Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/796 E. 2023/485 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davalı sigorta şirketi nezdinde … poliçe no ve … plakalı … marka otomobilin; müvekkiline ait … plakalı, sürücü … ‘un hakimiyetindeki … i L… marka araca çarpmak suretiyle meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline ait araç hasar görmüş, oluşan hasar nedeni ile aracın hareket kabiliyeti tamamen ortadan kalktığını, arcın 7 iş günü serviste kaldığını ve bu süre boyunca kullanılamadığını, tramer kayıtları incelendiğinde iş bu kazada … plakalı araç sürücüsünün, trafik kazasının oluşmasında ve dolayısıyla müvekkilinin aracında oluşan hasar ile buna bağlı olan araç değer kaybında %100 oranında kusurlu olduğunu,
müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınmasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Dava, ZMMS sigortasından kaynaklanmakta olup, müvekkili şirketin ancak azami teminat ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olabileceğini, hasar ve değer kaybı tazminatı ödenmiş olup, başvuranın işbu talebi mesnetsiz olduğunu, kabul sayılmamakla beraber her durumda değer kaybı genel şartlara göre hesaplanması gerektiğini, davacının tazminat ve aracın tamir süresince kullanılmamsından doğan zararı teminat dışında kaldığını, olayın haksız fiilden kaynaklanmakta olup, faiz sorumluluklarının söz konusu olur ise hükmedilecek faiz temerrüt tarihinden ve yasal faiz olabileceğini, dolayısıyla işletenin sorumlu tutulamayacağı bir faiz türünden, onun sorumluluğunu üzerine alan trafik sigortacısının sorumlu tutulabilmesi mümkün olmadığını, değer kaybı ödemesi yapılmış olup, araç mahrumiyet teminat dışı olması nedeni ile müvekkili şirket açısından davanın reddine, müvekkil şirketin vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLER: hasar dosyası, ödeme evrakları, sigorta poliçesi, trafik tescil kayıtları.
GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazası sonucu aracı hasar gören davacının 2918 sayılı KTK kapsamında karayolları ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı olan davalılardan maddi zararların (araçtaki değer kaybı zararı) tazminine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, getirtilerek dosya içerisine alınmış, … tarihli celsenin (8) nolu ara kararıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, (9) nolu ara karar ile bilirkişi ücreti ve tebliğ gideri olmak üzere 1.316,00-TL delil avansını yatırması için davacıya kesin süre verilmiş ve verilen kesin süre içinde delil avansının yatırılmaması halinde HMK 324/2 maddesi uyarınca davacı tarafın bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçmiş sayılarak dosyadaki mevcut diğer delillere göre karar verileceğinin huzurdaki davacı vekiline ihtar edildiği ancak verilen kesin sürede delil avansının yatırılmadığı anlaşılmıştır.
HMK’nın 324. maddesinde, (1) “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.”
(2) “Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” hükmü mevcuttur.
Hakim HMK 94/2 maddesi uyarınca verdiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Hakim tarafından verilen kesin süre tarafları olduğu kadar hakimi de bağlar. Davacı vekiline verilen 2 haftalık kesin süreye ilişkin ara kararda, sürenin kesin olduğu, kesin sürede yapılacak işin ne olduğu ve kesin süreye uymamanın müeyyidesi açıkça yazılarak davacı vekiline ihtarat yapılmıştır. Ayrıca verilen süre bilirkişi ücreti yatırmak için yeterli ve makuldür. Davacı vekili, verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretini yatırmamış, mahkemece belirlenen gider avansını … (müteakip celseden bir gün önce) tarihinde ikmal ederek dosyanın bilirkişiye tevdini talep etmiştir.
Davacı tarafça verilen kesin süreye rağmen bilirkişi incelemesi için takdir edilen ücret yatırılmadığına göre davacı bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılır. Bu aşamada artık dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre karar verilmek gerekir. (Aynı doğrultuda Yargıtay 11. HD 17/11/2021 tarih 2020/4398 Esas, 2021/6282 Karar, Ankara BAM 21.HD 2018/324-568 E-K) Kesin süre içinde bilirkişi incelemesi için gerekli avansı yatırmayan davacı taraf bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır. Davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaların makine mühendisi bilirkişi tarafından incelenmeden açıklığa kavuşturulması mümkün değildir. Davacı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, mevcut deliller ile iddiasını ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdir olunmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacının ispatlanamayan davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, davacıdan peşin olarak alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı….

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır