yetkiye dair hiçbir karar alınmaksızın doğrudan itirazın borca yönelik kısmına dair iş bu dava açılmış olduğunu, yetkisiz mahkemede açılmış bulunan davanın reddina karar verilmesini talep ettiklerini, zira davalıya gönderildiği ihtarnamede davalı adresi …Köyü olarak belirtilmesine rağmen icra takip dosyası ve iş bu mahkeme dosyasında Kayseri olarak belirtilmiş olduğunu, davacı tarafından başlatılan takipte davalıya ödeme emri … tarihinde tebliğ edilmiş davalı … tarihinde itiraz etmiş, oavacı taraf aynı icra dosyasından bir sonraki talep işlemini … tarihinde yapmış olduğunu, davacının davalının itirazından ilk haberdar olduğu tarih bu olmakla İİK kapsamında itirazın iptali davası itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerektiğini, davacı taraf söz konusu dosyada hiçbir işlem tesis etmese ve takip durmaya devam etse idi iş bu süre göz önüne alınmayacak olduğunu ancak … tarihinde davacı vekili tarafından bir başkaca talep üzerine davalıya yeniden tebligat gönderilmiş davacı vekilince bahse konu tarihte tebliğin yanlış borçluya gönderildiğine dair “ itiraz eden borçluya” kaydı ile diğer borçluya tebligat gönderilmesi gerektiğini belirten talep gönderilmiş olduğunu, hal böyle iken davacının dava açma süresi olan 1 yıllık süre öğrenme ile başlamış ve dolmuş olduğunu, yasal süresi içerisinde açılmayan iş bu davanın reddi gerekmekte olduğunu, yine davacı tarafından … tarihinde itiraz üzerinden 20 ay kadar sonra arabulucuya başvuru yapılmış, arabulucu tarafından davalıya RR… barkod numaralı gönderi ile davet mektubu gönderilmiş, iş bu tebliğ … tarihinde bila kişiye (kayıtlarda görünmemektedir) tebliğ edilmiş olduğunu, söz konusu tebligatın usulsüz olduğunu, davalıya yönelik gerekli ve yeterli bilgilendirme yapılmaksızın ilk toplantı ile anlaşamama tutanağı hazırlanmış olduğunu, HMK 119 kapsamında dava dilekçesinde bulunması zorunlu hususlar sayılmış olup söz konusu iş bu sayılan zorunlu hallere dair olarak 119/1 (b) (c) ve (ç) maddelerinde dava dilekçesinde davacının adı kimlik numarası veya vergi numarası ile adresinin ve varsa vekilinin adresinin yazılı olması gerektiği belirtilmiş olduğunu, bu hususların belirtilmemesi halinde süre verileceği süreye rağmen tamamlanmaması halinde davanın açılmammış sayılacağı belirtilmiş olduğunu, dava dilekçesi incelendiğinde söz konusu hususlar eksik olduğunu, Yargıtay … HD. … E. … K sayılı kararının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafın davalının borcu bulunduğundan bahisle takip başlatıp iş bu davayı açmış olduğunu, davalının asıl borçlu … yönünden kullandığı krediye kefil olmuş, söz konusu borç kapatılmış olduğunu ancak davacı bankanın davalının onayını almaksızın asıl borçluya verdiği kredi kartı borcunu davalının kefaleti bulunduğundan bahisle davalıdan talep etmekte olduğunu, davalının kefalet verdiği herhangi bir kredi kartı söz konusu olmadığını, TBK. m. 589/f.II, (1) nolu bend uyarınca aksi sözleşmede kararlaştırılmadığı sürece kefil, kefalet sözleşmesinde sorumluluğun üst sınırı olarak gösterilen tutar içinde kalmak koşuluyla, kendisinden talepte bulunulduğu sırada mevcut olan asıl borçtan sorumlu olduğunu, bu sebeple kefilden talepte bulunulana kadar asıl borçlu tarafından yapılan ödemelerden veya asıl borçlu lehine gerçekleşen ibralardan kefil de faydalanacağını, asıl borç, kefilin sorumluluğunun belirlenmesinde önemli bir fonksiyona sahip olduğunu, Asıl borcun kapsamında bir genişleme olabileceği gibi, bu borcun kaynaklandığı sözleşme hükümlerinde asıl borçlu aleyhine değişiklikler de meydana gelebileceğini, bu tür değişikliklerin kefile karşı ileri sürülebilmesi için, kefilin kefalet sözleşmesinin geçerlilik şekline uyarak bu değişikliklere onay vermesi gerekmekte olduğunu, bu husus, alacaklı ile asıl borçlunun sonradan yapacakları bir anlaşmayla kefilin hukukî durumunu ağırlaştıramayacaklarına ilişkin temel ilkenin bir sonucu olduğunu, davacı taraf genel kredi sözleşmesinden doğan borcu değil doğrudan kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi yapmış, davalının takibe itirazı üzerine işbu itirazın iptali davası açılmış olduğunu, davalının takibe konu sözleşmelerden sadece genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, dolayısıyla yalnız genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumlu olacağını, davalının imzasının bulunmadığı kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulması ve buna bağlı olarak alacak üzerinden davalı aleyhine dava açılması doğru olmayıp, davanın reddi gerekmekte olduğunu, Yarg. … HD., T. … , E. … , K. … kararının da bu yönde olduğunu, TTK. m. 7/f.I uyarınca asıl borçlunun temerrüde düşmesi sebebiyle oluşan temerrüt faizinden sorumlu tutulabilmesi için kefile, taahhüt veya ödemenin yapılmadığının veya yerine getirilmediğinin ihbar edilmesi gerekmekte olduğunu, yani ticari nitelikteki bir asıl borcun ödenmesine ilişkin ihbar asıl borçluya tebliğ edilmiş ve bu surette asıl borçlu temerrüde düşmüş olsa bile, bu yönde bir ihbar müteselsil kefile yapılmadığı sürece, kefilin asıl borçlunun temerrüde düşmesi sebebiyle oluşan temerrüt faizinden sorumlu tutulması söz konusu olmadığını belirterek açılan iş bu dava hem usulen hem de esas yönünden yerinde olmamakla davanın reddi ile davacının haksız ve kötüniyetli olması sebebi ile %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacı banka tarafın GKS.ye dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalının süresinde yapılan itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.

İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Kayseri … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasının bir suretinin Uyap’tan celbi ile incelenmesinde; alacaklının … bank … Anonim Şirketi, borçluların … ve … olduğu, takibin 11.543,53 TL asıl alacak+245,30 TL İşlemiş Faiz +12,26 BSMV 5,00 olmak üzere toplam 11.801,09 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlu …’ın süresinde borca itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı bankaya müzekkere yazılarak, Genel Kredi Sözleşmenin bir sureti, ödeme planı davalı ve asıl borçlu tarafından yapılan ödemeler, hesap kat ihtarnamesi ve tebliğ evrakları istenmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E, … K sayılı kararında “Dava, alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından … /İstanbul adresinde başlatılan ilamsız icra takibine, yetki ve esas yönünden yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği,….” denildiği görülmüş olup davalı tarafça dava konusu takip dosyasına yetki yönünden de itirazda bulunulduğu görülmekle, İİK madde 50 kapsamında yapılan inceleme ile, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin davacı bankanın … şubesi ile davalı arasında imzalandığı, bu durumda HMK madde 14/1 kapsamında Kayseri … Dairelerinin yetkili olmadığı gibi HMK madde 6 kapsamında genel yetki kuralı gereğince de davalının ikametgahının … olması nedeni ile yine Kayseri … Dairelerinin yetkili olmadığı anlaşılmakla, yetkili icra dairesinde takip yapılmasının HMK madde 114/2 gereği diğer dava şartı olması nedeni ile yetkisiz icra dairesinde takip yapılmasından kaynaklı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği anlaşılmış ve böylece Davanın HMK madde 114/2, 115/2 gereğince diğer dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın HMK madde 114/2, 115/2 gereğince diğer dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 201,54 TL peşin harçtan mahsubuyla artan bakiye 120,84‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
6-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
7-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden lehine A.A.Ü.T. 7/2 maddesi Uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı….

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)